22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

“ KİTAP OKUDUĞUNUZU BİLİYORUZ “ İNDİRİMLİ* 8. YIL SAYI: 414 (Cumhuriyet’in ücretsiz ekidir.) %30 20 ŞUBAT 2012 PAZARTESİ *Ankara’daki İndirimli Satış Noktamız: Ahmet Rasim Sokak No: 14 Çankaya Telefon: 0 312 442 30 50 Danıştay ve Koray İşhanı mimarlarından Melih Gökçek’in bina kaplama projesine red Kızılay yargıya gidecek Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Kızılay’daki 135 binanın dış cephesini değiştirme planına Danıştay ve Koray İşhanı binalarının mimarlarından itiraz geldi. Danıştay binasının mimarı Doğan Tekeli, plana ilişkin olarak, “Cumhuriyet döneminden bir şey kalmasın diye bir anlayış hakim” yorumunu yaptı. Tekeli “Nasıl bir romana sayfa ilave edilemezse, resim değiştirilemezse bina da bir sanat eseridir, müdahale edilemez” dedi. İKLİM ÖNGEL Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Kızılay Değişiyor” projesinde yapmayı öngördüğü planlardan biri olarak 135 binanın cephesinin vibro beton ile kaplanacağından söz etmişti. Projeye ilişkin Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamada ise “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 16. maddesine göre eser sahibinin izni olmadıkça eserde değişiklik ya pılamaz” ifadeleri yer almıştı. Bulvar üzerinde bulunan Danıştay ve Koray İşhanı binalarının mimarları da projeyi mimarlar odasından öğrendiklerini belirterek, kendilerine herhangi bir bildirimde bulunulmadığını söylediler. Danıştay binasının mimarı Tekeli, planı “Olacak iş değil” diye yorumlayarak, “Taksim Meydanı kimliksizmiş, oraya Osmanlı mimarisi yapıyorlar, başkente de Selçuklu mimarisi dü şünülüyormuş. Bu bina 1967 yılında yapıldı. O dönemin uluslararası mimarisinin kopya çekilmeden hayata geçirilmiş bir tercümesidir” dedi. Binayla ilgili bir değişikliğin söz konusu olması durumunda telif hakkını korumak için müdahil olacağını dile getiren Tekeli, şöyle konuştu: “Cumhuriyet tarihinin yapılarını yıkmak istiyorlar. O dönemden bir şey kalsın istemiyorlar. Açıkça söylemek yerine binaları bahane ediyorlar. Benim böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değil. İlgili mevzuatta ve yasada eserlere müdahale edilemeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Bir roman, bir tablo değiştirilebilir mi? O zaman başkası da benim binama elbise giydiremez.” Atatürk Bulvarı ile Meşrutiyet Caddesi’nin kesişiminde bulunan Koray İşhanı’nın mimarı Ve dat Öshan da belediyeden kendisine bir bildirim gelmediğini kaydetti. Binasının cephesinin değiştirilmesine karşı çıkacağını ifade eden Öshan, şöyle konuştu: “Ben bu yapıyı 1973 yılında yaptım. Türkiye’deki ilk alüminyum giydirme cep helerden biridir. Bu projeyi gerçekleştirmeye kalkarlarsa dava açarım. Kaybederim ya da kazanırım bilmiyorum. Türkiye’deki adalet artık istedikleri gibi işliyor, gerçeğe karar vermiyor. Olması gereken sonuç çıkmaz belki ama gene de hakkımı ararım!” ŞEHRİN SAKİNİ Bekir COŞKUN bcoskun@cumhuriyet.com.tr ‘Eşim terkedince sokağa düştüm’ Kafkas Toros Otel’de kendisi gibi evsizlerle yaşayan Tokatlı Durmuş Kaya’nın yaşamı 25 yıl önce 1987’de geçirdiği bir trafik kazasıyla “darma dağın” olmuş. Nasıl mı? “O tarihe kadar standart bir yaşantım vardı. Evliydim, iki kızım vardı ve mutluyduk. Ama ne olduysa o kazadan sonra oldu. 3 buçuk ay Numune Hastanesi’nde tedavi gördüm. Taburcu olduktan sonra eve döndüm ve eşim bana bakmaya başladı. Hasta olduğum dönem ayağa kalkacağım günleri düşlerken, bir sabah uyandığımda her şey alt üst oldu. Gözlerimi açtığımda, eşime seslendim. Sonra kızlarıma... Ama yanıt alamadım. Tekrar seslendim, yanıt yok... Apar topar ayağa kalktım ve evde onları aradım. Gitmişlerdi. Günlerce, haftalarca dönmelerini bekledim. Eşimin beni terk ettiği gerçeğini kabul etmek istemiyordum ama...” SEVİL ARINAN’ın haberi, A3’te. Hamamönü’nde Durum... Eski evimizin taşlarını bile hatırlarım... Son gittiğimde, eyvanın önündeki taşın yanına oturup, sanki eski bir dostla dertleşir gibi üzerinde dama oynadığımız günleri hatırlattım ona... Pencereler... Geceleri baka baka uyuduğum o tavandaki çatlak... Sigara paketimi babamdan sakladığım girişteki o yarık... ? Bir çatlağın ya da bir yarığın bile anıları ne kadar zengin... O zaman nasıl alırsınız insanların evlerini ellerinden?... ? Burası Hamamönü... Tarihi Karacabey Hamamı çevresi, Hamamönü adı oradan geliyor olmalı... Ankara’nın en eski evleri buradadır. Cumhuriyete tanıklık eden oluk kiremitli çatılar... Atatürk’ün ve askerlerinin geçişini izlemiş duvarlar... Çağdaş okulların trampet takımlarının ilk geçişinin seyredildiği pencereler... ? Bu bölgede oturanlara önce “Tarihi dokuyu koruyarak en güzelinden mahalleyi restore edeceğiz” dediler... Sonra evlere birer “uzlaşma kağıdı” geldi... Arkasından kimi adamlar gelip “Evinizi satın” demeye başladılar... Mahalle sakinleri “Tarihi dokuyu koruyarak restore edilecekse, tarihte içinde insan yok muydu?...Restore edin, bizi niye çıkartıyorsunuz?” dediler... Evlere fiyatlar biçildi... Oturanlar “ikna” edilmeye çalışıldı... Kimisi tehdit edildi... Kimisi korkutuldu... ? Mahalleli CHP’ye koştu... Toplantı yapılması kararlaştırıldı... Ama CHP’den ne gelen oldu, ne giden... ? Şimdi, mahalleli yıkımı bekliyor... ? Orası en eski Ankara... Şehrin merkezi... Anlaşıldı ki, rant var... Ve badem bıyıklılar orayı oturanların elinden almak istiyorlar... ? Günahtır... Vicdansızlıktır... ? Tavanındaki çatlağı bile değerlidir yuvaların Hazine arazileri, yeşil alanlar, Atatürk Orman Çiftliği, boş her karış arsa bitti de sıra insanların oturduğu evleri ellerinden almaya geldi mi?.. Buraya kadar vardı mı iş?.. Buzlu asfalt! on baharda yaptığı kazı çalışmalarıyla yurttaşı caS nından bezdiren Anakent Belediyesi, bu kez de buz tutan yolları asfaltlıyor. Belediye ekipleri cumartesi günü sabah saatlerinden itibaren iş makineleriyle Hoşdere Caddesi’nde asfalt yama yaptı. Çalışmalar yapılırken, hava sıcaklığı 7’yi gösteriyordu. Yer yer buzlanan, tamamen ıslak yola serilen asfaltın ne kadar dayanacağı merak konusu oldu. Çalışmaların yapıldığı ana ilişkin bir fotoğrafı twitter üzerinden Başkan Melih Gökçek ile paylaşan, Cumhuriyet Ankara, Başkan’a “Bu havada asfalt tutar mı?” diye sordu. Gökçek’in yanıtlamadığı soruya İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan “Sanırım Hoşdere’de mecburiyetten, uzun süredir hava değerleri eksinin altında gittiği için bu süreci geçiştirme adına böyle bir uygulamaya gidiyorlar. Yoksa normal zamanlarda asfaltın +5 derecenin üstündeki sıcaklıklarda atılması gerekir” diye yanıt verdi. FOTOHABER: FIRAT KOZOK Gökçek’ten Twitter’da rakı muhabbeti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu devamsızlık yapan milletvekillerine “Gitmeyin demiyorum ama meyhaneye sık gitmeyin, garsonlardan duyuyorum” diyince Aanakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in dün sabah Twitter’da ilk işi “rakı muhabbeti” yapmak oldu. Pazar sabahı tatil gündemiyle cıvıldayan twitter tutkunları, Melih Gökçek’in rakı muhabbetiyle “içmeden sarhoş oldu.” Gökçek, son yerel seçimler öncesi düzenlenen tartışma programında karşısında zor anlar yaşadığı Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerine uyarısından hareketle “* HERKESE İYİ PAZARLAR:) KK’dan CHP’li MV’LERİNE TARİHİ AÇIKLAMA; ‘Meyhaneye gitmeyin demiyorum ama sık gitmeyin, gidecekseniz de bari aynı meyhaneye gitmeyin’. ARTIK KK BİLE CHP’Lİ MV’NİN AYIKAMADINIZ GEZMEMESİNDEN ŞİKAYETÇİ. SEVGİLİ TWITTERCILAR BU DURUMA NE DİYORSUNUZ?” diye yazdı. FIRAT KOZOK’un haberi A3’te. ‘Opera tabusunu kırmalıyız’ Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özarslan, kültür alanında, gerçekleştirilmesi gereken en önemli icraatlardan birisinin yurttaşlarda oluşan “opera tabusu”nu yıkmak olduğunu söyledi. Ankara’da önemli bir opera binası bulunmasına karşın yurttaşların operaya ilgisinin gittikçe azaldığına dikkat çeken Özarslan, bunun aşılması için bakanlığın çoksesli müziğe dair yurtiçinde çalışmalar yapacağını dile getirdi. SELDA GÜNEYSU’nun haberi A2’de. C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle