Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA A4 ANKARA Yaşam Nahit Menteşe: ‘AKP sağdaki boşluğu doldurdu’ ‘Tayyip Bey daha fazla ayakta duramaz’ Hüseyin Çelik, Meral Akşener, Köksal Toptan ‘Tayyip Bey sizi çağırıyor’ dediler teşekkür ettim. ahit Menteşe 1932 yılında Muğla ilinin Milas ilçesinde doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun. Aydın ilinde avukatlık yaparken 1965 seçimlerinde milletvekili, 1968’de 36 yaşında Süleyman Demirel hükümetinin Gümrük ve Tekel Bakanı oldu. Daha sonra Ulaştırma, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Turizm ve Tanıtma, Milli Eğitim, İçişleri bakanlıkları dahil 14 kez bakanlık yaptı. Aktif politik N Hacettepe Yerleşkesi’nin Camileri acettepe Üniversitesi’nin merkez yerleşkesinde bir zamanların Gündoğdu, Demirtaş, Sümer ve Erzurum mahallelerinden artakalan “düş yolculuğu”muza Eczacılık Fakültesi’nin karşısındaki Hacı İlyas Mescidi’nden (Camisi) başlıyoruz. Hacı İlyas Mescidi bir zamanların Güner Sokağı’nın başında 1704 yılında Enverzade İbrahim Ağa tarafından yaptırılmış. Dikdörtgen planlı, çift kapılı bir yapı. Gittiğimiz gün, bu kapıların birinin günden güne giderek artan kadın cemaate ayrıldığını saptıyoruz. Yine şimdilerde olmayan Gazeller ve Göksu sokakları arasında kütüphane ile Halk Sağlığı Enstitüsü’nün aşağısında kalan, 1415. yüzyıllardan kalma Hacı Seyyid Mescidi’nin minberi ve minaresi bulunmamakta. Camiler Hacettepe’nin bir zamanlarki Karacabey, Demirtaş, Sümer, Gündoğdu, Erzurum mahallelerine dağılmış. Demirtaş mahallesinin yine şimdi olmayan Eskiyol Sokağı’nda 1421 tarihli kitabesine göre Şerafeddinzade Musa’nın yaptırdığı Hacı Musa Camisi var. Ceviz oymalı ve rumi motiflerle süslü cümle kapılı, alaturka kiremit çatılı, alçı mihraplı, tavan göbeği kalem işçilikli, minberi ve pencere kenarları ahşap süslemeli, kesme taş kaideli Hacı Musa Camisi’nin minaresinin yanı başında mermer yalaklı bir de çeşmesi bulunuyor. H DÜŞ YOLCUSU savassonmez@yahoo.com Savaş SÖNMEZ Hacı Musa Camisi. Karacabey Camisi’nin minaresi. Parkta Mehmet Akif dinletisi Hacettepe olarak adlandırdığımız geniş yerleşim yerinde son yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında büyükçe bir park oluşturulmuş. Peyzaj mimarisi, Ankara’da son 15 yılın ürünü olan diğer benzerlerinde de olduğu gibi, tartışmaya çok açık. Bu parktaki 6 kameriyenin ilkinde Mehmet Akif’in hayatı sesli olarak anlatılıyor. Diğerlerinde de 5 şiiri; Çanakkale Şehitleri, Seyfi Baba, Bülbül, Kocakarı ile Ömerİstiklâl Marşı sürekli okunuyor. Park ile Taceddin Dergâhı, hemen bitişiğindeki Hamamönü (Sanat) Sokağı’na ve Hamamönü’nün yine çok tartışılabilecek yeni çehresine (!) açılıyor. Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarı. Taceddin Dergâhı Rotamız bizi eski Taçlı ya da Mehmet Akif Ersoy, yeni adıyla Hamamönü (Sanat) sokaklarındaki Taceddin (sokaktan cami bahçesine giriş kapısı üzerinde Taceddin, camiye bitişik türbe kapısında ise Tacettin olarak yazılmış) Külliyesi’ne götürüyor. Kanuni Süleyman zamanında Bayramiye Tarikatı’nın bir kolu olan Celvetiler için önce kerpiçten yaptırılan dergâh evi, 19011902’de Abdülmecit döneminde yeniden inşa ettirilip, türbeçeşmehazire eklenmesiyle külliye haline getirilmiş. Milli Mücadele’ye katılmak için Ankara’ya gelen Mehmet Akif’e, caminin o zamanki imamı Tevfik Çiftdoğan tarafından ikametgâh olarak verilen dergâh evi 30.10.1949 tarihinde müzeye çevrilmiş, yeniden onarım sonrasında 27.12.1984’te ise Mehmet Akif Ersoy Evi Müzesi olarak adlandırılmış. Müze evde Ersoy’un kullandığı kimi eşyalar ve fotoğrafları ile etnoğrafik kimi malzeme bulunuyor. Baş odada sürekli olarak Ersoy, ev ve İstiklâl Marşı ile ilgili film gösteriliyor. Cami uzunlamasına dikdörtgen planlı, kesme taş duvarlı, kiremit çatılı. Caminin bitişiğindeki türbede camiye adını veren Taceddin İbrahim ve oğlu Muttaki gömülü. Arkada kalan “hazire” ise pek eski yatanlarıyla anılmıyor. 2009 yılında ölen Büyük Birlik Partisi Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun nedense buraya gömülmesinden sonra bir ziyaret yerine dönüşmüş. Karacabey Külliyesi ve cami Eski Karacabey ya da Sümer mahallelerinin Samsun Sokağı’nda, bugünkü Diş Hekimliği Fakültesi’nin karşısında, Karacabey Külliyesi’nin cami, türbe ve çeşmesi bulunuyor. Mutfak, ahır ve mahzenleri bugüne ulaşamamış. Külliyenin Çifte Hamamlar’ı (kadın ve erkekler için ayrı ayrı olduğundan böyle adlandırıldığı söylenir), Talatpaşa Bulvarı üzerinde bugün de Karacabey Hamamı (14271440) olarak bilinen yer. 1484 tarihli Vakfiyesi’ne göre 22.10.1444’de Varna Savaşı’nda şehit olan ve yandaki türbede oğlu Ahmet Çelebi ile birlikte gömülü bulunan Karacabey tarafından 1427’de mimar Ebubekir oğlu Ahmet’e inşa ettirilmiş. Bursa tipi “Ters T” planlı (eyvanlı ya da zaviyeli plan) caminin Ankara’daki tek örneği olan cami, taş ve tuğladan yapılmış. İmaret Camisi olarak da bilinen yapı, Ankara’nın önemli tarihi eserlerinden biri. Görülmeye değer minaresinin sekiz yüzlü gövdesine helezoni olarak sarılan değerli çinilerden bugün geriye ne yazıkki pek azı kalabilmiş. Son Cemaat Yeri’ndeki 4 sütunun üst kısımlarına Ankara’daki Bizans yapılarından taşınan başlıklar, onların üzerine de 5 kubbe yerleştirilmiş. Ben, Hacettepe Üniversitesi Merkez Yerleşkesi’ni oluşturan geniş alana yayılan Hacı İlyas, Hacı Seyyid, Taceddin, Karacabey ve Hacı Musa camilerinin minarelerini, sanki bir zamanların Sümer, Karacabey, Erzurum, Gündoğdu ve Demirtaş mahallelerinin, yani artık hiç olmayacak bir zamanların Ankarası’nın “şahideli” mezar taşları gibi görüyorum. Bir de siz dolaşın, bakalım aynı görüşleri paylaşacak mısınız? Taceddin Külliyesi. Karacabey Camisi’nin 4 sütunlu5 kubbeli son cemaat yeri. C M Y B C M Y B “ “ SözMeclis’ten Dışarı... Ali ABALI ali.abali@cumhuriyet.com.tr hayatı bıraktıktan sonra iki kızı ve torunlarıyla meşgul, ama yine politikadan kopmuş değil... “Siyasetten 28.6.1996 günü başbakan yardımcısı olarak ayrıldım. Bu zaman içinde şunu da yapsaydım veya bu olmadı diye pişmanlık duyduğum icraatım olmadı. Huzur içindeyim. Ben de artık Ankaralı oldum. Kış ayları burada yazın ise doğup büyüdüğüm, çalıştığım Ege kıyılarındayım. Çünkü Ankaramız Ata’mızın başkent yaptığı şehir, hızla gelişti. İstanbul’dan sonra en büyük yer. Ankarayı boşaltma sözüne inanmıyorum” diye konuşan Menteşe sorularımızı yanıtladı. ¦ AKP nasıl böyle ilgi gördü? telefonlar geliyor, AKP’ye gelmem isteniyordu. Daha sonra Köksal Toptan AKP’ye geçmiş, bana “Nahit ağabey Recep Tayyip bey sizi çok istiyor” dedi. Ben teşekkür ettim. Bu arada Mehmet Dülger de AKP’ye katıldı. Yani AKP kurulurken bizim arkadaşlarımızın yardımı büyüktür. Kısaca AKP halka inmesini bildi ve boşluğu doldurdu. ¦ AKP nasıl bu duruma geldi? Şu hususu kabul etmek gerekir: Bugün ülkemizde yaşayan vatandaşların yüzde 99’u müslümandır ve her zaman asgari yüzde 65’i de koşulsuz sağ partilere oy verir. Uzun süren koalisyonlar halkı bezdirdi ve AKP bizden boşalan sağdaki boşluğu kısmen doldurdu. Şu husus çok önemli, Cumhuriyet Halk Partisi kendi içindeki hizipler nedeniyle alternatif olamadı. Hâlâ birbiriyle çatışıyorlar. Şu anda DYP tepedeki çöküntü nedeniyle dibe oturdu. Anavatan ile DYP birleşti ve Demokrat Parti adını aldı ama kabul görmedi. Bu hususu eski DP Genel Başkanı Sayın Namık Kemal Zeybek’e söyledik. Çünkü, bizim partinin yani DYP’nin ililçe teşkilatları hâlâ dimdik ayakta duruyorlar. Bundan sonra ne olur? Zaman neyi gösterir, yorumda bulunmak istemiyorum. ¦ AKP bu iktidarını sürdürebilir mi? CHP’nin etkisiz ve halkın sevdiği, tercih ettiği muhalefeti yapamamasına rağmen, AKP’nin sürdürdüğü bu tutumuyla Tayyip Bey daha fazla ayakta duramaz görüşündeyim. Çünkü büyük yanlışlar yapılmaya başlandı. Nedeni siyaset küçükbüyük hata kabul etmez, ters teper. Gelecek yazı, Ali Naili Erdem. AKP’nin böyle hızla büyüyeceğini, tek başına iktidara geleceğini sanıyorum kendileri de tahmin etmiyorlardı. Partinin kuruluşunda bizim arkadaşlar da yer aldı. Parti kuruldu ve bana eski DYP Van Milletvekilimiz Hüseyin Çelik ve İçişleri Bakanımız Meral Akşener geldiler ve “Tayyip Bey sizi de aramızda görmek istiyor” dediler. Ben dikkate almadım. Meral hanım sonra onlardan ayrıldı, MHP’li oldu. ¦ Siyasete dönmeyi düşünüyor musunuz? Hâlâ partimizin faal delegesiyim. Yaz tatili Kuşadası’ndayım. Sürekli Nahit Menteşe eşi Birsen Menteşe ile birlikte bir yolculuk esnasında...