Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2012 CUMARTESİ A4 ANKARA Yaşam Fransız şirketleriyle Türk üreticileri buluştu Fransa Ticaret Müşavirliği Ekonomik Misyonu (UBIFRANCE), Fransız şarap malzemesi üreten şirketlerle üreticilerimizi buluşturdu… Ben de konuklara Türk şarap sektörü üzerine kısa bir sunum yaptım. Arkadaşım, Türk dostu İstanbul Başkonsolosu Hervé Magro’nun himayesinde gerçekleşen bu buluşma, gelişen şarapçılığımıza katkı sağladı, ilişkilerimizi güçlendirdi. Üreticilerimiz Fransa’nın önemli mantar, fıçı, şişe, tank üreticileriyle tanıştılar, yeni ilişkiler kurdular. sı için göreceli olarak sıcak, güneşli, kuru iklim. (3) Üzümlerin renk alma döneminin (ben düşme) erken olması. (4) Ağustos ve eylülde ılık bir hava ve yeterli yağış. (5) Ekim ve kasımın ılık, ancak yağışsız geçmesi… Anlaşılacağı gibi “büyük yıl” zor iş. Tanrıya yakarmaktan başka yapacak fazla bir şey yok. tattık... Tadımda, bence iki önemli şarap ön plâna çıktı: Bu yıl İstanbul’da düzenlediğimiz Genç Türk Şarapları yarışmasında altın madalya alan “2010 Prodom Petit Verdot” ve “Kavaklıdere Pendore Syrah 2009”. Bunlar son yıllarda beğendiğim iki önemli kırmızı şarap. Zaten üyelerin büyük kısmının beğenisini kazandılar. “Petit Verdot”, Fransa/Bordeaux bölgesinin önemli kırmızı şarap harmanın küçük partneri. Ancak, bizim Aydın bağlarında üzüm sevdiği iklimi bulmuş. Bundan sonra da başarılı örneklerle gelecek. Kavaklıdere “Pendore Syrah 2009” ise halâ kendini koruyor. Siyah kiraz, tütün ve baharat aromalarıyla keyif veriyor. Aslında, tadımda yer alan kırmızı meyve aromalarının ön burunda algılandığı “Vinkara 2009 Kalecik Karası” da önemli bir şarap. Ancak, “Kalecik Karası”nı iyi değerlendirmek için yapısını tanımak gerekiyor. Prodom ve Kavaklıdere Öne Çıktı Tadım Notları A nkara Hilton’da geçen hafta “Ankara Şarap Kulübü”nün düzenlediği tadımda Anadolu şaraplarından oluşan bir grup şarabı üyelerle birlikte Prof. Dr. Ertan ANLI http://tadimnotları.blogspot.com email [email protected] Bordeaux’da son 30 yılın en büyük yılı Dünyanın en önemli şarap yazarlarından Robert Parker “Wine Advocate” dergisinin son sayısında önemli bir iddiada bulunarak; “Bordeaux’da 2009 yılının, yine bu bölgede çok büyük bir yıl olarak kabul edilen 1982 yılından sonra tattığı en büyük yıl olduğunu” belirtiyor. “Bordeaux” ve dünya şaraplarının fiyatlarının belirlenmesinde önemli etkiye sahip olan Parker’ın bu açıklaması kuşkusuz 2009 yılı şaraplarının fiyatlarını artıracak. Eğer şaraba yatırım yapmayı düşünüyorsanız 2009’un iyi şatolarından kavınıza atmanızı öneririm. Aksi halde, birkaç yıl içinde el yakacak. Bu arada, 2000 ve 2005 yıllarının da çok iyi yıllar olduğunu belirtmeliyim. Ancak, Parker’ın özellikle “Graves” ve “Médoc” gibi alt bölgelerde yüksek alkole ulaşan 2009 yılı şaraplarının 67 yıl içinde içilebilir hale gelip, bazılarının 50 yıla uzanabileceği iddiasını biraz tereddütle karşılıyorum. Bence, biraz abartılı. Diğer yandan, benim de çok iyi tanıyıp, saygı duyduğum “Bordeaux Üniversitesi Şarap Fakültesi” öğretim üyelerinden Prof. Dr. Denis Dubourdieu Bordeaux’da büyük yılı şu özellikleriyle tanımlıyor: (1) Haziran başında erken çiçeklenme. (2) Meyve oluşumunun üniform ve sağlıklı olma Rafine’de lagos buğulama Geçen hafta Ankara’nın Gaziosmanpaşaİran Caddesi’ndeki gözde restoranlarından “Rafine Restaurant”da arkadaşımla keyifli bir yemek yedik. Mönüsünü son yıllarda hızla geliştiren “Rafine”, “Faroz Usulü Lagos Buğulama” ile özel bir lezzet sunuyor. Trabzon’dan gelen tereyağı ile hazırlanan Lagos Buğulama balıkseverler için mutlaka denenmesi gereken bir lezzet. Tereyağı dozunda. Biber ve soğan öldürülerek doğru kullanılmış. Hafif ama lezzetli. Yanında denediğim kırmızı meyve ve baharat aromaları da sunan “Kavaklıdere Vinart KalecikSyrah 2010” ile başarılı bir uyum gösteriyor. Ancak, belki bir Roze şarapla da denenebilir. “Rafine Restaurant”nın sunumu başarılı, örtüler temiz, servis elemanları güler yüzlü, mekânı ferah. Orta Avrupa restoranlarının havasını taşıyor. Ankara artık iyi restoranları hak ediyor. Ancak, geniş yemek yelpazesi sunsa da, “Rafine”nin şarap mönüsü üzerinde biraz daha çalışılmalı. Mutlaka mönüyü dikkate alarak zenginleştirilmeli. Farklı bir tercih olarak da “keşkekli, portakallı, fırında kuzu incik” de denenebilir. Tabii yanında, bulabilirseniz iyi bir “Pinot Noir”la. Ancak, yoksa “Kalecik Karası” da uyum sağlar. OKUR GÖRÜŞÜ ¦ Ankaragücü’nün içinde bulunduğu durumun en büyük sorumlusu Cemal Aydın’dır. Yıllardır kulübü kendi çiftliği gibi yönetip istediğini yönetime getirip, istediğini yönetimden gönderen Cemal Aydın’dır. Delegeyi halka açmayan da tüm bilançolarda, genel kurullarda hukuksal hokkabazlık yapan da Cemal Aydın’dır. Neden bu konu üzerine gitmiyorsunuz anlayabilmiş değilim. Tamam Melih Gökçek’i sevmiyor olabilirsiniz ama tek suçlu onu görmeniz çok taraflı ve önyargılı olduğunuzu göstermez mi? Cemal Aydın’ın tek derdi kendi dönemine ait sorumluluktan zamanaşımı yoluyla kurtulmaktır. Tamam Melih Gökçek’i suçlayın ama baş suçluyu da sürekli es geçmeyin lütfen. İsmail Kocaaslan Editör Notu: Cumhuriyet Ankara üç gündür sürdürdüğü haberlerinde, ele geçirdiği Ankaragücü’nün borç belgelerini açıkladı. Bu belgeler, kulübün düşmesine neden olan transfer yasağının ve futbolculara olan borçların ödenmeyişinin, Ahmet Gökçek yönetiminin kulübü borçlandırmasından kaynaklandığını ortaya koyuyor. Cemal Aydın döneminde 10 milyon TL olan borç toplamı, Ahmet Gökçek döneminde 95 milyon TL’ye çıkıyor. Bunda kulübün, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e iş yapan işadamlarına 46 milyon TL borçlandırılması baş etken. Tabii ki Cemal Aydın da Ankaragücü’nde, Türkiye’deki pek çok kulüp başkanının izlediği yönetim tarzını tutturmuş, kulübü düzgün yönetmemiş olabilir. Ama bizim elimizde bu yönde bir belge olmadığı gibi, elimizdeki belgeler, kulübün küme düşmesine Gökçek yönetiminin neden olduğunu gösteriyor. C M Y B C M Y B