Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2012 CUMA A2 NEREDE NE VAR SERGİ ¦ Zahit Büyükişliyen resim 31 Mart’a ANKARA Kültür Sanat değin Helikon Sanat Galerisi’nde. (441 78 01) ¦ Gürbüz Doğan Ekşioğlu resim 31 Mart’a dek Nurol Sanat Galerisi’nde. (468 86 70) ¦ Ardan Özmenoğlu baskı resim 4 Nisan’a dek Galeri Siyah Beyaz’da. (428 26 41) ¦ Ülkü Günay&Lütfü Günay/Ata’ya ve Çanakkale Şehitlerine Saygı resim 5 Nisan’a dek Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde. (442 30 50) ¦ Abit Güner resim 21 Nisan’a dek Sevgi Sanat Galerisi’nde. (441 71 15) Bilkentli Ganiyev’in İspanya başarısı SELDA GÜNEYSU Ve Perde... Eren AYSAN aysaneren@hotmail.com Fetih 1453: Cilası Tam Boyası Eksik tefan Zweig, “Yıldızın Parladığı Anlar”da tarihteki belirleyici on S iki olayı kaleme alır. Usta yazar, “insan hayatında olduğu gibi tarihte de, kaybedilmiş bir anın yakınma ile bir daha geri geldiği görülmemiştir. Bir tek saatin kaybettirdiği şeyi bin yıl bile geri getiremez” derken anı yalnızca tesadüflere bırakmaz. Kitapta ilk anlatılansa dünya tarihinde büyük bir ayak izi bırakan Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesidir. Onun kurgusunda tarihteki insani yanlarla sırlar ön plana çıkar. Bir yapıtta karaktere derinlik verilmesi, insana ait çatışkılı özelliklerin yansıtılması kolaylıkla rastlanılan unsurlar değildir. Ne yazık ki, Fetih 1453’ün son derece kusurlu senaryosu, film kişilerinin boyutlanmasına imkân tanımıyor. Ayrıca filmin senaryosunun tek zaafı, karakter analizinin adam akıllı yapılamamış olması da değil… Yapım yalnızca dinsel argümanlara dayanıyor. “İnanç” kavramıyla şekillenen bir aktarım söz konusu… Peki Sultan Mehmet’in savaşçı zekâsı nerede? Yok… Bir haritanın üzerinde dolanıp duruyor… Sadece elindeki tespihle oynuyor. Bu da ister istemez, cihada çıkan her bireyin istenilen sonuca ulaşabileceği yargısını iletiyor bize. Bir tek Urban Usta’nın yapmış olduğu toplarla sonuca ulaşılamayacağı açık… Haliç’e indirilen gemilere ait zihinsel bir hazırlık süreci bulunmuyor. Yapımda Amerikan filmlerinden feyz alınan bir yan olduğu aşikâr… Bu nedenle araya bir de “aşk hikâyesi” ekleyelim denilmiş. Ulubatlı Hasan’ın, köyü yağmalanan, ailesi öldürülen hınç dolu bir kızla son derece yavan bir aşk öyküsü arzı endam ediyor. Birkaç ay önce izlediğim fragmanda seyirciyi kolaylıkla tavlayacak unsurların varlığı belli etmişti kendini. Özellikle savaş sahnelerindeki görsel zenginlik inanılmaz boyuttaydı. Ancak film yalnız savaş sahneleriyle kurtulacak bir sanatsal üretim değil elbette. Bununla birlikte savaş sahnelerinin çok büyük bir bütçe içerdiğini de unutmamak gerekiyor. Ne yazık ki, filmin bütçesi de yalnızca bu sahnelere ayrılmış gibi görünüyor. İyi oyuncuya para kalmamış olmalı ki rolünü layıkıyla oynayan Devrim Evin dışında kimseyi göremedik. Fetih 1453 cilası tam, boyası ise fazlasıyla eksik bir yapım… Bizlere kült bir filmin yalnızca büyük bütçeye gereksinim duymadığını bir kere daha hatırlatıyor. Yine de böylesine savaş sahnelerine özel önem veren film tasarımcıları da eksikliklerini görmüşlerdir… Bir dahaki sefere daha sağlam bir senaryo ve oyuncu kadrosuyla yola çıkarak uluslararası sulara yelken açmalılar. Aksi takdirde Fetih 1453 filmi gibi, yalnızca ülkede seyirci rekorları kıran, sabun köpüğü bir yapıt olarak tarihe geçerler. Geriye de hiçbir şey kalmaz. İzi bile… TİYATRO ¦ Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, Akün Sahnesi’nde “Fosforlu Cevriye”, Altındağ Tiyatrosu’nda “Sinek Kadar Kocam Olsun, Başımda Bulunsun”, Büyük Tiyatro’da “Kerbela”, Küçük Tiyatro’da “George Dandin”, Stüdyo Sahne’de “Bir Delinin Hatıra Defteri”, Şinasi Sahnesi’nde “Kırmızı/İstanbul DT” adlı oyunlar saat 20.00’de sahnelenecek. Oda Tiyatrosu’ndaki “Yosunlar” adlı oyun ise saat 18.30’da izleyici ile buluşacak. (310 19 45) ¦ Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, Ethos Ankara Tiyatro Festivali kapsamında bugün saat 20.00’de, “Zübük” adlı oyun sahnelenecek. (417 76 76) ¦ Ertan Gösteri Merkezi’nde, “Ne Romeo Ne Juliet” adlı oyun bugün saat 20.00’de. (212 32 31) ¦ Mavi Sahne’de, “Hiç/Neyzen Tevfik” adlı oyun bugün saat 20.00’de. (241 02 33) Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi’nde Elena Postnova’nın keman öğrencisi olan Elvin Hoxha Ganiyev, İspanya’da düzenlenen “II. Uluslararası Noche en Madrid Festivali Yarışması”nda birincilik ödülü kazandı. Ganiyev, yarışmada 727 yaşları arasındaki 53 yarışmacıyı geride bıraktı. Azerbaycan kökenli Elvin Ganiyev, 1997’de Ankara’da müzisyen bir ailede doğdu. Dedesi Azerbaycan Devlet Sanatçısı ve eski Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Yaylı Sazlar Sanat Dalı Başkanı Prof. Ser ver Ganiyev. Elvin’in annesi piyanist, babası da Bilkent Senfoni Orkestrası’nın solo viyolonsel sanatçısı. Festival’e İspanya, İsrail, İtalya, Yeni Zelanda, Roman ya, Meksika, Yunanistan, Sırbistan, Rusya, Ukrayna, Belarusya, Azerbaycan, Türkiye ve Çin olmak üzere 14 ülkeden yarışmacılar katıldı. Genco Erkal yeniden başkentte Genco Erkal, Nisan ayında “Nereye Gidiyoruz?” ve “Ben Bertolt Brecht” ile başkent sahnelerine konuk oluyor. Aziz Nesin’in öykü, şiir, masal ve taşlamalarından uyarladığı tek kişilik oyunu “Nereye Gidiyoruz?” 5 Nisan 2012’de saat 20.00’da. Bertolt Brecht’in şiir, şarkı ve öykülerinden uyarladığı, “Ben Bertolt Brecht” de 67 Nisan 2012 tarihlerinde saat 20.00’da ve 8 Mayıs 2012 tarihinde saat 15:30’da. Her iki oyun da Devlet Tiyatrosu Ankara Şinasi Sahnesi’nde seyirci karşısına çıkıyor. Genco Erkal’ın Tülay Günal’la birlikte rol aldığı, “Ben Bertolt Brecht” Tiyatro Eleştirmenler Birliği’nden Yılın Tiyatro Oyunu Ödülü’nü almıştı. Cermodern’de ‘Öykü Forumu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Dünyanın Öyküsü dergisi, 1 Nisan Pazar günü Cermodern’de saat 11.00’de “Öykü Forumu” düzenliyor. Derginin Ankara çalışma grubu adına Tekgül Arı ve Halil Genç’in yaptıkları açıklamada “Edebiyat dünyasına yeni bir soluk getirebiliriz. İyi edebiyat bizim yaşam biçimimiz. İyi edebiyat adına çok daha güzel şeyler üretebiliriz. Politik görüşler, yaşama bakış farklılıkları iyi edebiyatın önüne geçemez. ... Ankara’da başlatıp ülkemizin her yanına taşımayı amaçladığımız Öykü Forumları ilk adımımız olsun diyoruz” çağrısında bulunuldu. KONSER ¦ Nâzım Hikmet Kültür Merkezi Ankara’da, Abis grubu bu akşam saat 20.00’de konser verecek. (417 56 59) ¦ CSO Konser Salonu’nda, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) şef Julian Kovatchev yönetiminde vereceği, Dorukhan Doruk (viyolonsel) ve Hande Küden’in (keman) solist olarak katılacağı konser bugün saat 20.00’de. (309 13 43) Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 30 Mart 2012 Cuma Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan C M Y B C M Y B : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER