Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2012 CUMA A4 ANKARA Yaşam Kent Zabıta ve itfaiye emekçileri alana çıktı... Nallıhan’ın Turistik Beldeleri: Çayırhan ve Sarıyar Nekropolü, bugüne kadar İç Anadolu’da yüzyılda iktidara çıkan Sultan I. bulunmuş en büyük nekropol kabul ediliyor. Ahmet’in başvezirlerinden Nasuh Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından Paşa, başvezir olmadan önce sürdürülmekte olan kazılarda bugüne kadar 500 Halep’ten dönerken, bu yörede Nallıhan, kadar mezar açılmış olup bazı mezarlarda ele Çayırhan ve Uluhan adlarıyla üç han yaptırmış. geçen; sikke, yüzük taşı, küpe, kolye ucu, Ankara’nın Nallıhan ilçesi gibi, Nallıhan’ın kordon ve zincir gibi değerli buluntular beldesi Çayırhan da adını bu hanlardan almış. AMM’de sergilenmeye Tarihi Çayırhan’ın, 1956’da hazırlanıyor. yapılan barajın suları altında kalması üzerine bugünkü Barajda tekne turu yerinde kurulan Çayırhan, toprakları üzerindeki dev AnkaraEskişehir il sınırında termik santralin yanı sıra, yer alan ve Türkiye’nin ilk doğa harikası Kuş Cenneti Timur ÖZKAN hidroelektrik barajı olan Sarıyar veya Antik Juliopolis ozkantimur@yahoo.com Hasan Polatkan Baraj Gölü’nün Nekropolü gibi gezginlerin çevresi doğa yürüyüşçülerinin, ilgisiz kalamayacağı turistik göl ise olta balıkçılarının favori yerlerinden. zenginliklere de sahip. Nallıhan’ın bir diğer Sazan, yayın, karagöz, kızılkanat, kadife ve beldesi olan Sarıyar ise Baraj Gölü’yle gümüşbalığı avlanabilen baraj gölünde ayrıca doğaseverleri, Tabduk Emre’nin türbesiyle de yaz aylarında tekne gezileri de düzenleniyor. spritüel mekânlara ilgi duyanları yöreye “Juliopolis” adlı tekneyle tercihe ve suların çekiyor. seviyesine bağlı olarak; Juliopolis ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’ Türkiye genelindeki belediyelerde görev yapan zabıta ve itfaiye emekçileri, başkentte bir araya gelip, “Haklarımız için Ankara’dayız” eylemi gerçekleştirdi. Kızılay’da buluşan emekçiler hükümete, “Biz de insanca yaşamak istiyoruz. Yıpranma hakkımızı söke söke alacağız. Zafer direnen işçinin olacaktır” diye seslendi. Zabıta ve itfaiye emekçileri dün KESK’e bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BELSEN) öncülüğünde Ankara’da eylem yaptı. İtfaiye emekçileri öğle saatlerinde Kurtuluş İtfaiye Grup Amirliği önünden, zabıta emekçileri ise Demirtepe Köprüsü’nün altından Kızılay YKM binasına doğru ellerinde, “Zabıtayız, kadınız, anneyiz. Çalışma koşullarımız düzeltilsin”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” yazılı dövizlerle TÜM BELSEN pankartının arkasında yürüyüşe geçti. İtfaiye emekçilerinin yolu ise Kızılay YKM girişinde polis tarafından kesildi. Zabıta emekçileri durumu, “Emekçiye değil, çetelere barikat”, “Zam, zulüm, işkence, işte AKP” sloganlarıyla protesto ederken, polisle TÜM BEL SEN Ankara Şube Yöneticisi Satı Buruncu arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Buruncu polislere, “Siz şimdi, bizleri, emekçileri durduruyorsunuz. Amacınız ne?” dedi. Polisler de “Sizin amacınız Kızılay’a gelmek değil mi, daha ne istiyorsunuz?” karşılığını verdi. Bunun üzerine Buruncu polislere, “Amacımız haklı mücadelemizi kamuoyuna duyurmak. Siz barikatınızı çetelere kurun” dedi. Daha sonra polis, KESK yöneticilerinin yaptığı görüşmeler sonucu itfaiye emekçilerinin alana girişine izin verdi. Bu arada polis ekiplerinin Kızılay YKM alanını panzerlerle kuşattığı gözlendi. İtfaiye emekçileri alana girerken zabıta emekçileri halay çekti. İtfaiye emekçilerinin de eyleme yangın tüpleriyle ve hortumları, gaz maskeleriyle katıldıkları gözlendi. ‘Can güvenlikleri tehdit altında’ Alanda tüm emekçiler adına bir açıklama yapan TÜM BELSEN Genel Başkanı Vicdan Baykara, hemen hemen her gün itfaiye ya da işportacılarla mücadele etmeleri nedeniyle zabıta emekçilerinin yaralan 17 Tapduk’un kapısında… “Tapduk’un tapusunda / Kul olduk kapusunda / Yunus Miskin çiğ idük / Pişdük Elhamdülilah.” Yunus Emre’nin böyle anlattığı ve 40 yıl feyiz aldığı hocası Tabduk Emre, Nallıhan’ın Sarıyar beldesinde yatıyor. Selçuklular döneminde Türkistan’dan gelerek Sarıyar’ın Emrem Sultan köyüne yerleşen ve yaşamını burada tamamlayan (Hoca Ahmet Yesevi’nin müritlerinden) Tapduk Emre ile Yunus Emre’nin ilginç bir ortak öyküleri var. Sivrihisar’da yaşayan Yunus Emre, Anadolu’nun kıtlık yaşadığı bir dönemde, buğday istemek üzere Hacıbektaş’a gider. Eli boş gitmemek için dağdan topladığı bir çuval alıçla karşısına çıkan Yunus Emre’yi beğenen Hacıbektaş kendisine buğday yerine nefes vermeyi teklif eder. Bu teklifi kabul etmeyerek aldığı buğdayla Hacıbektaş’tan ayrılan Yunus, yolda pişman olarak geri dönerse de bu defa Hacıbektaş’ın “Biz o nefesi Emre’ye verdik, gitsin, ondan alsın” sözleriyle geri çevrilir. Bunun üzerine Tabduk Emre’nin kapısına giden Yunus, 40 yıl kendisine odun taşır. Yunus Emre’nin öyküsü burada da bitmiyor. Getirdiği odunların hepsinin de düz ve kuru olduğunu fark eden Tabduk Emre, Yunus’a “Ormanda hiç eğri odun yok mu?” diye sorar. Yunus’un yanıtı nettir; “Senin dergâhına, odunun bile eğrisi giremez…” Nallıhan’a 35 kilometre, Ankara’ya 125 kilometre uzaklıktaki Çayırhan’a Etlik garajlarından kalkan minibüslerle gidilebiliyor. Nallıhan’a 27 kilometre uzaklıktaki Sarıyar’a ise Nallıhan üzerinden ulaşmak mümkün. Karayoluyla gidecekler için rota; Ankaraİstanbul yolunun Sincan Yenikent ayırımdan sonra AyaşBeypazarıÇayırhanNallıhan şeklindedir. Ankara’nın turistik açıdan hızla gelişen bir ilçesi olan Nallıhan gibi, ilçenin Çayırhan ve Sarıyar beldeleri de Ankaralıları bekliyor. Doğa yürüyüşçülerinin dikkatine; “Nallıhan’da Kırsal Turizm: Doğa Yürüyüşü Parkurlarının Belirlenmesi ve İyileştirilmesi” projesi kapsamında düzenlenen ve Türkiye genelinden doğa yürüyüşçülerinin katılımıyla yarın saat 10.00’da yapılacak bir törenle başlayacak olan, Nallıhan’ın Tekke ve Alan köyleri arasındaki 10 kilometrelik parkuru (“orta” zorluk derecesinde ve 5 saat) yürümek isteyenler www.naltud.org.tr adresinden bilgi alabilirler... Gezgin Gözüyle Ankara’nın kuş cenneti Çayırhan’ın Davutoğlan köyünde, Aladağ Çayı’nın deltasında yer alan Nallıhan Kuş Cenneti çok sayıda (180 civarında) yerli ve göçmen kuş çeşidine ev sahipliği yapıyor. Yaz ve kış aylarında suyu azalan, ilkbaharda artan deltada, balıkçıl çeşitleri (akbalıkçıl, gece balıkçılı, gri balıkçıl) başta olmak üzere küçük akbaba, bıyıklı doğan, kara çaylak ve gökdoğan kuşları kuluçkaya yatıyor. Nallıhan Kuş Cenneti’nde kuş gözlemek için ideal sezon nisantemmuz arası. Yol kenarında yeni yapılan iki katlı gözlem binasından kuşları izlemek kadar karşıdaki muhteşem manzarayı seyretmek çok keyifli. Kız Tepesi olarak adlandırılan jeolojik oluşum renkli katmanlarıyla, her zaman rastlanmayacak çok özel bir görsellik sunuyor. Nekropolü’nü karşıdan gören yarım saatlik kısa turlardan başka Kuş Cenneti’ne (sadece nisanmayıs aylarında mümkün) veya baraj gövdesine kadar uzanan birkaç saatlik geziler de yapılabiliyor. Anadolu yaban koyunları Sakarya’nın ana kollarından Aladağ, Kirmir ve Gürleyik çaylarıyla beslenen barajın havzası yumuşak bir iklime sahip. Bölgede endemik bitkiler ve nadir kuşlardan başka (büyük boynuzlarıyla geyiklere benzeyen) Anadolu yaban koyunları da yaşıyor, daha doğrusu nesli tükenmekte olan (Latince adıyla) Ovis Orientalis Anatolica’nın burada yaşatılmasına çalışılıyor. Sarıyar’daki özel yetiştirme sahasında görmeyi umduğumuz yaban koyunlarını göremiyoruz çünkü artık ait oldukları yere tabiata bırakılmışlar. Juliopolis Nekropolü Çayırhan’ın mutlaka görülmesi gereken yerleri arasına son yıllarda bir nekropol eklendi. Roma’nın Bitonya eyaletinin, adını İmparator Jul Sezar’dan alan yitik kenti Juliopolis, Sarıyar Baraj Gölü’nün altında kalmış ama Çayırhan yakınlarındaki Gülşehri mevkisinde bulunan nekropolü, önce kaçakçılar, daha sonra arkeologlar tarafından keşfedilmiş. Juliopolis, Konstantinopolis’ten başlayan ve Ankyira üzerinden Kudüs’e devam eden Hacıyolu üzerinde bulunduğu için kent, Erken Bizans Dönemi’nde ticarette de gelişmiş. 2009’da ortaya çıkarılan Juliopolis dıkları veya saldırıya uğradıkları haberleriyle karşılaşıldığına dikkat çekti. Baykara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm yurttaşlarımız için yaşamsal önem taşıyan görevleri yerine getiren zabıta ve itfaiye çalışanları ülkemizde hak ettikleri değeri görüyor mu? Maalesef hayır. Örneğin, yıpranma hakkı olan fiili hizmet süresi zammı uygulaması, görevleri sırasında çoğu zaman can güvenlikleri tehliye giren zabıtalara hiç uygulanmamakta; itfaiyecilere ise fiilen yangın söndürme işine katılan kişi ve zaman ile kısıtlanarak sınırlı bir şekilde uygulanmakta, yani gerçekte uygulanmamaktadır.” KESK Genel Başkanı Lami Özgen de zabıta ve itfaiye emekçilerinin taleplerini KESK olarak toplu iş görüşmeleri sırasında hükümete ilettiklerini ancak hükümetin kendilerine masada verdiği sözlerin karşılık bulmadığını kaydetti. Özgen, “Hükümetin emekçilere dayatmaları son bulsun” dedi. Özgen yurttaşlara da “hükümetin emekçilerin haklarını tırpanlayan politikalarına destek vermekten vazgeçmeleri” önerisinde bulundu. Eyleme CHP İzmir Milletvekili Erol Aksünger ile CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın da destek verdi. KDV indirimi dini yayınları etkilemedi Ankara’daki iki önemli kitabevinin yetkilileri, dini yayınlardan alınan KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesinin kitap satışlarını etkilemediğini kaydetti. Dost Kitabevi yetkilisi Erhan Sevim, “Dini kitapların KDV’sinin düşürülmesi kitap satışlarına pek yansımadı” dedi. Sevim, şöyle konuştu: “Çocuk kitaplarının satışı genel kitap satışlarında önemli bir paya sahip. Yetişkinler de kitaplara yoğun ilgi gösteriyor. Tür olarak edebiyat kitapları, politik kitaplar ve araştırmainceleme kitapları çok satıyor. Şu sıralar en çok satılan kitap İhsan Oktay Anar’ın İletişim Yayınları’ndan çıkan Yedinci Gün adlı kitabı. Ayrıca Müyesser Yıldız’ın Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan Vatan Yahut Silivri adlı kitabı da en çok satanlar listesinde yer alıyor. Kitap satışlarının yüzde 70’e yakınını genç okur kitlesi oluşturuyor. Ankaralılar kitaplara ilgi gösteriyor, okurun ilgisinden memnunuz. Tüm dünyada milyonlar satan E.L.James’in Grinin Elli Tonu adlı kitabı daha elimize ulaşmadan yoğun bir ilgiyle karşılaştık ve bu kitabın satışı gayet güzel. Sattığımız kitapların yüzde 50’si edebiyat türü, yüzde 30’u sosyal bilimler kitapları, yüzde 20’si ise ders kitapları. Dini kitaplara uygulanan yüzde 1’lik KDV’nin diğer kitaplara da uygulanmasını istiyoruz.” Görüşlerini aldığımız bir diğer önemli Kitabevi ise İmge Kitabevi. İmge Kitabevi yetkilisi Mustafa Tabakçı, “Dini kitapların KDV’sinin yüzde 1’e çekilmesi, dini kitap satışlarını etkilemedi” dedi. Tabakçı, “Kitap satışlarında özellikle çocuk kitapları çok satıyor. Tür olarak ise edebiyat ağırlıklı kitaplar, incelemearaştırma kitapları ve politik kitaplar yoğun ilgi görüyor. İhsan Oktay Anar’ın Yedinci Gün adlı kitabı şu sıralar en fazla satan kitap. Ayrıca E.L.James’in Pegasus Yayınların’dan çıkan Grinin Elli Tonu adlı kitabıda en çok rağbet gören kitapların başında geliyor. Kitap satışlarında ise 25 ile 40 yaş arasındaki grup daha fazla kitap alıyor” diye konuştu. Şikâyetini de dile getiren Tabakçı, “Ekitap ve AVM’lerin çokluğu kitap satışlarını olumsuz etkiliyor. Dini kitaplara uygulanan yüzde 1’ lik KDV oranının diğer kitaplara da yansıması lazım” dedi. DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM C M Y B C M Y B