12 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 4 Ocak 2013 Cuma a4 Kent Yaşam Türkiye’nin ilk planetaryum kulesi Mamak’ta kuruluyor Mamak’tan uzay seyri! ürkiye’nin ilk planetaryum kulesinin inşaatına başlayan T Mamak Belediyesi, başkentlilere uzay yolculuğu yapma şansını sunacak. Misket Mahallesi’nde yapımına başlanan Yılbaşı Deyince Kızıl Meydan Gelir Aklıma… oskova’ya ilk gelişim biraz problemli olmuştu. 1990’ı 91’e bağlayan yılbaşında, yeni yıla o zamanlar dünyanın en çok merak edilen yerlerinin başında gelen Moskova’da girmek düşüncesiyle bir araya gelen çok kalabalık bir tur grubuyla gelmiştik Rusya’ya. Önce San Peterburg’da birkaç gün geçirmiş, sonra o zamanki adıyla Leningrad’ın Moskovski Vagzalı’ndan (istasyonundan) bindiğimiz trenden Moskova’nın Leningradski Vagzalı’nda inmiştik. Tarih 31 Aralık; Moskova’da karşılayacağımız yeni yıl, herkes için farklı heyecanlar yaratıyordu. Turun San Peterburg bölümünde yaşanan bazı aksaklıkları unutmuş, akşam için planlanan yılbaşı balosu için sabırsızlanıyorduk. Fakat tur şirketinin olumsuz sürprizleri bitmiyordu. İlk sürpriz grubun ikiye bölünerek, bir kısmının kent merkezinde, Kızıl Meydan’ın çok yakınındaki Rusya Oteli’ne yerleştirilirken diğer kısmının metronun son durağındaki İsmailovski Otel’e yerleştirilmesi oldu. Bu durum grubu fiziken olduğu kadar psikolojik olarak da ikiye böldü. Üstelik aralarında bizim de bulunduğumuz grubun gönderildiği, eski Olimpiyat köyündeki İsmailovski Otel, bir otelden daha çok benzediği sporcu yurtlarından otele çevrilmişti ve standardı oldukça düşüktü. Daha başka sorunlar da ortaya çıkmıştı. Örneğin Bolşoy biletleri, tiyatronun önündeki karaborsa fiyatının bile beş katına satılmıştı. İtirazlar fayda etmiyordu, bizimse her şeye rağmen yılbaşını zehir etmeye niyetimiz yoktu ve işte böyle gergin bir ortamda yılbaşı balosunun düzenleneceği M Gezgin Gözüyle TİMURÖZKAN [email protected] Ukrayna Oteli’nin balo salonuna gittik. Gittik ama bize ayrılan yerin balo salonu değil otelin restoranlarından biri olduğunu görünce ve de burada da ikiye ayrılarak masalara yerleştirilince bir kez daha şok olduk. Grubumuzun merkezdeki otelde kalan İstanbullu konukları, burada da salonun en güzel yerinde otururken, tura Anadolu’dan katılan ve aralarında bizlerin de bulunduğu grup, restoranın asma katında, sahneyi görmeyen kenar masalara dağıtılmıştı. Kısacası, biz “Aman yılbaşını mahvetmeyelim” diye alttan alıyorduk ama tersliklerin sonu gelmiyordu. Bu arada restoranın gecikmeli de olsa yemek servisi başlamış, TV’den Gorbaçov’un yılbaşı mesajı hep beraber dinlenmiş, sıra ev sahibi ve konuk tur operatörlerinin yöneticilerinin konuşmalarına gelmişti. Önce ev sahibi firmanın temsilcisi, “böyle özel bir günde böyle büyük bir grubu Moskova’ya getiren” bizim tur operatörüne, sonra bizimkiler “böylesi düzeyli bir karşılama ve ikram sağladıkları için” yerel operatöre karşılıklı teşekkürlerini sundular. Son olarak ayrıcalıklı konuklardan biri de sahneye çıkıp, hem bizimkilere hem Rus partnerlerine ayrı ayrı teşekkürlerinin sununca asma kattakilerin sabrı taşmıştı… Ben, ne zaman sahneye çıktığımı, ne zaman mikrofonu elime aldığımı ve olanları protesto eden bir konuşmayı nasıl yaptığımı hatırlamıyorum… Hatırladığım tek şey bu yemeği terk edeceğimizi, isteyenlerin bizle gelebileceğini, otobüslerden birini alıp Kızıl Meydan’a gitmek istediğimizi söylediğimdi. Şimdi düşünüyorum da bu tavırdan rehberlerimiz de oldukça rahatlamış görünüyordu. En azından onların denetimindeki bir otobüsü, böyle kolaylıkla almamız mümkün olmazdı. Sonuçta yukarıdakilerin neredeyse tamamının, aşağıdakilerden de “Rusya’da yılbaşı” yerine adeta bir “Türk gecesi” şeklinde devam eden kutlamalardan hoşlanmayan bir kısmının katıldığı bir otobüs dolusu grup olarak kendimizi Kızıl Meydan’da bulduk. Şimdiye kadar yaşadığım en güzel yılbaşı deneyimi işte böyle başladı. Moskovalılarla birlikte dünyanın her tarafından yüzlerce turistle bir aradaydık… O gece sabaha kadar kaç kişiyle şerefe yaptığımızı, hangi dillerde şarkılar söylediğimizi, kaç kişiyle dans ettiğimizi hiçbir zaman hatırlayamadık. Otobüsü çoktan göndermiştik, sabaha karşı otelimize dönerken kar yağıyordu ve biz kar yağışının başladığını bile fark etmemiştik. İlk kez Kızıl Meydan’da yaşadığımız yılbaşını meydanlarda halkın arasında kutlama deneyimi bizi o kadar sardı ki, o gezide tanıştığımız bir arkadaş grubuyla; daha sonra 92’de Varşova’da, 93’te Madrid’de, 94’te Helsinki’de olmak üzere peşpeşe üç yılbaşını meydanlarda geçirdik. 95 yılbaşında ise, Rusya’da çalıştığım bir dönemde geçirdiğim bir trafik kazası nedeniyle bir ayağım alçıda olduğu için Rusya’da başlayan yılbaşını meydanlarda kutlama geleneğimize gene Rusya’da ara vermek zorunda kaldım. 96’da Amsterdam’da, 97’de Hayfa’da, 98 ve 99’da ise Aşgabat’ta gene yılbaşı gecelerinde meydanlarda, gene halkın arasındaydım. Hepsi de çok güzeldi ama hiçbiri Kızıl Meydan’daki yılbaşının atmosferini tutmadı… kulenin yüksekliği, üzerinde durduğu tepeyle birlikte 115 metreyi buluyor. Son teknoloji simülasyon sistemiyle donatılacak kulede yurttaşlar uzayı ve evreni detaylı olarak izleyebilecek. Ayrıca başkentliler 360 derecelik açı ile Ankara’yı izleme keyfi de yaşayacak. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Kulenin en tepesinde planetaryum denilen, insanların içine girerek uzayı ve evreni bir ebir izleyebileceği büyük bir oda bulunacak. Planetaryum kule yalnızca görselliğiyle ön plana çıkmayacak aynı zamanda öğrencilerimize, gençlerimize uzayı tanıtacak, güneş sistemini anlatacak işlevsel yönüyle de bilimin merkezi olacak” dedi. Kule, toplam 15 dönümlük bir rekreasyon alanı üzerinde yapılacak. Modern mimariyle teknolojiyi bir araya getiren projede panoramik ve yatay asansörler bulunacak. Kulenin inşa edildiği 50 metrelik tepeye yurttaşlar, yatay asansörle çıkacak. Panoramik asansörler eşliğinde kuleye çıkan ziyaretçiler seyir deneyimi de yaşayacak. Katlı olarak inşa edilen kule sayesinde yükseklik korkusunu yenemeyen ziyaretçiler de bu deneyimden yoksun kalmayacak ve başkentin seyir keyfini istedikleri katta yaşayabilecek. Kuzey Güney Ankara tam gaz nakent Belediyesi, 18 bin konutta 70 bin yurttaşın A yaşayacağı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Projesi ve 8 bin konutta 30 bin yurttaşın yaşacağı Güneypark Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Projesi’ni aynı anda yürütüyor. Belediyenin, bu bölgelerde yaşayacak yaklaşık 100 bin kişinin yanına kurulacak okul, ibadethane, sağlık ocağı, güvenlik merkezi gibi işletmelerde çalışacak kişilerle birlikte her iki bölgede barınacak nüfus toplamı, birçok ilden daha fazla olacak. 4 milyon metrekarelik bir alanda yapım çalışmaları gerçekleştirilen projede, 8 bin 100 hak sahibi bulunurken, toplamda 18 bin konut yapılarak yeni bir şehir ve yaşam alanı oluşturulacak. Başkentin kuzeyinde ilk aşamada 3 bin 500 hak sahibine konutlarının teslim edilmeye başlandığı aktarıldı. Yapımı devam etmekte olan 4 bin 600 konutun ise yüzde 90 oranında tamamlandığı kaydedildi. Geri kalan ticari konutların yapımına ise en kısa zamanda başlanacağı bildirilirken proje tamamlandığında bölgede 70 bin yurttaşın yaşacağı bir şehir oluşturulmuş olacak. Çankaya da dönüştürülecek Başkentin kuzeyinin ardından güney bölgesi Çankaya’yı da gecekondulardan arındıracak bir diğer önemli projenin yapımına başlandı. Proje, başkentin güneyinde TRT Genel Müdürlüğü ile komşu Turan Güneş Bulvarı ve İmrahor Vadisi’ne cepheli Mogan ve Eymir Gölü manzaralı bölgeyi ve 184 hektar alanı (1 milyon 850 bin metrekare) kapsıyor. Kamuoyunda Mühye 902 Parsel olarak bilinen Güneypark Projesi’nde, hak sahipleriyle sözleşmelerin imzalanması ve konut ihalelerin tamamlanmasının ardından, inşaat çalışmaları başladı. Proje kapsamında bölgede yaklaşık 8 bin konut üretilirken, bunların 2 bin 226 adedi ise gecekondu sahiplerinin olacağı açıklandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle