Katalog

Sayfa 12 Mart 2013 Salı a2 KÜLTÜR SANAT Akün ve Şinasi sahnelerinin özelleştirme ihalesi ikinci kez bu hafta gerçekleştirilecek... Tiyatrocular üzgün SELDA GÜNEYSU Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Türk Kızılayı, THY ve Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) iştiraki olan Emek İnşaat ve İşletme AŞ, Akün ve Şinasi sahnelerinin satışı için yeniden ihaleye çıktı. Bu kez ihalede, daha önce 500 bin TL olan binanın geçici teminat bedeli 1 milyon TL’ye çıkarıldı. Daha önce, 5 Şubat’taki ihaleye katılan 4 firmanın verdiği teklifler muhammen bedelin çok altında olması sebebiyle iptal edilen ihale, 14 Mart’ta yeniden gerçekleştirilecek. Akün ve Şinasi sahnelerinin satılamayacağını, çünkü her iki sahnesin de kamunun malı olduğunu belirten Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS) Genel Başkanı Erdinç Doğan, “Bu sahneleri alan kişiye çok yazık olacak, çünkü çok ciddi zarara uğraşacağı bir sürece girecek. Binayı alacak kişinin sorunlu bir bina alacak olduğunu bilmesi gerekir. Halkın malının birilerine peşkeş çekilmesine karşıyız. Aynı zamanda çocuklarımızın da geleceğine ait olan bu kültür mirasını birilerine vermek niyetinde değiliz. Bunun için de elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi. Sanatçılar olarak yurttaşlardan, “kendi geleceklerini, sahnelerini sahiplenmelerini istediklerinin” altını çizen Doğan, şöyle konuştu: “Sanatçıları ‘vebalı’ görmek gibi bir Ortacağ zihniyeti var. Ortaçağ döneminde de tiyaroları yasaklamışlar ve sanatçıları şehir dışlarına atmışlardı. Sonuçta tiyatro yine sözünü söyledi. Unutmasınlar ki sanatçılar bir şekilde sözlerini söylemeye devam edecekler. Sözlerini söyleyecek bir mecra, bir yer kesinlikle bulurlar. O nedenle sanatçıları susturmak isteyenler hiç umutlanmasınlar. Ayrıca ‘Onların maaşlarını biz ödüyoruz’ gibi bir düşünceye de kapılmasınlar. Çünkü bizim maaşlarımızı onlar değil, bizden kat be kat daha yüksek maaş alan onların maaşlarını da bizim maaşlarımızı da halk ödüyor. Biz Cumhuriyetin sanatçılarıyız, kimsenin değil.” YANSIMALAR se [email protected] Şefik KAHRAMANKAPTAN Muhteşem Capuçon ve CSO’da Nöbet Değişimi evlet orkestralarında mart seçim ayıdır. D Yönetim kurulu bir yıl için seçilir. Yeni seçilen kurul, eski kurulun yaptığı programı mayıs sonuna kadar uygular, sonra yeni sezon için programı hazırlar. CSO’da iki yıldır görevde olan Tahsin Arslan (fagot) yönetimi yeniden aday olmadı ve yerini, daha önce de üç dönem müdürlük yapmış olan Aycan Sancar (flüt) yönetimine bıraktı. Ekipte Altan Kalmukoğlu (flüt), Arif Ünal (kontrabas), Cem Sevgi (trompet) ve İbrahim Aydoğdu (viyolonsel) yer alıyor. Nöbet değişimi haftasındaki konserin konukları, Türkiye’de üçüncü kuşak Polonyalı şef Wojciech Rodek (d. 1977) ile Fransız çellist Gautier Capuçon (d. 1981) idi. Rodek, Tadeusz Strugala ve Marek Pijarowski çizgisinden gelen, orkestranın suyuna gitmeye çalıştığı izlenimi veren bir şef. Eşliklerde dikkatliydi ancak Rahmaninov’un 2. Senfoni’sinde büyük bir tını elde etmek amacıyla olsa gerek, orkestraya çok yüksek çaldırdı ve yer yer seslerin birbirine karışarak boğulduğunu, cümlelerin duruluğunu yitirdiğini duyduk. Sahnede kadınlar vardı (ÇSM) bir dizi etkinlik düzenlendi. Münevver Karabacak tarafından açılan “Kadın ve Sahne” isimli fotoğraf sergisi ve ardından Halk Müziği ve Oyunları Araştırma Eğitim Gençlik Derneği (HAMOY) sanatçıları tarafından verilen “Kadının Türküsü” konseri yüzlerce sanatseveri buluşturdu. Yaşamın içindeki kadınların sahneye yansımasını anlatan fotoğraflardan oluşan sergi açılışında sanatseverlere seslenen Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, “Bir şeyi güzel çekmek fotoğraf sanatçısı olmak için yeterli değil. Bence, fotoğraf sanatçısı olmak için hayatı algılamak, özel bir bakış açısı ve Mart Dünya Emekçi Kadınlar 8 Günü’nde, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde Gautier Capuçon Altan Kalmukoğlu yaratıcılıkla yorumlayabilmek gerekir” ifadelerini kullandı. Serginin ardından HAMOY “Kadının Türküsü” konserini eşiyle birlikte dinleyen Tanık, konser sonrası korodaki tüm kadın sanatçılara ve müzisyenlere teker teker çiçek verdi. ‘Hayatın her alanında varız’ araşarlı kadınlar Ankara Kalesi’nde Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Etkinlikte konuşan Ayşegül Varol, Karaşar’ın tarihinde kadınların yerinin özel olduğunu belirterek, “ 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal’i karşılayanlar arasında Karaşarlılar ve Karaşarlı kadınlar da vardır. Bu olay Karaşar’ın kadına verdiği değerin en yüce ifadesidir. Bizler, onların torunlarıyız ve hayatın her alanında varız” diye konuştu. Karaşarlı kadınlar, Ankara Kalesi’nde geçen cumartesi Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Etkinliğe, Mustafa Kemal Atatürk’ü 27 Aralık 1919’da Dikmen sırtlarında karşılayan Karaşarlı İnce Kızı Atikmen’in torunu İlayda Ceren Atikmen de hazır bulundu. CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, Atikmen’e plaket verdi. K Sakinkent: Seferihisar rnst Reuter İskân ve Şehircilik Araştırma ve Uygulama Merkezi, “Türkiye’de İlk Sakinkent Uygulaması: Seferihisar” paneli gerçekleştiriyor. Panel, Siyasal Bilgiler Fakültesi Mülkiye Şeref Salonu’nda, yarın saat 14.00’te gerçekleşecek. Prof Dr. Can Hamamcı’nın yöneteceği panele; Yrd. Doç. Dr. Umut Çiner, Dr. Serdar Şahinkaya ve Seferihisar Belediye Başkanı M. Tunç Soyer konuşmacı olarak katılacak. E Etkinlikte konuşan Varol, insanlığın teknolojik açısından çok ilerlemesine karşın kadınların çektiği çilenin, gördüğü şiddetin ve uğradığı haksızlıkların aynı kaldığını dile getirdi. Varol şunları kaydetti: “Tarihimize adını altın harflerle yazdıran onlarca kadınımız vardır. Karaşar’ın tarihinde de kadınların yeri özeldir. 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal’i karşılayanlar arasında Karaşarlılar ve Karaşarlı kadınlar da vardır. Bu olay Karaşar’ın kadına verdiği değerin en yüce ifadesidir. Karaşarlı kadınlar şunu asla unutmamalıdır. Bizler, Ayşe Bilgeler’in, İnce Kızı Atikmen’lerin, Fatma Varol, Ayşe Şanlı’ların torunlarıyız ve hayatın her alanında varız.” Viyolonsel solisti Gautier Capuçon ise elindeki 1701 yapımı “Matteo Goffriler” sazın hakkını veren, yaşının üzerinde olgunlukta görkemli bir etkinlik sergiledi. Önce G. Faure’nin “şiirsel ağıt” biçiminde Türkçeleştirebileceğimiz “elegie”sini, ardından P.I. Çaykovski’nin Rokoko Çeşitlemeleri’ni tertemiz, ton birliği içinde, hârika bir tını elde ederek seslendirdi. Mükemmel bir yay tekniğine sahip. Elindeki yüksek volümlü ve hafif koyu tonlara sahip sazıyla âdeta bütünleşerek, iki yapıttaki duyguları bize son kertesine kadar duyumsattı. Konser çok kalabalıktı, çello öğrencisi olarak Bilkent’ten İrem İlayda Canduran’ı dinleyiciler arasında görüp sevindim. Umarım başka çello öğrencileri de Capuçon’u izlemiş ve görgülerini arttırmışlardır. Capuçon, ağabeyi kemancı Roland (d. 1976) ve Amerikalı piyanist Nicholas Angelich (d. 1970) ile piyanolu üçlüler seslendiriyor ve başta Martha Argerich olmak üzere önemli solistlerle oda müziği etkinliklerinde yer alıyor. Keşke Capuçon kardeşleri hem konçerto seslendirme, hem de oda müziği için önümüzdeki sezonlarda Ankara’da dinleme olanağı bulabilsek... Doktorlar ÇSM’de buluşuyor ankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi, “14 Mart Tıp Ç Bayramı” etkinlikleri çerçevesinde, doktorlara ev sahipliği yapıyor. Ankara Tabip Odası’nın düzenlediği kültür ve sanat haftası kapsamında, film ve belgesel gösterimlerinin yanı sıra panel de gerçekleşecek. Etkinlikler kapsamında, bugün saat 18.30’da, “Hekimlerin Sergisi” açılacak. 19.00’da ise, Ankara Tiyatro Fabrikası “Ay Carmela” isimli oyunu sahneleyecek. Etkinlikler, 16 Mart’a kadar sürecek. Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon 12 Mart 2013 Salı : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sahibi : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B Aycan Sancar