01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ankfest’in Yüzü SAYFA A2 NEREDE NE VAR ANKARA CUMHURİYET Kültür Sanat 18 MAYIS 2012 CUMA Tiyatrocular panelde ‘ÖdenekliTiyatroların Geleceği’ni tartıştı I Yunus Tokuş resim 28 Mayıs’a dek ARETE Sanat Galerisi’nde. (440 08 81) I Koleksiyonlardan Üç Büyükler resim 28 Mayıs’a dek Doku Sanat Galerisi’nde. (439 78 80) I Merab Gagiladze resim 28 Mayıs’a dek Doku Sanat Galerisi’nde. (439 78 80) I Ece Akar resim 31 Mayıs’a dek Nar Sanat Galerisi’nde. (440 38 14) I Kezban Arca Batıbeki resim 31 Mayıs’a dek Tepe Prime Eskişehir Yolu’nda. (286 00 74) I Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Resim Bölümü Öğrencileri/Ağrı’dan İzlenimler resim 31 Mayıs’a dek IC Sanat Galerisi’nde. (417 82 64) I Bir Arada III resim 2 Haziran’a dek Helikon Sanat Galerisi’nde. (441 78 01) I Mustafa Ayaz resim 3 Haziran’a dek Mustafa Ayaz Sanat Galerisi’nde. (286 29 89) SERGİ Var mı, yok mu? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Devlet Tiyatrosu’na bağlı Küçük Tiyatro’da, önceki gün gerçekleştirilen “Ödenekli Tiyatroların Geleceği” başlıklı panele, Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Genel Başkanı Tamer Levent, Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı Erhan Gökgücü, Tiyatro Işık Uzmanları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (IŞIKDER) Başkanı Çetin Atay, tiyatro eleştirmeni Gülşen Karakadıoğlu, Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği Başkanı Şahin Ergüney, Prof. Dr. Sevda Şener ile tiyatro eleştirmeni ve avukat Atila Sav katıldı. Panelin yöneticiliğini Sahne dergisi editörü Murat Demirbaş üstlendi. Panelistlerin görüşleri şöyle: rulduğunda, İnsan Hakları Bildirgesi’nin 27. maddesine göre de herkes, kültürel faaliyete katılma, güzel sanatlara tapma, ilimde ilerleme hakkına sahiptir. Yani biz bu hakka 1946’dan bu yana sahibiz. Ayrıca bu, yasa hükmündedir. Ancak ne yazık ki hükümet, bugün özgür düşünen, iyiyi kötüyü birbirinden ayıran birey istemiyor. Yönetilmesi daha kolay bireyler istiyor. dökmedik. Ancak Avrupa bu hakları elde etmek için yıllarca kan döktü, savaştı. Ve Perde... Eren AYSAN [email protected] Romantik Bir Özeleştiri Beklentisi afta sonu Ankara’da Küçük Tiyatro önünde olağanH üstü bir kalabalık... Tiyatroseverlerle oyuncular her zamanki gibi iç içe... İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan bir grup oyuncu eyleme destek vermek için gelmiş... “Tiyatroma Dokunma” çığlığı yükseliyor dört bir yandan. Gözlerde yaş... “Tiyatro bizim evimiz... İnsan kendi evini nasıl korursa, biz de tiyatromuzu aynı şekilde korumalıyız” düşüncesi filizlenmiş... İyi, güzel de sonun başlangıcı yıllardır belliydi. Devlet Tiyatroları’nda yeniden yapılanma adına gerekli yasal düzenlemelerin kaçırılmış fırsatlar demeti olduğunu düşünmek kalpte acı, akılda sancı yaratıyor. Siyasi irade her zaman baskı altına almaya çalıştı kurumu. Dün de böyleydi, bugün de böyle... Ama hiçbiri bu kadar açık ve net ortaya koymadılar planlarını... Çoğu sözde kaldı... Şu açık ki, eğer yirmi sene önce Devlet Tiyatroları’nda adamakıllı bir seçim gerçekleştirilmiş olsaydı, son dakikada genel müdürlük seçimiyle ilgili ayak oyunları oynanmamış olsaydı, bugün kurum çok farklı bir yerde olurdu şüphesiz. Üstelik kurum çalışanları ilk ve son defa genel sanat yönetmenlerini kendileri iş başına getireceklerdi. Zeynep Oral, Milliyet gazetesinde 13 Şubat 1994 tarihli “Durdurun Bu Seçimleri” yazısında, Devlet Tiyatroları’ndaki seçim usulsüzlüğüne açıkça değinir: “Hamlet olsa, ‘Kokuşmuş bir şeyler var Danimarka krallığında’ derdi. Shakespeare’le boy ölçüşemem. Ama şunu söyleyebilirim: Kültür Bakanı, lütfen yarınki seçimleri durdurun!” Oral’ın amacı kurallarına uygun bir seçimin yapılmasıydı. Olmadı! Olamadı! Yalnızca çalışanların genel sanat yönetmenlerini belirleme fikrinden ibaret değildi “yeniden yapılanma” düşüncesi... O yıllarda yapılan kurultaylarda da, özellikle 1990’da, alınan kararlar vardı: Üst yönetimin oluşumunda demokratik yaklaşım, üst yönetimde sanatsal, akçasal ve yönetsel özerklik, ilkeli ve sağlıklı gelişmeye açık, görev süresi belirli bir yönetim anlayışı, birim yönetiminin oluşmasında demokratik özerklik, niteliksel gelişme ve çoksesliliğe açık, görev süresi belirli birimlerin yeniden yönetilme anlayışı belirgindi. Ancak bunların hepsi rafa kalktı. Süreç içinde genel müdür savaşları hız kazandı. Kurum yasa tasarılarının havada uçuştuğu, ama yeni bir şey yapılmadığı, merkeziyetçi, statükocu bir yapı egemen oldu. Böylece 2000’lere gelindi. Yöneticiler sandılar ki, son on yıllık süreçte biz siyasal iktidardan bir şey istemezsek, onlar da görmezler! Ama iş işten geçti. Bu tabloda herkesin vebali var. Tek seçenek siyasi iradenin bu süreci eline yüzüne gözüne bulaştırmasını beklemek... Ancak bu süreçten sağ salim çıkılırsa sağlam bir özeleştiri vermek zorunda yöneticiler... Yoksa bir sonraki virajda uçuruma yuvarlanılacağı kesindir! ‘Devlet Tiyatroları 63 yıldır görevini layıkı ile yerine getirmektedir’ TİYATRO I Mavi Sahne’de, “Mutfak Cadıları” adlı oyun bu gün saat 20.00’de. (241 02 33) KONSER tif rock konseri bugün saat 20.00’de. (418 95 06) Jolly Joker’de, Levent Yüksel’in vereceği konser bugün saat 22.00’de.(241 02 33) I If Performance Hall’de, Cosplay Partisi alterna Atila Sav: Anayasanın 27. maddesinde, “Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir” ifadelerine yer verilmiştir. Türkiye’de yaşayan herkesin, 75 milyon insanın, tiyatro özgürlüğünden yararlanma hakkı vardır. Ayrıca anayasanın 64. maddesinde “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır” denilmektedir. 1946’da, Birleşmiş Milletler ku ‘Özelleştirilmesi anayasaya aykırı’ Erhan Gökgücü: Devlet Tiyatrosu’na bağlı sanatçılar sanatı toplum için yapıyorlar. Sanat için değil. Hizmetleri bunu kanıtlıyor. En az 6 yıl doğu hizmetleri var. Günde 10, 14 saat çalışıyorlar. Biz “Zavallı, elitist, bankamatik sanatçıları” değiliz. Bu kadar az personel ve bütçeye sahip olan bir kurum neden özelleştirilmek isteniyor? Biz sanatçıları ideoloji peşinde koşmakla itham edenlerin kendileri ideoloji peşinde koşuyor. Sevda Şener: Bugün karanlık bir tablo var. Muhafazakâr sanat diye bir anlayış var. Ancak gelişim engellenemez. Akla mantığa aykırı bir yol izlenemez. Tamer Levent: Arkaik dönemlerden beri sanat toplumun içindedir ve sanat devletin vazgeçilmez görevidir. Bizim ülkemizde ise kültür millidir, dinidir. Biz bu hakları demokratik yollardan edindik, kan ‘Kendileri ideoloji peşinde koşuyor’ Çetin Atay: 20112012 sezonunda, 5.400 temsil veren Devlet Tiyatroları, bu hizmeti oyuncuları ve sahne tekniğinde görevli uzmanların özverisiyle gerçekleştirdi. Devlet Tiyatroları’nın teknik kadrosu, tiyatro sanatında uzmanlaşmış, yetişmesi zor bir yapıdadır. Bu kadar profesyonelce çalışan bir genel müdürlüğün verdiği hizmetlerin özelleştirilme adı altında yok sayılması ve küçültülmesi anayasamıza aykırıdır. ‘Mantığa aykırı yol izlenemez’ ‘Sanatsız toplum olamaz’ Murat Demirbaş: Özelleştirme süreci “Kamu Reform Tasarısı” ile başladı. “Devlet Tiyatrosu’na ne gerek var?” diyen zihniyet, 30, 40 yıl öncesine dayanan bir zihniyet. Son bir haftada TRT’nin Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği içinde yayın yapacak olması, 19 Mayıs törenlerinde yeni düzenlemelere gidilmesi bunun bir parçası. Yüce Önder Atatürk, “Hattı müdafa yoktur, sathı müdafa vardır” diyor. Bu savunma sadece Devlet Tiyatroları için değil, Türkiye Cumhuriyeti için olmalı. Bu süreç gelecekte Devlet Tiyatrosu’nun değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin estetik ve sanat kodlarıyla ilgili sıkıntı oluşturacak. Zaman içinde Shakespeare’in eserleri de mi tehlikeli görülecek? ‘Shakespeare de mi tehlikeli?’ Türkân Saylan çoşkuyla anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı ve cüzzam hastalığının tedavisinde öncü olan Prof. Dr Türkan Saylan ölümünün üçüncü yılında Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde anıldı. Anma toplantısına ÇYDD Ankara, Çankaya, Ümitköy şübe üyeleri katıldı. ÇYDD Ankara Şube Başkanı Ayşe Ceyhan ölümünün ardından geçen üç yılda onun koyduğu hedefe ulaşma, derneği onun özlemini duyduğu düzeye getirmek için her türlü engellemelere karşın var güçleriyle çalıştıklarını ifade etti. Ceyhan, “Türkan Hocamızı anıyor ve her zaman onun ışığından yararlanıyoruz” dedi. Anmada gençlerin şiir dinletisinden sonra opera sanatçısı Tuncer Tercan tarafından mini bir konser verildi. Saylan’ın röportaj ve eğitim mücadelesine dair slayt gösterisi yapıldı. Slayt sonrasında katılımcılar Türkan Saylan’ı ayakta alkışladı. Derneğin bursuyla okuyan Ceren Yılmaz da, yaptığı konuşmada “Atatürk’ün kızlarıyız” dedi. Yılmaz “Bizler lisede üniversite hayali kurduk çocuk gelin olmayı değil. Bizler Anadolu’dan geldik, Batı’dan çağdaşlaşmayı öğrendik. Dönen dönsün ben dönmem yolumdan” diyerek alkışlarla sahneden indi. Anmanın ardından yapılan “4+4+4’ün Eğitime Etkisi ve Alınabilecek Önlemler” başlıklı panele Prof. Dr Nejla Kurul, Prof. Dr Yaşar Özden ve Dr. Tülay Üstün katıldı. Resimde kentleşme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ressam Çetin Çakmakçı’nın “Şiirsel Kent Efsaneleri” konulu sergisi başladı. ÇSM’de 23 Mayıs tarihine kadar sergilenecek eserlerde, çarpık kentleşme teması öne çıkıyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Konak kentsel yaşamı tuvale aktaran Çakmakçı’nın resmini şöyle değerlendirdi: “Ona göre kentleşme, kentlileşme sürecinde yer değiştiren medeniyet ve mülkiyet fikri artık başlangıçtaki anlamını yitirmiştir. Modern bir hastalık olarak zirvesine ulaşan kentleşme ve kentlileşme, emperyalist bir geri kalmışlık, içe dönük bir dincilik, biçimsel bir gericilik dayatması ile sınıflar oluşturup, her türlü ikilemden kazanç elde etme yolu olmuştur.” Helikon Sanat Galerisi’nden‘BirArada III’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Helikon Sanat Galerisi, sanata yeni bir soluk getirecek kişiliklere sahip genç sanatçıların yapıtlarından oluşan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “BirArada III” adını taşıyan resim sergisinde, Kadir Ablak (1974), Gizem Enuysal (1979), Sema Maşkılı (1980), Sema Öcal (1981), Sinem Kaya (1985), Yusuf Şengür (1985), Faruk Yiğen (1987), Gizem Sönmezer (1988) ve Zeynep Gürler’in (1988) eserleri yer alıyor. Sergi, sezon sonuna değin görülebilir. SATILIK KONUT SAHİBİNDEN Ayrancı Tirebolu’da giriş, arka 3+1 135.000’e daire. 0535.547 49 19 SAHİBİNDEN Maltepe’de 3+1 5.katta yapılı daire 210.000 TL 0532 238 01 39 ZAYİ HACETTEPE Üniversitesi Yüksek Lisans Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Beril ÖZBALCI KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM Yayımlayan 18 Mayıs 2012 Cuma : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Telefon Eposta C M Y B C M Y B Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle