Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA A2 ANKARA Kültür Sanat GÖRÜNÜM A. Celal B NZET acbinzet@gmail.com Genco Erkal, iki oyunuyla ekimde Ankaralı sanatseverlerle bir araya gelecek... Yeni Bir Mevsimin Eşiğinde unaltıcı bir yaz mevsiminin ardından başlayan sonbahar, sanat için hareketli günlerin başlangıcı sayılır. Bir bölümü kapalı olan galeriler hazırlıklarını tamamlayarak yeni sergiler için gün saymaya başladılar. Eylül ayının sonlarına geldiğimiz şu günlerde Ankara’nın o soluksuz güz havasını duyumsamaya başladık bile. Her mevsim birbiri ardı sıra gelir gider, sonra yeniden sürer bilindik öykü. Doğanın o sonsuz döngüsü içinde her yeni döneme geçişinde, yaşananlardan geriye kalanların tortusu birikir içimizde. Toplumca bulaştığımız karmaşanın yansımaları derin izler açarken bir de güz hüznü almaz mı başımızı... Onca olumsuzluk içinde sanatın varlığı karamsarlıkları ortadan kaldırmak için birebir. Galerinin kapısından içeri adım atılmasıyla birlikte o kötücül düşünceler bir süreliğine de olsa yerini güzelliğe bırakıyor. Günlük yaşamdaki çürümüşlüğün genişlemeye başladığı süreçte sanat yapıtının varlığına sığınmak oldukça farklı. Bir kurtuluş ve soluklanma kapısı. Bu arada, söz konusu duygunun ancak ilgilenenler için geçerli olduğu bilinir. Yoksa, vurgulanan kavramla en küçük ilişkisi olmamış kişilere bir yapıtın anlatacağı neler olabilir ki? Tuvale konmuş bir rengin ya da taşa oyulmuş biçimin hangi birikimlerin taşmasıyla ortaya çıktığını algılamaktan yoksunluğun geldiği nokta, yalnızca tüketim sarmalına girmiş insan modeli yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Neyse, olumsuz düşünceleri bırakarak yeni mevsime bakmakta yarar var. Bu dönem birçok değişiklik dikkati çekiyor. Ankara sanat ortamında görmeye alıştığımız birkaç galerinin bu yıl ortamdan çekilmesi üzücü. Onların yerine yeni açılanlar var. Özellikle uzun yıllardan beri galericiliği sürdüren kişi ve kurumların bu konudaki gayret ve inançlarını takdirle karşılamalıyız. Sanatın özveri isteyen bir uğraş olduğu hep söylenir ya, bunda galerilerin payını da unutmamak gerekiyor. Hepsinden önemlisi, işin akçalı boyutu. Çünkü galericiliği canlı tutan, onların ayakta kalmasını sağlayan şey sanat piyasasının hareketliliğidir. Bu harekete ivme kazandıran etmen de kültür olgusudur. İnsanların sanata yönlenmesini sağlamak, onların bilincinde açılacak aydınlanma penceresiyle olasıdır ancak. Zaman içinde birçok insanın bu noktadan hareketle sanata ilgi duymayı öğrendiğini biliyoruz. Konuyla ilgili küçük bir anı: Yakın tarihlerde kaybettiğimiz Bilgi Yayınevi sahibi Ahmet Tevfik Küflü anlatırdı. Bedri Rahmi Eyüboğlu Ankara’ya gelişlerinde kendisine uğrarmış. Ve her gelişinde Ahmet Tevfik Bey’e, açılan sergiye giderek mutlaka bir resim almasını salık vermiş. Elinde bulundurduğu Türk resim sanatına ilişkin seçkinin böyle böyle ortaya çıktığını anlatırdı söyleşilerimizde. Benzer örneklerin günümüzde de yaşandığı bir gerçek. Kültürel birikimin üzerinde yükselen gelişmiş toplum olma özelliği kolay değil ne yazık ki… Erkal’layenidenBrechtveNâzım SELDA GÜNEYSU Genco Erkal’dan söz edildiğinde akıllara ilk Ankara gelir. Zira Ankara’nın bu yıl 50. sanat yılını kutlayacak olan ünlü tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) kökenli bir oyuncu Erkal. AST’ta yıllar önce sahlenen ve bugün bile akıllarda tazeliğini koruyan önemli oyunların baş kahramanı... Örneğin “Bir Delinin Hatıra Defteri.” Geçen sezonlarda Ankara Devlet Tiyatrosu (ADT) yapımı olarak izleyici ile buluşan ve ünlü oyuncu Erdal Beşikçioğlu’nun rol aldığı oyunu Ankaralılar yıllar önce Genco Erkal’dan izlemişti. Erkal, şimdilerde, kendi kurduğu Dostlar Tiyatrosu ile Ankara’ya konuk oluyor. Brecht’in şiir, öykü ve şarkılarından uyarlayıp yönettiği “Ben Bertolt Brecht” ile dünyaca ünlü şairimiz Nâzım Hikmet’in şiirlerinden uyarlanan “Kerem Gibi” ile yeniden sahnede. Genco Erkal, İstanbul’da kurduğu Dostlar Tiyatrosu’ndan sonra da hiç unutmadı Ankara’yı. Her yıl mutlaka birkaç oyunla başkente konuk oluyor. Başkentte 1 Ekim itibarıyla sanat sezonu da başlıyor. Erkal da bu sezon açılışına kendi oyunlarıyla konuk olacak. Bu oyunlardan ilki “Ben Bertolt Brecht.” Kabare türündeki oyun, ünlü oyun yazarı Brecht’in şiir, öykü ve şarkılarından uyarlandı. Şiir ve öyküleri A. Kadir, Ali Sait, Arif Gelen, Asım Bezirci, Can Yücel, Gülen Fındıklı, Hasan Kuruyazıcı, Sevgi Soysal ve Zehra İpşiroğlu; şarkı sözlerini de Genco Erkal ve Tuncay Çavdar çevirdi. Oyunun rejisi de Genco Erkal imzası taşıyor. ‘Şimdi Brecht zamanı’ Geco Erkal, “Ben Bertholt Brecht” adlı oyundan şöyle söz ediyor: “Öyle yazarlarım var ki, yıllar boyu peşimi bırakmıyorlar; peşlerini bırakmıyorum. İşte Nâzım Hikmet, Aziz Nesin... İşte Brecht. Tanışmamız 60’lı yıllar. İlk Brecht oyunum AST’ta, Asaf Çiyiltepe’nin yönettiği ‘Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi.’ Yıl 1966. Bir önceki oyunuma ‘Nâzım B Tiyatro Tempo sezona hazır Ankara’nın özel tiyatrolarından biri olan ve çocuk gençlik oyunlarını sahneye taşıyan Tiyatro Tempo, yeni sanat sezonuna “merhaba” demeye hazırlanıyor. Tiyatronun bu sezon sahneye taşıyacağı iki yeni oyunun ilki 23 Eylül’de başkentli minik tiyatroseverlerle buluşacak. Tiyatronun bu sezon oyunu sahneye taşıyacağı ilk çocuk oyunu “Salkım Söğüt Dans Ediyor.” Haluk Yüce’nin yönettiği ve oynadığı bu oyunda Marina Yüce ona eşlik ediyor. Tiyatro Tempo, oyunun konusunu ise şu sözlerle izleyicilerine aktarıyor: “Bir ağaç dans etmek isterse onu durduramayabilirsiniz. En iyisi siz de ona katılın. Etrafında gördüğü her şeyi merak eden, gördüğü şeyler veya kişiler gibi olmayı arzu eden salkım söğüt ağacının bu heyecanlı öyküsü küçük çocukların da yaşama sevincini simgeliyor. Bu oyunda kullanılan ‘kukla ağaçlar’ bir yetişkin ve çocuğun ve çocuğun gözüyle çevrenin nasıl algılandığını göstermekte, masklarla canlandırılan Tilki, Köstebek şarkılarıyla oyunun eğlencesini artırmakta. Seyirci çocukların karıncalar olarak şarkılarıyla oyuna katılımı Salkım Söğüt’ün dans etme arzusuyla yanıp tutuşmasına neden oluyor. Peki ama Salkım Söğüt nasıl dans edecek?” Oyun, 23 Eylül’de, saat 13.00’te, minik tiyatroseverlerin beğenisine sunulacak. ‘Mutlu Kelebek’ Tiyatronun minik sanatseverlerle buluşturacağı bir diğer yeni oyun ise “Mutlu Kelebek.” Polonyalı yazar Wieslav Hejno’nun yazdığı, Tuğrul Çetiner’in dilimize kazandırdığı bu oyunu da Haluk Yüce yönetiyor. Marina Yüce ve Başak Gürer de oyunda dönüşümlü olarak Ayşe karakterini canlandırırken Haluk Yüce onlara “Ressam” olarak eşlik ediyor. Bu oyunun konusu da şöyle: “Bir ressam ve komşusu Ayşe’nin öyküsü ‘çocukların mutlu olma algısı’ üzerine eğlenceli ve sanatla buluşan bir oyun. Ressamımız komşu kızı ve arkadaşı Ayşe’ye doğum günü hediyesi olarak ‘mutlu bir kelebek’ resmi yapmaya söz verir. Kelebeği ressam yapar ama onu mutlu etmeye çalışırken saçını başını yolar. Kelebek mutsuz oldukça Ayşe de mutsuz olmakta ve hep bu duygusunu ağlayarak yansıtmaktadır. Çevrenizde birilerine benzetiyor musunuz Ayşe’yiz ama sonunda ressam başarılı oluyor, hem kelebeği hem de Ayşe’yi mutlu ediyor.” Bu oyun da 30 Eylül’de, saat 13.00’te, minik tiyatroseverlerin beğenisine sunulacak. Hikmet’le 35 Yıl’ demiştim. Demek ki bu yıl da ‘Bertolt Brecht’le 46 Yıl’ diyebilirim. Gene uzun bir yolculuk... Berlin’e gidip onun tiyatrosu Berliner Ensemble’la tanışmam... Zeliha Berksoy’la birlikte sürekli doğuya geçip Brecht oyunlarını defalarca izleyişimiz... Ardından Dostlar Tiyatrosu’nun kuruluşu... Mehmet Akan’la birlikte kotardığımız ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’nden yola çıkarak Osmanlı dönemine, Celali isyanları ortamına uyarlanan ‘Feleknaz Hatun ile Gülizar Kızın Analık Davası...’ 1978 yılında Brecht’in şiir, şarkı ve öykülerinden oluşturduğum ilk gösteri, Zeliha Berksoy’la birlikte oynadığımız ‘Brecht Kabare.’ İki yıl sonra Mehmet Ulusoy’un olağanüstü yorumuyla ‘Kafkas Tebeşir Dairesi.’ 1983 yılında 12 Eylül karanlığını delip aydınlatan ‘Galileo Galilei...’ Baskının en yoğun olduğu günlerde Baro Han’daki tiyatromuzu bir direniş merkezine dönüştüren oyun... Ardından yeniden şiirlere, şarkılara dönüş ve ilk ‘Ben Bertolt Brecht...’ Ve 1987 yılında Dostlar Tiyatrosu’nun son büyük Brecht yapımı olan ‘Bay Puntila ile Uşağı Matti...’ 1997’de Zeliha Berksoy için uyarladığım ‘Yosma.’ Brecht’le olan tüm uzun yolculuğumuz boyunca Zeliha Berksoy hep yanımdaydı. Brecht’in şarkılarını Türkiye’de tanıtan, yıllar boyu Kurt Well’ların, Hans Eissler’lerin vazgeçilmez, üstün yorumcusu hep oydu. Onun tiyatromuza katkılarını unutmak mümkün değil. ‘Yosma’dan bu yana, ‘Yaşasın Savaş’ adlı gösterimizdeki alıntıları saymazsak 15 yıl Brecht’siz bir tiyatro yaşamım oldu. Onun için şimdi Brecht zamanı diyorum.” ‘Nereye gidiyoruz?’ Erkal, daha önce Ankaya’ya da konuk olan “Marks’ın Dönüşü” adlı oyundan sonra Brecht’i sahneye taşımak istediğinden de söz ediyor. “Marks’tan sonra Brecht’in dönüşü olsun bu. Onun sivri dilini özledik” diyor. Sözlerini şöyle sürdürüyor Erkal: “Düşünmeyi keyfe, eğlenceye dönüştüren zekâsını, gülmece dehasını özledik. İnsanın gözünü açan, ufkunu genişleten, sorduğu sorularla kışkırtan, uyaran, baştan çıkaran yazarımızı yeniden sahneye davet ediyoruz. Günümüz üstüne söyleyeceklerini dinleyelim. Bir de onun gözüyle bakalım, nereye gidiyoruz? Brecht’in şiirleri, şarkıları epey uğraştırdı bizi. 1978’de ‘Brecht Kabare’ Ankara turnesinde yasaklandı. 12 Eylül döneminde sahnelediğimiz, Nâzım Hikmet, Haldun Taner ve Aziz Nesin’in yapıtlarının yanı sıra Brecht’in şiir ve şarkılarının yer aldığı ‘Her Gün Yeni Baştan’ yasaklandı. Bakalım bu kez Brecht usta ülkemizde nasıl karşılanacak?” Oyun, 14 Ekim’de, saat 20.30’da, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde izleyici ile buluşacak. N EREdE NE vAR? Şehir Hayvan” adlı oyun 10, 11, 12 ve 13 Ekim’de, saat 20.30’da. (413 14 52) ¦ ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde, Dostlar Tiyatrosu’nun sahneleyeceği “Kerem Gibi” adlı oyun 13 Ekim’de saat 20.30’da, “Ben Bertolt Brecht” adlı oyun 14 Ekim’de saat 20.30’da. (210 41 51) ¦ Anadolu Gösteri Sanatları Merkezi’nde, Tolga Çevik’in tek kişilik gösterisi “Tolga Çevik/Arkadaşım Hoş Geldin” 13 Ekim’de, saat 21.00’de. (286 12 11) Atılım Üniversitesi İncek Kampusu’nda, Atılım Üniversitesi’nin “1. Ankara Kültür Sanat Etkinlikleri” kapsamında ¦ Sahibi SERGİ ¦ Nursel Çevik yağlıboya resim ¦ MEB Şura Salonu’nda, “İsim TİYATRO 23 Eylül’e dek TBMM Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde. (431 04 51) ¦ Yaz Karması resim 28 Eylül’e dek Atlas Sanat Galerisi’nde. (468 59 04) ¦ Yaz Karması resim, heykel, 30 Eylül’e dek Krişna Sanat Merkezi’nde. (418 02 53) ¦ Luz Angela Lizarazo el işi 4 Ekim’e dek Cermodern Sanatlar Merkezi’nde. (310 00 00) ¦ Karma Sergi resim 24 Eylül 8 Ekim tarihleri arasında Çankaya Belediyesi Galeri Kara’da. (433 12 35) ¦ Fatih Kızılcan resim 25 Eylül 14 Ekim tarihleri arasında Türk Amerikan Derneği Emin Hekimgil Sanat Galerisi’nde. (426 26 44) KONSER gerçekleştirdiği festivalde, Volkan Konak yarın saat 21.30’da, Yalın 20 Eylül’de saat 21.30’da, Kerem Görsev ve Fatih Erkoç 21 Eylül’de saat 21.30’da, Serdar Ortaç 22 Eylül’de saat 21.30’da konser verecek. (586 80 00) ¦ Çansera’da, Çankaya Belediyesi tarafından düzenlenen “AnkiRockFest 2012” kapsamında, Manga, Ogün Sanlısoy, Bedük ve Donata’nın vereceği konser 21 Eylül’de saat 19.00’da. (473 83 00) ¦ If Performance Hall’de, Zakkum’un vereceği konser 20 Eylül’de saat 00.30’da, Dengesiz Herifler’in vereceği konser 22 Eylül’de saat 00.00’da. (418 95 06) Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi Telefon Eposta DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 19 Eylül 2012 Çarşamba C M Y B C M Y B : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın