Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 28 Aralık 2012 Cuma a2 Kültür sanat 2012 Biterken Sanat Kurumları 012 yılı, siyasi iradenin ödenekli tiyatrolar üzerindeki Ancak, Devlet Tiyatroları büyük bir kurumdur, her yıl 2 kadrolu kadrosuz pek çok oyuncuya imkân yeni tasarımlarını tartışmakla geçti. Muhafazakar sanat sağlamaktadır, demektense iş güvencesiz, biat kültürüyle üzerine başlayan tartışmalarla İBBŞT’deki yönetmelik değişikliği eş zamanlı olarak ilerledi. Ardından Cumhuriyet gazetesinde Selda Güneysu’nun, “Devlet Tiyatrolarında özerklik tehlikede mi?” haberi geldi. Bu haberlerde Devlet Tiyatroları’nda yeni düzenlemenin yapılacağı duyuruldu. Yeni yapıda kadrolu oyuncu alınmayacağı, sadece sözleşmeli oyuncu çalıştırılacağı, sanatçıların emekliliğe teşvik edileceği konuşuldu. Ben de, başka yazarlar da, kadrosu olmayan bir kurumun tasfiye halindeki bir kurum olduğu, yirmi yılını dolduranların emekliliğe teşvik edilerek yıllar içinde oluşmuş mesleki birikimin ve usta çırak ilişkisinin alt üst olacağını, böylece ödenekli sanat kurumlarının prodüksiyon tiyatrosuna dönüşeceğini, oyunculuk sanatının akademik tiyatro anlayışından uzaklaşacağını defalarca yazdık. Dahası siyasi iradeye hiçbir şey demeden, yeniden kadro alınacak günleri beklemenin konservatuvarları işlevsiz duruma getireceğine değindik. Şu bir gerçek: Bugün pek çok üniversitede tiyatro bölümü var ve her yıl o bölümlerden mezun yüzlerce öğrenci sahnelere kendi mesleklerini yapmak arzusuyla geliyor. Ve Perde... Eren AYSAN aysaneren@hotmail.com sanatın icra edileceği yapıyı yıkmak, bu ülkede sanat hareketini düzenleyenlerin boynunun borcudur. Bununla birlikte Devlet Tiyatroları’nda şişkin kadroların olduğu da bir gerçek. Geçtiğimiz günlerde kurumun Genel Müdür Yardımcısı Ercan Serin’in bir dergide, “Kadrolarının rahatlığıyla uzun yıllar hiçbir rol almadan devletten maaş alan oyuncular bir istisna. Onlar genellikle yönetmenlerin istemediği oyuncular oluyor” açıklaması bir yorumdur. Bu düşünceler çokça tartışılmış, bir kaç ay önce Bursa’da düzenlenen “Tiyatro Çalıştayı”nda da değerlendirilmiştir. Mehmet Ege bildirisinde, “Devlet Tiyatroları’nda zaman zaman haklı ya da anlamsız gerekçeler ya da kayırmalarla görev almayan sanatçılar olmuştur. Peki bunun sorumlusu sanatçılar mı yoksa bu duruma bilerek ya da bilmeden göz yuman yönetimler mi?” sorusunu sormuş, ayrıca, “uygulanan repertuvar politikalarının sonucunda zaman zaman görev alamayan sanatçılar olur. Bu durumu sanatçıların hatasıymış gibi gösterip onları suçlamak da affedilmez bir haksızlıktır” diyerek son noktayı koymuştur. Yücel Erten de, “bir kentte 10 sahnedeki 40 oyunu ve 300 sanatçıyı yönetmek ve verim almak telaşı ‘sanat yönetmenliği’ kavramından çıkıp dolmuş kahyalığını andırır olmuştur” demiş, bu noktadan ayrılmanın tek yolunun tiyatroların modüler yapılandırmalara dönüşmesi olduğu savunmuştur. Siyasi iradenin gündemi belliyken yanlış repertuvar politikaları yüzünden sahne üstüne çıkmaktan mahrum kalan pek çok oyuncunun “bankamatik memuru sanatçı” konumununa düşürülüp kurtlara yem edileceği açıktır. Böyle bir ortamda tek çıkar yol öncelikli olarak kadrolu oyuncuları değerlendirmek ve kuruma salvo atan siyasi iradenin karşısına güçlü bir biçimde dikilmek olmalıdır. Hâlâ inadım inat diyorsanız, bu ülkede özellikle Anadolu’daki tiyatro hareketini bitirmek için farkında olmadan ya da olarak kolları sıvamışsınız demektir. Sizler kimden yanasınız? 28 Aralık 2012 Cuma : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B