Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Şubat 2013 Pazartesi Sayfa kent a3 imizdeki g ky z ¦ Kuzey Ankara’da kot daire sahibi olanlar resmi yanıt istiyor ‘Oyalanmaktan bıktık’ İKLİM ÖNGEL Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi’nin kura çekiminde kot daire çıkan hak sahiplerinin mağduriyetinin düzeltileceğini söylemesine karşın hâlâ resmi bir işlem başlatılmadı. Evlerine ne zaman yerleşeceklerini bekleyen hak sahiplerinin, Anakent Belediyesi Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı’na verdikleri dilekçelere de yanıt verilmediği öğrenildi. Kot daire sahibi Bülent Şeremet, projenin başından beri konuşulanların lafta kaldığını belirterek, “Çaresiz bırakıldık, yıllarca oyalandık, artık oyalanmak istemiyoruz. Bir an önce resmi yanıt istiyoruz” dedi. Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi’nin kurasında kot daire çıkan hak sahiplerinin mağduriyetinin giderileceği Anakent Belediye Başkanı Gökçek tarafından açıklanmıştı. Bu açıklamaya karşın, mağdurlara “anahtar teslimi” yapılmasına ilişkin çağrı gelmişti. Anahtarını almayı kabul etmeyen hak sahibi Şeremet, aradan geçen zamana ve verilen söze karşın belediyenin kendileriyle resmi olarak iletişime geçmediğini kaydetti. Ayrıca Şeremet, 4 Ocak Cuma günü belediyeye gönderdiği dilekçeye de yanıt verilmediğini dile getirdi. Şeremet, Anakent Belediyesi Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı Kentsel Dönüşüm Şube Müdürlüğü’ne gönderdiği dilekçede, proje kapsamında maddi zarara uğradıklarını belirterek, “Ar Francine Sevda Dokip Sevdadorkip5@hotmail.com Kuzey Ankara’da ikinci aşama rojede bulunan diğer etaplar için bin 764 konut yapılacağı ve TOP Kİ’nin üç ayrı ihaleye çıkacağı öğrenildi. İdarenin, 5 bloktan oluşacak birinci etapta 477 konut inşa edeceği belirtilirken, Konutların 268’inin 3+1, 209’unun 4+1 büyüklüğünde olduğu bildirildi. 6 bloktan oluşacak ikinci etapta ise 488 konut ile ünite merkezi ve kreş yapılacağı belirtilirken, konutların tamamının 3+1 niteliğinde olacağı öğrenildi. Birinci ve ikinci etapta inşa edilecek konutların ihaleleri 26 Şubat’ta saat 14.00’te gerçekleştirilecek. 6 bloktan oluşacak üçüncü etapta bölgeye 799 konut yapılacağı ve konutların yanı sıra ünite merkezi de inşa edileceği belirtilirken, ihalelerinin 27 Şubat saat 14.00’te yapılacağı öğrenildi. Yeni yapılacak konutların ne zaman biteceği belirtilmezken, kot daire sahiplerine ilişkin bir bilgi verilmedi. Ülkelerin Haritaları u hafta ülkelerin haritalarını incelerken, varoluşunu en fazla zorlayan Bİsrail’in ve kendini büyük bir tehdit altına sokan ülke olarak karşıma İsrail çıktı. Suriye’ye karşı yapmış olduğu saldırının tamamen aleyhine dönmesi ve kendini iyice yalnızlaştırması çok büyük olasılık. Tehdit altında hissettiğinde hep saldırıya geçip hamle kazanmasına alışık olsak da, bu son hareketi, ülkesini çok zor durumda bırakabilir. 2013 yılı İsrail için kısıtlayıcı ve yalnızlaştırıcı bir yıl olarak ortaya çıkıyor. İran 2013 yılının en kazançlı ülkelerinden biri olarak gözüküyor. Kendi içinde reformlara gideceğini, modernleşmeye doğru hızla ilerleyeceğini söyleyebiliriz. Aynı şekilde, dış tehditler karşısında birliğini daha çok güçlendireceği ve savaştan çekinmeyeceği ortaya çıkıyor. Aslında, Büyük Ortadoğu Projesi’nden en kazançlı çıkacak ülke olarak İran’ı öngörebiliriz. Doğunun güçlü ülkelerini kendi yanına çekebilir, eskiyen, daralan Batı karşısında, yeni oluşmakta olan güç dengelerinde sağlam bir yer alabilir. Suriye En zor sürecini 2012 yılı boyunca geçiren Suriye, 2013’ün sonlarına doğru yeniden zorlu bir sürece girebilir. Açlık ve yoksulluk sınırına gelmesi ve dış tehditlerin sürmesi, yıl sonuna doğru kendi iç siyasetinde önemli değişimlere neden olabilir. Haritada tehlikelerin büyük bir bölümünü aşmış görünüyor. Ancak yaşadıklarının önümüzdeki yirmi yıl boyunca etkili olacağı, bu nedenle de, kendisini sürekli güçlendirmeye çalışacağı kaçınılmaz gibi. Her ne kadar bölünmeden söz ediliyorsa da, sonuna kadar direnmekten vazgeçmeyecek. Ve kendisini tehdit eden ülkelerin, özellikle İsrail ve AB’nin ekonomik olarak zorlanacakları bir sürece girmiş olduklarını göz önüne alırsak, koşulları kendi lehine dönüştürebilir. Evet, Ortadoğu ülkelerinin yeniden biçimlendirilmeye çalışıldığı, ülkelerin bölünüp, ayrıştırılıp, şirket temsilcilikleri gibi ele alındığı bir süreci yaşıyoruz. Öte yandan, uygarlıkları etkileyen gezegenleri dünya haritası üzerine yerleştirdiğimizde karşımıza bambaşka bir olasılık çıkıyor. Bu tabloda, 19. ve 20. yüzyılları etkisi altına almış olan Batı uygarlığı, yerini yavaş yavaş Güney Amerika ülkelerine bırakıyor. Kova Çağı’nın kültürel temsilciliğini, Brezilya önderliğinde Güney Amerika’nın alacağı öne çıkıyor. Emperyalizmin bayrağını taşıyan ve son bir kolonyal hamleye girişmiş görünen güçlü Batı ülkelerinin önümüzdeki yıllarda bu bayrağı Çin’e devredeceklerini söylemek yanlış olmaz. Her ne kadar farklı bir rejim olsa da, Çin, hızla yayılmacı bir güç olmaya doğru gidiyor. Gelecekteki Kova Çağı’nın, Çin ve BRIC ülkeleri ekseninde ağırlık kazanması çok büyük olasılık. sa sahibi olan bizleri mağdur duruma düşürdünüz. Proje hatalarının Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından açıklanmış ve tarafınızın dahilince bilinir olmasına rağmen konutun teslimi söz konusudur. T3 tip 69/3 giriş zeminin 2 kat aşağısı bahçe katı konutunuzun teslimini kabul etmiyorum” dedi. Dilekçesinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar ile Gökçek’in mağduriyetin giderileceği sözünü verdiğini anımsatan Şeremet, “Anlaşmamız gereğince tarafımıza yapılan kira ödemelerinizin üretilecek konutların teslimine kadar devamının yapılması ve söz konusu konutların Keçiören tapu alanlarımız içindeki yerlerden ve katlardan verilmesini ikinci bir mağduriyete zemin hazırlanmaması için konutların teslim zamanı ya da bedeli karşılığı tutarının ödenmesi hususunda geçen süreyi de göz önüne alarak ivedi olarak tarafamızı bilgilendirmenizi arz ederim” ifadelerini kullandı. Tarih yangından korunacak Bilkent Üniversitesi yangını duman dedektörlerinden çok daha hızlı algılayarak haber veren sensör geliştirdi. Dünyada bir ilk olan çalışmada tarihi binaların da korunması hedefleniyor. Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Başkanı Prof. Dr. Enis Çetin, mevcut yangın sensörlerinin devreye girmesi için dumanın bu mekanizmanın içine ulaşması gerektiğini söyledi. Duman sensörlerinin tehlikeyi haber verene kadar yangının belli seviyeye ulaştığını belirten Çetin, dünyada ilk kez Bilkent Üniversitesi’nde geliştirdikleri sensörün ise yangından çok daha hızlı haberdar olunmasını sağladığını kaydetti. Çetin, “Geliştirdiğimiz sensör, kontrolsüz alevi insan ya da hayvan hareketlerinden ayırt ederek, yangını büyümeden haber verebiliyor” diye konuştu. Çetin, sensörün, kontrolsüz hareket eden alevleri algıladığını, odada yanan bir mumun ya da çakmak alevinin sensörü harekete geçirmediğini vurguladı. Bu çalışmalarının Avrupa Topluluğu 7. Çerçeve FIRESENSE (Yangın Algılama ve Yönetimi, ÇokluSensör Ağı Aracılığı ile Kültürel Miras Alanlarının Yangın Riski ve Olumsuz Hava Şartlarına Karşı Korunması) projesince desteklendiğini bildiren Çetin, şöyle devam etti: “Geliştirdiğimiz sistemin TBMM ile onlara bağlı müzelerde uygulanmasına yönelik görüşmelerde bulunuyoruz. Bu sistem özellikle kültür mirasımız olan eski binaların korunmasına yönelik çalışmalarda çok önemli rol oynayacak. Ancak öncelikli olarak binaların mevcut elektrik sistemleri kontrol edilmeli.” C MY B