Katalog

Sayfa 21 Ocak 2013 Pazartesi a2 Kültür Sanat imizdeki g ky z ¦ Spielberg mi Tarantino mu? ŞÜKRÜ KARAMAN Francine Sevda Dokip Sevdadorkip5@hotmail.com KOVA BURCU ova burcu hava grubundadır. Elindeki kovadan K suyu dökerken betimlenir. Ancak su gibi akıp giden duygularımızı aklıyla yönlendirme, geleceğe yönelik bir değere dönüştürme becerisine sahiptir. Mantığı ön plandadır, duyguların enerjisiyle ilgilenir. Sabit bir burçtur. Kış mevsiminin tam ortasında doğmuştur. İnsanlığı sever ancak insanlardan pek hoşlanmaz. Kendisini ayrı tutmayı, kendi alanında ayrıcalıklı olmayı sever. Çok çalışkandır. Başkalarının hatasını kabullenmekte zorlanır. Yaptığı her işin gerisinde büyük emek vardır. Ekip biçmeyi sever. Kendi özgürlüğüne düşkündür ama başkalarının özgürlüğüne de saygılıdır. Toplumsal dayanışma ile birey özgürlüğünü en iyi bağdaştıran burçtur. Devrimlerin burcudur. Gücüyle başkaldırır, yüreği ile birlikte olur. Ancak sert etkiler altında dengesini kaybettiğinde, ya kendini tamamen insanlığa adar ya da son derece katı ve soğuk, totaliter bir yapı içerisine girer. Kova burcu bu yılın en şanslı burcu. Hiçbir engel tanımadan geleceğe ilerleyebilecek enerjiye sahip olduğu bir sürece giriyor. İstediği değişimi yapma ya da değiştirme yetisiyle dolu bir yıl onu bekliyor. Hareket ve dönüşmek Fransa’nın yıldız haritası, hükümetiyle birlikte uluslararası alanda kendini gösterdiği tepe noktasına Kova burcuyla giriyor. Sert etkiler altında. Aslında bu süreç 2012’de başladı ve 2015 yılına dek de sürecek görünüyor. İlk aşamada Mali’nin kuzey bölgesine 2500 askerini göndermesi de bunun göstergesi. Her ne kadar jandarma görevini yerine getiriyor olsa da, bu çıkışı, kendi geleceği açısından büyük olasılıkla önemli değişikliklere yol açacak. Afrika’daki eylemlerini uzun yıllar sürdürmesi ve ekonomik gücünü yenilemesi kaçınılmaz gibi duruyor. Sislerin arasındaki ülkemiz Ülkemizin yıldız haritasında, Kova burcu, uluslararası ilişkileri, adaleti, yüksek bilinci, üniversiteleri ve lojistiği simgeliyor. Gerçekten, Cumhuriyetimiz bu temel ilkeler üzerinde çağdaş ve bilimsel yapılanmaya doğru enstitüler kurmuş, sanayide öncülük etmiş, hızlı adımlarla dönüşümünü gerçekleştirmiş. Öte yandan, 2013 yılı boyunca bütün dünyayı etkisi altına alan sert açılar, ülkemiz haritasında uluslararası ilişkileri, devlet yapılanmasını ve dostdüşman ülkelerle olan sıkı bağlantıları ön plana çıkarıyor. Ayrıca bu ilişkiler Uranüs gezegeni ile sürekli ani ataklar biçiminde ilerliyor. Ülkemiz, Dünya açısından kendisini temsil ettiği tepe noktasına Balık burcuyla giriyor. Bu özelliği, pek çok bilinmezin oluşacağına, haksızlıkların ve düş kırıklıklarının yaşanacağına işaret ediyor. 2014 yılından itibaren bu dostdüşman ilişkilerinin kalıcı etkileri ve gerçekleriyle yüz yüze kalabiliriz. 2014, gerçekten bütün bu açılımların, dönüşümlerin, hareketlerin, ilişkilerin geri dönülmez sonuçlarıyla önümüze gelebilir. Ve bu yıl alınacak kararlar geleceğimizin ağır yükümlülüğünü taşıyabilir. Sağlam ve sarsılmaz olmamız gerekiyor. Gerçekten dünyanın en sıcak noktası olmaya doğru yol alıyoruz. Dilerim ülkemizin becerikliliği ve halkımızın sağduyusu ile bu zorlu koşulları sağlıklı bir biçimde atlatırız. “Jaws, E.T, Jurassic Park, Schindler’in Listesi” gibi belleklere kazınan, unutulmaz filmlerin yönetmeni, sinemanın “Dahi Çocuğu” Steven Spielberg, seyircinin karşısına bu kez ABD’de köleliğe karşı yürütülen mücadeleyi anlatan “Lincoln” ile beyaz perdeye çıkıyor. ABD’nin 16. Başkanı, Cumhuriyetçi Abraham Lincoln’ün kuzey eyaletlerinde 18611865 yılları arasında süren iç savaşın ardından köleliği kaldırmak için partisi de dahil, ABD Temsilciler Meclisi’ndeki güçlü muhalefete karşın verdiği yoğun mücadelesi, Spielberg’in rejisörlüğünde bir sinema şölenine dönüşüyor. Abraham Lincoln’ü canlandıran, sinemaseverlerin “Sol Ayağım, Babam İçin, Kan Dökülecek” gibi filmlerinden anımsayacağı Oscar ödüllü Daniel Day Lewis, bu filmde de bir kez daha müthiş oyunculuğu ile göz kamaştırıyor ve 24 Şubat’ta açıklanacak Oscar ödüllerinde “En İyi Erkek Oyuncu” dalına aday olduğunu da kanıtlıyor. Abraham Lincoln’ün köleliğe karşı, siyahların özgürlüğüne kavuşmasına adanan yaşamını, Spielberg’in gözünden lirik biçimde anlatan Lincoln’de Sally Field, Mary Todd ve usta oyuncu Tommy Lee Jones’in müthiş oyunculukları filmi, ağır temposuna karşın seyirliğe dönüştürüyor. Yaptığı macera ve bilim kurgu filmleri ile kazandığı çok sayıdaki ödüllerin yanı sıra, gişede büyük başarı kazanan Spielberg, Lincoln ile bu yıl 12 dalda aday olduğu Oscar’da bakalım kaç ödülü hanesine yazdırabilecek? Hedefi yine 12’den vurabilecek mi? Bazı eleştirmenlerin biyografik film olarak nitelendirdikleri, bazılarının da bu görüşe karşı çıktıkları Lincoln, 8 Şubat’ta gösterime girecek. Kim unutabilir onun, her biri kült olmuş , “Katil Doğanlar, Ucuz Roman, Rezervuar Köpekleri, Kill Bil” filmlerini? Her filmindeki yoğun vahşet ve oluk oluk akan kan sahneleri ile tanıdığımız sinemanın bir başka “Dahi Çocuğu” Quentin Tarantino, yine kendinden bekleneni gerçekleştirerek, şiddet ve kan sahnelerinin bolca yer aldığı “Zincirsiz” ile müdavimleriyle 4 yıl aradan sonra yeniden buluşuyor. 1 Şubat’ta gösterime girecek, 5 dalda Oscar’a aday olan Zincirsiz, köle Django’nun (Jamie Fox) özgür kalmasının ardından akıl hocası olan kelle avcısı Schultz ile (Chistoph Waltz) karısını (Kerry Washington) acımasız köle tüccarı Calvin Candiz’in (Leonardo Di Capro) elinden kurtarma mücadelesini anlatan, klasik bir Tarantino filmi. Oyuncu kadrosu ile dikkatleri çeken Zincirsiz de Samuel L. Jackson’un köle tüccarı Candiz’in akıl hocası ve yardımcısı Stephen rolündeki başarısından söz etmemek haksızlık olur. Sinemanın “Dahi Çocukları” Steven Spielberg ile Quentin Tarantino, farklı bakış açıları ile kölelik sorununa değinen son filmleri ile kuşkusuz hem 85. Oscar Ödüllerine, hem de sinema dünyasına bir kez daha damgalarını vuracak. Sinemaseverler, bu yılki Oscar törenlerinde hangi yönetmenin daha başarılı olacağını, bu yarışı kimin önde tamamlayacağını şimdiden merak etmeye başladı bile. “Açlık Oyunları”ndan tanıdığımız Jennifer Lawrence, Robert De Niro gibi oyuncuların oynadığı David O. Russell’in yönettiği “Umut Işığım” da halen gösterimde. Umut Işığım’ın Oscar’da güçlü adaylar karşısında kazanacağı ödüllerin sürpriz sayılmaması gerektiği de belirtiliyor. Önümüzdeki haftalarda, sinemaseverlerin merakla beklediği Oscar’a aday olan diğer filmler de ardı ardına gösterime girecek. TÜMÖD Genel Sekreteri Suay Karaman, bugünün Türkiyesi’nin sıkıntılarını anlattı... ‘Gün birlik olma günüdür’ Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri Suay Karaman, “Türkiye’nin son 10 yıldır elle tutulur bir tarafının olmadığını, ülkenin iç ve dış emperyalist kuşatma altında bulunduğunu, böylece Türkiye’nin başkalaştırılmaya çalışıldığını” dile getirerek, “Gün birlik olma günüdür. Çünkü yeryüzündeki tüm önemli olaylar örgütlü toplumlarda yaşanmıştır. Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini, Bursa Nutku’nu ve Nutuk adlı eserini bugün bir kez daha okumalıyız” dedi. Ankara Cumhuriyet Gazetesi Okurları’nın (Ankara CUMOK) her ay, Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) düzenlediği “Adaleti birlikte arıyoruz” başlıklı etkinliğe konuşmacı olarak katılan TÜMÖD Genel Sekreteri Suay Karaman, bugünün Türkiyesi’nde demokrasi, hukuk, adalet gibi kavramların içinin boşaltıldığını vurgulayarak, “Daha önce de Atatürk’e yönelik saldırılar mevcuttu. Ancak Atatürk’e saldırının bu kadar büyük boyutlara ulaştığı daha önce hiç görülmemişti” dedi. AKP iktidarının sürekli “demokrasi ve kalkınma” gibi kavramlardan söz ettiğini, “uyduruk hızlandırılmış tren projesini, büyük bir hamle olarak anlattıklarını” dile getiren Karaman, eğer Türkiye’de bir kalkınma hamlesinden söz edilecekse, bu kalkınma hamlesi için Cumhuriyetin ilk yıllarına bakılması gerektiğini vurguladı. Cumhuriyetin ilk yıllarında,1934’te, o zamanın Türkiyesi’nin uçak yaptığını ve yaptığı uçakları Hollanda, Belçika ve İsveç gibi ülkelere sattığını dile getiren Karaman, Cumhuriyetin en büyük atılımlarından birinin de demiryolları olduğunu vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyetin en büyük kalkınma hamlelerinden biri olan demiryolları hamlesi için de “alay edici ifadeler kullandığını” belirten Karaman, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki büyük yatırımların ve projelerin gençlere yeteri kadar anlatılmadığının da altını çizdi. Kendisinin bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştığını, derslerinde zaman zaman öğrencilerine bu hamlelerden söz ettiğini dile getiren Karaman, “Çocuklar bizim bir dönem uçağımızı kendimizin yaptığını duyunca çok şaşırıyorlar. ‘Hocam, biz uçak mı yaptık?’ diye soruyorlar. Çünkü kimse bunlardan söz etmiyor. Üniversitelerde Türk İnkılap Tarihi diye bir ders var. Bu ders iki dönem veriliyor. İlk dönemde çocuklara tarihi 2. Mahmut döneminden anlatmaya başlıyorlar. Birinci dönemin sonunda ancak Çanakkale Savaşı’na geliniyor. İkinci dönem de Çanakkale Savaşı’ndan başlıyor; Kurtuluş Savaşı sonrası ders bitiyor. Bunlar bilinçli yapılıyor. Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk’ün devrimleri neden öğrencilere anlatılmıyor” diye konuştu. ‘Ülke emperyalist kuşatma altında’ “Türkiye’nin son 10 yıldır elle tutulur bir tarafının olmadığını, ülkenin iç ve dış emperyalist kuşatma altında bulunduğunu, böylece Türkiye’nin başkalaştırılmaya çalışıldığını” dile getiren Karaman, tüm bunlar yapılırken “hukukla oynandığını” kaydetti. Karaman şöyle konuştu: “Sol kanatta yer alan herkes çok birikimli. Çok hümanist. Ancak ne yazık ki bir araya gelemiyoruz. Oysa bir araya gelerek, tüm bu zorlukları, yaşananları aşmak zorundayız. Bu nedenle bize çok iş düşüyor. Gün birlik olma günüdür. Çünkü yeryüzündeki tüm önemli olaylar örgütlü toplumlarda yaşanmıştır. Kurtuluş Savaşı da farklı düşüncelere, ırklara, dinlere mensup insanların bir araya gelinmesiyle kazanılmıştır. Onlar bir araya gelip, emperyalizmi bu topraklardan silmişti. Bizler de emperyalizme karşı birlik olmalıyız. Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini, Bursa Nutku’nu ve Nutuk adlı eserini bugün bir kez daha okumalıyız.” Batıkentli sanatçılar ÇSM’de Çağdaş Sanatlar Merkezi (ÇSM), Batıkentli Sanatçılar Grubu’na evsahipliği yapıyor. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, uzun soluklu sanatsal çalışmalarını ÇSM’de sergileyen Batıkentli Sanatçılar Grubu’nun karma resim sergisini ziyaret etti. Bir çalışma döneminin ardından ortaya çıkardıkları eserlerini Başkentlilerle paylaşmak için ÇSM’yi tercih eden sanatçılara teşekkür eden Tanık, başarılarının devamını diledi. Batıkentli Sanatçılar Grubu’ndan Cengiz Savaş, Figen Savaş, Saffet Aykanat, Yücel Yalçınkaya, Fikriye Ekmekçi, Fatma Acar, Gülçin Efes, Adalet Temurturkan, Müjgan Kara, Güleser Aker, Birsen Erdağı ve Şeyda Yenikurtuluş’un katılımıyla gerçekleşen geleneksel karma resim sergisi, 25 Ocak’a kadar görülebilir. KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 21 Ocak 2013 Pazartesi Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B