01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 04 MAYIS 2012 CUMA A4 Konya I ANKARA Yaşam Spor ‘Gel, Gel, Ne Olursan Ol, Gel!’ “Y a olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” Mevlana’nın ünlü sözleri ve öğütleri daha Konya’ya girmeden yol kenarındaki panolarda gelenleri karşılıyor: Ve kentin her yerinde bizi izliyor. Burası İpek Yolu’nun önemli merkezlerinden, ismi Yunanca “Ikonion” (İkonların kenti), Latince “Iconium”dan gelen, yüzölçümü itibarıyla Türkiye’nin en büyük, nüfusu açısından altıncı büyük ili olan Konya. Aynı zamanda büyük bir üniversite kenti ama bütün bu zenginliklerine rağmen Konya denilince akla hemen ve ilk önce Mevlana geliyor. Onun için Konya’yı gezmeye, Türkiye’nin Topkapı Sarayı’ndan sonra en çok gezilen ikinci müzesi olan Mevlana Dergâhı’ndan başlıyoruz. Selçuklu Sarayı’nın gül bahçesi iken Mevlana’nın babasına hediye edilen bahçe, babanın vefatından sonra buraya defnedilmesiyle bugünkü külliyenin temelini oluşturur. Gerçi babası için bir türbe yaptırmasını teklif edenlere “Gök kubbeden daha iyi türbe mi olur” şeklindeki meşhur sözüyle karşı çıkan Mevlana kendi vefatından sonra oğlu tarafından bir türbe yaptırılmasına engel olamaz. Kubbei Hadra (Yeşil Türbe) denilen ve günümüze kadar gelen, üzeri firuze çinilerle kaplı türbe böylece inşa edilir. Zamanla büyüyerek geniş bir alana Gezgin Gözüyle Timur ÖZKAN [email protected] yayılan bugünkü Mevlana Müzesi; Dervişan Kapısı adı verilen bir kapıdan girilen bir avluya açılan Derviş Hücreleri ve Matbah ile Semahane, Mescit bölümleriyle Mevlana ve aile bireylerinin kabirlerinin yer aldığı Huzurı Pir (Türbe) salonunun bulunduğu ana binadan oluşuyor. Mevlana Dergâhı’nın genişletilerek, geçmişindeki gibi gül bahçesi olarak düzenlenen büyük bahçesinde sema gösterileri de düzenleniyor. 800 yıl önce söylediği sözleriyle bugün de insanlığa yol gösteriyor: “Gel, gel, ne olursan ol, gel! İster kâfir, ister mecusî, ister puta tapan ol, gel! Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!” Mevlana her yıl 7 Aralık’ta başlayan ve “Düğün Günü” olan 17 Aralık’ta sona eren Şebi Arus törenleriyle anılıyor. Törenler bu amaçla inşa edilen modern bir kompleks olan Konya Kültür Merkezi’nde düzenleniyor. Türkiye Kadın Voleybol Takımı, Olimpiyat elemelerinde yarı finali garantiledi ‘Seyirci desteği kesmesin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkent Voleybol Salonu’nda başkentli seyircilerin desteğiyle 2012 Olimpiyatları’na katılmak için sahaya çıkan Ulusal Kadın Voleybol Takımı, hafta başındaki 30’lık Bulgaristan galibiyetinin ardından Hırvatistan’ı da aynı skorla yendi. Türkiye böylece 2012 Olimpiyat Avrupa Kıtası Voleybol Elemeleri’nde (A) grubunda 6 puanla liderliğe yükselerek yarı finali garantiledi. Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık maçtan sonra yaptığı açıklamada “Yarı finali garantilediğimiz için mutluyum ama bizim takım kötü oynama hakkını bugün kullandı” dedi. Karabıyık, “Bugün ‘Acaba kötü bir sürpriz olur mu?’ diyordum. Nitekim bazı lÜ Ero ralliler beni endişelendirdi. Finale doğru tüm takımların performansının yükseldiğini göreceğiz. Ümit ediyorum bizim de performansımız yükselir” diye konuştu. (A) Milli Bayan Voleybol Takımı Antrenörü Marco Motta ise yarı finale çıkmayı garantiledikleri için çok mutlu olduklarını belirterek, “Grubu 1. bitirip yarı finale avantajlı gitmek istiyoruz” diye konuştu. Milli voleybolcu Gözde Kırdar Sonsırma da “Maça çok konsantre başladık çünkü gruptan birinci çıkmak bizim için çok önemli. Bugün Rusya’nın yenilmiş olması bizi hiç ilgilendirmiyor” diye konuştu. İlk maça oranla seyirciyi az bulduğunu anlatan milli voleybolcu, Ankara seyircisi için “Bu maçlar çok önemli. Lütfen bizi desteklemeye gelsinler” çağrısında bulundu. SPORGÖZLEM Ali ABALI [email protected] Türk Futbolu Çıkmaz Sokakta mı? ürk futbolu aylardır belirsiz bir konumda görüT nüyor. Sanki dümeni yok ve üstelik kaptansız bir gemi gibi dolaşıyor. Nerede duracak, bir yere mi vuracak, belli değil. Gelişmeleri özetle anımsayalım. Bilindiği gibi İzmirli Mahmut Özgener, federasyon başkanlığından adeta kaçarcasına ayrıldı. Yerine Fenerbahçeli olduğu bilinen Mehmet Ali Aydınlar büyük ümitlerle geldi, getirildi. Aydınlar daha koltuğuna oturmadan şike olayı patlak verdi. Yargı ve emniyetin aylar öncesi sürdürülen izleme, takibat sonucu 93 kişi gözaltına alındı. Yargı önüne çıkarılanların çoğunluğu tutuklandı. 10 aydır sürdürülen yargı önünde halen 10 kişi tutuklu bulunuyor. Tutuklananların başında da Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım var. Mehmet Ali Aydınlar federasyonu suçlayanların arasında Fenerbahçe olduğu için şaşırdı. Ligler ertelendi, Avrupa Futbol Birliği’ne UEFA’ya koşuldu, yardım beklendi. Oysa tıpkı tüm soruşturma, takibatta olduğu gibi konu ile bilgiler UEFA’ya da servis ediliyordu. Bu nedenle UEFA yetkilileri kuralların uygulanmasını istediler. Yargıdaki sonuç beklenerek ligler başlatıldı. Mehmet Ali Aydınlar kuralları uygulayabilmek için bazı değişikler öngörerek futbol camiasını olağanüstü topladı ama istediği yol ona verilmedi. na l Ka rabıy ık Yıldırım başkan Aydınlar istifa etti. Yerine Beşiktaş Kulübü’nün Başkanı Yıldırım Demirören geldi. Demirören kendi seçtiği yan kurulların raporuna dayanarak ve Aydınlar’ın genel kurulda değiştirmek istediği cezai maddeleri değiştirdi. “Şike sahaya yansımamıştır” diyerek, küme düşme yolunu kapadı ve kişisel ceza verilmesi gerektiğini ifadeyle 16 kulübü ceza kuruluna sevk etti. Bu konunun uzmanlarına göre, ceza almasalar bile, suçlu konumunda şüpheli bulunan bu kulüplere Avrupa yolu kapandı. Her ne kadar Demirören aksini savunsa da başta Galatasaray ve Trabzonspor olmak üzere çoğunluk bu karara karşı çıkıyorlar. Bu arada bir husus önemli, kısa bir süre önce UEFA’nın yönetim toplantısına Türkiye ev sahiplği yaptı. Bu toplantı sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan ile UEFA Başkanı Michel Platini arasında geçen görüşmede, kamuoyuna yansıyan bölümünden ayrı olarak gizli tarafı var mıdır? Bu konuda anlaşma oldu mu? Şike olayında verilecek bu cezaların yeterli olduğu kabul edilecek mi? Selçuk Dereli Bünyamin Toker Ali Abalı ‘Sadece futbolda yapılmıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde şike davasını değerlendiren eski hakemlerden Selçuk Dereli, futbolun yanında birçok dalda şike yapıldığını belirterek şunları söyledi: “Şike davasında mümkün olduğunca kararın en doğru ve en hızlı şekilde verilmesi gerekliydi. Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar Etik Kurulu’nun kendine sunduğu rapour kamuoyuna açıklarken ‘Bazı maçlarda şike olduğuna dair çok güçlü tespitlerin olduğunu’ ifade etti. Madem ortada böyle şeyler vardı, neden karar bir an önce alınıp, uygulamadı? Fenerbahçe ya da adı geçen diğer kulüpler zarara uğrayacaksa ‘Benden bilinmesin’ duygusuna kapınılmamalı.” Gazetemiz yazarı Ali Abalı ise şikenin zaman içerisinde değiştiğini ifade etti. 10 Mart 1970 tarihinde kaleme aldığı “Şike şike şike” başlıklı köşe yazısını konuklara gösteren Abalı, “Eskiden hatır şikesi vardı. Günümüzde ise büyük paralar dönüyor. Davanın başlamasındaki neden de budur” diye konuştu. ÇYDD Gençlik Birimi Başkanı Toker ise “Sürecin başında 93 sanıktan 31’i tutukluydu. Sonrasında 21 kişi serbest bırakıldı. İçerdeki 10 kişinin 8’i Fenerbahçeli” dedi. Sonuç ne olur? Aydınlar federasyonunun aldığı karar uyarınca Süper Final karşılaşmaları oynanıyor. Süper ligi iki devreli 34 maç sonunda kendisini izleyen takım önünde 9 puan farkla bitiren Galatasaray, şu anda şampiyonluğu kaybetmek noktasına geldi. Ayrıca şike olayındaki cezalandırma nedeniyle, şampiyon olanın ve diğer derecelere elde edenlerin Avrupa yolu kapandığı da dillendiriliyor. Aslında, olayın başında Fenerbahçe yerine, örneğin bir Anadolu takımı bu durumda olsaydı, karar derhal verilir ve takımlar küme düşürülür ve olay bu unutulurdu. C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle