Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 2012 PERŞEMBE A2 ANKARA Kent Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Etmek mi? hazırlanacak tasarıları hükümet ve parlamentodan geçirme güçleri bulunmasına karşın beklenen veya istenen (ya da istenmeyen!) düzenlemeler kavuşmayan “yeni statü” çalışmalarına da yapılamadı! O düzenlemeler yapılmış uyuyor bu söz! Yıllardır bu kurumların olsaydı, örneğin Devlet Opera ve Balesi yasa ve yönetmeliklerinde yeni düzenleme bugün gerek gereksinimi kadroları gerek bulunduğu ve personel başına bunun verimlilik gerçekleşmesi için bakımından çok çalışmalar Şefik KAHRAMANKAPTAN daha iyi yapıldığını yerlerde duyarız. sefik@kahramankaptan.com olabilirdi! Hazırlanan kimi Bu taslakların anımsatmayı gerek Kültür ve Turizm sonuçlanmadan tozlanmaya bırakıldığına Bakanı Ertuğrul Günay, gerek DOB yakından tanıklık ettik. Bunda, sık iktidar Genel Müdürü Rengim Gökmen’in geçen ve hükümet değişikliklerinin olduğu kadar, “ya mevcut hakları yitirirsek?” kuşkusuyla haftaki açıklamalarını görünce yapıyorum. Sanki tarih tekerrür ediyor! işi ağırdan alıp karşı çıkan kimi sanat Çünkü, ayrı bir kuruluş yasasına sahip kurumlarının da payı oldu. Sosyal operabale için, verimsiz ve yaşlı demokrat partilerin Kültür Bakanlığı’nı personelin “insanca” emekliliğe uzun süre ellerinde tutmalarına, nadolu’da “Ölümü gösterip sıtmaya razı A etmek” diye bir söz vardır. Devlet sanat kurumlarıyla ilgili, henüz açıklığa ŞAİRİN ÇIKINI Orhan TÜLEYL OĞLU otuleylioglu@hotmail.com İZLENCE kavuşturulup, kalanlara gösterdikleri etkinliğe dayalı ücret vermek, böylece“verimli, dinamik, çağa uygun yapıya bürünmek” bundan 12 yıl önce de gündemdeydi. Dönemin genel müdürü Hasan Hüseyin Akbulut, bu yönde yasal düzenlemeler için az çaba göstermedi. Ama “mâlum” nedenlerle gerçekleşmedi. Hatta, 2000 yılında müsteşar yardımcısı iken, Avrupa’dan çeşitli yöneticilerin de katıldığı “Devletin Sanat Kurumlarının Yeniden Yapılandırılması” başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenledi. Buradaki tebliğ ve tartışmaların toplandığı “tuğla gibi” bir kitap yayımlandı bakanlıkça... Bugünkü yetkililerin bunlardan haberi bile yok ya da kulaktan dolma bilgi sahibiler. Çünkü bakanlığın elinde kitaptan yok! İzini sürdüm, öğrendim ki, 1500 adet kitap kuzular gibi Milli Kütüphane deposunda yatıyor! Geçmişte, o yıl hiç sahneye çıkmayan, hazırlanan rol dağıtım listelerinde üçüncü sırada kalınca prova bile yapmaya gerek görmeyen kimilerinin, yıllık özendirme ikramiyelerinden kesinti yapılınca, bakana kadar çıkıp ortalığı gürültüye boğarak ya da bunu bir “hak” olarak görüp mahkemeye giderek “söke söke” aldıkları da biliniyor! Yasa kadar uygulama da önemli... Diyelim ki “performans” ölçütleri belirlendi, bu ölçüt akrabalık bağları, sempati duyguları veya yukardan gelen “rica”lara göre uygulanacaksa, çıkıp sahnede “iyi” olmak yerine, göreve gelipgitmeye göre değerlendirme yapılacaksa, adı dışında esasta değişen ne olacak? Operada 14 yıldır “iyi” olmasına rağmen sözleşmeli misafir kalanların durumu, şimdi orkestralarda “örnek” alınarak, yeni sözleşmeli sanatçı alımıyla boşluk doldurulmaya çalışılıyor. Tüm orkestralara yeni “kadrolu sanatçı” alınmayacağı bildirildi. Çukurova DSO yıllık sözleşmeli sınav ilanını verdi bile... Galiba tiyatro bahanesiyle Başbakan’ın çıkışından bugüne kadarki gelişmeler, “Ölümü gösterip sıtmaya razı etme” sözüyle uyuşuyor. Bakalım “devam eden çalışmalar”dan tiyatro, orkestralar ve operabale için ne tür düzenlemeler çıkacak? Not: Devlet sanatçılığını reddettiği gibi, hücrebozan tedavisini de reddetmişti. Ardında bir kültür hazinesi bırakan Neşet Ertaş Usta’ya rahmet... Kitap Sevgisiyle Başlayan Çile itap sevdalısı bir genç, 1938 yılında Niğde’de K askerlik görevini sürdürürken, çarşı iznini bir kütüphanede, kitapların arasında, kitap okuyarak geçirmeye başlar. Tezkere almasına kırk gün kala komünistlik propagandası yapıyor diye ihbar edilir. Bunun üzerine kaldığı koğuşta yapılan aramada, kendi el yazısı ile yazılmış ve Nâzım Hikmet’e hitap eden şiirler, Gorki’nin bir kitabı ve gazetelerden kesilmiş makaleler bulunur. Tutuklanır. Kendi deyimiyle, komünizmin ne olduğunu bilmediği yaşlardadır. Yargılama 5 yıla hüküm giymesiyle sonuçlanır. Kitap sevdalısı bu genç, Mehmet Raşit Öğütçü ya da hepimizin bildiği adıyla Orhan Kemal’den başkası değildir… Edebiyatımızın en önemli yazarlarından Orhan Kemal’in yaşamı baştan sona mücadeleler, didinmeler ve ekmek parasının peşinde koşmakla geçti. İşçilik, garsonluk, hamallık gibi ağır işlere girip çıktı. Ömrünün uzun bölümünü de kalem işçisi olarak geçirdi, geçimini bu yolla sağlamaya çalıştı. Her zaman geçim sıkıntısı çekti. Edebiyatımızda öncü ve gerçekçi bir yazar olarak ad yapan Orhan Kemal’in yapıtları, televizyon dizisi halinde seyircinin karşısına çıkmaya devam ediyor. Televizyon dizileri, yapıta tam anlamıyla sadık kalınmadığından düş kırıklığı yaşatsa da, yazara ilgi gün geçtikçe artıyor. Çünkü, yapıtlarında sorguladığı sorunlar bugün hâlâ geçerliliğini koruyor. Sosyalist gerçekçi bakışı ile Türkiye tarihini alışılmışın dışında ele alan Orhan Kemal yapıtlarında, yoksul insanları, dar gelirli memurları, işsizleri, fabrikatörleri, hayat kadınlarını, mahpusları, aydınları, çocukları, yaşamın acımasız koşullarında ayakta kalmaya çalışan veya mahvedilmiş insanların serüvenlerini konu edindi. Türkiye’de gelişen kapitalizmin canlı bir portresini çizerken, haksızlık ve ayrımcılık sorunlarını, eşitsiz gelir dağılımının ve büyük şehirlere yapılan göçün sonuçlarını ortaya koydu. Halkın dertlerinin sanat içerisinde yer alması gerektiğini savundu. Ona göre, sanatçının hası, halka önderlik eden, baskılara karşı duran kişiydi, sanatçı hem yapıtlarıyla, hem davranışlarıyla bunu ortaya koymalıydı. Gerçekçilik konusunda şunları söyleyecekti: “Gerçekçilik, içinde yaşadığı topluma yer yer ayna tutmaktan ibaret değil ki… Asıl gerçekçilik, asıl yurtseverlik, içinde yaşadığı toplumun bozuk düzenini görmek, bozukluğun nereden geldiğine akıl erdirmek, sonra da bozuklukları ortadan kaldırmaya çalışmak…” Yapıtlarını sonsuz bir insan sevgisiyle kaleme alan Orhan Kemal, her zaman emek ve emekçinin yanında yer aldı. Askerlik görevi sırasında onu ihbar eden kütüphane memuruydu. Yusuf adlı memurun ifadesi şöyleydi: “Nâzım Hikmet’i takdir ettiğini, eserlerinin büyük bir değeri bulunduğunu ve hatta kütüphanede bulunması lazım geldiğini söyledi.” Orhan Kemal’in yaşama bakışı, topluma karşı sorumluluğu ve insani özellikleri herkesi etkiledi. Ardında 12 öykü kitabı, 27 roman bıraktı. Hikâye ve romanlarında hep yaşadığı çevreden kişi ve olayları anlattıysa da, vurguladığı içerik tümüyle evrensel oldu. Cem Adrian Cem Adrian yeni albümüyle ilk kez Ankara’da “Yağmur”, “Bir Melek Ölürken” gibi şarkılarıyla tanınan ve sevilen müzisyen Cem Adrian, yeni albümü “Siyah Bir Veda Öpücüğü” adlı çalışmasıyla ilk kez Ankara’ya konuk olacak. Cem Adrian, “Siyah Bir Veda Öpücüğü” isimli çalışması daha piyasaya çıkmadan albümünün ilk konserini Ankara’da, geçen yıl açılan Jolly Joker’de konser verecek. Adrian yeni albüm şarkılarıyla birlikte konserde eski eserlerini de seslendirecek. Adrian’ın konseri yarın saat 00.00’da gerçekleştirilecek. Jolly Joker, Adrian’ın ardından da Karadeniz müziğinin sevilen ismi Volkan Konak’ı ağırlayacak. Konak’ın konseri de 29 Eylül Cumartesi günü saat 00.00’da. Bunun yanı sıra Duman yaz başında konser vermek üzere geldiği Ankara’ya bir kez daha konuk olacak. Duman grubu, 29 Eylül Cumartesi gün Ankara Kentpark Açık Hava Sahnesi’nde konser verecek. Sevilen birçok şarkısını seslendirecek olan Duman’ın konser biletlerinin fiyatı ise 40 TL. DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM Telefon Eposta 27 Eylül 2012 Perşembe C M Y B C M Y B : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sahibi Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan