22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 4 Mart 2013 Pazartesi a2 imizdeki g ky z ¦ KÜLTÜR SANAT Francine Sevda Dokip Sevdadorkip5@hotmail.com Türkel Minibaş’ın anısı yaşayacak ankaya Belediyesi, Ç Çukurambar’da Dr. Füsun Sayek ve Prof. Dr. Türkan Saylan’ın adlarını yaşatmak üzere park yaptığı bölgede, eğitimci Prof. Dr. Türkel Minibaş’ın anısını da yaşatacak. Çankaya Belediyesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında, önemli bir parkın açılışını yapıyor. Çankaya Belediyesi’nce yapımı tamamlanan parkın 7 Mart’ta saat 16.00’da yapılacak açılışına Ankaralıları davet eden Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, “Yaşamını çocuklara ve bilimsel, çağdaş aydınlanma mücadelesine adayan bir eğitimci olan Prof. Dr. Türkel Minibaş’ın anısına yaptığımız parkı açıyoruz. Minibaş, kendini bilime ve insan yaşamına adamış Dr. Füsun Sayek ve Prof. Dr. Türkan Saylan adına yaptığımız parkların yanıbaşında yüreği insanlık için atan Çankayalıların gönlünde yaşamayı sürdürecek. 3 Aydın Kadın anısına yapılan parkların açılışında anıları OKURKEN Türey KÖSE tureykose.blogspot.com tureykose@cumhuriyet.com.tr Buz Gibi Gerçekler atürn astrolojide siyasi otoriteyi temsil eder. S Bizim ülkemiz haritasında çok önemli bir yeri var. Diplomasinin sembolü Terazi burcunda ve aklın, iletişimin, antlaşmaların ve gençliğin sembolü Merkür ile aynı derecede yer alıyor. Ancak aynı derecede yer almaları siyasetimizde sık sık sorunların yaşanmasına, engellenmelere, baskılara hatta akıl tutulmalarına neden oluyor. Öte yandan, MerkürSatürn beraberliği doğru kullanıldığında tarihsel bilinç, gençlerin sorumluluk alması, ticarette orta sınıfın ilerlemesi, yazının ve şiirin derinlik kazanması, aydınların geçmişimizi sahiplenmesi, tren yollarının temel ulaşım aracı olarak kullanılması, toprak reformu, tarım politikaları, kayıtlı ekonomi, ve uzun süreçli, sağlam yatırımlar ve olaylar karşısında soğukkanlı, nesnel olunması gibi konular ön plana çıkar. Bu her iki planetin de bizi sınadığı bir döneme girdik. Önümüzdeki iki hafta boyunca Merkür ve Satürn’ün işaret ettiği konuların karanlık yönleriyle yüzleşebiliriz. Özellikle Satürn’ün ülkemizin burcu Akrep burcunda geçişini sürdürürken, Temmuz 2013’ün ilk haftasına kadar ders verici Retro konumunda olması derin ve örtülü olguları ortaya çıkarıyor. Ülkemiz adına yapılan gizli antlaşmaların açığa çıkması, hükümetin baskı altına girmesi ya da gençliğin ve halkın baskı altına alınmaya çalışılması, unutulan gerçeklerin tekrar hatırlanması bu süreçteki ana temaları oluşturabilir. On beş günden beri geri giden Merkür ile bunların ipuçlarını almaya başladık. İmra’lıyla yapılan görüşmeler ve sızan haberler bu konumun tipik göstergesi. Böyle dönemlerde ulusal konularımıza sahip çıkacak aydınlarımıza, bilge insanlarımıza, tarihçilerimize gereksinim duyarız. Ciddiyeti, gerçeği ararız. Ülkemizi sağlam temellere oturtacak uzun vadeli kararların alınmasını bekleriz. Bunlar olmadığı durumlarda yalnız ve yalıtılmış bir ülkenin, bir siyasetin konumuna düşebiliriz. Türkel Minibaş kimdir? ürkel Minibaş, 1995 yılında Uluslararası İktisat alanında profesörlük elde etti. Kalkınma iktisadı ve T tarım ekonomisi konularında önemli çalışmalar yaptı. İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmasının yanı sıra, yine aynı okulun Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde müdür yardımcılığı ile, Anadolu Üniversitesi AÖF İstanbul İl Koordinatörlüğü görevlerini de üstlenen Prof. Minibaş, birçok projeye imza attı. 1991 yılında 1. Ulusal Çocuk Kurultayı‘nı düzenledi. 1995 yılından 1999’a kadar İMKB danışmanlığı yaptı. YKY ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı yayın komisyonunda görev alan Türkel Minibaş, ÇYDD Genel Başkan Yardımcılığını yürütmekteydi. Kadın ve çocuklar üzerine çeşitli çalışmalar yaptı. Çocukluğundan kalan tiyatro tutkusunu, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde eğitmenlik yaparak sürdürdü. İstanbul 1953 doğumlu olan Minibaş, mide kanseri nedeniyle 6 Şubat 2009’da yaşamını yitirdi. Amin Maalouf’tan ‘Doğu’dan Uzakta’ min Maalouf’un son kitabı Doğu’dan Uzakta, A terkedilmiş ülkeye dönüşün, “mazi”yle, gençlikle karşılaşmanın, hesaplaşmanın kitabı. Kavafis ünlü şiirinde “Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın /bu şehir arkandan gelecektir” der ya; ne kadar uzağa giderseniz gidin ana yurdunuz peşinizi bırakmaz, ne kadar kaçarsanız kaçın çocukluğunuzgençliğiniz peşinizden gelir... Lübnan asıllı Fransız yazar Maalouf’un romanı, otobiyografik özellikleri baskın bir kitap. Fransa’da yaşayan ve “adını yazmaktan ürktüğü sevgili ülkesine” dönen Adam’ın hikâyesi, birçok yerde Amin Maalouf’un hayatıyla örtüşüyor. İç savaşın darmadağın ettiği hayatlar ve yıllar sonra ülkelerine dönen bir grup arkadaşın hikâyesi, 16 günlük bir iç hesaplaşma ve yüzleşmelerin romanı olarak karşımıza çıkıyor. Ülkesini terkedip Avrupa’ya , Amerika’ya, Brezilya’ya kaçanlar, ülkesinde kalıp savaşın kirine bulaşanlar, radikal uçlara savrulanlar yıllar sonra karşılaştığında “Ahh mazi...” nostaljisiyle birbirleriyle kucaklaşmıyorlar öyle kolayca...Geçen yılların, yapılan seçimlerin hesabı da soruluyor, veriliyor...Ana yurda dönmek, gençliğe dönmek, eski dostluklara, eski hikâyelere dönmek o kadar kolay olmuyor. Yazar, Simone Weıl’in “Kaba kuvvetle ilişkiye maruz bırakılan her şey alçalır. Darbeyi indiren de, darbeyi yiyen de aynı kirlenmeyi yaşar” sözlerini epigraf olarak kullanmış. Roman bu “kirlenme”yi deanlatıyor. Savaş herkesi kirletiyor; kaçanı da, kalanı da, kazananı da, kaybedeni de...Yitik cennet hikâyelerinin üstüne kan bulaşınca hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Amin Maalouf’un kahramanı Adam, iç savaştan sonra Fransa’ya yerleşmiş bir tarihçi. “İki vatan arasında, inançla inançsızlık arasında” kalmış bir Doğulu. Adam, yolları, düşünceleri ayrılınca reddettiği eski dostu Murad’ı ölüme uğurlamak için memleketine dönüyor. Ve bu dönüş eski dostlarla karşılaşmanın yolunu açıyor. Amerika’dan gelen Albert, Brezilya’dan gelen Naim, ülkesinde kalmış “savaş dulu” Semiramis, zengin işadamı Ramiz ve onun manastırma kapanan can dostu Ramzi’nin hayat öyküleri iç savaşın dünyanın dört bir yanına, bambaşka siyasal çizgilere, bambaşka hayatlara savurduğu insanların hikâyelerini buluşturuyor. Ve bu hikâyelerin içine bir “aşk parantezi” de giriyor. Adam’ı Fransa’da bekleyen “sürekli aradığı, umutsuzca aradığı ve bir gün bulduğu” bir kadın vardır. Ama, gerçek bir ilişki “suç ortaklığı, sevgi ve hata yapma hakkı” demektir. “Parantez”lerde “hata yapma hakkı” kullanılır... Amin Maalouf, kitabın başında “Adımda doğmakta olan insanlığı taşıyorum, ama ben nesli giderek tükenen insanlığa aidim” diye kayıt düşerken, şunları ekliyor: “Ben bir soy zincirinin ilk değil, son halkası, kendi insanlarımın en sonuncusu, onların birikmiş hüzünlerinin, hayal kırıklıklarının ve utançlarının emanetçisi olacağım. En berbat vazife bana düşüyor: Sevdiklerimi teşhis edeceğim, sonra başımı sallayacağım ve örtü yeniden yüzlerinin üstüne çekilecek. Ben nesli tükenenler görevlisiyim. Ve sıra bana geldiğinde hiç eğilip bükülmeden bir kütük gibi devrilecek ve duymak isteyenlere şunu yineleyeceğim: ‘Haklı olan benim, hatalı olan Tarih!” Doğu’dan Uzakta, geçmişe, ana yurda bir hac yolculuğunun hikâyesi. Bitmez tükenmez iç savaşlarla, yıkımlarla içiçe yaşayan bir coğrafyanın “hatalı tarih”in dokunaklı, hüzünlü romanı... Doğu’dan Uzakta, Amin Maalouf, YKY Yayınları, 457 sayfa için bir küçük forumu da park alanında sevenleri ile birlikte yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. 100. Yıl girişindeki 1427 Cadde ve 441. Sokakın ayırdığı Füsun Sayek ve Türkan Saylan parklarını birleştiren Türkel Minibaş Parkı, havuzları, çocuk oyun aletleri ile engelsiz olarak tasarlandı. Parkın açılışında Türk Tabipleri Birliği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve 3 Aydın Kadının sevenleri yanısıra Prof. Dr. Türkel Minibaş’ın ailesi de hazır bulunacak. Fırtına öncesi sessizlik Martın ikinci haftasından itibaren Merkür’ün doğru hareketine kavuşması ve Mars’ın Koç burcuna girmesi, ilişkilerin şiddetleneceğini, serleşeceğini ve sabırların sınanacağını işaret ediyor bize. Bu süreçte her türlü haksızlıkların, yanılgıların ortaya çıkma olasılığı çok yüksek. Ekonomide bir duraklama olabilir ve gelecek dönemlerin yoksunlaşan ekonomisinin tehdit edici ipuçlarını gözler önüne sermeye başlayabilir. Şimdilik sessiz ve sakin görünen uluslararası diplomatik ilişkiler, yine Mars’ın Koç burcuna girmesiyle birlikte, gerginleşip saldırgan bir boyuta dönüşebilir. Ve 2013 Ekim sonu itibariyle dünyada daha da zorlaşacak olan koşulların gerekçeleri büyük bir ivme kazanabilir. ‘Kadınlar Günü’ne özel sergi aleri Kara, “8 Mart Dünya G Kadınlar Günü”ne özel “Acı Biber” adlı sergiyi sanatseverlerle buluşturacak. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın kent merkezine canlılık getirmek üzere açtığı galeri, aynı zamanda üçüncü yaşını da kutlayacak. Galeri Kara üçüncü yaşına giriyor. Doğum gününü “Dünya Kadınlar Günü” özel sergisiyle kutlayacak galeri, tamamı kadın sanatçıların çalışmalarından oluşan “Acı Biber” sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Ahu Akkan, Hatice Çöklü, Ferda Demirel, Rukiye Epli Dede, Hüda Sayın Yücel ve Özlem Tekdemir’den oluşan “Kırmızı İnisiyatif”in çalışmalarından oluşan Büyümek ve derinleşmek Bireysel yaşamımıza gelince, Satürn’ün bu ders verici dönemlerinde nesnel olmaya, sorumluluklarımızı düşünmeye, yapamadıklarımızın nedenlerini keşfetmeye, engellerin farkında olmaya ve sınava girer gibi her birini teker teker çözmeye çalışmak, yaşamımıza, varlığımıza daha bilinçli sahip çıkmamızı sağlar, olgunlaşmamıza olanak tanır, büyütür, derinleştirir, sağlamlaştırır. Ancak böylelikle fırtınaları daha kolay atlatabiliriz. sergide resim, fotoğraf ve ağaç baskı işlerin yanı sıra dört dakikalık bir video da yer alıyor. Sergide, farklı yaşamlardan gelen birbirinden farklı altı kadının hayata bakışları ve söylemek istedikleri sözlerin kendi dillerinde ifadeleri, farklı sanat disiplinlerinde görünür duruma geliyor. İnisiyatif, bağımsız sanatsal söylemlere sahip olmalarının yanı sıra, zaman zaman ironik, zaman zaman itici, çoğu kez de muhalif olmayı ortak bir tavır olarak benimseyerek yola çıkan bir hareketten oluşuyor. 6 Mart’ta açılacak olan sergi, 27 Mart’a dek görülebilir. KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 4 Mart 2013 Pazartesi Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle