22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 MART 2012 SALI A2 NEREDE NE VAR? SERGİ ¦ Marek Brzozowski resim 26 Mart’a dek Doku Sanat Galerisi’nde. (439 78 80) ¦ Manoucher Kouchak Pour/Çeşmi Hüner resim 30 Mart’a dek IC Sanat Galerisi’nde. (417 82 64) ¦ Azimet Karaman seramik ve heykel 30 Mart’a dek Krişna Sanat Galerisi’nde. (418 02 55) ¦ Aynur Ocak resim 30 Mart’a dek Ankara Sanayi Odası Kültür Merkezi’nde. (417 12 00) ¦ Valerio Adami resim 31 Mart’a dek Galeri Nev’de. (437 93 90) ¦ Gürbüz Doğan Ekşioğlu resim 31 Mart’a dek Nurol Sanat Galerisi’nde. (468 86 70) ANKARA Yahya Dai,‘postu deldirmemekten başka düşüncesi yokken’cazı aklına koymuştu Kültür Sanat Eski güzel Ankaram SESLİ DEFTER Sevgican YAĞCI AKSEL sevgicanyagci@gmail.com YanSımaLaR Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com Haziran 1981’e kadar kavuşamadım. Bugün her şeyi olan, hızla serpilen genç müzisyenlerin bizi anlamakta neden zorlandıklarını gayet iyi anlıyorum. ¦ 12 Eylül yeni bir müzik kültürü oluşturdu. Caz müziği bundan nasıl etkilendi? 1980’lerin başında bugünkü içinden çıkılması güç koşulların tohumlarının ekildiğinin çoğumuz farkında değildik. Dış borç karşılığı memlekete giren sıcak para ve yeni palazlanan 1980 sonrası zenginlerinin eğlenme arzuları ile coşan gece hayatı kaderin cilvesine bakın ki, biz caz müziği çalmaya çalışan bir avuç genç müzisyene fırsat oldu. Şehrin mutena semtlerinde hızla çoğalan mekânlarda giderek daha çok caz talep ediliyordu. Caz, Batılı bir değer olarak bir tüketim unsuru haline gelivermişti. Miles Davis gibi büyük sanatçıların çektikleri düşününce ne büyük bir ironi! Anadolu’nun göbeğinde caz yeni elitin popüleriydi. ¦ 1998’de İstanbul’a taşındınız, niçin? Bu yüksek sosyete ve caz modası 90’ların başından sonra hız kesti. Artık ekonomik kriz vardı. Pek çok değerli müzisyen şehirden göç etti. O dönem bizler festival izlemeye İstanbul’a zar zor giderken İstanbul’dan caz grupları Ankara’ya çalmaya gelirdi. Neşet Ruacan, İmer Demirer, Ali Perret, Selim Selçuk, Cem Aksel ile tanışmam böyle oldu. 1998’de İstanbul’a taşındım ama İstanbul’a gönüllü gelmiş biri değildim. Şehrin kültürüne uyum sağlamam kabaca 56 yılımı aldı. ¦ “Ümitvar Mavi”, bu deneyimin birikimiyle hazırladığınız bir albüm. Neden ümitvar, neden mavi? Ümit var olmakta giderek daha çok zorlandığımız için “Ümitvar” olmaya pozitif ayrımcılık yaptım diyelim. Aslında “Ümitvar Mavi” benim çok sevdiğim, o tertemiz, huzurlu Datça kıyılarındaki denizin açık bir tonuna verdiğim isim. Albüm adı olarak da anlamlı ve doğ Tenor Umur Pars da Yok Artık... eni yapıtlar hazırlanır, yeni sanatçılar yetişirken, geçmiş döY nemlerin yıldızlarını da kaybediyoruz birer birer... Yitikler kervanına, bir dönem Ankara Operası’nın parlak tenorları arasında yer alan Umur Baha Pars (19162012) da eklendi. Umur Bey 7 Mart günü, Heybeliada’daki evinde, beynindeki damar tıkanıklığı nedeniyle 96 yaşında vefat etti. Bursa’nın köklü ailesi Pars’ların öyküsü, yetiştirdiği değerler sayfalara sığmaz. Umur Bey’in babası Mehmet Baha Bey “Nesteren” operetinin bestecisi, ilk Türkçe müzik dergisi “Alemi Musiki”nin yayımcısıydı. Teyzesi, Halide Edip Adıvar’dı. Umur Pars, Galatasaray Lisesi’nden sonra şan eğitimini Milano Konservatuvarı’nda tamamlamış, İngilizce bilmemesine karşın Amerika’ya gidip Mickey Rooney ve Bob Hope’un radyo programlarında şarkı söylemiş, Ankara Operası’nda 20’yi aşkın operet ve operada rol almış, yakışıklılığıyla hanımların hayran olduğu bir tenordu. Milano dönüşü, Ankara Opera Korosu sopranolarından, Berlin eğitimli Handan Hanımla evlenmiş, kızları Nilüfer (19451966) balerin, oğulları Ateş (d.1942) piyanist ve besteci olmuştu. Ateş’in 6660 sayılı Harika Çocuklar Yasası çerçevesinde eğitimi için yurtdışına gönderilmesi üzerine, bir süre ailece Paris’te yaşamışlardı. Ne yazık ki, Nilüfer’in henüz 21 yaşında, Ankara Balesi dansçısı iken çocuk felcine yakalanıp ölmesi aile üzerinde bir travma yaratmıştı. Hemşerisi Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın “Pars Bey..” diye hitap ettiği Umur Bey’i daha geçtiğimiz ekim ayında Heybeliada’da ziyaret etmiş, yürüme güçlüğü çekmesine karşın belleğinin pırıl pırıl olduğunu görmüştüm. Duvarda Sevda Aydan’la birlikte rol aldıkları “Yarasa” temsilinden bir büyütülmüş fotoğraf, anılarını canlı tutuyordu. Son aylarda sağlık durumunda yeni sorunlar çıkması üzerine, Almanya’nın Coburg kentinde yaşayan besteci oğlu Ateş Pars, sıklıkla gelerek tedavi ve bakımı için gerekenleri yapmıştı. Vefatından sonra babasını, annesi ve kızkardeşinin de yattığı Heybeliada’nın tepesindeki mezarlığa defnetti. Bakalım Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, elindeki ve TRT’deki arşivlerden yararlanarak Umur Pars için bir sunu ve anma toplantısı düzenleyecek mi? TİYATRO ¦Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, Akün Sahnesi’nde “Rab Şeytana Dedi ki”, Altındağ Tiyatrosu’nda “Haydi Karına Koş”, Büyük Tiyatro’da “Genç Osman”, Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde “Fosforlu Cevriye”, Küçük Tiyatro’da “Figaro”, Stüdyo Sahne’de “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı oyunlar bugün saat 20.00’de sahnelenecek. Oda Tiyatrosu’nda ise saat 18.30’da “Dönülmez Akşamın Ufkundayız” adlı oyun izleyicilerin beğenisine sunulacak. (310 19 45) ¦ Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, İstanbul Talimhane Tiyatrosu’nca sahnelenecek “Önce Bir Boşluk Oldu ¦ Kalp Gidince Ama Şimdi İyi” adlı oyun saat 20.00’de izlenebilecek. (417 76 76) ¦ Ertan Gösteri Merkezi’nde, “Şeker Portakalı” adlı müzikli, danslı çocuk oyunu saat 10.30’da izlenebilecek. (212 32 31) Yeni albümü “Ümitvar Mavi” ile caza ve yaşama dair ümitlerimizi tazeleyen Yahya Dai, “12 Eylül oldu ve parasını ödediğim saksofonuma 27 Haziran 1981’e kadar kavuşamadım. Bugün her şeyi olan genç müzisyenlerin bizi anlamakta neden zorlandıklarını anlıyorum” diyor. Ankara’da caz müziğini yeşerten isimlerden Dai ile Ankara tarihine müzikli bir yolculuk yaptık: ¦ Nasıl başladınız müziğe? ru mesajı taşıyacağını düşündüm. ¦ “Waltz for Ötenel” adlı parçanız dikkatimi çekti. Tuna Ötenel’in sizin için anlamı büyük olsa gerek... Ankara’da olmamın belki de en büyük şansıydı Tuna Ağabey. Biraz caz çalabiliyorsam onunla birlikte çalışmama borçluyum şüphesiz. ¦ Ankara birçok büyük cazcı yetiştirmiş değil mi? Konsantre olmak için harika bir yerdi benim eski güzel Ankaram. 1960’lardan 90’lara çok müzisyen yetiştirdi. Belki o dönem İstanbul’a göre uygun ortam sunuyordu. Günlük küçük hedefler peşinde koşmayan, daha idealist insanların beşiğiydi sanki. ¦ Bu değişim biraz Ankara’dan uzak kalmanıza neden olmuş sanki? Oysa dinleyici sizi özlüyor. Ülkede ciddi bütçeli sanat organizasyonu sayısı pek iç açıcı değil. Yerli caz grupları hak ettikleri koşulların çok altında varlık göstermeye zorlanıyorlar. Caz festivallerinin müzik ve müzisyenlere destek olması beklenirken biz müzisyenlerden özveri beklemekteler. Çoğumuz için Ankara Caz Derneği Ankara’dan uzak kalmamıza sebep oldu diyebilirim. Ankara’da Caz çalınabilen yeni mekânların haberi kulağıma geliyor ama bütçeler öyle komik hale geldi ki yol masraflarımızı karşılamak bile bir külfet. Eski Ankara dinleyicisine kavuşmak güzel bir hediye olurdu... OPERA ¦ Operet Sahnesi’nde, “Seslerle Anadolu” adlı mü zikli gösteri bugün saat 20.00’de. (324 68 01) ¦ If Performance Hall’de, Gazi Uni Party alternatif rock konseri bugün saat 20.00’de. (418 95 06) GÖRÜŞ ale Demir Oransay, Eskişehir’in sanatımıza armağan ettiği değerlerden biri. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nde çamur yoğurmaya başladığında takvimler 1994 yılını gösteriyordu. Yani 18 yıldır çamur yoğuruyor. Okula başladıktan 6 yıl sonra ilk geçen yıl ise 20. kez ulusal bir sergide yapıtlarını sunmuş sanatseverlere. Oransay’a Türkiye dar gelmiş olacak ki, SeattleABD’den Romaİtalya’ya, JindezhenÇin’den Honolulu, HawaiABD’ye yapıtlarını sergilemiş uluslararası sergilerde. Honolulu’ya kadar gitmişken bir de çalıştaya katılıvermiş, “4. EastWest Ceramiks Collaboration”da bir Türk sanatçısı olarak yer almış. İzmir Rotary Kulübü 2008 yılında Oransay’ın çalışmalarını X. Altın Testi Yarışması’nda, “Konak İnner Wheel Ödülü” ile taçlandırmayı uygun bulmuş. M. İhsan DOĞAN Gazeteci dum: “En çok hangisini seviyorsun?”, duraksamadan yanıtladı: “Onlar, benim çocuklarım. Hiç anne çocuklarını ayırır mı, hepsinin yeri, hepsinin değeri ayrı benim için. Hiçbirini ayıramam.” Sanatın başat kentlerinden Eskişehir’de onbir yıldır çamurla, boyayla, sırla, ulusal, uluslararası sergilerle dolu, dopdolu bir yaşam. Ya önümüzdeki yıllarda hedefi ne Lale Demir Oransay’ın? “Bir sanatçı için hedef hiç bitmez ki yenisinden söz edeyim. Her yapıttan sonra, daha iyisini, daha güzelini yapmak gelir içinizden. Daha iyiye, daha güzele ulaşmaktır çabanız. Benim için de öyle. Atölyeye girmeyi, çamuru yoğurmayı o kadar özledim ki. Kafamın içinde yeni formlar, yeni renkler, yeni desenler dönüp duruyor. Gelecek sergide görürsünüz onları.” Göreceğiz bakalım.... Elinin Hamuruna Sanatın Çamurunu Katmış L Oransay ile tıpkı yapıtları gibi içten, sıcacık, alçakgönüllü bir söyleşi yaptık. Fıkra bile anlattık birbirimize, espriler yaptık, söyleşiden çok sohbet havasında. Sanatçı duyarlığı, sıcaklığı bu olsa gerek. “Elinin hamuruyla, çamur yoğurmakta ne ola?” dedim, “Babam ressam, bizim evde sanat hiç eksik olmadı ki, hamurçamur farkı olsun” diye yanıt verdi. Eşi Alptekin Oransay girdi söze: “Bizim evde hanım yapar toprağa gömer, ben onun yapıtlarını 1000 yıl sonra bulurum.” Seramik, ana maddesi olan çamuru, boyası, sırrı ile uzun uğraşlar isteyen, eskilerin deyimiyle “meşekkatli” bir iş. “Yorucu değil mi, nasıl başa çıkıyorsun?” dedim, “Fırından çıkarıp, rafa koyuncaya kadar canım çıkıyor. Ama, bir de rafta öyle süzüm, süzüm süzüldüğünü görünce tüm yorgunluğum geçiyor” deyiverdi. Sergideki yapıtları şöyle elimle gösterip, sor VOLKSWAGEN OKURSOY Volkswagen full Servis, Cazip fiyatlarla, Bakım ve Onarım Balgat’ta 0312.473 73 86 VOLVO OKURSOY Volvo full Servis, Cazip fiyatlarla, Bakım ve Onarım Balgat’ta 0312.473 73 86 SATILIK KONUT SAHİBİNDEN Maltepe’de 3+1 5.katta yapılı daire 210.000 TL 0532 238 01 39 İŞ ARAYANLAR KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM GÖRMEYEN iş arıyor. Oyuncak, Mutfak, Tekstil ve diğer ürünler işime yarayabilir. 0.543.614 23 90 : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 13 Mart 2012 Salı Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan C M Y B C M Y B : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Umur Palas KONSER 1970’ler benim 717 yaş aralığıma karşılık geliyor, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası orta dalga radyoda TRT 3 yayınlarını dinlerken, blokflütle çaldıklarıma ek olarak radyoda duyduğum caz parçalarını çalmaya başlamıştım. Sonra saksofon ilgimi çekti. O dönem Ankara Motor Teknik Lisesi’nde okuyordum. 70’lerin o kaotik ortamında cazla ilgilenebilmek büyük bir lükstü, postu deldirmeden Bahçelievler’den Gazi’deki okuluma gidip gelebilmekten başka düşüncem yoktu. Caz eğitimi veren bir okul olmadığı gibi düzgün bir saksafon alabileceğiniz dükkân dahi yoktu. Almanya’dan sipariş ettiğim saksofon için yaklaşık 1,5 yıl bekledim. 12 Eylül oldu ve parasını ödediğim saksofonuma 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle