Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2012 CUMA A4 Kısaca Arasta diye anılan çarşıda her türlü el işlerinin ve turistik eşyanın satıldığı küçük dükkânlar ile Türk kahvesini lokum eşliğinde sunan bir çayevi de bulunuyor. ANKARA YaşamSpor Demirciler çarşısındaki bu yazı halk kültürünün güzel örneklerinden biri. Yaşayan müze kent: afızanızı kaybetseniz ve sabahleyin burada uyansanız, eğer tarihi bütünlüğü bozan elektrik telleri de olmasa, kendinizi 1718. yüzyılda hissedebilirsiniz. Adını Safran bitkisinden alan Safranbolu’da binden fazla ev koruma altında. Bu evlerin bir kısmı da N A Timur ÖZK restore edilerek om o.c ho ozkantimur@ya turizme kazandırılmış. Halen otel, restoran veya dükkan olarak kullanılan ve en yenileri geçen yüzyıldan kalan 200300 yıllık evlerde konuk olmak, “bu dünya dışından” bir deneyim. ? Nasıl Gidilir Safranbolu H Gezgin Gözüyle Safranbolu’nun üç mahallesi Safranbolu Karabük’ün beş ilçesinden biri. Nerdeyse Karabük’le birleşmiş durumda. Safranbolu’yu üç bölüm halinde gezmek mümkün. Yeni merkez Kıranköy, tarihi bölge çarşı ve kuzeyde ilçenin biraz dışında kalan Bağlar. Bağlar zamanında Safranbolu’nun yazlık kesimini teşkil ediyor. Burada bulunan tarihi evlerin bir kısmı orijinal haliyle görülebilir. Bir kısmı da restore edilerek Safranbolu’nun tarihi bölgesindeki benzerleri gibi turizme hizmet ediyor. Bunlar içinde Safranbolu’daki en büyük bahçeye sahip Asmazlar Bağevi özellikle dikkat çekiyor. liniyor ünübirlik ge Genellikle g aklarda on ama tarihi k in isteyenler iç gecelemek e her bütçeye rd farklı tesisle kün. ulmak müm km. b r e uygun y 30 Ankara’ya 2 Safranbolu ul yolunun nb Ankaraİsta dan itibaren 90 ın ış ık ç e d dan Gere rabük’e, bura a a K ra n o s ’y km lu o b n a ra Safr da 8 km son ulaşılıyor. Esas Safranbolu; çarşı Yaşayan müze evlerin kenti Safranbolu önce 1976 yılında Kültür Bakanlığı tarafından “Kentsel Sit” ilan edilmiş daha sonra UNESCO tarafından 1994 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dâhil edilmiş. Fotoğrafta en üstte Hıdırlık Tepesi. Gezilecek yerlerin çoğunlukta olduğu çarşıya gitmek için Kıranköy’ü geçip iki tepe arasına sıkışan tarihi bölgenin yer aldığı vadiye iniyoruz. Burada Safranbolu’nun tarihi atmosferinde kaybolmadan önce, Kale ve Hıdırlık tepelerinden tarihi kente bakmakta fayda var. Şimdi Kent Tarihi Müzesi olarak düzenlenen eski Hükümet Konağı’nın (1906) bulunduğu Kale’de ayrıca 210 yıllık bir Saat Kulesi (1797) ile bugün bir restorana dönüştürülen Tarihi Cezaevi bulunuyor. Tam karşısındaki Hıdırlık Tepesi’ne ise daha çok Safranbolu’ya yukardan bakmak için çıkılıyor. Buradaki sadece mihrabı ayakta kalan Açık Namazgâh’ı görüp güzel manzaralı kafeteryasında biraz soluk alabilirsiniz. Küçük meydanlara açılan tarihi sokaklardan oluşan çarşının ortasında şimdi otel olan eski bir kervansaray Cinci Han bulunuyor. Otele adını veren Cinci adıyla, otel gibi restore edilerek kullanılmakta olan bir hamamda da karşılaşıyoruz. Her ikisi de Safranbolulu kazasker Cinci Hoca tarafından yaptırılan han ve hamam 1645 yılına tarihleniyor. Safranbolu çarşıları Doğal taş kaplı sokaklarda birkaç yüzyıllık binalar arasında dolaşırken Safranbolu’nun turizme açılan ilk yerlerinden olan Yemeniciler Arastası’na geliyoruz. Arasta’nın yanındaki tarihi (1661) Köprülü Mehmet Paşa Camii’nin Safranbolu’nun en büyük camisi olmaktan başka bir özelliği daha var. Avlusundaki küçük güneş saati. Tarihi merkezin diğer ilginç yerlerinden birisi de demirciler, kalaycılar gibi geleneksel el sanatlarının yaşatıldığı çarşılar. geleneksel yaşantının mobilyalarla ve mankenlerle sergilendiği eski konaklar çıkıyor. Genellikle giriş katı taş, üst katları ahşap olarak inşa edilen üç katlı ve altısekiz odalı Safranbolu evlerinin en belirgin özellikleri ahşap işlemeleri oluyor. Zarif el işleriyle süslenmiş tavanlar, kapılar ve dolap kapakları hemen dikkat çekiyor. Ayrıca haremlikselamlık arasında yemek servisinin yapıldığı döner dolap sistemi, yatak odalarındaki dolapların içine hazırlanmış banyo olanağı gibi ayrıntılar da bu evlerin dikkat çeken diğer bazı özellikleri. Kıranköy’ün önemli yerleri arasında ise eski bir kiliseden çevrilen Ulu Cami ile şimdi fakülte olarak kullanılan eski hastane binası sayılabilir. Ulu Cami’de 1872 tarihli Ayestefenos Kilisesi’nden iz kalmamış ama arkasındaki Papaz Konağı ve Rum Mektebi metruk halde duruyor. Gezi Evleri’nde tarih turu Eski çarşıda gezerken sık sık karşımıza “Gezi Evi” tabir edilen ve GEZİN, YAZIN, GÖNDERİN SAYFALARINDA YAYIMLANSIN Mamak’ın tek kız futbol takımı, futbol sayesinde‘yenmeyi’öğreniyor: Ziraat Bankası dörtlü finalde ‘Özgüvenim arttı, cerrah olacağım’ SEVİL ARINAN Mamak Atlıoğlu İlköğretim Okulu’ndan 8. sınıf öğrencisi Fatma Nur Doğan okulunun kız futbol takımda ilk 11’e giriyor. Kendisine “küçük yaşlarında” futbolcu olma hedefini belirlediğini söylüyor ama ailesinin buna karşı çıktığını da anlatıyor. Ailesine “Ben futbolcu olmak istiyorum” dediği gün yaşadıklarını şöyle aktarıyor: “Annebabam ilk başta futbol oynamama karşı geldi. Aslında babam fazla tepki göstermedi ama annem, ‘Sen kızsın otur yerine. Senin futbolla ne işin olur’ dedi. Bu sözler üze ‘Futbol özgüvenimi artırdı’ Dilek İşçimen ise arkadaşlarının aksine futbolun yanında derslerine çok önem verdiğini söylüyor büyük bir gururla. “Derslerimde başarılıyım. Takdirler teşekkürler alıyorum” diyen Dilek de 8. sınıf öğrencisi. Abisinden et ‘Galatasaray futbola başlattı’ Takım oyuncularından Zehra Nur Çeri de futbola Galatasaray’a olan sevgisi nedeniyle başladığını söylüyor. Her zaman yeşil sahalara karşı ilgili olduğunu kaydeden Zehra, ilkokul çağlarından itibaren maçları izlemeye başlamış. Takımlarının bulunduğu Yıldız Kızlar Ankara Bölge Turnuvası’nda 1 galibiyet, 1 mağlubiyet aldıklarını söyleyen Zehra nasıl “geliştiklerini” şu sözlerle anlatıyor: “Okulda öğretmenlerimizin yaptığı duyurunun ardından takıma seçildim. Sonra yavaş yavaş antrenmanlara başladık. Önce pas çalıştık sonra pozisyonları öğrendik. Şimdi de her maça galibiyet için çıkıyoruz!” Dilek İşçimen rine ben yılmadım. Aileme, futbola olan sevgimi anlattım ve sonunda ikna oldular. Ayrıca spora başladıktan sonra kilo da verdim.” Fatma’ya makyaj yapıp yapmadıklarını soruyorum. “Fazla değil. Arada kalemle gözlerimi...” diyor küçük futbolcu. kilenerek futbola başlayan Dilek’e “Futbol ve okulu bir arada götürmek zor olmuyor mu?” sorusunu yöneltiyorum: “Seven her şeye katlanır” diyor. Ve ekliyor: “Sevmesem bu yola çıkar mıydım hiç... Böyle olmasa zorluklara nasıl katlanırım. O yüzden iki işi bir arada yapmak bizler için zor değil. Örneğin bu dönem zayıfım yok. Futbol benim kendime olan özgüvenimi arttırdı. Bu sebeple derslerim de baya iyi durumda. Aslında futbolla ilgili büyük bir hedefim yok, çünkü biliyorsunuz biz burada amatör futbolcu olarak oynuyoruz. Zaten Türkiye’de futbolla başarılı olup, yükselen kız futbolcu da yok. Onun için benim hedefim beyin cerrahı olmak.” Forvet mevkisinde oynayan Dilek, futbol kurallarını zor olmasına karşın çok istedikleri için kısa sürede öğrendiklerini söyleyip, “Merakımız vardı, bu merakı yenmek için de öğrenmeye çalıştık. Var gücümüzle. Hocamız da sağolsun bize bildiği her şeyi öğretiyor” diyor. Ziraat Bankası: 3 Beşiktaş: 1 Ziraat Bankası: Adriano, İbrahim, Koray , Mustafa, Kadir, Serkan, Özer Beşiktaş: Ahmet, İzzet, Berkan, Aydın, Hakan,Yasin,Tayfun Setleri 2519, 2325, 2518, 2523 Ziraat Bankası,TeledünyaTürkiye Kupası 2. tur rövanş maçında önceki akşam Beşiktaş ile karşılaştı. İlk maçtan Beşiktaş karşısında 30 mağlup ayrılan Ziraat Bankası bu karşılaşmadan ise 31 galip ayrılmasına karşın 4’lü finallere kalmaya hak kazandı. Teledünya Türkiye Kupası’nda Halkbank, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni 30 yenerek, 4’lü finale yükseldi. Zehra Nur Çeri C M Y B C M Y B