29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ A4 ANKARA Yaşam T Dünya Bağ ve Şarap Kongresi’nin 35’incisi İzmir’de… ürkiye bir ilke imza atarak, 1822 Haziran tarihleri arasında OIV (Uluslararası Bağ ve Şarap Ofisi) patronajı altında, dünyanın bağ ve şarap alanındaki en büyük bilimsel organizasyonu olan 35. OIV Kongresi’ne İzmir Kaya Termal Otel’de ev sahipliği yaptı. Benim de bilimsel kurulda bulunduğum organizasyonu ülkemizin OIV’deki resmi üyesi olan TAPDK (Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurumu) gerçekleştirdi. Bu konuda özellikle kurum başkanı, değerli meslektaşım ve arkadaşım Dr. Mehmet Küçük’ü ve TAPDK çalışanlarını kutlamak gerekiyor. Böyle bir organizasyonu Türkiye’ye getirmek çok büyük başarı. Türkiye’nin dünyada doğru tanıtımı için büyük fırsat. Düşünün, dünyanın dört bir yanından büyük bağcılar ve ünlü şarap uzmanları burada. Bir daha böyle bir kongre Türkiye’de ancak 3040 yıl sonra yapılır. Ayrıca, organizasyonun Türkiye’ye gelmesi için büyük gayret gösteren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi, bağ uzmanı arkadaşım Prof. Dr. Ahmet Altındişli’nin adını anmalı. Kongre, OIV’in Fransız Başkanı Yves Bénard’ın açılış konuşmasıyla başladı. TAPDK Başkanı Mehmet Küçük ve bakanlığı temsilen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu’nun TadımNotları Prof. Dr. Ertan ANLI http://tadimnotları.blogspot.com email [email protected] konuşmalarında, Türkiye’nin dünyanın en önemli bağ ve üzüm üreticisi ülke oldukları anlatıldı. Şarap endüstrisinin önemi ve ülkemizin şarap üretimindeki konumu ise; Şarap Üreticileri Derneği Başkanı Ali Başman tarafından vurgulandı. Kongrenin açılış resepsiyonunun Efes Antik Kenti’nde yapılması katılımcıları büyüledi. Sonrasında dört gün boyunca uzmanlar yaptıkları bilimsel çalışmaları paylaştılar. Bu arada, canlı klasik müzik eşliğinde güzel doğamızın da keyfini çıkardılar. Kaya Otel’in de kongre turizmi için çok başarı ve profesyonel bir mekân olduğunu da belirtmeliyim. Şaraplarımızın gelişen kalitesinin Avrupalı uzmanlarca onaylanması da büyük bir başarı. “Türkiye’de şarap mı olur?” diye düşünenleri şaşırttık doğrusu. Şarap uzmanlarına rakı tattırdık Kongrenin sonunda üretim tesislerine yönelik teknik gezi düzenlendi. Bu kapsamda, “Urla Şarapçılık”, “KavaklıderePendore”, “Kuru Üzüm Üretim Tesisleri” ve “Elda Rakı”ya gidildi. Kuşkusuz, şarap uzmanlarıyla rakı tatmak ilginçti. “Rakı”yı tadan birçok uzman beğenisini ifade etti. Malum, Türk rakısından çok, Yunanların “Ouzo”sunu tanıyorlar. İşte bu tip uluslararası organizasyonlar ülkemizin farklı ürünleriyle tanıtımı açısından da çok önemli. Vinolus: Kayseri’de butik şarap üreticisi Artık şarap kültürü Anadolu’nun farklı bölgelerine uzanıyor. Kapadokya’nın ülkemizin önemli bağ ve şarap bölgelerinden biri olduğu biliniyor. Ancak, pastırma ve sucuğuyla ünlü Kayseri’nin şarap üretimiyle de ortaya çıkması pek alışılagelen bir durum değil. Üstelik de bir kadın üreticiyle. Arkadaşım Oluş Molu, Türkiye’de bir ilke imza atarak Kayseri’den de uluslararası düzeyde şarap üretilebileceğini kanıtlıyor. Son yıllarda Türk şaraplarının artan kalitesi ve dünyadaki farklı yarışmalardan gelen dikkat çekici ödüller üreticilerimizi cesaretlendirdi. Adı Oluş’u, Fransızca şarap anlamına gelen “vin” sözcüğü ile birleştirerek “Vinolus” markasını kuran Oluş Molu, Kayseri’deki Molu çiftliğindeki 120 dönüm bağından iki yıl içinde uluslararası düzeyde ödül alan şarap çıkarmayı başardı. Aslında, çiftlikte sadece şarap üretimi yapılmıyor. Henüz deneme aşamasında olsa da, koyun sepet peyniri, çiçek balı, farklı meyvelerden üretilen reçeller çok lezzetli. Organik üretimi benimseyen Molu, şaraplarını da diğer ürünlerini de organik üretiyor ve ileride çiftliği organik ve butik üretim yapan bir üretim yeri haline getirmeyi hedefliyor. Henüz Türkiye’de organik üretim tam olarak oturmasa da... Şaraplara gelince; özellikle soğuk iklim Chardonnay’lerinin meyvemsi aromalarca zengin özelliklerini çok iyi yansıtan, uluslararası ödüllü “2010 Vinolus Chardonnay” ile kendini şarap dünyasına tanıtan Oluş Molu, 2010 yılı “Kalecik KarasıTempranillo”, “Syrah” ve son olarak piyasaya sunduğu 2011 üretimi “Vinolus roze” özellikle ön burunda frambuaz, kırmızı kiraz, baharat ve çiçek aromalarından oluşan ön burnuyla dikkat çekici bir pembe şarap. Yaz akşamlarında, meyve tabağı, hatta çerez ürünlerle de çok iyi uyum sağlıyor. Ben kırmızı meyve aromalarının arasına kara biber ve yeşil biber aromalarının katıldığı “Syrah” şarabını da beğeniyorum. Yeni Dünya’dan çok, Avrupa tarzı bir “Syrah” örneği… Bu tarz üretimlerin artışı ülkemiz için önemli. Artık insanlar, sağlıklı, kaliteli ve bölgeye özgü özellikleri yansıtan ürünler arıyorlar. GEZİN, YAZIN, GÖNDERİN SAYFALARINDA YAYIMLANSIN C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle