22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 16 Mayıs 2013 Perşembe a4 Spor Yaşam ‘Komando’dan kickboks por Toto Süper Lig ekiplerinden S Gençlerbirliği’nin “Komando” lakaplı defans oyuncusu Aykut Demir, takım arkadaşı Ferhat Çapa’yla birlikte, başkent ekibinin yeni kurduğu kickboks takımını ziyaret etti. Başkent temsilcisi oyuncularından Aykut Demir ve Ferhat Çapa, kırmızısiyahlı kulübün yeni faaliyete başlayan branşlarından kickboksta oluşturulan takımın antrenmanına katılarak, sporcularla tanıştı. Kickboksa olan tutkusuyla bilinen Aykut Demir, sporcularla maç yaptı ve Ferhat ile bir süre antrenmanda yer aldı. Aykut Demir, çalışmanın ardından yaptığı açıklamada, futbolcu olarak kickboks sporunun birçok pozisyonda kendisine yarar sağladığını söyledi. Ziyaretin kendisini çok mutlu ettiğini dile getiren Demir, “Burada çok güzel bir ortam var, hocalarımız ve sporcularımız bizi çok sı Köylünün Tarlasından, Kentlinin Sofrasına... eçtiğimiz hafta sonu, Türkiye’nin ilk sakin şehri Seferihisar’a bir konferans için Belediye Başkanı, sevgili dostum Tunç Soyer’in daveti üzerine gittim. En son yirmi yıl önce gitmiştim. Değişimi, umudu, inancı, kararlılığı ve yapılanları yakından izliyordum, bu defa gördüm ve yaşadım. Tunç Soyer’i ve Seferihisarlıları yürekten kutluyorum. Konferans sonrasında Tunç Başkan ile Sığacık’ta suyun başında ikişer kadeh parlattık ve sohbete daldık. Daha çok, bu yılın başında Seferihisar’daki dokuz köyün başlattığı ve şimdilik 1013 köyün katıldığı “Geleceğin Köyleri Hareketi”ni, 27 Nisan’da Seferihisar Teos’taki kazılarla yeni ortaya çıkan tarihi parlamentoda bir araya gelen yüzlerce muhtarın, köylerini yaşatmak için kurdukları “İzmir Köy Meclisi”ni konuştuk. Dönüşte uçakta bizim gazetede sevgili Mine Kırıkkanat’ın “Her Canlı GDO’yu Tadacak!” başlıklı yazısında, Hindistan’daki çiftçilerin GDO’lu tohumların yarattığı olumsuz gelişmelerle 1997 ile 2003 arasında 100 binden fazlasının kendini öldürmüş olduğu gerçeği ile karşılaşınca bu haftaki yazının ana kurgusu zihnimde belirmiş oldu. G cak karşıladı. Onlarla beraber idman yapmak beni çok mutlu etti. Hepsi gördüğüm kadarıyla çok yetenekli ve çok başarılı. Umarım bunu devam ettirirler, hem kulübümüz için hem ülkemiz için başarılar kazanırlar” diye konuştu. Branş antrenörlerinden Başak Hürmeydan ve Sevim Yeşil Özcan da kısa süre önce kurulmasına karşın takımın çok başarılı olduğunu ifade etti. Gençlerbirliği Kickboks Takımı’nın 6 sporcusu, 3 aydır aktif olmalarına karşın 23 Nisan Kupası’nda 630 sporcunun mücadele ettiği İç Anadolu Bölgesi müsabakalarında dereceye girdi. Ayrıca kırmızısiyahlı takım, geçen hafta yapılan Ankara il seçmelerinde 10’da 10 yapmayı başardı. Antrenmanın ardından Aykut Demir ve Ferhat Çapa sporculara imza dağıttı ve hatıra fotoğrafı çektirdi. “Boğazlar Meselesi” serdarsahinkaya35@gmail.com büyürken, oralardaki köy sayısı bizimkinin 45 katı iken, bizde ise yeniden tamamen merkeziyetçi bir yönetimi, padişahlık yetkisi ile donatan bu yasa aslında büyük sermaye güçlerinin yeni bir saldırısı olarak değerlendirilmelidir. Tıpkı Sayın Kırıkkanat’ın yazdıkları gibi; “Türkiye tarımı 9 yıldan beri Hindistan’da çiftçileri intihara sürükleyen aynı kumpasa feda ediliyor ve inanılmaz boyuttaki bu gerçeği bugüne değin kamuoyundan gizlemeyi başardılar: Ekim 2006’da yürürlüğe giren 5553 sayılı Tohumculuk Yasası, Monsanto ve yan kuruluşu Cargill gibi GDO’lu tohum üretici ve ithalatçılarına, devlet eliyle pazar yaratmak amacına hizmet etmektedir.” Köyler gidince önce pazarlar ve sonra da sofralarımız gidecek Bu süreci kelimesine dokunmadan Tunç Başkan’ın anlattıklarından tuttuğum notlara bırakıyorum: “Bizim en büyük gücümüz üretim. Bizler ürettiğimiz sürece var olmaya devam edeceğiz. Onun için biz sadece geçmişe bir özlemle bu hareketi başlatmadık. Bizim asıl derdimiz köylünün yaşamasını sağlayacak üretim yollarını bulmak. Kooperatifler, birlikler vasıtasıyla, üretiminin önünü açmak, ürünün pazarlamasındaki engelleri kaldırmak ve onun ayakta durmasını sağlamaya çalışmak olacak. O nedenle biz Geleceğin Köyleri diyoruz. Amacımız sadece geçmişin değerlerini yaşatmak değil, asıl köyü geleceğe taşımak, gelecekte köylünün tarlasıyla kentlinin sofrası arasındaki mesafeyi kısaltmak. Biz üretimimizi sürdürmek zorundayız. Çünkü istedikleri şey, tarım da hayvancılık da sadece endüstriyel boyutta yapılsın, küçük üretici ortadan kalksın. Hayır arkadaş, biz yok olmayacağız.” Sığacık’ta pazar günleri kurulan, gerçek üretici pazarından görüntülere bir bakın. Belediyenin herhangi bir işgaliye ücreti almadan, köylülerin açtığı tezgâhlarda her türlü ürün hem organik, hem tazecik, hem aracısız ve dolayısıyla tam kesemize göre. Efendim, zamanıdır. Hepimizin bir biçimde köylerle bağlarımız sürüyor. Köyünüze haber salın. Duyduk duymadık demeyinnn! Spor Toto Süper Lig'de Gençlerbirliği ile Fenerbahçe Ankara'da karşılastı. Gençlerbirliği futbolcusu Aykut Demir gol sevinci sırasında köşe gönderini böyle tekmelemişti. SERDARŞAHİNKAYA ‘Herkessusturulmuş’ ski Ankaragücü Başkanı Cemal E Aydın, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e tepki gösterdi. Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Ankaragücü Kulübü’nün küme düşmesinin ardından basında ve sosyal paylaşım sitelerinde kendisi ve taraftarlar hakkında çeşitli söylemlerde bulunduğunu iddia etti. Bu açıklamalara yanıt için görevin yine kendisine kaldığını bildiren Aydın, şunları kaydetti: “Bir süredir devam eden iftiralar ne yazık ki bugüne kadar cevap bulamamış. Belli ki herkes susturulmuş. Sayın Belediye Başkanı, MKE Ankaragücü Spor Kulübü, söylediğiniz ve talimatlarınız doğrultusunda bir alt kümeye daha düştü. Gözünüz aydın olsun.” Büyükşehir Yasası’nın götürecekleri 6 Aralık 2012 Perşembe günü Resmi Gazete’de yayımlanan 6360 sayılı, Büyükşehir Yasası’nın 16 bin köyü kapatacağının farkındaydım. Bir kara sevda gibi arka odada bekletildiğimiz AB coğrafyasında yerinden yönetimin önemi giderek Bu çağrıya kulak verin, omuz verin, destek verin. Daha fazla gecikmeyin. Verdikleriniz, geleceğimiz içindir. Bu topraklar içindir. Çocuklarımız içindir unutmayın. Memleketteki gidişe inat, direnmek için ağzımızın tadı bozulmasın. Her daim tatlı olsun. Sağlık ve dostlukla. ‘Herkes İçin Spor’ eçiören Belediyesi ile K Herkes İçin Spor Federasyonu’nun işbirliğiyle gerçekleştirilen “Herkes İçin Spor Festivali” engelliler için eğlence ve sporu bir araya getirdi. Engelliler Haftası kapsamında düzenlenen etkinliğe, sosyal durum, yaş, cinsiyet ve engelinin türüne bakılmaksızın spor yapmak isteyen tüm Keçiörenliler katıldı. Festival için özel olarak getirilen hiperaktif ve herkesin kullanımına uygun spor aletleri Keçiörenlilerden büyük ilgi gördü. Geleceğin Köyleri Hareketi Manifestosu K öy yoksa geleceğimiz de yok! Biz bu topraklarda hep vardık. Doğadan aldığımız kadarını ona geri verdik. Bunu yaparken, insanla ve tüm canlılarla uyum içinde yaşadık. Toprağı, suyu ve tohumu candaş bildik. Dünyada ilk köy burada, Anadolu’da kuruldu. İnsanlığın ilk evleri, bu topraklarda inşa edildi. Tohum ilk önce bizim analarımızın avcuna düştü. Buğday, arpa, erik ve daha nicesi... Anadolu’dan yayılıp kim bilir kaç insanın rızkı oldu. Sayısız oyun, türkü, horon, zeybek, halay, ağıt... Bizim meydanlarımızda oynandı, söylendi ve buralardan dalga dalga yayıldı. Yazık ki bu toprağın insanı köklerini kaybetme noktasına geldi. Anadolu ve Trakya köylerinden yayılıp dünyaya ilham veren kadim kültürüne sırtını döndü. Geçmişini geleceğinden ayırdı. Evlerimiz sessiz sedasız yıkıldı. Yüzlerce yıl, nesilden nesile taşınan tohumlar kayboldu. Tohum, yaşamın kaynağı, patent altına alındı. Düğün yerlerinde oyunlarımız oynanmaz oldu. Deyişlerin, manilerin, masalların anlamını hatırlayan kalmadı. Son elli yılda köylerimizin büyük kısmı boşaldı. Şehre göç etmek zorunda kaldı. Köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen Büyükşehir Yasası vurdu. Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün tüzel kişiliği tek bir cümleyle kaldırıldı. Yeryüzünün ilk köyünün kurulduğu bir coğrafyada binlerce köyün üzerini tek bir cümleyle çizmek mümkün mü? Değil elbette. Köy, köktür ve tohumdur. Köy, hem geçmişimiz hem geleceğimizdir. Tüketen insanın savaşların içine sürüklendiği bir çağda, köyler sakince üreten geçmişle geleceğin harmanlandığı yerler olmalıdır. Şehirde veya köyde, nerede yaşarsak yaşayalım sağlıklı bir doğal çevre ve kırsal alana ihtiyacımız var. Köy olmazsa şehirde ne yiyebiliriz? Fabrikasyon sebze ve meyveleri mi, yoksa büyük şirketlerin GDO’lu ürünlerini mi? Biz, geleceğin köyleri, köy olma hakkımızı anayasal düzeyde savunmak için bir araya geldik. Daha da önemlisi, yasaların hiç düşünmediği bir görevi sürdürmek, geçmişle gelecek arasında köprü olmak için bir araya geldik. Bereketli ve sağlıklı bir toplum için geleceğin köylerini yeşertmeye niyet ettik. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle