01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 27 Aralık 2012 Perşembe a4 Yaşam Spor Yenimahalle’de Atatürk için koştular Y enimahalle sınırları içerisindeki ilköğretim ve liselerde öğrenim gören öğrenciler, Yenimahalle Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonuyla düzenlenen Ata’ya Saygı Koşusu’nda yarıştılar. Cemre Parkı’nda düzenlenen yarışmaya çevre okullardan yaklaşık 400 öğrenci katıldı. Atatük’ün Ankara’ya gelişinin 93’üncü yılı nedeniyle düzenlenen koşuda, öğrenciler küçük, yıldız ve genç kategorilerinde kıyasıya mücadele ettiler. Cemre Parkı, soğuk havaya karşın çocukların renkli görüntülerine sahne oldu. Yarışmada, Mimar Sinan Teknik Endüstri Meslek Lisesi’nden Şeyma Gül birinci oldu. Erkeklerde ise aynı okuldan Umut Kürkçü ipi göğüslemeyi başardı. Büyük bir çekişmenin yaşandığı yıldız kategorisinde Şukufe Nihal İlköğretim Okulu’ndan Melike Ceyhan ve Emin Yurdakul İlköğretim Okulu’ndan Arda Akyol birinci geldiler. Heyecanları gözlerinden okunan minik yarışmacılar arasında da Atatürk İlköğretim Okulu’ndan Dilara Uçar ve aynı okuldan Mehmet Eren Cantürk birincilik kürsüsüne çıktılar. eyif katsayısı oldukça yüksek ve kıpır bir mekân Cafe del Mundo’dayız. Efendim, del Mundo, İspanyolcada dünya demektir. Varuna hakkındaki geniş tafsilata girmeden kısaca seyahat tanrısı diyebiliriz. Dünya haklarının, dillerin, mutfakların kardeşliği sinmiş buraya. Özellikle her yaştan genç gezginlerin buluşma noktası bir anlamda Cafe del Mundo. Dünya Kardeşliği ya da Cafe del Mundo K Kısa bir öykü İki Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yani Murat ve Yekta’nın yıllar önce otostopla başladıkları seyahat halleri giderek, asıl meslekleri olan matematik öğretmenliğini sollayarak esas vazifeleri haline gelmiş bir bakıma. Öğrenci, arkadaş olarak çıkılan yollarda Yekta Hanım’ın da keşfetmeyi seven birisi olduğunu gören Murat, patlatmış teklifi ve evlenmişler. Ve o gün bugündür de yollardalar çoğu zaman. Sekiz yılda nerede ise tüm kıtalarda 94 ülkeye yaptıkları gezilerde gördükleri değişik yemek, eğlence, işletmecilik kültürlerini önce Eskişehir’e taşımışlar. Kafe ve restoran işletmeciliğinde birçok konuda Türkiye’ye ilkleri getirip öncülük yapmışlar. Bu yenilikler, hem müşteriler hem de toplumun tüm kesimlerince desteklenmiş. Bu yolda Murat’lara, Baran ve Candaş’ın da katılması ile dört sırt çantalı gezginin yolculukları; büyümeye, dünyaya açılmaya ve seyahatname kaleme alacak kıvama doğru giderken ekibe, Özge, Emre, Halil, Erdem, Başar ve Tulga da katılmış. Şimdi de Ankara’da bu on kişilik gezgin ekip yine hizmeti, dekorasyonu ve gezginlere verdiği/vereceği destekler ile ülkemiz gezginlerine ve yemekseverlere yakışan on numara, kıpır bir mekân açmışlar. Nerede mi? İyi soru gerçekten. Kuğulu’dan Tunalı Hilmi Caddesi’ne girince ilk ışıklardan sağa dönüyoruz. Eski Bilir Sokak, şimdiki adı ise Abay Kunanbay Caddesi. No:14/4. Kim koydu bu ismi? Siz bilirsiniz, kesinnn!. “Boğazlar Meselesi” [email protected] Hatırlarsınız, Nurettin Dadaloğlu’nun Erzincan yöresinden derlediği ve dar ceketli Salim Dündar ağabeyin de bir zamanlar sıkça söylediği bir türkümüz vardır: “Seyyah olup şu âlemi gezerim / Bir dost bulamadım gün akşam oldu” diye. Onlar zamanında bulamamış olabilirler. Ama siz Cafe del Mundo’ya daha girişinizden itibaren dost yüzlerle karşılaşacaksınız, bundan eminim. Lider koltuğuna kuruldu Y Bural Fotoğraşarı: Engin Dekor, mutfak ve lezzet Bu ara başlığın altına aslında tek kelime ile mükemmel yazıp bitebilir bile bu yazı. Ama yine de anlatmalı yerimiz elverdiğince. Gittikleri her ülkeden ama valizlerinde ama kucaklarında getirdikleri sokak tabelaları, çeşitli tepsiler, kap kacaklar, yaşanmışlıkları her hallerinden belli valizler ve diğer objelerle bir tür gezgin müze gibi bir durum var burada. Belki de daha önemlisi, çok diğer tüm işlere koşturuyor. Bu arada yeni getirdiği baharatları, çeşitli sosları gösterip keyifle bir anlatışı var ki, gerçekten işinin erbabı olduğunu anlıyorsunuz. Haftanın yedi günü açık olan kafede servis 09.00 gibi kahvaltı ile başlıyor. Kendi yaptıkları lezzetli ekmekler kahvaltıya ve diğer yemeklere eşlik ediyor. Öğlenleri de pazartesi gününden belirledikleri set mönüleri var. Bu mönülerinin başına da FIN DEL MUNDO demişler. Yani “Dünyanın Sonu”. Zira bu set mönünün fiyatları gerçekten çok makul ve lezzetleri tam, hem de bizim damak tadımızla birebir örtüşüyor. Son derece keyifle seçilmiş müzik yayınının olduğu Cafe del Mundo’nun ana yemekleri de gerçekten birer lezzet fırtınası. Sanki dünya ayağınıza gelmiş gibi. Yılların bilgi, görgü ve tecrübesi ile damıtılmış ve harmanlanmış enimahalle Belediyesi Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Lig 2’incisi olarak gittiği İstanbul deplasmanında liderlik koltuğuna oturarak döndü. Yenimahalle Belediyesi, güçlü rakibi İstanbulEngelli Yıldızlar Takımı’nı 7454 yenerek Süper Lig’e göz kırptı. Yenimahalle Belediyesi 4 Hafta sonunda topladığı 8 puan ve attığı 311 sayıyla liderliği ele geçirdi. SERDARŞAHİNKAYA Üniversiteli güleç yüzler serviste Efendim, ortaklar da çok genç ama kibar, keyifli servisleri ile harikalar yaratanlar, üniversiteli gençler tabii ki. Cafe del Mundo’da çalışan üniversite öğrencileri yılın belirli dönemlerinde mekânın ortaklarının da desteğiyle dünya gezilerine çıkarılmakta. Bugüne kadar 180 personel dünya gezilerine gitmiş. 500’e yakın gezgine maddi ve teknik destek verilmiş. duvarların önemli bir bölümü kütüphane, raflarda türlü dillerde seyahat, mutfak kitapları. Cumhuriyetin, aydınlanmanın başkenti, devrimin kalbi Ankara’ya yakışmış gerçekten. Tabaktaki lezzete konsantre olmaya çalışırken, her lokmada gözünüz mutlaka sağda solda yeni bir ayrıntıya kilitleniyor. Çok keyifli çoookk. İki deneyimli usta aşçının mesai yaptığı mutfak, evinizdeki gibi pırıl pırıl inanın. Bu konuda yeterince titizler. Tesiste sohbet ettiğimiz ortaklardan Halil Ünsal, tam bir güleç yüzlü beyefendi. Aynı zamanda Tayland mutfağında sertifikalı bir aşçı. Ama mutfağın pratik süreçlerinde değil de daha şeflerin ve ortakların ustalığı, uluslarası lezzetleri bizim damaklara o kadar isabetli ayarlamışlar ki sormayın. Zira kulak arkasından vuran acılar, göz yaşartan ekşilerle yüz yüze gelmek işten bile olmazdı. Ama burada alayı, ayarında gerçekten. Pek güzel, pek keyifli. ODTÜ’yü selamlıyor ve mutlu, huzurlu, sağlıklı, aydınlık, “normal” bir yıl diliyorum. Ağzımızın tadı bozulmasın. Sağlıkla ve dostlukla. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle