Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2012 SALI A4 ANKARA Yaşam Ankara’nın gelini: Zsa Zsa Gabor umhuriyet Ankara’da “Sararmış Sayfalar” serüvenine başladıktan sonra Ankara’yı bir başka gözle izler hale geldik. Geçen gün bir başka Ankara sevdalası, kütüphaneci ağabeyimiz Feridun Büyükyıldız ile Ankara’yı konuşurken öyle bir şey söyledi ki, haftalardır kafamda kurguladığım bir yazı, anında değişiverdi: “Ankara’nın gelini Zsa Zsa Gabor’u yazsana.” Peki kim bu Zsa Zsa Gabor? Orta yaş ve üstü tanır ama gençler için anlatalım: Taraf gazetesi yazarı Murat Belge’yi tanırsınız. Gabor’u da tanımak için Belge’nin babası Burhan Asaf Belge’yi tanımak gerekiyor. Kadro ve Aydınlık gibi dergilerde yazarlık yapan, bir dönem sosyalist düşünce ile yakın olsa da daha sonra Demokrat Parti kuruluşunda görev alan Belge, Demokrat Parti’nin kapatılmasıyla ömür boyu hapis cezası alır. 1963’te affedilir ama ölene kadar Alman Radyosu’nda çalışır. Belge, Macaristan’daki görevi sırasında Yahudi kökenli genç ve güzel bir kızla tanışır. Gabor 1936 yılı “Macaristan Güzeli”dir. Belge Gabor’u da yanına alarak 1936’da Türkiye’ye gelir, 1937’de evlenirler. Fırat KOZOK Gabor, kısa zamanda firatkozok@gmail.com Ankara cemiyet Twitter.com/firatkozok hayatının içine girer. Ankara’nın bozkırından sıkılan Gabor’un günün birinde Türkiye’nin ilk gökdeleni olan Emek İşhanı’nın çatısında çıplak güneşlendiği rivayetler arasındadır. C 19 Mayıs Spor Kompleksi’nin tek gobitçisi Gezer anlatıyor: SARARMIŞ SAYFALAR 19 Mayıs’ın gobitçisi SEVİL ARINAN Paris Hilton’la nasıl akraba? Ancak kısa sürede Gabor’un cemiyetteki insanlarla ilişkilerine yönelik dedikodular ayyuka çıkar. Öyle ki, Gabor’u Atatürk’le bile ilişkilendirmeye çalışanlar vardır. Sonuçta Gabor, Türk pasaportu ile Amerika’ya gider. Burhan Belge’den boşanan Gabor, Hilton Otelleri’nin sahibi Conrad Hilton ile evlenir. Bu evliliğinden yaptığı tek çocuğu Francesca Hilton, Paris Hilton’un büyük teyzesidir. ABD’de CIA adına ajanlık da yapan Gabor, Hilton’dan boşandıktan sonra 7 kez daha evlenir, 1950’den sonra ünlü bir akrtist haline gelir. 1958 yılında “En Göz Alıcı Aktris” kategorisinde Altın Küre’yi kazanan Gabor’un, “Televizyon” kategorisinde Hollywood Ünlüler Kaldırımı’nda yıldızı vardır. Ünü dünyaya yayılan Gabor’un haberleri Cumhuriyet’te de eksik olmaz, kimi zaman Gabor’un yeni filmiyle ilgili haberler, kimi zaman da yeni evlilik ya da boşanma haberleri safyalarda yerini bulur. Bu haberlerden birisi Türkiye’yi belki de striptizle tanıştırır: “Las Vegas Sinema aktrisi Zsa Zsa Gabor dün gece burada bir gazino rövüsünün başrolüne çıkmış ve soyunma numarası olan ‘Striptease’ yapmıştır.” Yıllar geçer, Gabor yaşlanır, bir trafik kazasının ardından 2002’de kısmi felç geçiren Gabor, ardından evinde düşer, kalça kemiğini kırar. Son olarak 93 yaşına bastığı 2011’de tansiyona bağlı bir hastalık nedeniyle sağ bacağı kesilir. Bir Ankara gelini Zsa Zsa Gabor’un MacaristanAnkaraHollywood arasındaki filmlik öyküsüdür bu. Gobitçi Muzaffer Gezer’e ilk sorum, “Bu işi kaç yıldır yapıyorsunuz?” oluyor. Ses kayıt cihazı ve fotoğraf makinesine alışkın olmayan Gezer, tereddüt etmeyecek kadar hızlı konuşuyor: “33 yıldır gobit satıyorum. Buradan bir sürü amatör futbolcu ve sporcu geldigeçti. Sanırım benim gobitimden yemeyen yoktur.” Bir yandan sorularıma yanıt veren Gezer, diğer yandan da boş kalmayan tezgâhına gelenlere gobit yapıyor. Gelen talebe çok şaşırıyorum. Tabii sebebini de merak ediyorum. “Ev lezzetinde de ondan” diyor. Zsa Zsa Gabor, Çubuk Barajı’nda 1940'lar. ‘Gobit satarak kızlarımı okuttum’ Yıllardır gobitçilik yapan Muzaffer Gezer’e, başka bir iş yapıp yapmadığını da soruyorum. Hayat şartlarına değinip, “İmkânlarım buna el verdi. Başka bir iş yapmak istedim tabii ama olmadı. Mesela kapalı bir yerde. Yani kışın soğuk, yazın sıcak olmayan bir işim olsun isterdim. Ama ne yapalım, olmadı” yanıtını veriyor. Ankara’nın gelir seviyesi düşük semtlerinden birinde yaşadığını düşünüyorum. Aile yaşamını merak ediyorum. Anlatıyor: “Sanatoryum’da yaşıyorum. Gobitçilik baba mesleği aslında. Bu arada üç kızım var. Zor da olsa gecekondu yaptım zamanında. Şimdi o evin yeri apartmana dönüştü, yine orada oturuyoruz. Buradan sattığım gobitlerle ise hem hayatımı sürdürdüm hem de kızlarımı okuttum. Kızlarımdan bir tanesi öğretmen, diğeri lise öğrencisi. Büyük kızım ise evlendi. Bütün yaşamımı onlara ve gobite adadım.” Muzaffer Amca eşinden ben sorunca bahsediyor. “Emektardır” diyor ve ekliyor: “Eşim benim en büyük destekçim. O da elinden geleni yapıyor 33 yıldır. Yumurtaları birlikte haşlarız sabahtan. Akşamdan ise ciğeri yaparız. Sattığım yiyeceklerin özel bir tarifi yok aslında ama çok lezzetlidir.” Sağlıksız gibi görünse de gobitçi tezgâhındaki yiyecekler, gerçekten iştah kabartıyor. Belki de stat ortamındandır... Zsa Zsa Gabor Emniyet Abidesi İnsaat Halinde 1930'lar. C M Y B C M Y B