Katalog

16 NİSAN 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Kent KENTTEN HABERLER ANKARA A3 Türkİş uzmanı Enis Bağdadioğlu, her ay Ankara’daki çeşitli marketlere iki, pazarlara ise üç kez giderek fiyat değişikliklerini yerinde saptıyor Açlık sınırını o belirliyor… ŞÜKRÜ KARAMAN Bahar temizliği başladı ¦ Çankaya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların yoğun olarak kullandığı yaya bölgelerinde yer alan sokakları ve kaldırımları ilaçlı su ile yıkıyor. Kızılay kent merkezinde yer alan Konur, Karanfil Sokaklar ile Sakarya ve Yüksel caddelerinin yanı sıra Tunalı Hilmi, Bahçelievler 7. Caddeyi de kapsayan bölgelerde baharın da gelmesiyle temizlik seferberliği başlatan ekipler, gün ağarmadan önce sokakları ve yaya bölgelerini bir uçtan bir uca yıkıyorlar. Çankaya’nın çok amaçlı olarak kullandığı pazaryerlerinde ve günlük çöp bırakılan yerlerde de temizlik faaliyetlerine devam eden ekipler, 4 ve 6 tonluk su tankerlerinin desteğinde 1 ton çöp alabilme özelliğine sahip küçük süpürge araçlarıyla sokakları temizleyerek vatandaşların günlük kullanımına hazır hale getiriyorlar. Çalışma yaşamının duayen kalemi, Cumhuriyet yazarı Şükran Soner’in talebi üzerine, ilk kez 1987 yılı Aralık ayında “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasını yaptığını vurgulayan Bağdadioğlu şunları söyledi: “Aslında asgari ücret hesaplaması, o yılda yönetmelikteki tanım gereği genellikle tek işçi üzerinden yapılıyordu. Türkİş olarak asgari ücret çalışmalarında ailenin dikkate alınmasını talep ediyorduk. Bu talebin bilimsel bir gerekçesini oluşturmak amacıyla, dört kişilik aile üzerinden hesaplama yapmaya baş ladım.” Benzeri bir çalışmanın Turgut Özal’ın ilk başbakanlığı sırasında, hükümetle sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde de yapıldığını anımsatan Bağdadioğlu şöyle devam etti: “Devlet tarafından hesaplanan enflasyonun gerçek durumu yansıtmadığından hareketle, özellikle gıda fiyatlarındaki artışı izledik. Ancak, fiyat artışlarının aile bütçesindeki etkisini ölçmek sorun yaratıyordu. Bu durum özellikle 1987 yılı Kasım ayında yapılan seçimden hemen sonra, Turgut Özal tarafından temel mal ve hizmetlere yapılan yüksek oranlı zamlarda kendini gösterdi. (Seçim öncesi zam yapacak kadar enayi değiliz) olarak ifade edilen zamların aile bütçesine getirdiği yükün hesaplanmasında sıkıntı vardı.” Şükran Soner’in talebi üzerine, zamların aileye getirdiği yükler konusunda hesaplama yaptığını ve bunu kamuoyuna açıkladıklarını belirten Enis Bağdadioğlu, bu çalışmanın başta Cumhuriyet olmak üzere, tüm ulusal basında yayımlandığını bildirdi. Hesaplamanın amacının, o yıl işçilerin memurlara oranla yüksek ücret aldığı savının yanlışlığını kanıtlamak olduğunu belirten Bağdadioğlu, “Hesaplamayı her ay yapmaya başladım ve aradan 25 yıl geçti. Düzenli ola rak her ay çarşı, pazar ve marketleri dolaşmaya başladım. Bilimsel olarak hazırlanan beslenme kalıbı temel alınarak, gıda harcamasından hareketle açlık ve yoksulluk sınırı belirleniyor” dedi. Bağdadioğlu, Türkİş’in dışındaki kurumların yaptığı açlık ve yoksullu sınırı araştırmalarının, piyasadan fiyat derlemek yerine, TUİK tarafından derlenen fiyatlar kullanılarak yapıldığına dikkat çekerek, “Türkİş’in hesaplamasında fiyatlar tarafımızdan derleniyor. Bu yönüyle bağımsız bir çalışma. Açıklama da her ayın son haftasında yapılıyor. TUİK ise takip eden ayın ilk haftası açıklama yapıyor” dedi. ‘Ben yandım başkaları yanmasın’ İKLİM ÖNGEL Tabela vergisine dikkat ¦ Anakent Belediyesi yetkilileri, tabela vergisinde ilk taksit ödemelerinin 30 Nisan Pazartesi günü sona erdiğini belirterek, vatandaşlardan vergilerini zamanında ödemelerini istedi. Esnafın cezalı duruma düşmemesi için ödemelerin zamanında yapılması gerektiğini belirten Mali Hizmetler Daire Başkanlığı yetkilileri, ödemelerin mesai saati bitimine kadar Hipodrum Caddesi No 5’te bulunan Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nın giriş katındaki Mali Hizmetler Veznesi’ne müracaat edilip ödenebileceğini söylediler. Kırıkkale’ye Ç’engel ¦ Kırıkkale Üniversitesi’nin daveti üzerine Kırık kale’ye giden, zihinsel engelli gençlerden oluşan Çankaya Belediyesi Ç’engel Gösteri Sanatları Topluluğu “Aşkı Memnumsu Çarpık Kentleşme” oyununu sahneledi. Halit Ziya Uşaklıgil’in ölümsüz eserinin uyarlandığı Aşkı Memnu dizisi ve Kurtlar Vadisi dizisinin hicvedildiği “Aşkı Memnumsu Çarpık Yerleşke” oyununu sahneleyen, down sendromlu ve zihinsel engelli gençlerin topluma kazandırılması ve rehabilitasyonu amacıyla oluşturulan Ç’engel Kafe çalışanı gençler, Kırıkkkale Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin beğenisini topladılar. Keçiören’de soba zehirlenmesinden yaşamını yitiren 4 kişilik aileden 26 yaşındaki Betül Aydın’ın annesi Zeliha Yolcu, kapıcı dairelerinin denetlenmesini istedi. “Benim ciğerim yandı, başkalarının yanmasın” diyen Yolcu, kızı, damadı ve torunlarının yoksulluk nedeniyle öldüğünü belirterek, “Kızım çok vicdanlıydı, herkese üzülür, acırdı ama Türkiye ona kıydı, fakirlik ona kıydı” diyerek isyanının dile getirdi. Keçiören ilçesinde 2 Nisan Pazartesi günü, binanın kapıcı dairesinde kömür sobasından sızan gaz nedeniyle, Yüksek Seçim Kurulu’nda 4C’li çalışan Ahmet Aydın, eşi Betül Aydın, çocukları Ece Sıla ile Hira Gül ve dayısı Mehmet Gürgeç yaşamını yitirmişti. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve Cumhuriyet Ankara ekibi, Betül Aydın’ın ailesine 13 Nisan Cuma günü taziye ziyaretinde bulundu. Acılı anne Zeliha Yolcu, kendilerini ilk arayanın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu belirterek, ilk ziyaret edenin ise Nazlıaka olduğunu söyledi. Yolcu, “Anakent ya da Keçiören belediyelerden gelen olmadı mı?” diye soran Nazlıka’ya, “Gelen kimse olmadı, hem gelseler diriltecekler mi?” yanıtını verdi. Yolcu, “Yavrum çok vicdanlıydı, kimseye kıyamazdı ama Türkiye ona kıydı, fakirlik ona kıydı. Ben onun gözüne bakarken onun gözü topraktaymış, bilememişim. Yoklukla geldi yoklukla gitti” dedi. Yolcu, damadının memuriyeti dışında geceleri plastik toplayarak pazar parasını çıkarabildiğini dile getirdi. “Benim ciğerim yandı başkalarının yanmasın”diyen Yolcu, “Yetkililerden tek isteğim; kapıcı dairelerinin ve kömürlerin denetlenmesidir” dedi. Çocuklarını yoksulluk nedeniyle kaybettiğini söyleyen Yolcu, “Eşi, 2 de çocuğu vardı, 150 TL’ye kirada oturuyorlardı, ancak idare ediyordu yavrum. Zengin olsaydık şimdi çocuklarım yaşıyor olurdu” dedi. Yolcu, “Onlar benim her şeyimdi. Aldığım nefesim, yaşantım, kalbimdi. Söküp aldılar canlarımı. Allahım sabrını versin” diye konuştu. Dört çocuğunun en küçüğü olan Murat Emre’nin ge Ankara’da 5 bin bağımlı SİNAN TARTANOĞLU celeri rüyasında ablasını mezarda gördüğünü belirten Yolcu, Nazlıaka’dan “Çocuğum, ‘Ablam bana bakıyor, beni çağırıyor’ diyor. Onun sağlığından endişe ediyorum. Onu tedavi ettirin” talebinde bulundu. te. Fakirlikte yas dahi tutulmuyor” diye konuştu. ‘Aile sigortasını bekliyordu’ Yolcu, kızının kendisine, “Aile sigortası olduğunda artık babamın eline bakmayacaksın. Senin de aylığın olacak” dediğini belirtti. “Kızım aile sigortasını bekliyordu” diyen Yolcu, “Emekliliğim, aylığım, yıllığım olsaydı ben onları orada oturtmazdım” diye konuştu. Ziyaretin ardından Cumhuriyet Ankara’ya konuşan Nazlıaka, “Aile sigortası projesini anlatabilmişiz. Bizim tüm projelerimiz böyle aileler içindi. Çünkü Türkiye’de en üst gelire sahip olan yüzde 20, gayrisafi milli hasıladan, en alt gelire sahip olan yüzde 20’nin 8 katı pay alıyor. Bu nedenle yoksul daha yoksul, zengin ise daha zengin oluyor. Bu aradaki uçurum her geçen gün açılıyor. Böyle bir ortamda da yoksullar çaresizliğe terk ediliyor. Böyle dramlar giderek artıyor” dedi. Ailenin tüm sorunlarıyla ilgileneceklerini söyleyen Nazlıaka, yaşamını yitiren Mehmet Gürgeç’in de ailesiyle görüşeceğini ve onlar için de elinden geleni yapacağını kaydetti. ‘Bir kurban daha mı vereyim?’ Büyük oğlu İbrahim Yolcu’nun evinin yıkılacağını söyleyen anne Yolcu, “Oğlum da plastik topluyor. Başka bir yerde iş bulamadı. Evi yıkılacağı için kapıcı dairesi bakıyor. Ben çok korkuyorum. Bir kurban daha mı vereyim, verdiklerim yetmiyor mu?” diye sordu. ‘Fakirlikte yas dahi tutulmuyor’ Olay gününden beri annesinin evinde oturduğunu söyleyen Yolcu, “Evime gidemiyorum. Her gün onlarlaydım. Her yerde hatıraları, torunlarımın oyuncakları var. En iyisi burada oturmak, hiçbir yere gitmemek” dedi. Kendisi taziye kabul ederken eşinin dışarda plastik topladığını belirten Yolcu, “Evimin kirasını veremedim, faturaları ödeyemedik. Çocukları, torunları gitti ama eşim dışarda plastik topluyor. Geçim derdi iş Nöbetçi Eczaneler Akyurt ¦ Selin: Cumhuriyet Mah. Huzur Sok. No: 2 / CD 844 00 99 Altındağ ¦ Uludağ: Aktaş Mah. Bentderesi Cad. No: 195/24 Ulus 320 46 31 ¦ Meydan: Beşikkaya Mah. 2015. Sok. No: 1/B 375 55 08 Çankaya ¦ Atlas: Hürriyet Cad. No: 67/A Dikmen 483 24 17 ¦ Alaçam: Güvenlik Cad. No: 32 / B A. Ayrancı 428 53 95 ¦ Ülgen: Aşkabat Cad. (7.Cad) Eser Sit A. Blok No: 61 Bahçelievler 222 24 15 ¦Safa: Kızılırmak Mah. 1443. Cad. No: 15/5 Söğütözü 287 93 08 ¦ Oraklı: Ali Fuat Başgil Mah. Reşit Galip Cad. No:6, 437 48 00 ¦ Yunus: Fidanlık Mah.Tuna Cad. No: 32 / A Kızılay 431 67 86 ¦Çalış: Sümer 2. Sok . No: 25 / 10 Demirtepe 232 42 39 Etimesgut ¦ Mirgül: İstasyon Mah. 2318. Cad. No: 25/B 245 12 22 ¦ Uğurlu: Oğuzlar Mah. 1597. Sok. Eray İş Merkezi No: 9/1718, 260 99 95 ¦ Tuna:Tunahan Mah. 254. Sok. No: 8/B2 268 92 63 C Ankara’nın ele geçirdiği tutanak ve ifadeler ölüm nedeninin köpekler olmayabileceğini gösteriyor Bir yabancının sır ölümü MERT TAŞÇILAR Gölbaşı ¦Didem: Seğmenler Mah. Karanfil Cad. No: 91/B 484 37 38 Keçiören ¦ Taksır: Bağlarbaşı Mah. Kızlarpınarı Cad. No: 96/B 314 79 79 ¦ Şule: Şenlik Mah. Fatih Cad. No: 216/C 381 16 69 ¦ Sevde: Gn. Dr.Tevfik Sağlam Cad. No: 7 / B Etlik 352 06 62 ¦ Esertepe: Esertepe Mah. Şehit Mustafa Erciyes Cad. No: 36/C 378 20 27 Mamak ¦ Mamak Çağlayan: Çağlayan Mah.Tıp Fakültesi Cad. 262. Sok. No: 25, 369 69 59 ¦ Natoyolu: Cengizhan Mah. Natoyolu Cad. 851. Sok. No: 373/B 392 12 82 Pursaklar ¦ Yeni Güneş: Atatürk Cad. Saygın Sok. No: 1/A 527 13 92 Sincan ¦ Yalçın: Atatürk Mah. Ankara Cad. No: 39 / A 269 06 88 ¦ SincanYağız: Pınarbaşı Mah. 12. Cad. No: 7/B 263 75 57 ¦ Gonca Can: Gökçek Mah. 361. Sok. No: 28/A4 267 17 35 Yenimahalle ¦ Şentepe: Avcılar Mah. 1009. Sok. No: 42/A Şentepe 332 10 44 ¦ Pektaş: 5. Cad. No: 56/A Demetevler 335 00 45 ¦ Alpan: Prof. Dr. AhmetTaner Kışlalı Mah. 2760. Cad. 2716. Sok. No: 20 241 40 30 ¦ Yiğitin: Ostim Mah. 1305. Sok. No: 21/A Ostim 394 31 38 Majid Yahyakhani ölü olarak bulunduğunda üzerinden İran pasaportu çıktı. Pasaportta, Azeri asıllı İran vatandaşı olduğu söylenen Yahyakhani’nin doğum yeri Kuzeybatı İran’da bulunan “Azerşehr” olarak yazılı. Eşi, polise verdiği ifadesinde, “Kocasının hayatını ne şekilde kaybettiği konusunda bir bilgisi olmadığını” söyledi. Ayrıca kalp krizi ile öldüğü iddialarını zayıflatır şekilde, “eşinin herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını” belirtti. Polisin olay yeri tutanağında ise Yahyakhani’nin üzerindeki çiziklerin boyutları ve bulunduğu yerler yer alırken, köpeklere dair hiçbir ifade yer almaması şüphe çekti. Tutanakta şu ifadeler yer aldı: “Cesedin inelenmesinde kafa arka kısmında yüzeysel sıyrıklar bulunduğu, kafa bölgesinde kurumuş yaygın kan lekesinin bulunduğu, sol kol omuz başından el bileğine kadar çok sayıda parçalı açık yara olduğu, ot ve bitki parçalarının bulunduğu sırt bölgesinde çok sayıda yüzeysel sıyrık bulunduğu, sol kalça üzerinde sol ayak bileğine kadar uzanan çok sayıda yüzeysel sıyrık bulunduğu, ayrıca sol baldır üzerinde adaleleri de içine alan 12x13 santimetre eba dında iki adet aynı yerde açık parçalı yara görüldü, baldır üzerinde ilk tarif edilen yaraya göre yukarı kısımda 3x7 santimetre boyunda açık yara olduğu, bu yaralardan ayak bileğine dogru çok sayıda değişik boyutlarda açık kapalı yara olduğu görüldü. Sağ omuz ile dirsek arasında 10x15 santimetre bü yüklüğünde açık kas dokusunu da içine alan yara olduğu, sağ bacak önyüzünde diz kapağının hemen üst kısmında tahminen 15x10 santimetre büyüklüğünde açık parçalı yara olduğu ve bu yaranın ayak bileğine doğru çok sayıda değişik ebatlarda açık parçalı yara bulunduğu görüldü. Sağ kolda ölü katılığının oluşmuş olduğu görüldü.” Rapora göre, eroin kaçakçılığında Türkiye üzerinde izlenen rotalardan biri Güney güzergâhı olarak adlandırıldı. Hakkari’den başlayan bu kaçakçılık yolunun Ankara’da son bulması dikkat çekti. “Etkin madde olarak anfetamin içeren tabletler” olarak tanımlanan “captagon”, rapora göre, Doğu Avrupa ülkelerinden Ortadoğu’ya gidiyor. Captagon kaçakçıları Ortadoğu ülkelerine geçişte Türkiye’yi kullanıyor. Edirne ve Kırklareli’nden Türkiye’ye giriş yapan captagon, İstanbul ve Ankara’dan geçtikten sonra Kilis’ten Suriye’ye çıkış yapıyor. Raporda, adli ya da sağlık problemlerine yol açan afyon ve türevi madde kullanımı, “problemli madde kullanımı” olarak tanımlandı. Raporda, Ankara, İzmir ve İstanbul’da 2009 ve 2011 yıllarını kapsayan çalışmaya göre, “Ankara’da 5 bin 844 problemli afyon ve türevi kullanıcısı olduğunun tahmin edildiği” belirtildi. Madde bağımlılığının tedavisinde kullanılan ilaçlara ilişkin satış oranları da Ankara’nın uyuşturucu bağımlılığı konusunda ipuçları verdi. Raporda, “2010 ile 2011’in ilk 6 ayında eroin tedavisinde kullanılan ilaç satışının, yüzde 41.48’inin Adana, yüzde 19,71’inin ise Ankara’da yapıldığı” kaydedildi. TUBİM’in raporunda Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 2011 yılı verilerine dayanarak, uyuşturucu madde kullanımı ile mücadelede hangi hastanelerde kaç hastanın tedavi edildiğine ilişkin veriler de aktarıldı. Buna göre Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi tıp fakülteleri hastanelerinde 20062010 yılları arasında 24 bin 642 kişi ayakta tedavi başvurusunda bulunurken, bin 280 kişi yatarak uyuşturucu madde tedavisi gördü. Ankara, uyuşturucu madde kullanımına bağlı olarak meydana gelen ölümlerde de ilk beşe girdi. Raporda yer alan verilere göre 2010 yılında Türkiye genelinde 126 kişi uyuşturucu kullanımınına bağlı olarak yaşamını yitirdi. Bu ölümlerden 57’si İstanbul, 15’i Antalya, 9’u Gaziantep, 4’ü ise Ankara’da yaşandı. Otopsi raporu 30 gün sonra Yahyakhani 6 Nisan Perşembe günü İran’a gönderilerek defnedildi. Savcılıktan alınan bilgiye göre ön otopsi raporunun olmadığı, yapılan incelemede klasik otopsi için bedenden parça alındığı, kesin sonucun ancak 30 gün sonra belli olacağı aktarılırken, hayvanseverler ise ölüm nedeninin bir an önce belirlenmesi için savcılığa baskı yapıldığını söyledi. ODTÜ’de okuyan yeğeni ise Majid Yahyakhani’nin öldürülmüş olabileceğiyle ilgili iddiaları reddediyor. Yahyakhani’nin 2 oğlu bulunan Azeri asıllı emekli bir öğretmen olduğunda, ayrıca 10 günlüğüne oğlunun okul işleri için geldiğinde ısrar ediyor. Ancak, İran’da bilgisayar mühendisliği eğitimi aldıktan sonra 2009 yılında Türkiye’ye gelen ve şu anda ODTÜ’de eğitim gören yeğenin ismini vermek istememesi şüpheleri artırıyor. Sokak köpeklerini besleyen İnci Aksoyoğlu (üstte). Eryaman’da boş arazide köpekler tarafından öldürüldüğü idda edilen Majid Yahyakhani (yanda). C M Y B C M Y B