Katalog

Doğaya saygılı sanayileşmenin örnek modeli: Anadolu OSB n büyük başarılar güç koşulların içinden çıkıp geleceği biçimlendiren, yolunu açan insanların başarılarıdır. Şimdi böyle bir başarı öyküsünden söz etmek istiyoruz. Doğaya saygılı sanayileşmenin örnek modeli Anadolu Organize Sanayi Bölgesi’nden (OSB)... Anadolu OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay anlatıyor: gerilim hattının geçtiği bölgede de 50 bin metrekarelik alan bademlik yapıldı. Bizim yaptığımız çalışmalar bir ölçüde belediyecilik. Biz de alan sınırları içerisinde belediye gibi hizmet veriyoruz. ‘Üniversite sanayi işbirliği yaptık’ Planlı, çağdaş bir yatırım ve yaşam merkezi kurma vizyonu çerçevesinde teknolojiye ve ARGE’ye büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede inovasyon ve ARGE merkezi oluşturma konusunda çalışma başlattık. Türkiye’de bir sanayi bölgesi olarak, üretime geçmeden üniversite sanayi işbirliğini gerçekleştirdik. Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kadrolar Polatlı’ya kadar gelmiş işgalci kuvvetleri püskürterek büyük bir zafer kazandılar ve yeni bir ülke kurdular. Onlar bize kurtarılmış bir vatan bıraktı. Bize düşen görev ise şimdi o kurtarılmış topraklarda ekonomik zaferleri kazanmak, şehitlerimizin torunlarına iş ve aş verebilmektir. Üretmek, ihracat yapmak, istihdam yaratmak, uluslararası piyasalara açılmak, kalkınmak, insana ve doğaya saygılı bir sanayileşmenin mümkün olabileceğini göstermek, refahı zenginliği bölüşmektir. Anadolu OSB’de caddelerin adını tarihi günlerden ve mekânlardan seçmemizin nedeni de yıllar önce verilen kurtuluş mücadelesine duyduğumuz saygıdır. Gelibolu, Sakarya, Dumlupınar, 30 Ağustos ve 29 Ekim Caddesi... Anadolu OSB’de fabrika inşaatlarına da başlandı. Çok yakın bir süre içinde bacalar tütecek, tezgâhlar tıkır tıkır işleyecek. Tırlar, dünyaya yük taşırken dönen her tekerlek, bizi geleceğe taşıyacak. İnsanlar kendilerine başkalarının örnek gösterilmesinden hoşlanmazlar ama bu örneğe dikkatle bakmaları gerekiyor. Hedefini seçmek, hedefine odaklanmak, hedefine giden yolun haritasını çizmek, bu yolda azimle, kararlılıkla, sebatla yürümek ve kendine hiçbir mazeret tanımamak... Bunu yapabilenler kazanır, işte kazanıyor ve bütün mazeretleri geçersiz kılıyor. E ‘Bu bizim 15 yıllık hayalimiz’ Bu 15 yıllık hayal, 2002 yılında, Organize Sanayi Bölgesi kuruluşuyla devam etti. Sıfır sermaye ile başlayan bir hayal bugün geldiği noktada 235 milyon dolarlık bir proje haline dönüştü. Bugüne kadar kamulaştırma, altyapı yatırımları, elektrik enerjisi yatırımları ile toplam değer yaklaşık 75 milyon dolardır. Yani inanınca, sabredince ve insanlar birbirlerine destek verince güzel şeyler, iyi şeyler olabiliyor. Anadolu OSB, “küçük ölçekli işletmelerin orta ve büyük işletmelere dönüşme sürecinde kuluçka merkezi olma misyonuyla Ostim’de faaliyet gösteren küçük işletmelerin üretim kapasitelerini artırma ve yatırım alanlarını büyütme taleplerine yanıt verebilmek” amacıyla kuruldu. Bugün tüzel kişiliği onaylanmış ve 410 hek tarda yetkilendirilmiş olan Anadolu Organize Sanayi Bölgemizde orta ölçekli yaklaşık 300 işletmenin yer alması ve 15 bin kişiyi istihdam etmesi planlanmaktadır. ‘Bir fidanın heyecanını yaşadık’ Bir tohumu, bir fidanı toprağa bırakıp büyümesini beklemenin heyecanını yaşadık. Tarlaya atılan her tohum, dikilen her bir fidan meyveye durduğunda dökülen alınteri daha kıymetli olur. Hasat, berekettir. Hasat, insanın ektiğini biçmesidir. Atalarımız demiş ya, “Ne ekersen onu biçersin...” Biz de umudu ektik, geleceğin tohumunu attık. Döktüğümüz alınteri karşılıksız kalmadı. İlk hasatta yaklaşık bin kilonun üzerinde badem toplandı. O gün, sanki dünyalar bizimdi. Geliri mesleki eğitim yararına kullanılacak bademlik, çok değil 3 yıl önce oluşturulmuştu. Ankara ili ve ilçelerinin, Çanakkale Savaşı’nda şehit verdiği bin 764 askerin anısına badem ağacı dikmiştik. Her bir asker için bir badem ağacı... Onlar, vatanı kurtarmak için toprağın altındaydılar. Toprağın üstünde ise iş bekleyen, gelecek kuran milyonlarca genç vardı. İşte o gençlerimiz için fidan dikmiştik. Hüseyin Kutsi Tuncay ‘Sanayi belediyeciliği yapıyoruz’ Sanayi belediyeciliği yapıyoruz; sanayi içinde yaşam merkezi oluşturmaya çalışıyoruz. Anadolu OSB, sadece yatırım değil, bir yaşam merkezi olacak. Çünkü, burada sanayinin çarklarını çevirenlerin olta atıp balık avlayacağı göleti bile var. Türkiye’deki pek çok OSB’den farklı olarak bölge, doğudan batıya uzanan ve sonrasında tabi gölle sonlanan doğal bir vadiyi içeriyor. Böylece Anadolu OSB, doğaya olan ilgisini yaptığı işle kanıtlıyor. Toplam 330 bin metrekare olan idari ve sosyal tesis alanları; konferans salonları, fuar ve sergi salonları, mesleki eğitim tesisleri, sağlık tesisleri, yürüyüş– koşu bisiklet parkurları, park ve dinlenme alanlarının bulunduğu bölgede, planlanan kentsel tasarım ve peyzaj projesi, kaskatlı su yolları ve gölet ile tamamlanarak modern bir yaşam merkezi oluşturulacak. 45 bin metrekarelik ticaret sahasında da alışveriş ve ticaret merkezleri kurulacak. 2009 yılında 70 bin metrekarelik gölet inşaatı bitirildi. Göletin çevresine çınar, huş, at kestanesi, süs eriği, süs kirazı, iğde, akçaağaç, ıhlamur, dut, ladin, karaçam, sedir ve servi ağaçlarının da aralarında bulunduğu 6 bin fidan dikildi ve 120 bin metrekarelik sahada doğal yaşam ortamı oluşturuldu. Yüksek Alşin Çelik yurtdışına açılmak istiyor lşin Çelik LTD’nin sahibi Şinasi Ekici, firma olarak 2013 yılı için İspanyollarla görüştüklerini ve yurtdışına açılmak istediklerini belirterek, firmalarında daha fazla işçi çalıştırabilmek için devletten uzun vadeli kredi desteği beklediklerini kaydetti. “2001 yılında Nurol Holding İsrail’de havalimanı yapıyordu. Nurettin Çarmıklı bizi yanına çağırdı, ‘Bir şirket kurun. Bizimle iş yapan iki kardeş birbirinizi tamamlarsınız ve başarılı olursunuz’ dedi. Biz de iki kardeş bir şirket kurarak yola çıktık” diyen Ekici, Nurol Holding’in İsrail’de yaptığı havalimanı için alt yüklenici olarak, 250 kişilik bir kadroyla çalıştıklarını anlattı. Ekici, “Biz o işi başarıyla bitirince sürekli bize iş verdi. Yaptığımız işlerden dolayı bize çeşitli firmalardan teklifler geldi. Yıllarca çalıştığımız insanları bir araya toplayarak başarıyı elde ettik. Biz hedefimizi belirledik dürüstlükten şaşmadık. Dürüstlük olduktan sonra başarı da gelir. Türkiye’de çok önemli projelere imza attık ama alt yüklenici olduğumuz için işi yapan başka firmalar olarak görüldü” dedi. Ekici şöyle konuştu: “Çanakkale Çan Termik Santralı, Ankara Doğalgaz Çevrim Santralı... Yurtdışında bir sürü iş yaptık. Arşin hep geri plandaydı, öndeki firmalar hep müteahhit firmaydı. Bugün yine öyle. Gülermak, Sevinç Makine, Işık Mühendislik’in işlerini de biz yapıyoruz. Bize projeyi veriyorlar, biz imalatı, boyamayı yapıyoruz. Daha sonra kumlanıp yerine gidiyor. İşi yapan müteahhit firma görünüyor. Biz de, Anadolu Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) fabrikamızı kurarak, direkt işi kendimiz alıp, daha kurumsal bir yapıya geçmek istiyoruz.” A ka alanında ayrıca 2 bin metrekarelik bir alana da “kumlama tesisi” yapacaklarını dile getiren Ekici, müşterilerinin artık anahtar teslimi iş istediklerini dile getirdi. Ekici, “Yaptığımız imalatı beğeniyorlar; boyama ve kumlamayı da bizim yapmamızı istiyorlardı. Biz de dışarıda yapıyorduk. Şimdi komple imalatı yapabileceğiz. Müşteri içinde ayrı taşıma maliyeti getirmeyecek” diye konuştu. Şu anda fabrikada HES santralları için üretim yaptıklarını kaydeden Ekici, santral kapakları, büyük vanalar ve cebri boruları ürettiklerini dile getirdi. ‘Devletten kredi desteği istiyoruz’ Cezayirli bir maden firması için “kırıcı ağzı” yaptıklarını anlatan Ekici, sözlerini şöyle sürdürdü: “İspanyollarla görüşüyoruz. Yurtdışına açılmayı planlıyoruz. Fabrikamızda şu anda 60 kişi iş yapıyor. Diğer iş yaptığımız firmalardaki çalışanlarla birlikte toplam 130 kişilik bir kadromuz var. Bugüne kadar yaptığımız işler HES projeleri, çelik sektörü ile ilgili sac ve kazan gibi işler... Profille ilgili metal şekillendirme işleri de Şinasi yaptık. Girdi fiyatları Ekici çok yüksek, işçilik çok maliyetli. Emek yoğun bir çalışma yapıyoruz. Bunun yanı sıra devletten bir lira teşvik almadık. Üretim yapan işletmelerin vergi yükü ve SSK yükü çok ağır. 130 kişiyi istihdam ediyorum ama 400, 500 kişinin geçimini sağlıyoruz. Ayrıca devlet bize hiç yardım etmiyor. Biz daha çok sanat okulu elemanlarını alıp, yetiştirmeye uğraşıyoruz. Kaynakçılığı, imalatçılığı öğretiyoruz. Son yıllarda bu işe heves eden de ne yazık ki yok. Ankara’dan eleman bulamadım. Fabrikamızda çalışan yaklaşık 30 kişiyi, Diyarbakır, Urfa ve Van’dan getirdim. Bu işçilerimiz daha özverili çalışıyor. Bu tesisi kendi olanaklarımızla kurduk. Devletten beklentimiz, bize makine ve tesisatlarımızı alabilmemiz için uzun vadeli kredi vermesi. Eğer böyle bir kredi alabilirsek daha fazla insanı çalıştırabiliriz.” OSİAD Başkanı Adnan Keskin, Türkiye’de bir ilki başardıklarını söyledi... ‘Ankara ekonomisine can vereceğiz’ stim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Başkanı Adnan Keskin, “Daha kaliteli ve standartlara uygun ürünlerimizle Ankara ekonomisine can vereceğiz, ülke ekonomisine de değer katacağız. Zenginleşeceğiz, kalkınacağız. Bu, bir işadamı için, bir işadamı örgütü için hiçbir maddi değerle ölçülemeyecek bir onur ve gurur veriyor bizlere” dedi. Keskin, Anadolu OSB’de uygulanan yöntemlerin Türkiye’de bir ilk olduğunu da kaydetti. Sanayici ve işadamlarının dernek kurarak örgütlenmesinin 1990’lı yılların başına denk geldiğini, OSİAD’ın da 1991 yılında, 16 sanayici ve işadamının bir araya gelmesiyle kurulduğunu belirten OSİAD Başkanı Adnan Keskin, OSİAD’ın, Türkiye’de ilk kurulan dernekler sıralanacak olursa ilk sıralarda yer alacağına vurgu yaptı. Keskin, “Üretim, ihracat ve istihdamın artırılması, yerli üretimin güçlendirilmesi, sermayenin tabana yayılması, rant politikalarına prim verilmemesi gibi maddeleri derneğin kuruluş gerekçesi kabul eden OSİAD, insana ve doğaya saygılı bir sanayileşmenin de zorunluluğuna inandı. Çarpık sanayileşme, toplumsal maliyet artıyordu. Doğamız kirleniyor ve bütün insanlığı tehdit eden çevre kirliliğinin baş aktörlerinden biri olarak sanayi gösteriliyordu. Oysa planlı, doğaya ve insana saygılı bir sanayileşme gerçekleştirmek, hem toplumsal maliyeti hem yatırım mali O Adnan Keskin yetlerini düşürmek mümkündü” dedi. ‘Ürünlerimizi uluslararası piyasalara yollayacağız’ Keskin sözlerini şöyle sürdürdü: “Ostim’de yıllardır küçük atölyelerde iş yapan, artık bulunduğu mekâna sığmayan işletmelerimiz, kabuklarını kırmak, altyapısı hazır, sosyal ihtiyaçların da karşılanabildiği modern sanayi bölgelerinde üretim yapmak istiyordu. Çünkü küçük atölyelerden daha büyük üretim merkezlerine geçmek, sanayici ve işadamlarının ölçeklerini büyütmeleri anlamına geliyordu. Böylece bir sivil toplum örgütü olarak, başta üyelerimiz olmak üzere, tüm sanayici ve işadamlarına olan sorumluluğumuzu yerine getirmek için Anadolu Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) kuru C MY B Bu bir ilandır cu ortağı olduk. OSİAD’ın üyelerinin sahip olduğu bilgi ve deneyimini, finansal gücünü bir araya getirdik. Anadolu OSB’yi bugün 15 bin kişinin istihdam edileceği üretim merkezi haline getirdik. Ankara’nın sanayi havzasına dönüşen Temelli kasabasında artık OSİAD’ın kurduğu organize sanayi bölgesinden ulusal ve uluslararası piyasalara ürünlerimizi yollayacağız. Daha kaliteli ve standartlara uygun ürünlerimizle Ankara ekonomisine can vereceğiz, ülke ekonomisine de değer katacağız. Zenginleşeceğiz, kalkınacağız. Bu, bir işadamı için, bir işadamı örgütü için hiçbir maddi değerle ölçülemeyecek bir onur ve gurur veriyor bizlere.” Anadolu OSB’de uygulanan yöntemin aslında Türkiye’de bir ilk olduğunu dile getiren Keskin, “Anadolu OSB, bir sivil toplum örgütünün kurduğu ilk OSB modeli olma özelliğiyle de Türkiye’nin sanayileşme tarihi içinde özgün yerini almıştır. Anadolu OSB’de hem işverenlerin hem de çalışanların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak alanların oluşturulması, ağaçlandırma yapılması, geliri meslek okulu öğrencileri için kullanılacak bademliğin kurulması, yine üyelerimizin bağışlarıyla Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşenlerin anısına bir şehitlik anıtı yaptırılması, OSİAD’ın sanayileşme, üretim, çevre, insan, vefa gibi konularındaki özgün tutum ve pratiğinin örneğidir” dedi. ‘Komple imalat yapacağız’ Anadolu OSB’de, 12 bin metrekare açık alan üzerine 5 bin 500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu fabri