01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA A2 KENTTEN HABERLER ANKARA Ankara Devlet Opera ve Balesi,V. Murad’ın yaşamını konu edinen yeni eserini yarın izleyicilerin beğenisine sunacak CUMHURİYET Kültür Sanat Kent 02 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA Çocukların ‘Mayıs ile Eylül’ kitabı I Işık Kansu’nun yazdığı yayın yönetmenliğini Or Padişah baleye indi Burcu Bilgin A.A GÖRÜNÜM A. Celal B NZET han Tüleylioğlu’nun yaptığı “Mayıs ile Eylül” çocuklar için hazırlandı. Kitabın resimlerini ise Ülkü Ovat ile Ümit Öğmel çizdi.Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) yayınları tarafından hazırlanan, “İçimdeki Güneş” kitapları 2009 yılından bu yana çıkarılıyor. Çocuk kitapları dizisinin 20. sayısı olan ve 2. baskısı yapılan “Mayıs ile Eylül” çocuklara mevsimlerin özelliklerini eğlenceli bir şekilde anlatıyor. I Etimesgut Belediyesi, Yüzme Havuzu ve Spor Tesisleri’ne girişte haremlikselamlık uygulaması yapıyor. Belediyenin yazılı açıklamasına göre, tesis salı, perşembe ve cumartesi günleri bayanlara; çarşamba, cuma ve pazar günleri erkeklere; cumartesi 19.00 ile 21.15 arası ise ailelere hizmet verecek. Cumartesi ve pazar günü 9.30 ile 12.30 saatleri arasında 614 yaş arası çocuklara yüzme kursu verilecek. Günübirlik giriş, üyelik sistemi, fitness paket programı olmak üzere 3 şekilde tesise giriş yapılabiliyor. Tesiste, havuzun yanı sıra mescit de bulunuyor. Ayrıca güzellik merkezi, fin hamamı, sauna, fitness salonu, plates ve aerobik salonu, bilardo, masa tenisi, langırt, air hockey, çocuk oyun odası, kafeterya bölümleri yer alıyor. Kadın erkek ayrı kulaç atacak Tahtta yalnızca 93 gün kaldıktan sonra akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle saltanatı sona erdirilen V. Murad’ın yaşamı, bale eseriyle seyirci karşısına çıkacak. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin “V. Murad” adlı yeni eserinin Ankara prömiyeri yarın gerçekleştirilecek. Eser için V. Murad’ın kendisine ait olan bestelerinin düzenlemesini müzikolog Emre Aracı ve orkestra şefi Bujor Hoinic yaptı. Balenin librettosu (eser metni) Aracı’ya, koreografisi Armağan Davran ve Volkan Ersoy’a ait. Sultan V. Murad’ı Cankat Özer canlandırırken, sanatçı, padişahın zaman zaman geçirdiği sinir buhranlarını da sahneye getiriyor. Teatral yönü ağırlıklı olan rolü üstlenen Cankat Özer, padişahın yaşadığı kafa karışıklıkları ve krizler sırasında iç benliği olan “hayali V. Murad” rolündeki Burak Kayıhan ile sık sık karşı karşıya kalıyor. Pa dişah, sahnede bu benliğiyle çatışmalar yaşarken, zaman zaman da gördüğü hayallerle yaşamından bazı kareleri, bestelediği kimi melodileri ve yaşadığı olayları, aşklarını, eski yaşantısını hafızasında canlandırıyor. Dekor ve kostümlerini Savaş Camgöz’ün hazırladığı eser, 21 Eylül 1890 tarihinde eski padişah V. Murad’ın 50 yaş gününde Çırağan Sarayı’ndaki odasında gördüğü rüya ile başlıyor. Padişah, kendini Eyüp’teki geleneksel kılıç kuşanma töreninde görürken, aslında 93 günlük kısa bir saltanat sürdüğü için bu töreni hiç gerçekleştiremeyen padişah, töreni zihninde canlandırıyor. V. Murad’ın şuurunun derinliklerinde kendi benliği ile çatışması ile süren yapıtta, sarayın görkemli ortamı sahneye getiriliyor. Fuat Gök’ün hazırladığı ışık geçişlerinde özellikle ikinci perdede mavi ton ağır basıyor. Saltanat kayığının da yer aldığı yapıtta dervişlerin mavi ton altındaki dansı sırasında onların elleri üzerinde yükselen padişah, kendi çektiği çileyi onların aşkla beslenen çilesiyle özdeşleştiriyor. Bu sahnede görsel şölen Sultan Murad’ın notaları eşliğinde doruğuna çıkarken eser, padişahın kendi benliğiyle yaşadığı yeni bir çatışma ve eser boyunca yaşananların rüya olduğunun görülmesiyle sona eriyor. Padişah, eser boyunca bu rüyada eşlerini, saray yaşantısını, Kırım Savaşı’nı, saltanat kayığını, babasını, ailesini ve akrabalarını görüyor. Günümüzde Sanat sından, belirlenmiş hedefe doğru ilerleme sürmede. Sistemli bir yıkımla Cumhuriyetin kazanımları yok ediliyor. Toplumun tüm değerleri Arapİslamik değer yargılarının egemen olduğu anlayış üzerine oturtulma çabasında. Böylelikle, caddelerde asılan afişlerde, “kul olmak” kavramı parlatılarak birey kavramı ortadan kaldırılıyor. Çağdaşlık adına, Cumhuriyetin aydınlığı adına olan ne varsa “statüko(!)” artık. Onun yerine binlerce yıl öncesinin statükoculuğu, kalıpçılığı yeni diye şırıngalanmada bilinçlere. slında yapılanlar çok yalın. Gündelik olaylaA rın kargaşası devam ederken bir yığın kavram birbirine karıştırılıyor gibi. Ama onların ara ZiyaYılmaz adı yaşıyacak Her bölümden öğrencilerin ortak sorunu: Para! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuğulu Park’a hafta sonu dinlenmeye gelen ya da çimlerin üzerinde güneşlenen Ankaralı öğrencilerle Cumhuriyet Ankara adına sohbet ettik. Uğur Atbaşı Zonguldak Karaelmas Üniversitesi 1. sınıf öğrencisi ve Ankara Sincan’da yaşıyor. Yurtta 6 kişi kaldığını söyleyen Uğur, “Bu durum bir öğrenci için zor oluyor ama yakında yükseköğrenimli yurda geçeceğim” diyor. Tiyatroya ve sinemaya da gittiğini belirten Uğur en büyük sıkıntısının para olduğunu söylüyor. Toplumun her birimine yerleşildikten sonra şimdi sıra sanata geldi. Artık, “muhafazakâr estetik” diye bir tanımlamamız da var. Sınırlarının nerede başlayıp nereye uzanacağı belli olmayan bir tanım. Birilerinin hoşuna gitmeyecek her yapıt, “geleneklerimize aykırı”, “müstehcen” ya da “falanca hazretlerinin çok yakınında” diye yasaklanabilir. “Zaman”da İskender Pala’nın yazdığı, “Muhafazakârın Sanat Manifestosu”na (13.04.2012) bakılırsa “Muhafazakâr Sanat (MS), geçmişiyle bağları travmatik biçimde koparılmış bir toplumun öz benliğiyle barışma çabasının estetik boyutudur.” Diğer maddelerde ise, sanat için özgürlüğün ve özgür ortamların önemini vurgulayıp, devlet eliyle kontrole karşı olduğunu bildiriyor. Ayrıca bu sanatın (MS), “din eksenli olmadığı ama dini duyarlıkları dikkate alan” bir yapısal özellik taşıması da bilgiler arasında. Özgür ortamlar ve devlet eliyle kontrole karşı çıkma gibi süslü sözlerin gerisine saklanmış baskıcı anlayışı görmemek olası mı? Yapılanlara bakarak kimilerinin Osmanlı’yla barışma gibi gördüğü bazı sanatsal etkinlikleri öz benlikle barışma diye yorumlayıp, şu travmatik kopuştan kopmanın yollarını arar gibi bazıları. Gerçek sanatçının bu sapmalarla ilgisi yoktur. Güncel politikaların suyunda kendini akışa bırakmaz. Yaptıklarının kaç para getireceği konusunda beklentisi düşüncelerinde yer etmez. Günümüzde paranın önemini bilmez değil ama öncelikli hedefin sanat olduğunu da unutmaz asla. Bugünlerde İstanbul’da yapıtlarının bir bölümü sergilenen Goya’yı anımsamak gerek. Sarayda yaşayan bir grup gerçek saraylının süs ve gösteriş çılgınlığını alayla yansıtan resimlerini, dönemin baskıcı yapısı karşısında toplumun karabasanlar içine düşmesini anlatan gravürlerini görmesek bile düşünelim yeniden. Sanatın yalnızca süs olmadığı gerçeğini, yaşamın, insanlara dayatılan kalıplardan oluşmadığını bilelim. Her sanatçının sunduğu sonsuz çeşitlilik içinde, aklın sınırsız yollarını görür ve öğreniriz orada. Geçmişin ve şimdinin yapıtlarını izlerken, sanatçı gözüyle doğanın yorumlanma zenginliğini anlamaya çalışmamız bu yüzdendir. Şablonlar dışında, bireyin özgür aklının yaratıcılığını görmek kendimiz adına bir kazanım sayılmalı. I 68 kuşağının efsane isimlerinden Ziya Yıl maz’ın adı Çankaya Belediyesi’nce Dikmen’de yapılan bir parkta yaşatılacak. Çankaya ilçesi sınırları içerisinde park yapım onarım, oyun sokakları yeni rekreasyon alanları yaratma çalışmalarını sürdüren Çankaya Belediyesi, Rıfat Ilgaz Parkı’nın ardından yeni bir park açılışına hazırlanıyor. Dikmen’de yapımı tamamlanmak üzere olan bir parka geçtiğimiz ekim ayında astım ve zatürre hastalıklarına yenik düşen 68 kuşağının önemli isimlerinden Çankaya Belediyesi Meclis Üyeliği görevi de yapmış olan Ziya Yılmaz’ın adı verilecek. Uğur Atbaşı Ziraat öğrencileri sınavlara tiyatro arası verdi ‘Cumhuriyet bulmak zor’ Erzurum Atatürk Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Levent Adıgüzel, her ne kadar Ankaralı olsa da Ankara’nın sorunlarından çok yaşadığı şehri eleştirerek Erzurum’un içe kapanık bir şehir olduğundan şikâyet ediyor. Ankara’ya da son sınıf olmasından dolayı iş bulmak için gelmiş. Erzurumda iş imkânının olmadığını belirten Adıgüzel insanların tutuculuğundan yakınarak, “Bakkallarda Cumhuriyet gazetesi bulmanız çok zor ancak büyük marketlerde birkaç tane olursa alırsınız” diyor. Ayrıca okulunun da pratik olarak çok eksik olduğunu belirtiyor. ‘Teknik gezilere para alınıyor’ Yasemin Yedikardeşler, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü son sınıf öğrencisi, KPSS engelinden yakınarak başlıyor anlatmaya. Her öğrenci gibi para sıkıntısı çektiğini de belirten Yasemin, okulla ilgili sorunlarını belirtirken hocalarını çok sevdiğini ama bölümünün gereği olan teknik gezilerin ücretsiz yapılması gerekirken okul tarafından ücret alınmasından şikâyet ediyor. Şeyma Çakır, Cumhuriyet Ankara’yı duyunca hemen EGO’dan yakınmaya başlıyor. Yıldız da oturduğunu belirten Çakır “188 ve 185 numaralı otobüsler çok az geçiyor” diyerek, şikâyetini dile getiriyor. Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisi olan Çakır Ankara’nın gelişimini sorgularken “Ankara gelişiyor ama yapılan tek şey bina” diyor. I Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencileri, sı Behzat Ç. hayranı Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü 1. sınıf öğrencisi olan Berk Çelik, “Behzat Ç.” hayranı olduğunu belirterek “Keşke haber verseler de setlerini izleyebilsem” diyor ve her bölümü 34 kez izlediğini sözlerine ekliyor. Ayrıca hazırlık okumadan 1. sınıfa geçen Çelik hazırlık okumamamasının sebebi olarak Gölbaşı’na gitmenin çok zor olmasını gösteriyor. En büyük hayalinin ise kaplumbağa olarak bilinen Volkswagen araba almak olduğunu belirtiyor. nav temposuna bir günlük ara vererek, Severcan Tiyatrosu’nun sahnelediği “Bavul” adlı oyunu izledi. Ayşen Gruda, Volkan Severcan, Sefa Zengin ve Melda Gür gibi ünlü tiyatrocuların sahneledikleri Bavul oyununu, Sanatolia Sahnesi’nde izleyen ziraat mühendisi adayları yoğun bir eğitim dönemi geçirdiklerini böyle bir dönemde kendilerine fakülte yönetimi tarafından sunulan bu olanak sayesinde güzel bir gün yaşadıklarını dile getirdiler. Öğrencilerinin yoğun bir eğitim dönemini geride bırakmak üzere olduğunu söyleyen Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak genç ziraat mühendisi adaylarını, “final sınavlarının ardından tarlaya göndereceklerini ve orada Türk çiftçisinin, Türk tarımının hizmetine sunacaklarını” söyledi. Berk Çelik HayvanHaklarıKurulu’nunhazırladığıyasatasarısıönerisitamamlandı Cezalar artıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleşen köpek katliamlarının ardından bir süredir çalışma içerisinde olan Ankara Barosu Hayvan Hakları Kurulu, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ile birlikte yürüttüğü yasa tasarısı önerisi çalışmalarını tamamladı. Cumhuriyet Ankara’ya açıklamalarda bulunan kurul başkanı Ayça Sümeyra Oruç sahipli sahipsiz hayvan ayrımının kalktığını belirtirken hayvanların da yaşama haklarının bulunduğuna dikkat çekti. Özellikle Eryaman ve Sincan’da gerçekleştirilen köpek cinayetleri ve tacizleri sonrasında cezalarda önemli derecede LeventAdıgüzel 4 yıla kadar hapis cezası artış planlanıyor. Tasarı önerisine göre, hayvanların yaşama hakkına yönelik psikolojik ve bedensel taciz durumunda, 4 yıla kadar hapis cezası ve 50 bin lira para cezası verilmesi belirlenirken hayvanların birer eşya gibi görülmesinin de önüne geçilmeye çalışılıyor. Tasarı metninde geçen, “özel zevk” ifadesi yerine, “sahiplenme isteği”, “süs” hayvanı yerine ise “ sahiplenilen hayvan” tanımlamaları getiriliyor. Ayrıca sanal ortam üzerinden hayvan satışı, pazarlaması, reklamı kesinlikle yasaklanırken Sağlık Bakanlığı bünyesinde barınaklardan ayrı olarak bakımevleri ve hastaneler kurulması öngörülüyor. SATILIK KONUT SAHİBİNDEN Maltepe’de 3+1 5.katta yapılı daire 210.000 TL 0532 238 01 39 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM 02 Mayıs 2012 Çarşamba : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Telefon Eposta C M Y B C M Y B Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle