Katalog

14 MART 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Yurttaşların Dikmen Vadisi’ndeki tedirgin bekleyişi sürüyor SAĞLIK KAPISI Prof. Dr. Semih AYDINTUĞ [email protected] ‘Yaşamak istemiyorum’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dikmen Vadisi’nde gerçekleşmesi planlanan kentsel dönüşüme ilişkin olarak, TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava sonucunda mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı. Ancak Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, kararın bir üst mahkemeden döneceğini belirterek, gerekirse yönetmelik değişikliği ile yıkım sürecine yazın başlanacağını bildirdi. Tüm bu süreç içinde vadi halkının tedirgin bekleyişi devam ediyor. Vadi halkından Galip Şentürk, 7 yıldır huzursuz olduklarını belirterek, “Ben 63 yaşındayım ve samimi söylüyorum yaşamak istemiyorum” diyor. Belirsizliğin bir türlü bitmediğini söyleyen Şertürk isyanını, “Geleceklerse gelsinler artık, ne olacaksa olsun” diye dile getiriyor. Vadi halkından bir diğer yurttaş Şahin Doğan ise, “Bize ‘gidin’ diyorlar, nereye gideceğiz, teklif ettiği TOKİ evleri 105 bin TL, nasıl vereceğiz? Onun topu tüfeği, polisi varsa, bizim de çatal yüreğimiz var, gitmeyeceğiz” diyor. Uzun yıllardır vadide oturduğunu söyleyen Şentürk, proje nedeniyle 7 yıldır huzur bulamadıklarını belirtti. “Ölecek miyiz, kalacak mıyız belli değil” diyen Şentürk, “Gökçek hukuka saygılı olduğunu söylüyordu. Madem öyle gereğini yapsın. Kendi lehine gelince hukuk, başkalarına gelince yok. Ben 63 yaşındayım ve samimi söylüyorum yaşamak istemiyorum. Geleceklerse gelsinler, ne olacaksa olsun artık” dedi. Doğan ise kendilerine “Gidin” dendiğini belirterek, “Nereye gideceğiz, teklif ettiği TOKİ evleri 105 bin TL, nasıl vereceğiz?” diye sordu. Vadide ayda 100 TL ödeme yapamayacak insanlar olduğunu söyleyen Doğan, “Onun topu, tüfeği, polisi varsa bizim de çatal yüreğimiz var, gitmeyeceğiz” diye konuştu. Karara karşın yıkım tebligatı Vadi halkından Tarık Çalışkan, mahkemenin aldığı karara karşın belediyenin evlere yıkım tebligatı göndermeye devam ettiğini söyledi. Bunun hukuka aykırı olduğunu dile getiren Çalışkan, “Suç işliyorlar. Bu iş barışçıl yollarla çözülmeli, baskıyla saldırıyla değil” dedi. ‘Yıldırmaya çalışıyorlar’ Vadi halkından Yaşar Karakaya ise belediyenin halkı yıldırmak için elinden geleni yaptığını söyleyerek, “Ankara’nın köpekleri buraya bırakılıyor. Çocuklar okula dahi gitGalip Şentürk Şahin Doğan D Vitamini Yetmezliği Nasıl Çözülür? ürkiye’de D vitamini eksikliği yüzde 90’ın üzerinT dedir. Gerek bilimsel yayınlarda gerekse kendi yaptığım çalışmalarda D vitamini ölçümlerinin çok düşük geldiğini biliyoruz. Bu nedenle D vitamininin kandaki değerinin ölçülmesi uygun olur. HPLC ile ölçülen D vit düzeylerine güvenebiliriz. Ancak bu testin özel laboratuvarlarda fiyatı 120 130 TL’dir. Üstelik çok az laboratuvar HPLC yöntemini kullanmaktadır. Ancak başka yöntemlerle yapılan ölçümler güvenilir olmuyor. Kimler ölçtürmeli? Bu nedenle Kalsiyum yüksekliği olduğu bilinenler, sürekli böbrek taşı düşürenler, sarkoidoz hastalığı olanlar, multipl myelom, böbrek yetmezliği gibi hastalıkları olanlar muhakkak D vitamini düzeyini ölçtürmelidir. Öte yandan pratikte D vitamini eksikliğinin toplumda yüzde 90’ın üzerinde olduğunu bildiğimize göre, test yaptırma masrafına katılmadan herkese ek D vit almasını önerebiliriz. Ancak bu miktar günde 800 üniteyi geçmemelidir. Hangi vitamini almalı? En pratik yol Devit 3 ampul isimli preparatı 2 ayda bir kırarak az miktarda süt içinde içimektir. İnsanların çoğu 2 ayda 1, 1ampul Devit 3 içtikleri zaman yeterli D vitamini düzeylerine ulaşıyorlar. Temmuz ve Ağustos aylarında zaten güneşUVB ışınlarına maruz kalındığı için ek D vit alınmayabilir. Ne kadar güneşlenmeli? Bu arada uyarmadan geçmeyeyim: Geçen hafta, D vitamini seviyelerinin artması için güneş ışığından yararlanmanın öneminden bahsetmiştim. Tabii güneş ışığının fazlası deri kanseri, deri yaşlanması açısından zararlıdır. D vitamini açısından “haftada 2 kez, sırt bölgesinin veya eller ve yüzün korunmasız 20 dakika öglen güneşi görmesinin yeterli olduğunu” gösteren çalışmalar vardır. Ama kışın bu pek mümkün olmuyor. D vitamini eksikliği kısa süre içinde belirti vermeyebilir. Ancak çok düşük değerlerde, hastaların sürekli halsizlik ve yorgunluktan şikayet ettiklerini, sabah yataktan çıkmakta zorlandıklarını biliyoruz. Ama tabii ki halsizlik ve yorgunluğun tek nedeni D vitamini eksikliği değildir. B12 vitamini eksikliği, demir yetmezliğine bağlı kansızlık da benzer şikayetlere neden olabileceği gibi, çok daha ciddi hastalıklar da benzer semptomlar verebilir. Ne kadarı yeterli? D vitaminin normal değerleri tam bir fikir birliği olmamakla beraber, 35 45 ng /ml arasındadır. 25 nanaogram altı ciddi D vitamini yetmezliğidir. 15 Ng/ml altındaki değerler çok şiddetli D vitamini eksikliği olarak kabul edilir. D vit 80 ng/ml üzerine çıktığı zaman ilaç olarak ek alımı bir süre durdurulmalıdır. D vitaminini daha da düşüren haller vardır: Sigara içmek, böbrek, karaciğer, kalb gibi kronik hastalıklar, şişmanlık, kış mevsimi, başta peynir olmak üzere süt ürünleri tüketmemek, ileri yaş, adölesan çağ (1317 yaş) kara derili olmak, vegan olmak. Tabii en önemlisi bu kadar yaygın bir hastalıkta dışardan ek D vitamini tableti ya da damlası almamak. Fazlasının zararı var mı? Fazla D vitamini alınırsa D vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğu için vucutta birikir. Teorik olarak D vitamini intoksiksikasyonu olabilir. Ama nadirdir. Sonuçta dengeli ve yeterli beslendiğimizi düşünsek bile dışardan ek D vitamini ve duruma göre kalsiyum almak gerekiyor. Ek D vitamini alımı çocuk yaşlardan itibaren başlamalı ve ömür boyu sürdürülmelidir. Tarık Çalışkan İmar planı yargıdan dönmüştü TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’ne ait imar planlarının açtıkları dava sonucunda yürütmesinin durdurulduğunu bildirmişti. Uyar, Ankara 8. İdare Mahkemesi tarafından, 9 Şubat 2012 tarihinde alınmış kararla, “Projeye ait imar planlarının, kentsel mekânın iyileştirilmesi, afetler açısından risk taşıyan yapılarda yaşayan halkın barınma hakkını görmezden gelindiği” gerekçe olarak gösterildiğini belirtmişti. Uyar’ın açıklamasının ardından konuya ilişkin değerlendirme yapan Anakent Belediye Başkanı Gökçek ise “Bu yanlış karar bir üst mahkemeden şu veya bu şekilde döner, değilse de hukiki olarak çözüm ararız, yönetmelik değişikliği ise gider bakanlıkla onu konuşuruz, çözeriz Allah’ın izniyle” karşılığını vermişti. mekten korkar oldu” diye konuştu. Bölgedeki 8 telefon direğinin yıkılmış durumda olduğunu belirten Karakaya, “Kablolar koparılmış, iki aydır telefonlar çalışmıyor. Sokakta temiz su boşa akıyor. Çöpleri kendimiz topluyoruz. Buraya hizmet yapılmıyor. PTT’yi ve ASKİ’yi defalarca aradık. Ancak kimse gelip ilgilenmiyor” diye konuştu. Tavukçu İsmail’den değişen Ankara gözlemleri: 1960’lı yılların Ankarası yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tavukçu İsmail, yani başkentin en eski ve “bürokratından gazetecesine herkesin bildiği Tavukçu Lokantası”nın sahibi İsmail Poyraz, “Lezzet ve Siyaset” söyleşisinde hem lokantacılığın hem de siyasetin yakın tarihini anlattırken, muhafazakarlaşan Türkiye’ye ilişkin önemli tespitlerde bulundu. Başkentin en eski restoranlarından biri olan Tavukçu Lokantası’nın sahibi İsmail Poyraz, Ankara Enstitüsü Vakfı’nın (AEV) düzenlediği “Ankara Söyleşileri”nin üçüncü konuğu oldu. Anadolu Kulübü’nde düzenlenen “Lezzet ve Siyaset” konulu söyleşiye AEV Başkanı eski Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın, eski Devlet Bakanı İbrahim Tez, eski Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın ile çok sayıda Rizeli bürokrat, işadamı katıldı. Lokantacılıkta şartların çok değiştiğini anlatan Poyraz, “1950 ile 1960 yılları arasında bizim yaşadığımız lokanta anlayışı bugün Ankara’da yok. O zaman bürokratlar lokantaya gelir istediği gibi yemeğini yer rakısını içerdi. Bugün ona olanak var mı?” sorusunu yöneltti. Poyraz, 1969 yılında ortağı olduğu Tavukçu Lokantası’nın o yıllarda sadece tavuk suyu çorbası ile tavuk pilav sunduğunu dile getirdi. 1972’den itibaren Ankara’nın en meşhur lokantası haline geldiğini aktaran Poyraz, “Ankara’da profesör olup da, tiyatro sanatçısı olup da, politikacı olup da, gazeteci olup da Tavukçu Lokantası’nı bilmeyen hiç kimse yok” dedi. Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Turan Güneş’in en çok yemek yediği yer olan Tavukçu’ya Bakanlar Kurulu olarak gelindiğini söyleyen Poyraz, “Aziz Nesin’in ayrı masası vardı. Ankara’ya geldiği zaman ailesi ile birlikte yemek yerlerdi” dedi ve konuşmasında lokantasında konuğu olan pek çok isim saydı. ‘TOKİ çıktı inşaatçılığım bitti’ Yıllar içinde Farabi Sokak’ta Körfez Pastanesi’ni Çankaya’daki Serender Pastanesi’ni açtığını kaydeden Poyraz, “Eylül ayında Çayyolu’nda hem Tavukçu Lokantası’nı hem de Serender Pastanesi’ni açacağım” diye konuştu. Poyraz, Ankara’da uzun yıllar inşaatçılık yaptığını belirterek, “Mithatpaşa Caddesi’nde iki tane 19 katlı bina göreceksiniz. O binalar İsmail Poyraz’ın eseridir. Çankaya Yıldız’da, Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde inşaatçılık yaptım. TOKİ çıkınca ortaya, inşaatçılığım da bitti, herkes gibi” dedi. Tek parti döneminde yaşadığı sıkıntıları gözyaşlarını tutamayarak anlatan, sadece bu yüzden kendisini Adnan Menderes’in karşısında bile “1946 demokratlarındanım” sözleri ile tanıttığını söyleyen Poyraz, “Ancak Demokrat Parti, 1950’li yılların ortasından itibaren bozuldu. Yaşadığım büyük sorunlar nedeniyle 1946 demokratlarındanım, ama özümde solcuyum” dedi. Bülent Ecevit zamanında CHP’li olduğunu dile getiren Poyraz, kısa süre önce parti içinde bölünme tartışmaları eşliğinde çift kurultay yapan CHP için “O gün de bugün de sorunumuz aynı, birbirimizi yemekten iktidar olamayız” ifadelerini kullandı. Bakıcı dayağı, ani ölümler ve ikinci sınıf insan muamelesiyle gündeme gelen huzurevlerindeki ilginç yaşamlar: Bir dokun bin ah işit SEVİL ARINAN Nöbetçi Eczaneler Akyurt ¦ Akyurt Şahin: Yeşiltepe Mah. Çubuk Cad. No: 26/A 844 31 93 ¦ Alibey: Çetin Emeç Bulvarı Cevizlidere Mah. Cevizlidere Cad. No: 29/A Balgat 473 33 64 Acil Telefonlar Gündüz Cad. No: 14, 367 90 97 Pursaklar ¦ Devrez: Merkez Mah. Şehit Salim Akgül Cad. Hünkar Sok. No: 2/B 328 64 34 Sincan ¦ Alıçaltı: Osmanlı Mah. Mimar Sinan Sok. No: 93 / A 263 02 74 ¦ Yeni Bayrak: Akşemsettin Mah. Çağlayan Cad. No: 67/15, 270 81 71 ¦ Fatih Murat: Fatih Mah. Kültür Sok. No: 21/A Fatih 272 88 11 Yenimahalle ¦ Sezerler: Çayyolu Köyü 8. Cad. Necatibey Sok. No: 74 / B 236 37 70 ¦ Vera: Ergazi Mah. Dilek Çarşısı 256. Sok. No: 20/6 Batıkent 250 77 29 ¦ Karşıyaka: Karşıyaka Mah. 2. Cad. 13. Sok. No: 6 / A Karşıyaka 346 25 66 AcilYardımMerkezİi AloZabıta TüketiciHattı Uyandırma PostaKodu TelefonBorcu Fonotel İşveişçibulma VergiDanışma Polisİmdat Jandarmaİmdat BilinmeyenNumaralar Arızalar Elektrik Gaz Telefon Kablo RadyoTV Su AloDoktor SağlıkDanışma RuhsalBunalımDanışma182 CenazeHizmetleri OrmanYangini 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 5 7 3 1 6 4 8 8 5 5 1 2 3 5 5 9 3 1 0 9 5 6 8 Özkan Uğur’un yaşamı bana, 1970’lerdeki Yeşilçam filmlerini anımsattı birden. Zengin eğitimli baba iş kazası geçirir, eş ve çocuklar önce üzülür. Sonra türlü entrikalarla baba parası bir güzel tüketilir. Özkan Uğur, bu filmin başrolünde aslında. 57 yaşında olmasına karşın Gönül Köşküm Huzur ve Yaşlı Bakımevi’nde yaşayan Uğur’u odasında ziyaret ettiğimde daha önce görmediğim büyüklükte bir tekerlekli sandalye ile karşılaştım. Bir buçuk metreye yakın uzunluktaki sandalyede yaşamını kolaylaştırmaya çalışan inşaat mühendisi Özkan Uğur, hareketsizlikten kaynaklı biraz da kilolu. 1955 yılında Ankara’da doğan ve inşaat mühendesi olan Uğur, yaşamını anlatırken aklımdan “Bu film olmalı” düşüncesi geçiyor. Kaza öncesi sıradan bir aile yaşantısı olduğunu, evli ve çocuklarıyla mutlu olduğunu söylüyor. Sonra da ne olduysa 2005 yılında oldu diyor ve anlatıyor: “Çalıştığım inşaat firmasının en üst katından aşağı düştüm. Belim kırıldı. Beyine giden sinirlerden bir tanesi kopmuş. Öyle olunca da belden aşağım hislerini kaybetti. Hiçbir şey yok yani. Tekerlekli sandalyede yaşıyorum.” Cem Karaca hayranı Özkan Uğur’un en sevdiği şarkıcı ise Cem Karaca. Bilgisayar ise vazgeçilmesi. Özkan Uğur’a maaşını da soruyorum. Hem emekli hem de malulen aldığı maaşının olduğunu söylüyor. Tabii inşaat firmasına açtığı davadan kazandığı 375 milyon TL de “Firmaya açtığım dava uzun süre devam etti. Bu yaz sonuçlandı, kazandım. Tazminatımı aldım. Zamanında bana 30 bin TL vereyim diyen firma, dava ile bana tam 375 bin TL ödedi. Tabii bu parayı çocuklarım da öğrenmiş ama hiçbir şey alamazlar benden. Oğlumu evlatlıktan reddettim şimdi de kızımı edeceğim. Hiçbirine 5 kuruş bırakmayacağım.” Özkan Uğur, banka hesaplarını kontrol ettiğinde ise bakın neler olmuş: “Kredi kartları ve banka hesabını otomatik olarak eski eşime devretmiştim. Bir süre sonra merakımdan kendimce bir kontrol yapmak istedim ve bütün hesapları kendi üzerine geçirdiğini gördüm. Az kalsın bana, ‘Hadi güle güle’ diyeceklerdi. Hemen huzurevine yerleştim. Huzurevinde rahat rahat, kendi kendime bir yaşam süreyim düşündüm. Evden çıkarken eşime de ‘Hazır yemek çok kolaydır’ dedim.” 2006 yılından bu yana sizi aradılar mı sorusunu yönelttiğimde ise “Ben onları istemedim” diyor. Tabii çocuklar. Çocukların durumunu da soruyorum Uğur’a. “Onlar da bana gerçek yüzünü gösterdi. Hatta oğluma numara yapmadığı için teşekkür ettim. Evlatlıktan da reddettim. Artık yaşadıklarımı bir kenara bıraktım. Huzurevinde mutluhuzurlu yaşıyorum.” Yaşar Karakaya KENTTEN HABERLER ‘5 bin yıllık kültür cenneti’ ¦ Ankara Valiliği kentin turizmden hak ettiği payı almasını sağlamak ve marka haline gelmesini sağlamak amacıyla bir tanıtım filmi hazırladı. İl Özel İdarenin katkılarıyla Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce hazırlanan tanıtım filminde, kentin tarihi ve turistik mekanlarının yanı sıra sosyal yaşamına, kültürüne ilişkin detaylar da yer alıyor. Film, ulusal ve uluslararası turizm fuarlarında dağıtılacak. Ankara Kalesi’nin görüntüsüyle başlayan filmin başında ve sonunda “5 bin yıllık kültür cenneti Ankara” sloganı kullanılıyor. ‘Oğlumu reddettim’ Uğur’a yaşantısını değiştiren bu kazanın ardından ailesinin yaklaşamını da sordum. Biraz duraksadı... Sırf ailesi üzüntüye boğulmasın, rahat etsin diye onlara araba aldığını, sonrasında o arabanın kendisini nasıl boşanmanın eşiğine getirdiğini anlatıyor: “Sırf rahat etsinler diye aldım. Bir yılın sonunda baktım araba ihtiyaçlardan daha çok gezmeler tozmalar için kullanılmaya başlandı. Eve geç gelmeler, akrabamdayım demeler... Türlü türlü açıklamalar. Hatta birkaç yalanlarını yakaladım. Tabii geç kalmalar nedeniyle benim alt bezlerim değiştirilmediği zamanlar oldu. Saatlerce yatağın üzerinde o halde beklemek zorunda kaldım...” Kurtuluş Yolu Gezisi ¦ Ankara Üniversitesi Ankara Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (ANKAMER) tarafından düzenlenen “Kurtuluş Yolu Gezisi2”, 19 Mart Pazartesi günü 9.0018.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Alagöz, Malıköy, Polatlı, Duatepe, Kartaltepe’ye yapılacak ücretsiz gezide, katılımcıların öğle yemeği kumanya ile yapılacak. Geziyle ilgili ayrıntılı bilgi “[email protected]” adlı elektronik posta adresinden alınabilir. Altındağ ¦ Bizim Ilgaz: Aydınlıkevler Mah. Şehit Mustafa Baş Cad. No: 22/8, 317 26 52 ¦ Niksar: Gündoğdu Mah. Dumlupınar Cad. Çayır Sok. No: 2, 362 53 52 Çankaya ¦ Yeni Fatih: Güzeltepe Mah. Hoşdere Cad. No: 166/A 441 18 70 ¦ Huzur: Huzur Mah. 1109. Sok. No: 3 / A Dikmen 476 79 00 ¦ Ece: Bağlar Cad. No: 78/B Seyranbağları 433 14 52 ¦ Büyük Ünal: Sağlık Mah. Mithatpaşa Cad. No: 13 / B Kızılay 430 63 19 ¦ Nayla: Bahçelievler Mah. Kazakistan Cad. (4.Cadde) No: 5/D 215 47 70 Etimesgut ¦ Yapraközü: Elvan Mah. 1947. Cad. No: 35/A 226 14 90 ¦ Gültekin: Topçu Mah. Elvankent Sitesi TK 2. No: 345/A Elvankent 260 57 41 ¦ 3. Etap: 3. Etap İş Merkezi No: 8 Eryaman 282 20 52 Keçiören ¦ Ayna: İncirli Mah. Refik Saydam Cad. No: 190/A K.Ören 379 16 91 ¦ Gülşehir: Aşağı Eğlence Mah. Susurluk Sok. No: 18/B Etlik 322 88 41 ¦ Koza: Yeşilöz Mah. 490. Cad. No: 2/A 338 63 33 ¦ Duygu: Nuri Pamir Cad. No: 45 / B 357 27 62 Mamak ¦ Nefes: Aşık Veysel Mah. Asım 188 177 C M Y B C M Y B 1 1 1 1 1 1 1 1 8 8 2 2 2 8 1 8 6 7 1 6 5 5 3 4 Anakent sporcularına daire ¦ Anakent Belediye Meclisi’nde, Avrupa Güreş Şampiyonası’nda şampiyon olan ASKİ Sporlu güreşçiler, Rıza Kayaalp ve Taha Akgül’e birer daire verilmesi kararlaştırıldı. Belediye şirketlerinden Metropol AŞ’ye ait dairelerden birer adet alınarak, sporculara verilmesi kararı oy birliği ile çıktı.