11 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 18 Nisan 2013 Perşembe a2 KültüR Sanat RüzgâRİStASYoNu A. Adnan AZAR [email protected] Mumcu’nun kitabı sahnede kezi Uğur Mumcu’ya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu yıl 25’inci yılını kutlayan Ankara Ekin Tiyatrosu, 1993’te faili meçhul bir cinayete kurban giden gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nun “Söz Meclisten İçeri” isimli kitabını sahneye taşıyor. Oyunun dünya prömiyerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katılacak. Bugün, saat 20.00’de perdesini açacak olan oyun ile tiyatroseverler, Belediyesi Nâzım Yenimahalle Hikmet Kongre ve Sanat MerUğur Mumcu’yu bir kez daha anacaklar. Mumcu’nun aramızdan ayrılışının yirminci yılı münasebetiyle sahneye konulan oyunda, Mumcu’nun yıllar öncesinden Türkiye’nin bugününü anlatan öngörüsü mizahi ve eleştirel bir dille anlatılıyor. 7 aylık bir çalışmanın ürünü olarak sahneye taşınan oyunda yargı bağımsızlığı, siyasi çıkarlar, din sömürüsü, ifade özgürlüğüne yönelik engellemeler dile getiriliyor. Uğur Mumcu’nun 1981 yılında yayımlanan kitabından uyarlanan oyunu Murat Atak sahneye taşıyor. YANSIMALAR Şefik KAHRAMANKAPTAN se [email protected] Eksiksizliğin Ustası: Vüs’at O. Bener edebiyat tutkunları onu Vüs’at O. Bener adıyla, benzersiz öykülerin ustası olarak bildi. 1950’de NewYork Herald Tribune ile Yeni İstanbul gazetelerinin ortaklaşa düzenledikleri öykü yarışmasında üçüncülük ödülünü, adıyla özdeşleşen “Dost” öyküsüyle kazanarak dikkat çekti. Yayımlanan ilk kitabının adı da Dost zaten. İki yıl sonra Seçilmiş Hikayeler, Varlık, Yeditepe ve Dönem dergilerinde yayımlamaya başladığı öyküleriyle tanındı; Gergedan, Argos ve Gösteri dergilerinde sıkça değil ama her yazdığı öykü ile “yeni” biçemler deneyen “farklı yazar” kimliğini sürdürdü. Yeni anlatım olanaklarını denediği ve soyutlamalara başvurduğu öykülerinde, yeni bir gerçekçilik anlayışında ısrarcı oldu. İnsanın iç dünyasına, bilinçaltındaki karmaşa zenginliğine yönelen, edebiyatı öncelikle bir dil ve anlatım biçimi olarak ele alan 1950 kuşağı öykücüleri içinde seçkin bir yer edindi. Gerçek edebiyat yapıtlarında olması gerektiği gibi, Vüs’at O. Bener; yazınsal anlatılarında okura sonsuz olanaklar tanıdı, tuzaklar kurdu. Böylece, kendisi gözden uzak durmayı seçtiği için edebiyat okurlarının da gözünden uzakta kaldı, yeterince değerlendirilmedi. Oysa Bener, öykü geleneğimizi zenginleştiren, yeni alanlar açan yazarların başında geliyordu. Çoğunlukla kısa, kesik, çarpıcı kelime vurgularıyla, sadece birkaç ayrıntı marifetiyle bir karakteri bütünüyle aktaran özgün bir betimleme biçimi oluşturdu. Yazınsal dil ile ruhsal durumlar hep iç içe ve sanki kimyasal bir birleşmeyle tekil bir yazınsal düzey oluşturdu. Bener, eyleme ve olaya dayalı öykülerin tersine iç dinamik’e yaslanan bir yolu tercih etti hep. İç eyleme bağlı olmak; iç dünyaların derinliği, ayrıntıların gizemi demekti. Yazılmamış olanı da sundu okura. Kullandığı dilin yoğunluğu Bener’in, ilk öyküsünden başlayarak savrukluğa, acemiliğe uzak bir çizgide olgunlaşmasını getirdi. Geleneksel olanla, yenilikçiliği usta bir yapı işçiliği ile birleştirdi. Bu ayırıcı özelliği, onun, dış gerçekliği yanlış yere koyduğu, hatta bozduğu ya da ele aldığı kahramanların iç dünyalarına eğilirken, çözümlemelerle dış gerçeklik arasında bir uyum sağlayamadığı yönünde eleştirilmesine yol açtı. Öte yandan James Joyce’la karşılaştırıldığı da oldu. Denetlenmiş bir bilinç akışının özgün örneklerini verdiği söylendi. Öykülerinde egemen olan boşunalık, yabancı ve bunaltıcı dünya duygusu neredeyse bütün kahramanlarının çıkış alanı. Bener’in kurmaca ile otobiyografi arasında yol alan yazı kanalları, hiçbir yerde durmadı, hep bir ara bölgenin belirsizliğini aradı. 1922’de Samsun’da doğmuştu. Öğretmen bir babanın oğlu. Öğrenimini Erzincan’da, Sivas’ta, Bursa’da gördü. Memur, düzeltmen, müşavir, sendikacı olarak çalıştı. Hayatının önemli bir bölümü Ankara’da geçti. “Salt tekillik! Bana özgü damaltı. Tavanı yıldızlara bakar olmasın...” diyordu Bay Mannit Sahtegi’nin Notları’nın kahramanı. Öyküler, romanlar, oyunlar, “manzumeler” yazdı. Yazdıklarıyla birlikte, yazdıklarından çok, boş, okurun doldurması, tamamlaması gereken yüzlerce sayfa bıraktı ardında. Kelimeleri hâlâ Ankara’da ve bütün art alanlarda. Vüs’at O. Bener’in yazısı yeni okurunu bekliyor. adı Vüs’at Orhan Bener. VOP imzasını Tam sadece Özgür İnsan dergisinde kullandı. Ama AGSO’nun Parlayan Yıldızları... imileri “toplama orkestralardan iyi sonuç K alınmaz” düşüncesindedir. Bu tezi savunanları mahçup eden iki orkestra var. Biri İstanbul’daki Borusan FilarmonuBİFO, diğeri de Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası... İlki bir holdingin desteğinde, ekonomik anlamda daha profesyonel yaklaşımla aylık programlı konserler yapıyor, ikincisi ise dayanışma ruhu yüksek gençlerin şef Orhun Orhon tarafından olumlu anlamda kanalize edilmesiyle, fırsat çıktıkça bir araya gelip konser veriyor. BaşkanDinçeranılıyor ski Anakent Belediye Başkanı Ali Dinçer, yaşamını E yitirmesinin 6. yılında “Belediyecilik ve Yönetim Anlayışı” başlıklı etkinlikle anılacak. Anakent Belediyesi’nin CHP’li eski başkanı Ali Dinçer, yaşamını yitirmesinin 6. yılında 19 Nisan Cuma günü, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenecek “Belediyecilik ve Yönetim Anlayışı” başlıklı etkinlikle anılacak. Türk Mühendisler Birliği Derneği tarafından düzenlencek etkinlikte Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Dinçer’in yardımcılarından avukat Ceyhan Mumcu, Mersin Üniversitesi’nden sosyolog Doç. Dr. Ulaş Bayraktar, CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın ve Türk Mühendisler Birliği Derneği Başkanı Turan Pazarlı birer sunum yapacak. “Toplumcu, halkçı belediyeciliğin yeni olmadığının Anakent Belediyesi’nde 1980’den önce uygulandığının” vurgulanacağı etkinlikte Dinçer’in kardeşi Tahir Dinçer’in verdiği bilgiye göre, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın konuşmasında, “muhalefet belediyelerinin hükümetle ilişkisine” değinecek. Mumcu ise eski CHP’li belediye başkanları Dinçer ve Vedat Dalokay’ın hukuk işlerinden sorumlu başkan yardımcısı olarak döneme ilişkin anekdotlarını paylaşacak. Doç. Dr. Bayraktar da kollektif belediye yönetimi anlayışına ilişkin bir sunum yapacak. Sunay Akın gençlerle buluştu ltındağ Belediyesi Gençlik MerkezA leri’ne üye gençler, bu kez şair ve edebiyatçı Sunay Akın ile buluştu. Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gençlerle bir araya gelen Sunay Akın, kendi çocukluk, gençlik ve öğrencilik yıllarına dair anılarını paylaştı. Enerjisi ve anlattıklarıyla gençlerin büyük ilgisini çeken usta edebiyatçı Sunay Akın gençlere bol bol kitap okumalarını ve kitapların aydınlattığı yoldan ayrılmamalarını öğütledi. “Eski Türk filmlerinde görmüşsünüzdür belki… Genç kızlara düzgün yürümeyi öğretmek için başına bir kitap koyar ve kitabı düşürmeden dik yürümesini öğretirler. Demek ki kitap her ne amaçla kullanılırsa kullanılsın, insana düzgün yürümeyi ve dik durmayı öğretir” diyen Akın, gençler tarafından bol bol alkışlandı. ‘Başkanlık rejimi’ tartışılacak ürk Hukuk Kurumu, “Anayasa ve Başkanlık Rejimi T Tartışmaları” konulu bir oturum gerçekleştirecek. Başkanlığını Türk Hukuk Kurumu Başkan Yardımcısı, avukat Hakkı Süha Okay’ın yapacağı oturumda; Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bertil Emrah Oder ve Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu konuşma yapacak. Etkinlik Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM), 20 Nisan Cuma, saat 17.00’de, başlayacak. AGSO’yu bir ayda iki kez dinledik, birincisi SCAMV’nin 40. yıl konseriydi, ikincisi ise Ulusal Beste Yarışması final konseri. Geçen hafta yarışma ve eserlerle ilgili yazmıştım, şimdi sırada AGSO’nun yıldızları var. Magazin dünyası önüne gelene yıldız etiketi yapıştırırken, bu gençlerimiz nitelendirmeyi bileklerinin hakkıyla elde ediyorlar. Örneğin başkemancı Ebru Yerlikaya ve birinci çelloda İrem İlayda Canduran, klarnette Ömer Berk Taraklı, koranglede İrem Fidan, fagotta Bufe Muratal, trombonda Kumsal Germen, flütte Cem Önertürk, arkadaşlarıyla birlikte yoğun çalışmanın olumlu sonucunu ve alkışları alıyorlar. Konserde beste yarışması ikinci ve üçüncülerinin parçalarından başka, festival havası yaşatmak amacıyla Bakır Yedili bilinen parçaların düzenlemelerini seslendirdi. Birinci kornoyu çalan Ezgi Gizem Kıdır, temiz tonu ve bütünlüğüyle dikkati çekti. Ama korno denilince esas alkışı hak eden, konserin tümünde ve özellikle Mahler’in Ölü Çocuklara Şarkılar’ındaki tınısıyla, CSO’da genellikle üçüncü rahlede oturtulan, solo korno Utku Ünal’dı. Kıdeme değil, etkinliğe bakmak lazım. Pembe Köşk kapılarını açıyor embe Köşk olarak bilinen İsmet İnönü Evi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle 20 Nisan 26 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.0012.00 ve 13.0017.00 saatleri arasında okullara ve halkın ziyaretine açılacak. İnönü Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre, 23 Nisan için ziyarete açılacak olan Pembe Köşk’te, “90. Yılında Lozan Barış Antlaşması” konulu fotoğraf ve belge sergisi de açılacak. Sergide Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün el yazıları, yeni Türk harfleri ile yazdı P ğı ilk mektubu, İsmet İnönü ile yazışmaları, Lozan Barış Antlaşması sırasında birbirlerine çektikleri duygu dolu telgraflar da görülebilecek. Antlaşmanın heyecanlı celseleri ile ilgili İsviçreli ressam Derso ve Mısırlı ressam Kelen’in çizdiği karikatür albümü de sergilenecek. Pembe Köşk’te 23 Nisan Salı günü saat 14.00’te Sevda Cenap And Müzik Vakfı Ankara Çocuk Korosu konser verecek. Bakır Yedili’yle şenlikli bir geçişten sonra, dinleyici ağır ve hüzünlü bir yapıtla bas Erdem Baydar’la (d.1975) buluştu. Mahler’in, arkadaşı şair Friedrich Rückert’in kaybettiği çocukları üstüne yazdığı şiirlerini bestelediği, beş senfonik şarkıdan oluşan “Kindertotenlieder”de, orkestra ve Baydar başarılı bir etkinlik gösterdi. Baydar, ODTÜ Metalurji Mühendisliği’nde öğrenciyken başlattığı şan eğitimini en üst düzeyde tamamlayıp, özellikle Almanya’da uzun yıllar çeşitli operalarda kendini kanıtlamış bir sanatçı. Artık Ankara’nın kazancı sayılır, çünkü önümüzdeki sezon hem Ankara Operası’nda söyleyecek hem de Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda ders verecek. SÖYLEŞİ ''BAŞKENT DİNLETİ EGEMENLİK SUALTI GÜNLERİ'' "MÜZİĞİN DİLİYLE HUKUK, VE ANAYASA BAHARA MERHABA" YRD.DOÇ.DR. ERSOY KONTACI FERDA (ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ SANATÇILAR: ANAYASI HUKUKU DALI ÖĞRETİM ÜYESİ) ERSAN PETEKKAYA (KEMAN & PİYANO) BÜYÜKBAYKAL ESRA NAZLI DOĞAN (PİYANO & VOKAL) BÜLENT SERİM SUALTI SOHBETLERİ VE FOTOĞRAF GÖSTERİSİ DÜZENLEYEN: BADİM 18 NİSAN 2013 PERŞEMBE SAAT 20.00 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 ESERLER: MENÜET BACH FÜR ELİZE BEETHOVEN PORTOFİNO ANDREA BOCELLİ BESSAME MUCHO CONUELO VELAZQUEZ AH BİR ATEŞ VER ÇETİN BOZALAN DÜZENLEYEN: ERSAN PETEKKAYA SANAT ATÖLYESİ (ESKİ ANAYASA MAHKEMESİ RAPORTÖRÜ ESKİ YÖK ÜYESİ) SİNEM ÇENGEL (GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ 1. SINIF ÖĞRENCİSİ ÇYDD GENÇLİK ÜYESİ) DÜZENLEYEN: ÇYDD GENÇLİK BİRİMİ 20 NİSAN 2013 CUMARTESİ SAAT 14.00 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 20 NİSAN 2013 CUMARTESİ SAAT 13.0013.30 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 18 Nisan 2013 Perşembe Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle