Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 2012 SALI A4 ANKARA Yaşam Siyasete ‘erken girmek’ hataymış OSİAD Başkanlığım döneminde 1993 yılında, merhum Bülent Ecevit siyasete yeniden dönmüştü. Kendisiyle beraber 3 milletvekili vardı. Kendisini OSTİM’de toplantılara konuk ettim. Elimden geldiğince desteklemeye çalıştım. Onlar da beni çok sevdi. Evlerine gider gelirdim. Siyasete girmeyi hiç düşünmezdim. Ama Bülent Bey kırılamayacak bir insandı. Bir gün çağırdı ve parti meclisine giriyorsun dedi. Bir şey diyemedim, “Siz öyle uygun görüyorsanız öyle olsun” dedim. OSİAD’daki görevimden ayrıldım, parti meclisine seçildim. Ertesi gün çağırdı “Genel başkan yardımcısı olacaksın” dedi. Odalardan iş dünyasından sorumluydum. Yani siyasete çok erken yaşta ve çok yukarıdan başladım. 1997 yılında DSP’nin içinde olduğu hükümet sırasında başkanlık divanında yaşanan tartışmadan sonra DSP’den ayrılmaya karar verdim, CHP’ye geçtim. DSP’den CHP’ye 5 kişi geçtik. 1999 genel seçimlerinde İstanbul 3. bölgeden Deniz Baykal’ın kontenjanından aday oldum. Seçilecek yerdeydim ama CHP barajı geçemedi. Ondan sonra da siyaseti bıraktım. Erken başlamak hataymış. Bundan sona bir süre daha siyasete girmeyi düşünmüyorum. Hem işim yoğun hem de başka sorumluluklar var üzerimde... ‘Pırpır’la Yunanistan’a uçtum ¦ 2000’li yıllarda amatör pilotluğa heves sardım. Ankara’da bröve aldım tek pervaneli bir uçakla. Çok keyifli bir hobi. Bir keresinde “pırpır”la Yunanistan’a uçtum. İzmir’den Santorini Adası’na hava rallisine katılıp geri döndüm. Eşimi ve çocuklarımı da bindirdim ama bir kez bindikten sonra hiç istemediler. O uçaklar eski uçaklar, çevirdiğiniz zaman yere yatarsınız. Arabalar gibi. Herhalde pek hoşlanmadılar bundan. Trabzonspor yönetimindeyken maçlara gitmek için özel uçak kiralamaya başlamıştım. Ufak iş tipi jetler ile maçlara gidiyorduk. Baktım sürekli kiralıyoruz, bir küçük jet alıp şirkete çevirdim. Air Ancyra da öyle kuruldu. İşadamlarına hizmet veriyor. Üniversitede başlayan ‘vinç aşkı’ 26 yıldır gelişerek büyüyor TED Kolej’i 4. büyük yaptık ¦ TED Ankara Koleji’nin de Yükseköğretim Vakfı Yönetim Kurulu üyesiyim. Aynı zamanda TED Ankara Koleji Spor Kulübü’nün başkanıyım. Spor klübümüzde 12 branşta 1150 sporcumuz var. TED Ankara Koleji olarak tarihimizde ilk defa bu yıl 4 takımla birinci liglerde oynuyoruz. Basketbol ve voleybolda hem kadınlar hem erkekler takımlarımız birinci ligde oynayacak. Eskiden sadece erkekler basketbolda vardık. Diğer branşlarda takımların kurulmasında ve gelişmesinde katkım oldu. Üç büyükler Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’tan sonra dördüncü büyük durumumdayız. Durum böyle olunca yani dört takımımız da birici ligde olunca Türk Telekom ana sponsor oldu. Başka hiçbir kulüpte böyle bir şey yok. Trabzonspor, Gençlerbirliği ve Ankaragücü’nün de geçmişte yönetimlerinde yer aldım. Dünyanınvinciniüretiyor T Kah M ve o ürkiye’de büyük şehirlerde neredeyse adım başı karşımıza çıkan gökdelenlerin inşasında kullanılan dev vinçler üzerindeki BVS logosunun yerli olduğunu biliyor muydunuz? Hatta o vinçlerin Sincan’daki Ankara Organize Sanayi içinde üretildiğinden ve 30’dan fazla ülkeye ihraç edildiğinden haberdar mıydınız? Biz değildik. Ta ki, Kahve Molası sayfamızın ilk konuğu MAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Bekiroğlu, o logonun arkasındaki Ankaralı sanayiciyi bizimle tanıştırana kadar... Bu haftaki Kahve Molası’nda Bülbüloğlu Vinç Sanayi’nin (BVS) kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Önder Bülbüloğlu’na konuk olduk. Vinç hakkında bilmediğimiz her şeyi öğrenmekle kalmadık... Başkanı olduğu TED Ankara Kolej Spor Külübü’nde Türk sporuna yaptığı çok önemli katkıyı da sizlerle paylaşacak bilgilere ulaştık... Bülbüloğlu ile sohbetimizden satır başları şöyle: 100 Öğrenciye burs ¦ Hem TED kanalıyla hem de şahsen çalışkan ama yardıma muhtaç öğrencilere burs veriyorum. Bugüne kadar 100 civarında öğrenciyi okuttum. Okul ayrımı yapmadan ihtiyaca göre vermeye çalışıyorum. Eşten dosttan gelen referanslarla Atatürkçü, çağdaş nesiller yetişmesine katkı sağlamaya çalışıyorum. Dersle gelen vinç aşkı İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okurken “kaldırma ve iletme makineleri” diye bir dersimiz vardı. Vinçleri işlerdik. Bu dersi okurken yaptığım projeler ve görüştüğüm firmalar kafamda yeni fikirler uyandırdı. Bizden önce mezun olan arkadaşlar vinç firmalarında çalışmaya başladı. Ben de “Bunu Ankar’da nasıl yaparım” diye düşünüyordum. Önce satışına başladım, sonra üretimine geçtim. 1975’li yıllara kadar ülkemizde üretimi yoktu. Tamamen ithal ediliyordu vinçler. 1985 yılında ben de satarak başladım. Bir yıl sonra küçük bir atölyede iki kişilik bir kadroyla işe girdik. Bir idealdi ve genç bir mühendis olmanın verdiği bir cesaret vardı. Başarılı ekibimle birlikte 26 yıldır üretiyoruz. Şu anda hem ciro, hem de kapasite anlamında Türkiye’nin en büyük firmalarından birisiyiz. Yılda 5 bin vinç satılır Türkiye’de yılda irili ufaklı 5 bin vinç satılıyor. Bunun 800 tanesini biz üretiyoruz. Dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişme bu sektörü geliştirdi. Türkiye’de irili ufaklı yüz vinç üreticisi vardır. O noktaya geldik ki artık Vinç C M Y B C M Y B ı las OSTİM bir değerdir ¦ İşimizdeki gelişmeye de paralel olarak Ankara’daki birçok sivil toplum örgütünde görev aldım. Trabzonlu olduğum için dört yıl Trabzon dernekleri başkanlığını yaptım. Hâlâ da iki ayda bir Ankara’daki Trabzonlularla yemek yeriz. Sivil toplum deneyimi kişisel gelişimime de katkı sağladı. 20 yıldır Ankara Sanayi Odası (ASO) üyesiyim. Şu anda ASO Başkanvekiliyim. Daha önce Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği’nde (OSİAD) 4 yıl başkanlık yaptım. OSİAD’ın kurucularındanım. Ben Ostim’de doğdum büyüdüm. Binlerce üreticisiyle Ankara için çok önemli bir değerdir OSTİM. 1997 yılında Ankara Organize Sanayi Bölgesi’ne geldim. Otelciliğe de soyunduk İmalatçıları Birliği adı altında bir derneğimiz dahi var. Vinçler kendi içinde ikiye ayrılır, standart vinçler 500 kilogram ile 15 ton aralığında, firmaların birçoğu bunu üretir. Bir de proses dediğimiz 300 tonlara 500 tonlara kadar kaldırma kapasitesine sahip vinçler vardır ki bunları üreten firma sayısı çok sınırlıdır. Biz her iki grup vinci üreten tek firmayız. ABD için de Sincan‘da üretim İlk yurtdışı açılımımız 1992’de Mısır’la başladı. 33 ülkeye vinç ihraç ettik. Bunlar arasında Kazakistan, Afganistan, İran, Irak, Rusya, Romanya, Almanya, Amerika, Portekiz, Fransa, Katar, Sudan, Cezayir, Arnavutluk bulunuyor. Şu an tezgâhta 7 vinç de Amerika için yapılıyor. Türkiye’deki bütün önemli projelerde BVS markasını görebilirsiniz. Yurtdışında distribütörlük yoluyla ya da direkt satışlarla ihracatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Son olarak Fransız Renault firması Fas’ta kurmakta olduğu fabrikaların vinçlerini BVS’den almayı tercih etti. Bülbüloğlu sanayi grubunda 475 kişi çalışıyor. Bunlar Bülbüloğlu Çelik Endüstrisi AŞ (BCES) ve Bülbüloğlu Vinç Sanayi AŞ’de (BVS) çalışıyorlar. BCES yurtdışına yönelik çalışıyor. Türkmenistan’da asma köprüler, viyadükler yaptık. Şimdi bir de turizm sektörüne, şehir otelciliğine adım atıyoruz. Ankara’da çok yakında Holiday Inn açıyoruz.