Katalog

Sayfa 23 Mayıs 2013 Perşembe a4 Yaşam Spor Gençler‘berabere’şampiyonu ençlerbirliği, sezonu 15 beG raberlikle kapattı. Kırmızısiyahlılar iç sahada 26, deplas Polina’nın Pastaları ve Panço ve Cabbar fendim merhaba, kış aylarının bir anlamda pasını yumuşatabilmek adına önce planlanmış bir hafta sonu turu Maşukiye, Polonezköy, Şile, Ağva ve Kerpe’ye uğradık dostlarımla. Bölgeye ilişkin gezi yazıları, gezginlerin usta kalemi sevgili dostum Timur Özkan’ın kaleminden çıkmalı. O nedenle ben köşemiz dahilinde Polina ve pastalarından bahsetmek istiyorum. E manda ise 19 puan topladı. Spor Toto Süper Lig’de sezonu 11. sırada tamamlayan Gençlerbirliği, 9 beraberlikle en çok berabere kalan takım oldu. Lig sonunda puan hanesinde 46 yazan başkent temsilcisi, bu rakama 10 galibiyet 15 beraberlik sonucunda ulaştı. İç sahada 26 puan toplayan kırmızısiyahlı ekip, 19 puan da deplasmandan aldı. Oynadığı 34 karşılaşmada rakip fileleri 46 kez havalandıran kırmızısiyahlı futbolcular, kalesinde gördüğü 47 gol sonucunda topu santra noktasına taşımak durumunda kaldı. Ligin ilk yarısında da benzer bir performans sergileyen Gençlerbirliği, yine sıralamada 11. sırada yer almış ve 9 beraberlikle en çok berabere kalan ekip unvanını elde etmişti. Sezon boyunca topa sahip olma oranı yüzde 47 olan başkent temsilcisi, öne geçtiği karşılaşmalarda kaybettiği puanlar dikkati çekti. 11 futbolcu skora katkı yaptı Kırmızısiyahlı ekipte bu sezon 11 futbolcu gol sevinci yaşadı. Sezonu 46 golle tamamlayan Gençlerbirliği’nde 9 golle devre arasında gelen Björn Vleminckx “kral” olurken, Belçikalı futbolcuyu 6 golle Zec ve 5’er golle Jimmy Durmaz ile Aykut Demir izledi. Tosic, 34’te 33 yaptı Başkent temsilcisinde bu sezon en fazla süreyi 34 maçın 33’ünde oynayan Dusko Tosic aldı. Sırp futbolcu, 2 bin 954 dakika oyunda kalırken 1 kez de gol sevinci yaşadı, 5 de asist yaptı. Kırmızısiyahlılarda başarılı defans oyuncusunu 2 bin 776 dakikayla Aykut, 2 bin 655 dakikayla kaptan Cem Can ve 2 bin 571 dakikayla kaleci Ramazan izledi. Takım olarak 88 sarı kart gören kırmızısiyahlı ekipte Aykut Demir, 11 sarı kartla ilk sırada yer aldı. Aykut’u, 9’ar sarı kartla Petrovic ve Özgür takip etti. 6 kez kırmızı kart gören Gençlerbirliği’nde Aykut, Kulusic, Ramazan, Petrovic, Azo ve Zec hakemlerin oyun alanının dışına gönderdiği diğer isimler oldu. Zosia Ryzy Anı Evi’nden bir çağrı Bilenler bilirler ki, Polonezköy’ün ilk adı Adampol. Buranın gezi parkuru içerisinde yer alan Zosia Anı Evi girişindeki bir çağrıya dikkatinizi çekmek isterim. Toprağı bol olsun Zosia Teyze bakın nasıl sesleniyor: “Sevgili yurttaşlarım, Bir Polonya atasözü der ki; ‘Misafir eve geldiğinde Tanrı geldi demek’. Öyleyse lütfen kendinizi evinizde hissedin, meyvelerden yararlanın, bahçeleri ve evi kullanın. Bütün Adampol, şarkılarınızı ve gülüşlerinizi duysun. Hepinize sağlık dolu, hoş, neşeli tatil geçirmenizi ve hayatınızda mutluluk ve başarılar dilerim. Zosia Ryzy, Adama Pol. 7.IX.1975” Nasıl ama? Bizim sözümüz olan “Tanrı misafiri” ile bire bir örtüşmüyor mu? Aslında, acıyı, ölümü, ihaneti görmüş; dostluğu, kardeşliği yaşamış ve bu topraklarda koyun koyuna yatanların bilgeliğidir bu. Bir anlamda Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Yurtta sulh, cihanda sulh”u boşuna söylememiştir. Şimdikilere, şimdi yapılanlara bir bakın bakalım! Ama ben inanıyorum ki, bu toprakların çocukları, şimdikileri yakın zamanda geçmiş zamana göndereceklerdir. AYBESK finalde usya’da düzenlenen Dünya R Şampiyon Kulüpler Kupası’nda fırtına gibi esen Yenimahalle Belediyesi Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü (AYBESK) Abhazya temsilcisi ApsnySukkum ile 22 berabere kalarak finale yükseldi. İlk maçında Rus ekibi DynamoAltay takımına 21’lik skorla mağlup olan Türkiye Şampiyonu, İran temsilcisi Khalijeh Fars takımını 21, Rusya temsilcisi Olympro takımını 103 ve Polonya temsilcisi AMP Poland’ı 70 yenmeyi başardı. Son olarak da Abhazya’nın ApsnySukkum takımı ile 22 berabere kalan AYBESK, şampiyonlar ligi tarihinde ikinci kez finale yükseldi. Maça tutuk başladı AYBESK, Moskova’da de “Boğazlar Meselesi” [email protected] Polina, Cabbar ve Panço Sevgili dostlarım. Yeşilin kendi kardeşleri her açıdan polka yaptığı bir mekân Polina Şube. Yeşile cümbür cemaat her renkten, her kokudan çiçek de kardeşlik kurmuş. Bahçe dışı mekânlar dahi müthiş bir botanik bahçesi sanki. Bu kadar nebatatı sulaması bile ayrı bir emek, ayrı bir özen ister. Polina, pazar sabahları kahvaltılarıyla nam salmış, 1999’dan beri. Ama biz Cumartesi öğleden sonra uğradığımızdan sadece pastalar üzerinden gözlerimizi not etmekle yetineceğiz. Polina’nın sahibi Tadeusz Ohotski, orta boylu yakışıklı bir adam. Yıllarını ve gönlünü vermiş buraya. Girişte sizi Panço karşılıyor, hafif mahmur ya da miskin. Kısa bir süre önce üç yavrusu olmuş. Gebelikte aldığı kilolar nedeniyle “Diyetteyim” diyor. Çok sevimli çok. İçeriye girerken sol tarafta ihtiyar ve geveze bir papağan Cabbar Bey var. Zaman zaman Tadeusz’un omuzlarında mekânı arşınlıyor. Pastalara geçmeden önce, Tadeusz’un organik ürünlerine de göz atmalı. Usta, reçelleri gösteriyor. Şaşırtıcı kadar çeşit var. Yıl içerisinde bahçedeki meyveler ve çiçeklerden tam altmış beş çeşit reçel imal ediyorlarmış, gerçekten inanılmaz. zarif bir el tarafından dilimin üzerinden kenarlarına doğru rengârenk bir sos kabından soslandırıldı mı var ya sormayın! Ben kendimi şımartmak için çikolatalı pasta ısmarladım. Üzerine de bolca sos ilave ettiler sağ olsunlar. Önce sostan tattım. Kakaonun anavatanından günümüze keyif verici bir madde olan çikolatanın zaman tünelinde gezintiye çıktım sanki. Çok başarılı idi, çok. Hele yanında da incecik belli cam bardakta iyi su, güzel harman ve usülünde demlenmiş bir fiyakalı çay da oldu mu. Fiyatları oldukça makul, dostlar da sarıp sarmalamışken sizi, birlikte mutluluğun resmini yapabilirsiniz inanın. Keşke, yolum, yolumuz bir pazar sabahı Polina’ya düşse de güneşin sofrasında türkülerle başlayıp, akşamına da Şile Feneri’nin gölgesinde Rakı, Roka, Balık yapsak.. Ne dersiniz? Belki bir ara, Şile Feneri’ni ve Ağvalı Balık Doktoru’nu da yazarım. Memleketteki gidişe inat, direnmek için ağzımızın tadı bozulmasın. Her daim tatlı olsun. Sağlık ve dostlukla. vam eden şampiyonanın beşinci maçında Abhazya’nın ApsnySukkum takımıyla karşılaştı. İlk yarıya tutuk başlayan başkent temsilcisi, beşinci dakikada Adam’ın golüyle 10 yenik duruma düştü. İkinci yarıya daha organize başlayan ve baskısını artıran Yenimahalle Belediyesi, 34. dakikada Şehmus’un attığı golle beraberliği yakaladı. Finale yükselmek için beraberlik yetmesine karşın baskılı oyununu sürdüren başkent temsilcisi, 48. dakikada Fatih Şentürk’ün attığı muhteşem frikik golüyle 21 öne geçti. Kupayı ilk kez kaldıracak Son dakikalarda baskısını artıran Abazya ekibi ApsnySukkum takımı Mutayev ile 22’ ilk beraberliği yakaladı. Mavibeyazlılar bu sonuçla Şampiyonlar Ligi’nde finale yükseldi. Temsilcimizin finaldeki rakibi Rusya’nın Dinamo Altay takımı oldu. Mavibeyazlılar Rusya’nın Dinamo Altay takımını yendiği takdirde Ampute Futbol’un Şampiyonlar Ligi’nde ülkemize ilk kez şampiyonlar ligi kupasını getirecek. SERDARŞAHİNKAYA Bakandan şiddete kırmızı kart nkara Shopping Fest (ASF) A kapsamında düzenlenecek futbol turnuvası öncesi Ankaralı işadamları ve yöneticiler ile Ankara basınının yöneticilerinden oluşan takımlar arasında gösteri maçı yapıldı. Ankara’yı Yönetenler Takımı, basın yöneticilerini 51 yendi. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, başlama vuruşundan önce, iki takımın yaş ortalaması arasında çok fark bulunduğunu bunun adil olmadığını yine de mücadelenin çetin geçeceğini söyledi. “Cumhuriyetin başkentinden spor sahalarındaki her türlü şiddet olayına kırmızı kart gösteriyoruz” demesinin ardından basın mensuplarınca alkışlanan Kılıç, medyanın alkışlamasını fazlasıyla önemsediğini belirterek, şöyle devam etti: “Çünkü salonlar ve sahalardaki şiddetin son bulması medyanın bu yönde tavır koymasına bağlı. Polisle yargıyla bir yere kadar. Şiddeti kalıcı anlamda nihayete erdirebil mek, medyanın vereceği sağlam ve samimi destekle mümkün. Ben de bu başlama vuruşunu bir fırsata dönüştürüyorum ve başkentten, ASF’den, sporda şiddete ve her türlü ayrımcılığa kırmızı kart gösteriyorum.” Gelelim pastalara Polina’nın pasta dolabı müthiş. Biz uğradığımızda yedi çeşit pasta arzı endam ediyordu vitrinde. Kestaneli, böğürtlenli, karamelcevizli, çikolatalı, profiterollü, meyveli ve Madonna. Porsiyonları oldukça doyurucu. Hele pasta diliminiz tabağa konup da İNGİLİZCE KONUŞUN 0538 737 58 51 YAZIN OTİZM? ERKEN MÜDAHALE HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR!!! İLGİ OTİZM DERNEĞİ 0312 436 35 43 “Ne İLGİ’si var?” demeyin. DEKORASYON TEMELDEN inşaat işleriniz 0312 395 29 81 çatıya yapılır. KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM C MY B