22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 1 Mart 2013 Cuma a4 Kent Yaşam ‘Aday değilim’ İKLİM ÖNGEL CHP Eskişehir Milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Süheyl Batum, Anakent Belediye Başkanlığı’na aday olduğu yönündeki söylentilere açıklık getirdi. Afyon’da kendisine, “İstanbul ve Ankara gibi illerin belediye başkan adaylarının nasıl seçileceği ve belirli kişilerin aday olup olmayacağı”nın sorulduğunu belirten Batum, “Başkan adayı olabilmek için gereken ilkeleri dile getirdim. Başkanlık için sinyal vermedim, vermeyi de çok ayıp adlederim. Aday değilim” dedi. Adayların, bölge insanı olması gerektiğine dikkat çeken Batum, “Çocukluğunu orada geçirmiş olsun ki, çocukların top oynadığı yere rant için bina dikerken düşünsün ve yüreği sızlasın” dedi. Cumhuriyet’e konuşan Batum, “Ben bugün vekilim ve halk beni 4 yıl için seçti. Aday olmam için benden başka hiç kimsenin belediye başkanı olamayacağını düşünmem gerekir. Ben bölye bir algı içinde değilim. Başkanlık için sinyal vermedim, vermeyi de çok ayıp adlederim. Aday değilim” dedi. Batum, ilkelerini, “Belediye başkan adayının halk tarafından sevilmesi, halkta karşılığı olması gerekir. Ancak bu ye Açık hava müzesi Beypazarı T arihi İpek Yolu üzerinde bulunduğu için Selçuklular döneminde önemli bir ticaret yeri olan Beypazarı, Osmanlı döneminde önemli bir sipahi merkezidir. Sipahi beyinin burada yaşamasından ve ilçede ekonomik hayatın gelişmiş olmasından dolayı söylenegelen “Beğpazarı” ifadesi zamanlı bugünkü Beypazarı’na dönüşür. Zaman içinde ticari merkez işlevini büyük ölçüde kaybeden Beypazarı, bugün turizmde sağladığı atak sayesinde yeniden ve bu defa bir turizm merkezi olarak Ankara’nın ilçeleri arasında ön plana çıkmayı başarıyor. İlçenin, çoğunluğu 1800’li yıllara tarihlenen konak, han, kervansaray gibi Anadolu sivil mimarisinin en güzel örneklerinin yer aldığı tarihi sokaklarında dolaşırken; Beypazarı’nın dünyadaki benzerleri için kullanılan “açık hava müzesi” tanımını fazlasıyla hak ettiğini görürüz. Beypazarı’nın mimari dokusunu oluşturan iki veya üç katlı, cumbalı ahşap evler, ilçe merkezinin yer aldığı vadinin iki yamacında sıralanıyor. Bu evlerden pek çoğu restore edilmiş ve otel, pansiyon, restoran şeklinde turizmin hizmetine sunulmuş olup, bazıları da müze veya kültür merkezi olarak düzenlenmiş. Kent Tarihi Müzesi olarak düzenlenen Rüstempaşa Okulu, Beypazarı Tarih ve Kültür Evi olarak düzenlenen Nurettin Karaoğuz Konağı ile Yaşayan Müze olarak düzenlenen Abbaszade Konağı’nda orijinal objelerin yanı sıra maket ve modellerle Beypazarı’nın tarihi ve kültürel özellikleri sergilenirken, restore edilen bir diğer tarihi yapı olan Halk Evi’nde ise sergi, seminer ve benzeri kültürel etkinlikler gerçekleştiriliyor. Beypazarı’nın tarihi atmosferinde dolaşmak çok keyifli olsa da buraya gelmişken Hıdırlık Tepesi’ne çıkmadan olmaz. İlçe merkezinin en iyi göründüğü yer olan Hıdırlık Tepe’de çayınızı yudumlarken, Beypazarı’nın sahip olduğu tarihi eserleri bir arada fotoğraflamak mümkün. Tepenin hemen eteğindeki restorasyonu devam eden Suluhan ile 13. yüzyıl eseri Sultan Alaeddin ve 17. yüzyıl eseri Kurşunlu camileri, bu panorama içinde dikkat çeken yerlerden birkaçı olarak not edilebilir. Böylece Beypazarı’nı gezdikten ve yukardan da gördükten sonra tekrar ilçe merkezine dönebilir ve Beypazarı’nın geleneksel lezzetlerini tadabiliriz. Tarihi Taş Mektep başta terli değildir. Aday olacağı yörenin örgütünün de adayı benimsemesi ve beraber çalışabileceğini düşünmesi gerekir. Son olarak da adayın, o bölgenin insanı olması gerekir” diye sıraladı. Batum, “Bir yere aday seçilirken, bence o yörede uzun süre yaşamış, çocukluğunu geçirmiş olmalı ki çevresine hoyrat davranmasın ‘Ben zaten buralı değilim, eskisini de bilmiyorum’ demesin. Çocukların top oynadığı yere rant için bina dikerken düşünsün ve yüreği sızlasın” dedi. ‘CHP saz arkadaşları partisi değil’ “Eğer aday olacaksam bunu Afyon’da bir programda söylemem” diyen Batum, “Önce ar kadaşlarımla sora genel merkezle istişare ederim” dedi. CHP’nin, “Recep Tayyip Erdoğan ve saz arkadaşları” partisi gibi proje partisi olmadığını dile getiren Batum, “Bu partiler kişilere çok bağlıdır. Aynı kişi önce vekil, sonra belediye başkanı, sonra bakan makamında oturur. Ben ilke söylüyorum ancak ‘adaylık istiyor’ diye algılanıyor. Bu demokratik çağdaş ülkelerde olmaz, ancak proje partilerde olur” dedi. Adayların belirlenmesi için halka yapılacak anketlerin başladığını söyleyen Batum, “Anketler bittikten sonra örgütlere de sorarak hemen çalışmaya başlayacağız. Çünkü devlet gücüyle karşı karşıya kalacağız. Türkiye’de unutulmaya başlanan yerel yönetim hizmetlerini tekrardan hız vereceğiz. Ankara’da oturan biri olarak bunu gözlemliyoruz. Ankara, belediyecilik hizmetinin, AKP belediyecilik anlayışının ne kadar yanlış ve sakat olduğunu göstermek açısından çok belirleyici bir örnektir” dedi. Batum, “Umarım Ankara’da biz çok iyi bir aday çıkarırız ve parti seçmenleri CHP’nin adayında birleşir. Sıraladığım ilkeleri taşıyan pek çok arkadaşımız var. İçlerinde bir ad verirsem ayıp olur” diye konuştu. Gezgin Gözüyle TİMURÖZKAN ozkantimur@yahoo.com olmak üzere çeşitli konaklarda sunulan Beypazarı mutfağının en çok tercih edilen yemekleri; ev tarhanası, Beypazarı güveci, yaprak sarma ve 80 kat baklava gibi yöreye has yemekler oluyor. Bunları yerinde tattıktan sonra, mutlaka alıp götürmek isteyeceğiz yöreye has yiyecekler arasında; İskoç bisküvisine rakip tereyağlı “Beypazarı kurusu”, havuç lokumu, cevizli sucuk ile erişte ve ev yapımı tarhana sayılabilir. Bunları ve ayrıca Beypazarı’nın dantel, nakış gibi geleneksel el işlerini, 200 yıl önceki Yeni bir Ankara kitabı: GEZGİN GÖZÜYLE ANKARA Editör: Timur Özkan, Alter Yayınları Aralarında Cumhuriyet okurlarının ve Ankara ekinin yazarlarının da bulunduğu 49 Ankara gönüllüsü yazarın ortak eseri “Gezgin Gözüyle Ankara”; Ankara’dan ve ilçelerinden 56 gezi ve kent kültürü yazısından oluşuyor. Ankara’nın merkez ve ilçelerindeki çeşitli tarihi, doğal ve turistik yörelerle birlikte başkentimizin tarihinden kesitlerden Ankara adının kökenine, Ankara’nın sosyal yaşamından türkülerine ve halk oyunlarına, mutfağından cadde ve sokaklarına, meydanlarına kadar çeşitli başlıklar altında Ankara’nın çeşitli özelliklerinin derlendiği kitabın önsözünü Ankara araştırmacısı ve uzman sanat tarihçisi Gökçe Günel yazdı. halini koruyan tarih çarşıda, Alaeddin Sokak’ta hafta sonları açılan kadınlar pazarında ve İmaret Meydanı’ndaki dükkânlarda bulabiliriz. Bu arada havuç için bir parantez açalım. Türkiye’nin en büyük havuç üreticisi olan Beypazarı’nda havuç suyu ve havuç lokumundan başka havucun dondurmasını, sabununu, sucuğunu, keşkülünü birçok türevini de bulmak mümkün. Beypazarı’nda alışverişin olmazsa olmazı, telkari işlemeleri de bu dükkânlarda bulabileceğimiz gibi en iyisi belediyenin altındaki Gümüşçüler Çarşısı’na kadar gitmek. Gümüş ve altının ince teller halinde örülerek yapıldığı telkari, Mardin ve çevresinde yaygın Ortadoğu kökenli bir sanat olmakla birlikte Beypazarı’nda da yıllardır usta/çırak şeklinde gelişerek günümüze gelmiş. Bir dönem Kültür Bakanlığı’nın Kültürel Hediyelik Eşya Tasarımı Yarışması’nda birincilik alan Beypazarı telkarileri, buraya ait en anlamlı bir hediye veya anı olacaktır… Beypazarı’nın merkezi tarihi mekânlarıyla ilgi çekerken, yakın çevresinde ise daha çok doğal güzellikler ön plana çıkar. Bunlardan ilçenin kuzeyindeki İnözü Vadisi ve orman içindeki Eğriova Yaylası doğa yürüyüşçüleri tarafından tercih edilir. İnözü Vadisi’nin dik yamaçlarındaki mağaralar (kaya mezarları ve kaya kiliseleri) arkeolojik sit olup, vadinin içinden geçen İnözü çayının kenarındaki restoranlarda yöresel yemeklerin yanı sıra alabalık çeşitleri de sunulmaktadır. Beypazarı’na 10 kilometre uzaklıktaki Tekke Yaylası ise daha çok piknikseverlerin rağbet ettiği bir mesire yeridir. Ankara’ya 100 kilometre uzaklıkta bulunan Beypazarı’na Ayaş üzerinden, 1,5 saatlik bir araba yolculuğuyla gelinebilir. Beypazarı, eski İstanbulAnkara yolu üzerinde bulunduğundan, ilçeye bu yolu kullanarak gelmek de mümkün. (Nallıhan, Mudurnu, Seben üzerinden toplam yolculuk 360 kilometre kadar.) ‘Mehmetçik’ istasyon açtı ehmetçik Vakfı’nın M Opet’le birlikte açtığı Mehmetçik Vakfı Etimesgut İstasyonu hizmete girdi. Opet Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk, Mehmetçik Vakfı istasyonlanının diğer Opet istasyonlarından daha çok ilgi gördüğünü belirtirken, Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü, emekli Tümgeneral Salih Güloğlu, “Bu iki kurumun birleşmesi 2 kere 2’nin 4 etmesinden daha büyük bir değer meydana getiriyor. Yurttaş bu istasyonlarda kendini görüyor ve daha çok tercih ediyor” dedi. Ankara’da ilk, Türkiye genelinde 6. Mehmetçik Akaryakıt İstasyonu, dün düzenlenen törenle hizmete girdi. Eskişehir yolu üzerinde kurulan istasyonun açılış törenine Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü emekli Tümgeneral Güloğlu ve Opet Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk’ün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü Güloğlu, Mehmetçik Vakfı’na Mehmetçik Limited ve Sigorta şirketlerinin düzenli gelir sağladığını kaydetti.Güloğlu, “Bu yatırımların büyümesi çok önemli. Bizlerin bu alanda olması petrol sektörüne, istasyonculuk alanına bir sinerji kazandırdı. Kalite ve nitelikte artış oldu. Bu iki kurumun birleşmesi 2 kere 2’nin 4 etmesinden daha büyük bir değer meydana getiriyor. Yurttaş bu istasyonlarda kendini görüyor ve daha çok tercih ediyor” dedi. Opet Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk ise Opet’in sosyal sorumluluk projelerine büyük pay ayırdığını belirterek, er ve erbaş aileleri için kurulan Mehmetçik Vakfı’nın önemine dikkat çekti. Öztürk, “Vakfa destek vermemiz vicdani ve ülkeye olan borcumuzun bedelidir. Biz son teknolojiyi ilk olarak vakfın bulunduğu istasyonlara uyguluyoruz. Toplumun ilgisi, diğer şirket istasyonlarından fazla olduğu gibi diğer Opet istasyonlarından dahi fazla. Biz bununla gurur duyuyoruz” diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle