Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 15 Mayıs 2013 Çarşamba a2 KÜLTÜR SANAT ‘Her şeye karşın tiyatro’ SELDA GÜNEYSU GÖRÜNÜM A. Celal B NZET acbinzet@gmail.com Kurulduğu ilk günden bu yana konservatuvar ve üniversitelerin tiyatro bölümlerine sayısız öğrenci kazandıran Mavi Sahne’de, bu yıl sınava girecek öğrencilere ücretsiz kurs verilecek. Mavi Sahne’nin kurucularından, tiyatro oyuncusu Ziver Armağan Açıl, “Tiyatroların kapatılmak istendiği, sahnelerin satışa çıkarıldığı, özel tiyatroların can çekiştiği, bazı oyunlara sansür getirildiği günümüzde, biz, Mavi Sahne ekibi olarak, ‘Her şeye karşın tiyatro’ diyoruz” dedi. Mavi Sahne’nin, Çayyolu Park Cadde’de, bir kültür merkezi ve eğitim kurumu işlevi gördüğünü anımsatan Ziver Armağan Açıl, kendilerinin vereceği ücretsiz konservatuvarlara hazırlık kurslarından 10, 12 kişinin yararlanabileceğini kaydetti. Açıl, “Bizim bugüne değin zaten en fazla 15 öğrencimiz oluyordu. Bir gencin geleceği ile ilgili yön çizmesine yardımcı oluyorsunuz. O gençlerle günde 1, 1.5 saat Mustafa Ayaz Resminin İzleri izi bilmem ama ne zaman bir Mustafa Ayaz resmi S görsem aklıma bazı dizeler üşüşür. Ortadoğu’nun söylencelerle dolu geçmişinden kutsallaştırılarak aktarılanlara inanmak gerekirse “Neşideler Neşidesi” oldukça renkli görüntülerle dolu. Sözgelimi şunları okumalı: “Sevgilimin teni beyaz ve kırmızı, On binlerin arasında seçkin olan odur, Başı saf altın; Kıvrılır kâkülleri, kuzgun gibi siyah. Gözleri akar sular kenarındaki güvercinler gibi,…” Ve uzayıp gidiyor dizeler. Kutsalda betimlenen kadınları okudukça, onların, giderek Ayaz resmi gibi coşkulu bir görünümü yansıttığını öğreniriz. Çağrışımlar çağrışımları kovalar ve resimle düşler dünyası birbirine karışır. Kuşkusuz resim sanatı yalnızca düşler üzerine kurulmaz. Onun temelinde uzun bir eğitim, disiplinli çalışma süreci ve estetik duyarlık yattığı bilinmez değil. Ama elbette, tüm bunların arasında sonsuz bir coşkuyla beslenmiş düş evreninin varlığını da unutmamalı... Kendi adını taşıyan müze galerisindeki sergisi “Geveze Elim”i onunla birlikte gezerken bunları düşünmeden edemiyor insan. Yaşamının her anına resim sanatını sığdırmanın coşkusu dört bir yana sinmiş gibi. Tuvallerinde başlayıp müzenin her bir köşesinde, sanatla yaşamı iç içe geçirmenin kıpırtılarını görmemek olanaksız. Bu titreşim en küçük resminde neyse, büyük ölçekli tuvallerinde de aynen yansır. Denebilir ki, sonsuz güzelliğin peşinde geçen bir yaşam onunki. Estetiğin temel kaygısı olan güzelliğin. Ayaz’da sanatla yaşamı birbirinden ayırmak olanaksızdır. Her ana içirilmiş çizme ve boyama eyleminin sonucu olarak ortaya çıkan çalışmaları buna en güzel tanıktır demek abartı sayılmamalı. Ana tema olan modelleriyle, çevresine kurgulanan imgeler topluluğu onun resminin temel anlayışını verir. Değinilen anlayışın, uzun sanatsal süreçte belirli biçem değişikliklerine uğraması kaçınılmaz. Gerçi, dönemler arasında değişimler gözlense de, bunlarda büyük ayrımlar olduğunu söylemek oldukça zor. Daha çok, yaşamındaki dünyayı algılayış sisteminin izdüşümü şeklinde yorumlamalı bu değişimleri. Hepsinden önemlisi de, geçmişiyle bugüne uzanan zaman aralığında kendisi olabilmiş ve öyle kalmış bir ustanın yaptıkları karşısında bulunduğumuzdur. Evet, sonsuz güzellik kaygısı taşır sanatçı. O kaygının temel ayaklarından birinin, sanatsal düşünceye yaslanarak çalışmak olduğu unutulmamalı. Temadan yola çıkarak resimsel endişelerle tamamlanan tuvallerinde kutsal betimlemeleri çağrıştıran anlatımlar yer alsa da, tümünden daha baskın biçimde, boya hamurunun diriliğini görmemek olanaksız. Bu tanımlamayı şöyle de çevirmek olası: Rengin tazeliğini, boyanın kıvamını en iyi uygulayabileceği yere, insan gövdesine akıtmanın gizini bulmuş bir sanatçının işleri gördüklerimiz. Kutsaldan çok, yaşanan dünyaya dizilen övgüler dizisi bir anlamda. “Geveze Elim”de izlediklerimiz, zamanını resimle soluyan ustanın yaptıklarından küçük bir kesit yalnızca. : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr çalışıyoruz. Her gün 5 öğrencimiz olsa, günde 5 saat eder. Öğrenci sayısını artırırsak, her gün çalıştığımız gençlerin zamanından kısmak zorunda kalırız. Oysa biz öğrencilerin zamanından kısmak istemiyoruz” dedi. Öğrenciler arasında seçme yaparken de “çok yetenekliler, yeteneksizler” şeklinde bir ayrıma gitmediklerinin altını çizen Açıl, “Biz gerçekten tiyatro adamı yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle konservatuvarlar ve üniversitelerin tiyatro bölümlerine hazırlık için açtığımız kurstan para almayacağız” dedi. Kurs kapsamında, başta kendisi olmak üzere, tiyatro eğitimcileri Esin Kartaloğlu, Bahattin Doğan ve Gürsan Piri Onurlu’nun “doğru parça seçimi, doğal ve inandırıcı oyunculuk, doğru ve etkili konuşma becerisi, kulak, ritim ve ezgi tekrarı, beden kullanımı ve dans yeneteği” konularında eğitim vereceklerini söyleyen Açıl, kursların mayıs ayı sonunda başlayacağını kaydetti. Açıl, “Tiyatronun tarihsel sürecine baktığımızda bitmemiş, bitirilememiş bir sanat olduğunu görüyoruz. Tiyatro sanatının gücünü teknoloji de yok edemedi. Sinemanın ilk yıllarında ‘Sinema tiyatroyu bitirecek’ denildi. Ancak öyle olmadı. Tiyatroların kapatılmak istendiği, sahnelerin satışa çıkarıldığı, özel tiyatroların can çekiştiği, bazı oyunlara sansür getirildiği günümüzde, biz, Mavi Sahne ekibi olarak, ‘Her şeye karşın tiyatro’ diyoruz” dedi. Çankaya Belediyesi ve İnönü Vakfı’ndan ortak yarışma... ‘Lozan neden önemli?’ ankaya Belediyesi, Lozan Ç Barış Antlaşması’nın 90. yılında, İnönü Vakfı ile birlikte, makale ve öykü yarışması düzenliyor. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerine açık olan makale yarışmasıyla, genç akademisyenlerin bilimsel çalışmalarının, Lozan Barış Antlaşması’nın Türkiye’nin bağımsızlığının tescilindeki önemini ortaya çıkarmak amaçlanıyor. Lozan Konferansı ve sonrasında imzalanan barış antlaşmasına ilişkin bilimsel araştırma ve incelemelerin konu edileceği yarışmaya, 13 Eylül tarihine dek başvurmak gerekiyor. Birinciye 5 bin TL, ikinciye 3 bin TL, üçüncüye 2 bin TL, ayrıca üç eser sahibine de bin TL’lik ayni ya da nakdi mansiyon ödülünün verileceği yarışma sonuçları, 29 Ekim tarihinde açıklanacak. Üniversiteler arası çocuk ve gençlere yönelik olan öykü yarışmasıyla ise Kurtuluş Savaşı, Lozan Barış Antlaşması ve mübadele konularında farkındalık yaratmak ve tarih bilinci oluşturmak amaçlanıyor. Ankara’daki üniversitelerde lisans ve lisansüstü düzeyde öğrenim görenler arasında düzenlenecek yarışmada, 610, 1114, 1518 yaş grubu hedef kitlesine yönelik öykü yazılması bekleniyor. Başvuruların 13 Eylül tarihinde sona ereceği yarışmanın sonuçları yine 29 Ekim’de açıklanacak. Her iki yarışmaya da, İnönü Vakfı Pembe Köşk’ten başvurulabiliyor. Ayrıntılı bilgi www.ismetinonu.org.tr adresli internet sitesinden alınabilir. ‘MishMash’ Ankara’da luslararası Tiyatro Topluluğu MishMash, U “The Love Story of Romeo & Juliet” adlı oyunla, Tiyatro Tempo’ya konuk olacak. Tiyatro Bereze’den de tanınan Elif Timucin ve Erkan Uyanıksoy’un da yer aldığı; İsveçli, Fin ve Türk oyunculardan oluşan “MishMash”ın oyunu, 18 Mayıs’ta, saat 20.00’de sahnelenecek. 15 Mayıs 2013 Çarşamba C MY B