22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2012 PAZARTESİ A2 ANKARA Kimdir? 1930 yılında Çorum Sungurlu’ya bağlı Körkü köyünde doğdu. Okuma yazmayı okula gitmeden, kendi imkânlarıyla öğrendi. 15 yaşında saz çalıp, türkü söylemeye başladı. Halk ozanı olan babasının okuduğu usta âşıkların şiirlerinden etkilendi. Muhalif kimliği ile keskin taşlamalarından dolayı 12 Eylül darbe döneminde bir süre tutukluluk yaşadı. Takipsizlikle sonuçlanan bu süreç, sağlık sorunlarını da beraberinde getirdi. Şu an koah hastası.Çırakman’da aynı zamanda kalp, şeker ve tansiyon da var. Damar yolu dolaşım bozukluğu da mevcut ve yürümekte zorlanıyor. Bugüne kadar 13 kitabı yayımlandı. Kitapların önemli bir bölümü kendi şiirlerinden oluşuyor. Yazdığı kitaplarda araştırmacı ve keşfedici kimliğiyle yöre kültürünün derinliklerini ortaya çıkartmaya çalışmış. Açık çayla, Samsun sigarası içiyor. Zaman zaman nefes almakta güçlük çekiyor ve öksürük nöbetlerine tutuluyor. İki yıl öncesinde ziyaret ettiğimizden daha çok zayıflamış. Kültür Sanat Kadir kıymet bilmiyoruz Anadolu’da ozanlık geleneği yok olmak üzere. Halk ozanları halkın gören gözü, söyleyen dili olmuşlar yüzyıllardır. Biz halk ozanlarının son temsilcileri ile birlikte yaşıyoruz. Bugüne kadar babadan oğula, kıza geçen gelenek yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Çünkü, halk ozanlığı ile kimsenin karnı doymuyor. Maalesef halk ozanları geleneğinin son temsilcileri ile birlikte yaşıyoruz. Bizi biz eden kültürümüzün bir parçası olan ozanlarımıza sahip çıkmıyoruz. Düzenlenen birkaç festival, onları bir araya getiren birkaç etkinlikle bu gelenek yürümez ve maalesef yok oluyor. UNESCO, bu gerçeği gördü ve yaşayan kültür hazinesi kapsamında Şeref Taşlıova ve Neşet Ertaş’ı korumaya aldı. Biz ise kadir kıymet bilmiyoruz ve onlara değer vermiyoruz. Âşık Veysel ile anılarını anlatıyor Sohbetimizde, her ozanın kendisi de oradaymış gibi anlattığı anıya açıklık getiriyor: “Otobüsle Amasya’ya konsere gidiyoruz. Benim yanımda Kul Ahmet, karşı koltuk da da Veysel Baba ve yayında oğlu Ahmet var. Giderken Ferhat’ın Şirin için deldiği kayaların önünden geçerken Kul Ahmet, ‘Veysel Baba, Veysel Baba, Ferhat’ın yardığı kayaları görüyor musun?’ diye sordu. Veysel de, ‘Görmem mi, kör müyüm sanki?’ dedi.” Çırakman , “Âşık Veysel’in tasavvufa verdiği önem de çok güzeldir” diyor. “Ben Veysel’in tasavvufi şiirlerini çok severim” deyip, çok sevdiği şiirini okuyor. Saklarım gözünde güzelliğini Her nereye bakarsam sen varsın orda Kalbimde gizlerim muhabbetini Koyamam yabancıyı sen varsın orda. Aşkımın temeli sen bir âlemsin. Sevgi muhabbetsin dilde Kelâmsın Merhabamsın dosttan gelen selamsın Duyarak alırım sen varsın orda Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar Renklerin içinde nakşını saklar Karanlık geceler aydın şafaklar Uyanır cümle âlem sen varsın orda. Bir portre: Hüseyin Çırakman GÜRSEL GÖKÇE ‘Yaşamak için sazlarını satacak’ 82 yaşında halk ozanlığı geleneğinin son halkalarından birisi. Okuma yazmayı okula gitmeden kendi kendine öğrendi. Mamak’taki iki odalı gecekondusunda hayata tutunmaya çalışıyor. Bugüne kadar 13 kitabı yayımlandı. Muhalif kimliği ve keskin taşlamalarından dolayı 12 Eylül darbesinde bir süre hapiste yattı. Mahkeme takipsizlikle sonuçlandı. Bugün yaşayabilmek için 3 bağlamasından ikisini satışa çıkardı. Zaman zaman kadim dostu Fikret Otyam yardım ediyor ama taşıma suyla değirmen dönmüyor ki... Binlerce şiir yazmış. “Bunların içinden hangisini seversiniz?” diye sorduğumuzda, “Ben onları nasıl birbirinden ayırırım?” diye soruyor. “Bugün Bize Hoş Geldiniz Erenler” şiirini ve türküsünü hepimiz biliriz. Hep muhalif olmuş yönetimlere. Zaten eğer farklı olsaydı bugün sırça köşklerde yaşar, bir eli yağda diğeri balda olurdu. Ancak o zaman da Çırakman olamazdı. Fikret Otyam’ı telefonla arıyoruz. Çırakman, her şeye, özellikle de dostların dostluğuna ihtiyacı olduğunu söylüyor Otyam’a. “İyi bir dost, Cumhuriyet gazetesine gider gelirdim yanına. İyi bir inanmış arkadaş. Bugünün de Bektaşi babalarından. Azcık daha kalırsa Alevi dedesi de olur” diyor Otyam için Çırakman. Telefonu kapattıktan sonra duygulanıyor. “Geçenlerde ufak bir harçlık göndermişti” diyor. Biliyoruz ki daha önceleri de yardımlarını esirgemedi. Ama taşıma suyla değirmen dönmüyor ki. Asker için silah neyse Çırakman için de bağlama o. Üç bağlamasından ikisini satışa çıkardı Çırakman. Neden? Yaşayabilmek için. Maddi değeri nedir o iki bağlamanın? Ya manevi değeri parayla ölçülebilir mi? Ne kadar yaşamasını sağlar o iki bağlamadan elde ettiği gelir? Bir halk ozanı bu duruma mı düşmeli, geleceğini satacağı 2 bağlamadan elde edeceği gelire mi bağlamalı? Sorular, sorular, sorular, bitmez bu sorular mantıklı yanıtları olmadığı sürece. Çırakman, “Ozanlar cesur olur” diyor. Günümüz ozanlarından Kaplani’yi beğendiğini söylüyor. “Bu dönemde kafa tutanı bitirirler” diyor. Ne demiş Pir Sultan: Alınmış abdestim aldırırlarsa. Kılınmış namazım kıldırırlarsa. Sizde şah diyeni öldürürlerse. Bende bu yayladan şaha giderim. O, İran’da erdemli tekkesini kastediyor. Kitaplarından bazıları: ¦ Âşık Hüseyin Çırakman/Hayatı ve Deyişleri ¦ Yaralı Gönlüm ¦ Talihsiz Âşık ¦ Gönülden İlhamlar ¦ Hoşgeldiniz Erenler ¦ Halkın Dili – Halk Ozanları ¦ Çorumlu Halk Ozanları ¦ Deyişleriyle Dünün ve Bugünün Halk Ozanlar Plak ve kaset çalışmaları da olan Çırakman’ın pek çok şiiri Türk Halk Müziği yorumcuları tarafından seslendiriliyor. Adnan Yücel anıldı Ankara Sanat Evi’nde düzenlenen etkinlikte Adnan Yücel, ölümünün 10. yılında anıldı. “Adnan Yücel Şiiri Üzerine” başlığıyla yapılan panele İsmail Beşikçi, konuşmacı olarak katıldı. Beşikçi, panelde, Kürtlerin tarihsel yapısına ve sorununa değindi. Konuşmasında, Türkiye’deki tüm toplumsal sorunların Kürtlerle organik olarak ilişkide olduğunu belirten Beşikçi, “Bu sorun sadece iç politikayı değil, dış politikayı yakından ilgilendiren bir olaydır” dedi. Devletin Kürtlere karşı geliştirdiği eylemlerin çok yoğun bir şekilde teşvik edildiğini aktaran Beşikçi, Türk yönetcilerin Suriye’de Beşer Esad’ı insan haklarına davet etmesini Kürt sorunuyla çok yakından ilgili olduğuna dikkat çekti. Beşikçi, sözlerinin sonunda Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, Uluslararası Af Örgütü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi kurumları eleştirerek, “Bunlar Türkiye’deki devlet terörüne çok yoğun bir destek veriyorlar. Bunların eleştirilmesi gerekir” dedi. İki gün süren anma etkinliğinde ilk gün şiirler okunurken ikinci günde Kutup Yıldızı Yapı Sanat Evi Topluluğu konser verdi. CAFE RESTORAN İNCEK’TEKİ RESTAURANTIMIZ’DA Açacağımız Şarap Evine Bayan Ortaklar KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM KAHVALTI GÖZLEME, Ev Yemekleri Bölümüne Bay Bayan Ortaklar NARGİLE SEMAVER ve Alabalık İşine Ortaklar 0536.991 18 20 SATILIK KONUT SAHİBİNDEN Maltepe’de 3+1 5.katta yapılı daire 210.000 TL 0532 238 01 39 Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 23 Temmuz 2012 Pazartesi Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu, Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr Yayımlayan Basıldığı Yer Dağıtım : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ : DPC Doğan Medya Tesisleri : YAYSAT Yerel ve süreli yayın C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle