Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 8 Ocak 2013 Salı a4 Yaşam B ir bilmecem var çocuklar! Haydi sor, sor! Çayda kahvaltıda yenir... (Gizli reklam olmasın) Önce güneş, hava, su Sonra bol gıda gelir. Akşama babacığım... (Ya da) Müjdee müjdee size.. Çoğunuzun hatırlayacağı sloganlardı. Tamam, hepsi bize daha çok para harcatmak için hazırlanmıştı. Ama bugünkü kadar uzun ve zaman zaman sinir bozucu değillerdi. TRT ekranlarında ve radyoda yayınlandı mı haftalarca dillere dolanırdı. Ankaralı şirketlerin reklamlarına Ankara ciddiyeti yansısa da birbirinden yaratıcı reklamlar boy gösterirdi sayfalarda. Reklamlarda Ankara paracıkları bir bir çekerken resmedilir. Hafızalara kazınan bir diğer reklamda da “Arzın dönmesinden geceler gündüzler; Milli Piyango kürelerinin dönmesinden yüzler, binler, yüz Ankara Palas, “Yakın şarkın en muhteşem, en modern, en konforlu oteliyiz” der gazete reklamlarında. İpek Palas, Lale Palas, Cihan Palas, Gündeş Palas, Çelik Palas, Gül Palas, Bulvar Palas ve daha nicelerinin reklamlarında ana tema bellidir: slogan olarak “Beşeriyete bela olan fareleri imha ediniz” der. Gazete sayfalarında fenni sünnetçiler “Keser, biçer, 5 günde iyileştiririz” deyip vesikalıklarını ekledikleri ilanlarla boy gösterirken, Gaziantepli baklavacı Sararmış Sayfalar FIRAT KOZOK firatkozok@gmail.com Twitter.com/firatkozok binler hasıl olur!” sloganı kullanılır. O zamanların gözdesi paraşüt kulesinden atlayan “kanatlı yiğitleri” tanıtan Türk Hava Kurumu, şöyle der: “Türk Hava Kurumu’nun çatısı altında yetişen kanatlı yiğitlerin uçuşlarını ve paraşütle atlayışlarını, sevinç ve heyecan içinde seyrederken halkımızın duyduğu ölçüsüz zevki gelecek yıllarda birkaç misline çıkarmak için bütün milletçe canla başla kuruma yardım edelim.” Memur kenti Ankara’nın “palasları” da çok ünlüdür. Yılların eskitemediği İlk örneği yılbaşı öncesi Ankara’nın en önemli reklam verenlerinden biri olan Milli Piyango ile versek sanırım yerinde olur. Piyango, reklamlarda kimi zaman kendisini güneş olarak gösterir ve “Kararan baht, bu güneşle aydınlanır” der, kimi zaman da Milli Piyango biletinin asılı olduğu mıknatıs, “Her odada telefon, kalorifer, sıcak ve soğuk su, asansör.” Küçük ve orta ölçekli şirketlerin reklamlarını da hiç yabana atmayın. Far Hasan fare zehirini bir parça ekmek, un ya da tatlıya sürüp farelerin geçiş güzergâhlarına bıraktınız mı bunu yiyen fare öldüğü gibi, ölü arkadaşlarını gören fareler de tabana kuvvet o mekândan uzaklaşır. Firma o kadar iddialıdır ki, Hacıbaba, şekerci Osman Nuri iştah açan görseller kullanır. Günümüzde reklamın en canlı olduğu sektörlerden biri olan bankacılık sektörü, geçmişte de gazeteler için önemlidir. Ana tema “tasarruf” olunca sloganlar da birbiriyle yarışır: “Yuvanız için yapılan her tasarruf birçok faydalar sağlar”, “Milli tasarrufun sembolü” Bazıları bugünün köklü firmaları arasında yer alan otobüs şirketleri de reklamın önemini kavramıştır: “En emin ve rahat yolculuk ancak lüks Avrupa karasörlü Kamil Koç otobüsleri ile mümkündür”, “Varan, seyehatinizi uçak tipi yatar koltuklu en rahat otobüslerle terminal sevrisimiz evinizden başlatır.”, “En iyi yolculuk hakiki Güven otobüsleriyle mümkündür. EmniyetSüratRahatlık” Reklam arasını uzun tutmayalım, Ankara ile özdeşleşen iki sektörü daha anımsayıp kapatalım; makarnalar, şaraplar... Bugün de tanıdığımız 3 makarna şirketi ilan verir gazetelere: Ankara, Piyale, Yayla. Şarap denilince ise Kavaklıdere, AOÇ, Papaskarası, Esentepe firmaları boy gösterir. Bakmayın siz memur kenti olduğuna. Küçüklü büyüklü bütün esnaf reklamın öneminin çok erken fark etmiştir Ankara’da. Ankara’nın makarnaları Sizin palasınız hangisi? Söz uçar Tweet kalır alum, son dönemin en popüler zaman öldürücüsü Twitter. Facebook’ta fotoğraflarla başlayan günlük yaşamı teşir modası, “an”ı 140 harf ile paylaşma akımıyla devam ediyor. Twitter’ın simgesi “kuş”... Ünlü “minik kuş” gibi, o da gizli saklı bir şey bırakmıyor, olup biteni herkese anlatıveriyor. Tweet de zaten kuşun cik cik çıkardığı ses anlamına geliyor. Dilimizi zorlayıp “tivit” gibi Türkçeleştirmeler yapanlar olsa da, gelin biz doğru düzgün bir Türkçe karşılık bulununcaya dek, yapılan eyleme “Tweet atmak” diyelim! Ve Twitter’da büyük bir tehlike bizleri bekliyor. O da sistemin “derin” hafızası. Yazdığınızdan sonradan pişman da Deniz Araboğlu olsanız, ne kadar teknodirdir@gmail.com silerseniz silin, hiçbir şeyi unutmuyor Twitter. Sadece “unuturmuş gibi görünüyor”. Yakında “Söz uçar Tweet kalır” diye bir atasözü duyarsak hiç şaşırmam! Konuyla ilgili resmi açıklama sağlam yerden geldi. O kadar sağlam ki, Twitter’ın ne amaçlarla kullanılabileceği konusunda büyük bir ipucu veriyor. Açıklamayı yapan ABD Kongre Kütüphanesi. “Vaşington’un belleği” özelliğini taşıyan kütüphane dünyanın en büyük sosyal ağlarından biri olan Twitter’da her gün atılan yüz milyonlarca Tweet’i sürekli olarak depolayacağını açıkladı. Kütüphane, Twitter’ın hayata geçtiği 2006 yılından bu yana atılan tüm tweet’lerin de arşive ekleneceği duyurdu. Bugüne kadar atılan Tweet sayısının 170 milyar düzeyinde olduğu belirtiliyor. Kütüphane ilk olarak 20062010 yılları arasında atılan 21 milyar Tweet’i depolayacak. Dünya genelinde 470 milyonu aşkın üyesi bulunan Twitter’da, her gün yarım milyar Tweet atılıyor. 2010’dan bu yana üye sayısı hızla artan sosyal ağda son iki yılda atılan Tweet sayısını yaklaşık 150 milyar. M Android televizyon geldi ep telefonu ve tablet bilgisayar piyasasında devam eden Windows, OS, Android işletim sistemleri arasındaki kıyasıya yarış televizyona da yansımaya başladı. Uydu teknolojilerinin bilindik markası Next & Nextstar, pek çok sofistike uygulamayı tek bir sistem altında toplayan Android TV Box Multimedia oynatıcı ile televizyonu eğlence cihazına dönüştürdü. Ürün pek çok uygulamayı tek bir cihazda topluyor. Android TV Box Multimedia oynatıcının sunmuş olduğu 1920X1080p çözünürlük kalitesi ile internette rahatça dolaşarak sosyal medyanın tüm imkanlarından faydalanmak, oyun oynayıp film izlemek, alışveriş yapıp C DIRDIR TEKNO elektronik postaları kontrol edebilmek mümkün. Cihaz Android 4.0 İşletim Sistemi, CortexA8 İşlemci ve 4GB Dahili Bellek ile donatıldı. 1 GD DDR3 ve 4GB NAND Flash İşletim Sistemi, 2 adet USB girişi, 1 adet mini USB girişi, 1 adet HDMI girişi, Ethernet Bağlantısı, SD/MMC Kart Okuyucu, WiFi Bağlantı ve Bluetooth özellikleri de bulunuyor. Rakiplerinden en önemli farkı ise MP3, AAC, OGG, FLAC ses, MKV, MPEG, MPG, MP4, AVI, DIVX, XVID, RMVB, VOB, DAT video ve JPEG, BMP, PNG, GIF fotoğraf formatlarının tamamını desteklemesi. Next&Nextstar YE3003 Tavsiye Edilen Satış Fiyatı 299,00 TL. Şarj hiç bitmeyecek H ayatımız mobil cihazlar üzerine kurulu olmaya başlayınca, cep telefonumuzdan 5 dakika uzak kalsak içimizi sıkıntı basıyor. Hele hele telefonun pili bittiyse vay halinize! Bir de arayıp da size ulaşamayanlara dert anlatamama durumu var. “Telefonun niye kapalıydı?” sorusunu bir kez olsun duymayan evli ya da sevgili var mı aramızda? Bu haber özünde sevindirici olsa da, insanı daha zor durumda da bırakmaya meyilli aslında. ABD’li mühendislerin yeni icadı, sürekli şarj imkânı veren bir cihaz. Yani telefonun pili hiç bitmeyecek, bitse de hemen doldurabileceğiz. İyi tarafı telefonsuz kalmayacağız. Kötü tarafı ise “Telefon niye kapalı?” sorusuna verecek makul bir yanıt kalmayacak! MetAir tarafından üretilen Solstice şarj ünitesi, neredeyse her türlü elektronik cihazı haftalarca şarj edebilme özelliği sunuyor. Cihaz biraz ağır. Ama zaten özellikle doğal afet gibi olaylarda can kurtarmak üzere tasarlanmış. 1.5 kilogram ağırlığındaki Solstice, gövdesinde 55,000 mAh gücünde çinko havalı pil taşıyor. Üç USB girişi bulunan cihazın iPhone 5’i 20 kez, iPad’i 5 kez şarj edebilecek enerjisi var. ABD’deki fiyatı 179 dolar. Sağlam kasa sağlam telefonda bulunur B ir an için cep telefonuyla yeni yeni tanıtığımız 1990’lı yılları düşünün. Tarih 19961997 olmalı.... Ceplerde üç, bilemediniz beş farklı telefon tipi var. Bunlardan ikisi Ericcson üretimi... Ve en yaygın olarak tercih edilen de o iki model. Ericsson 337 ve 388... Tercih edilmelerinin temel nedeni kullanışlı olmaları kadar, aynı zamanda dayanıklı da olmaları. O günden bu güne telefonlar çok değişti. Modeller bir büyüdü, bir küçüldü. Ama o ünlü Ericsson telefonlar kadar sağlamı bir daha dünyaya gelmedi. Gelmedi, çünkü üreticiler plastik malzemeye ağırlık verdi. 337 ve 338 öyle miydi? “Çelik kasa Ericsson” diye anılırdı o telefonlar. Şimdi gün geldi, Nokia da dayanıklı telefonun önemini hatırladı. Piyasaya yeni giren ve kısa süre içinde popüler olan Nokia’nın fotoğraf uzmanı telefonu Lumia pek yakında alüminyum kasaya kavuşacak. Halen piyasada bulunan telefonlar ise polikarbon kasaya sahip bulunuyor. “Catwalk” kod adı verilen yeni cihazlar alüminyum sayesinde daha ince ve hafif olacak. Yıl sonunda piyasaya sürülmesi beklenen Catwalk’un Lumia 920 ile benzer iç donanıma sahip olacağı belirtiliyor. C MY B