01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2012 SALI A4 ANKARA Yaşam Spor Karanlık Kanyon’un ‘Aydınlık’ Yüzü: Kemaliye tatürk’ün adını almak için, ilçelerinin adını değiştiren bir yer ilginç olmalı... Kurtuluş Savaşı yıllarında o zamanki adıyla Eğin’in Belediye Başkanı Hasan Askeri, Mustafa Kemal’e bir telgraf çekerek 500 atlıyla yanında olduklarını bildirir. Bununla da yetinmez Eğinliler, aralarında topladıkları 350 altını Sivas Kongresi’nde Milli Mücadele’nin önderlerine teslim ederler. Daha sonra Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın nasıl kazanıldığını soranlara Eğinlilerin bu telgrafını göstererek “Anadolu arkamda idi” diyecek ve Kemaliye adını almak üzere başvuran il ve ilçeler arasından Eğin’i seçecektir... A Anadolu turizminin yükselen değeri Yıllardır düzenlediği kültür ve doğa festivalleriyle adını sık sık duyuran Kemaliye, Anadolu turizminin yükselen değerlerinden. Merkezi İstanbul’da bulunan ve bir grup Kemaliye gönüllüsü tarafından kurulan KEMAV (Kemaliye Kültür ve Kalkınma Timur ÖZKAN Vakfı) öncülüğünde [email protected] düzenlenen ve 2011’da 33.’sü gerçekleştirilen festival kapsamında ciritten raftinge, halk koşusundan fotoğraf sergilerine kadar çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. Kemaliye’nin tanınmasında bu festivalle birlikte burada yetişen Sıtkı Fırat, Lütfi Özgünaydın ve Feridun Çelikmen gibi ünlü fotoğrafçıların büyük payı var ama Kemaliye’de konuğu olduğum ve İstanbul’da yaşadıkları halde her yaz birkaç aylarını burada geçiren İpek ailesi gibi herkes bir Kemaliye gönüllüsü olarak çalışıyor. Emekli bir ilköğretim müfettişi babanın oğlu Hüseyin İpek, Kemaliye’yi ve köylerini gezdirirken bazen çocukluk günlerine dönüyor. Esasında o günlerden bugüne fazla bir şey değişmemiş ve Kemaliye’nin tılsımı da burada, doğanın ve yerel kültürün bozulmadan bugünlere gelebilmiş olmasında... Gezgin Gözüyle Karasu boyunca uzanan Karanlık Kanyon, Divriği yolu üzerinde bulunuyor. Esasında Sivas’ın Divriği ilçesini Kemaliye’ye bağlayan iki yol var, birisi kilometre olarak uzun süre olarak kısa, diğeri kilometre olarak kısa ama süre olarak uzun ve “Karanlık Kanyon” boyunca devam eden Taşyolu. Kemaliye’nin Sivas üzerinden batıyla bağlantısı sağlamak üzere yapımına 130 yıl önce başlanan yol gerek finansman sıkıntısından gerekse zor doğa şartlarından uzun yıllar bitirilememiş. 2002 yılında bitirildiği zaman da artık alternatif yollar açıldığı için ihtiyaç kalmayan Taşyolu şimdilerde sadece turistik amaçlı olarak kullanılıyor. 8,5 kilometre uzunluğundaki yolun 5 kilometreye yakın kısmı tünellerden oluşuyor. Karanlık Kanyon’un uzunluğu 15 kilometre, yüksekliği yer yer 500 metreleri buluyor. Kanyon, Kemaliye’den düzenlenen bot seferleriyle veya su düzeyinin 4050 metre yukarısından devam eden Taşyolu boyunca yukardan gezilebiliyor. Yolun tünel olmayan kısımlarında veya tüneller açılırken hafriyat atmak için açılan büyük pencerelerden hem buradaki vahşi doğa en iyi şekilde görülebiliyor hem de yolun ne kadar zor gerçekleştirildiği daha iyi anlaşıyor. Gerçekten de bu çetin coğrafyada yol açmak hiç kolay olmamış ama sonuçta bölge insanının azmi doğayı yenmiş. Fevzi Özmen, elektrik olmadığı zamanlarda aydınlandıkları lüks lambaların patlama riskinin bulunduğunu söylüyor. Yenimahallegücü’nün emektarı Fevzi Özmen, amatörlerin bitmeyen sıkıntılarını anlattı... Amatörün bitmeyen çilesi SEVİL ARINAN Başkentli amatörlerin sıkıntıları aslında hep aynı: Elektrik, su, doğalgaz, malzeme, saha... 19 Mayıs Stadı’nın hemen altındaki amatör spor kulüplerinin bulunduğu alanı gezerken, yıllardır faaliyetini amatörce sürdüren Yenimahallegücü Spor Kulübü dikkatimi çekti. Hemen selam verip, kulüp odalarından içeri girmek istedim. Kapıda beni şapkalı 55 yaşlarında sevecen tavırlı, eşofmanlı bir beyefendi karşıladı. Tanıştık. “Ben Fevzi Özmen, bu kulübün hem antrenörü hem de futbolcusuyum” dedi. Hemen içeri davet edildim. Odada çamaşır makinesi çalışıyor, lambalar yanıyor. Şaşırıyorum. Amatör kulüplerin en büyük sıkıntısı olan elektrik, su ve doğalgazın eksikliği aklıma geliyor, soruyorum. Özmen, küçük bir detayı anımsatarak, anlatıyor: “Biz amatörlere salıperşembe günleri elektrik ve su veriliyor. Hemen çamaşırlarımızı yıkar, kulübün temizliğini yaparız. Doğalgaz ise hiç olmadı, yine yok. Bir de halimizi kışın görseniz. Hep sıkıntı hep sıkıntı... Bunların yanında lüks lambalarla akşamları aydınlanmaya çalışıyoruz. Küçük tüpe taktığımız bu lüks lambalar gayet sağlıksız da... Patlama riski çok fazla. Bizim hayatımız Türk filmi aslında. Türkiye Futbol Federasyonu nedense bizi görmüyor.” Sonra futbolculardan bir tanesi lüks lamba ile küçük tüpü getiriyor. Ben de bu anı kaçırmadan hemen fotoğraf çekiyorum. Özmen, “Tüp bittiğinde de karanlıkta ne yapabilirsek onu yapıyoruz” diyor. Amaçlarının futbolcu yetiştirmek olduğunu anlatan Özmen, “Bizim derdimiz oyuncu yetiştirmek. Çünkü biliyoruz ki bu kulüp bu şartlarda ne uzar ne kısalır. Yokluk içinde varlık mücadelesi veriyoruz. Çocukların verdiği 1 TL ile de antrenmanda kullandığımız su ve malzemelerin bir kısmını karşılabiliyoruz. Çekin çekin bunun da fotoğrafını çekin, herkes görsün” diyor. Sonra Fevzi Özmen, bir özelliğini de anlatıp, sözü futbolcularına bırakmak istiyor. “57 yaşındayım ama hâlâ top oynuyorum. Takımımızın hem antrenörü hem de futbolcusuyum. Ama benim mevkim yok. 57 yaşında olmama karşın, sahada bir orta saha bir forvet oluyorum. Tek amacım futbolculara faydalı olabilmek. Ayrıca takımın kaptanıyım da.” Sonra da futbolcularla sohbet ettim: ‘Orda bir köy var uzakta’ Karanlık Kanyon’un bittiği yerde Kemaliye’nin ilçe merkezi, kanyonun iki yakasındaki yüksek kesimlerde ise Kemaliye’nin köyleri kurulmuş. Bir zamanlar bölgenin en büyük yerleşimlerinden biriyken Kemaliye’nin bugünkü nüfusu sadece 2250, köyler de büyük ölçüde terk edilmiş. Halbuki bu köylerden bürokrasinin, siyasetin, sanat ve kültür dünyasının pek çok önemli ismi yetişmiş. “Orda bir köy var uzakta” diye başlayan ünlü dizelerin sahibi Ahmet Kutsi Tecer, Kemaliye’nin yakın köylerinden Apçağa’dan. ¦ Kubilay Hakan Kalender Kemaliye gönüllüleri Fırat kenarındaki bir başka doğa harikası köy olan Yuva’dan yetişen Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden jeolog Prof. Dr. Ali Demirsoy büyük koleksiyonunu Erzincan Üniversitesi’ne bağlı Kemaliye Meslek Yüksek Okulu’na bağışlamış. Bir başka Kemaliye gönüllüsü olan okul müdürü Cihat Özgenel Erzincan’dan getirdiği ustalara standları tamamlatırken Ordu Üniversitesi’nden gelen bir akademisyen Ankara’daki hayvanat bahçesinden getirdikleri filin kemiklerini monte etmiş. Doğu Anadolu’nun ilk, Türkiye’nin ikinci doğa tarihi müzesi böyle çabalarla ortaya çıkmış. Ayrıca, her yıl düzenledikleri iki haftalık doğa okullarında çevre illerden pek çok öğrenciyi konuk eden Kemaliye, bir kez de paleontoloji çalıştayına da ev sahipliği yapmış. Yerel kültür bozulmamış Bu gerçeğe hem doğada hem de ilçe ve köylerde gezerken sık sık tanık olacağız. Kemaliye’nin köylerinin neredeyse tamamı tarihi evlerden oluşurken ilçe merkezinde de bir kısmı restore edilmiş, bir kısmı olduğu gibi duran tarihi evler çoğunlukta. Daha çok Kemaliye’nin yukarı mahallelerinde gördüğümüz; alt katları aralarında ahşap hatılların bulunduğu taş duvarlardan, üst katları tamamen ahşaptan yapılan geleneksel Kemaliye evlerinin elişi işlemeli ahşap kapıları ve özellikle dövme demirden yapılmış kapı tokmakları dikkat çekiyor. Halen, bir süre önce neredeyse tamamı yandıktan sonra yeniden yapılan eski çarşıdaki bir dükkânda üretimi devam eden kapı tokmakları erkek ve kadın misafirler için ayrı ses veren iki farklı formda imal ediliyor. Bu sanatın son temsilcileri olan Mustafa Demircioğlu ve oğulları 40 kadar özgün modeli belgelemişler ve istek üzerine yapmaya devam ediyorlar. Kemaliye sokaklarında dolaşırken; halen faal bir su değirmeninde öğütülen ve kepeği ayrılmamış undan yapılmış bir ekmeği veya geleneksel tatlıları “lök”ü tatmak, bir köyü gezerken pestilin nasıl yapıldığına tanıklık etmek bizim için güzel ama öte yandan restore edilmekte olan camilerin orijinal halinden nasıl uzaklaştığını görmek bir o kadar üzücü anılar oluyor... (16): Maça ve antrenmana giderken yol paramızı kendimiz karşılıyoruz. Bunlar tabii bizi etkiliyor. Çünkü çoğumuz öğrenciyiz ve cep harçlığımız bir yere kadar yetiyor. Maç ve antrenmanların dışında çok farklı bir arkadaşlığa sahibiz. Fevzi Hocamız da bize arkadaş gibi yaklaşıyor. Ortamımız çok güzel. ¦ Tarık Selahattin Kol Gitmesi zor, ama değiyor Kemaliye’deki son akşamımızda Kırkgöz mesire yerine çıkıyoruz. Burada, Karanlık Kanyon’dan çıktıktan sonra Fırat’a doğru akmaya devam eden Karasu’yu seyrederken, kayaların arasından süzülerek akan ve sayıları çok olduğu için Kırkgöz olarak adlandırılan su kaynağının başında çay içip yorgunluk atıyoruz. Kemaliye, sadece Erzincan’ın değil Anadolu’nun en güzel ilçelerinden... Tarihi ve doğasıyla olduğu kadar insanıyla da içinde yer aldığı kanyonun “karanlık” adına inat “aydınlık” bir yurt köşesi. Kemaliye Ankara’ya 500 kilometre civarında. Yolculuk biraz zaman alıyor ama Kemaliye bu zahmete değiyor... dankaya (22): Gençlerbirliği ile Ankaraspor, oynadığım futboldan dolayı beni beğenmişti. İstediler de... Aslında biliyorum torpilimin olmaması teknik ekibi etkiledi. Tanıdığı olanlar hemen kadroya alındı ben elendim. Üstelik iddia ediyorum ben sahada onlardan daha iyi oynuyordum. Amatör kulüpler hep eziliyor, hep ikinci plana atılıyor. Karanlık Kanyon Kemaliye üç bölüm halinde gezilebilir, şimdiye kadar ilçe merkezini gezdik bundan sonra Karanlık Kanyon’u ve daha sonra da köylerini gezelim. Dünyanın sayılı kanyonlarından olan ve Fırat’ın ana kollarından ¦ Hamdi Kambur (18): Öncelikle şartlarımızı ortada. Sıkıntılarımız malum. Nedense bize hiç destek verilmiyor. Eğer birileri bizim elimizden tutsaydı, emin olun, büyük kulüplerde oynayabilecek futbolcular yetişirdi. Ben de o büyük kulüplerde oynamak istiyorum ama hiç ihtimal vermiyorum. C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle