27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 18 Aralık 2012 Salı a2 Karyağdı Hatun PINAR AYDIN O’DWYER Az sayıdaki kadın opera rejisörlerimizden Aytaç Manizade ile Ankara Devlet Opera ve Balesinde (ADOB) geçtiğimiz sezonda “Rusalka” ve “Yusuf ile Züleyha” adlı eserlerden sonra yine bir masal operasında, “Karyağdı Hatun”da buluşuyoruz. Sayısız eser sahnelemiş olan ve en son 2011’de Yılın Opera Rejisörü ödülleri alan Manizade, kendisini en çok fantastik eserlerin etkilediğini söylüyor. Küçükken masal okumayı sevdiğini, bunun sonucunda bilim kurgu tarzında fantastik film seyretme merakının sürdüğünü, kendisini alışılagelen olayların dışındaki konuların ve anlatım biçimlerinin etkilediğini belirtiyor. Usta yazar Nezihe Araz’ın “Anadolu Evliyaları” adlı kitabındaki bir öyküden esinlenerek Devlet Sanatçısı, besteci ve orkestra şefi Okan Demiriş’in bestelediği Karyağdı Hatun ilk kez Feridun Altuna’nın sahneleyişinden 27 yıl sonra, bu kez eserin geçtiği yer olan Ankara Ulus meydanında, ADOB’da seyirci ile buluşuyor. Manizade, bu eserde tutkusunun peşinden giden, Yazgülü iken Karyağdı Hatun’a dönüşen Pınar Aydın O’Dwyer, Aytaç Manizade bir genç kadının duygulu ve hüzünlü öyküsünü anlatırken seyirciye “Onun durumda siz olsaydınız ne yapardınız?” diye sormaya çalıştığını anlatıyor. Şiirsel, yalın ve yumuşak kadın imgesiyle lirik bir opera olarak tanımlanabilecek eseri, döneme özgü imgeler kullanarak, ama çağdaş biçimde sunuyor. Türk motifleri, türküler, yürük semai melodileri içeren müziğe Anadolu, Selçuklu simgeleri olan sekizgen semboller, su, ışık gibi öğeler barındıran dekor ve kostüm tasarımıyla arınmış bir kadın erenin yaşamını ve duygularını aktarmaya çalıştıklarını anlatıyor. Yalın, saf, duygulu bir kadın olarak tanımladığı Karyağdı Hatun’u hazırlarken yoğun bir tarih ve dramaturji çalışması yapmış olan Manizade’nin almış olduğu psikoloji eğitimi ılık duyguları aktarırken kolaylık sağlıyor. Sahneye koyduğu tüm eserlerde eserin geçtiği dönemi değişik kaynaklardan özenle araştırdığını, özellikle de karakterlerin duygu ve düşünce dünyasını yine döneme özgü duygu ve düşünce biçimleriyle yorumlayıp sunmaya özen gösterdiğini anlatan Manizade, sahne tasarımı bitene kadar rejinin kafasında geliştiğini, doğumun sonra başladığını sözlerine ekliyor. Operayı tüm sanatları sahnede birleştirerek yeni bir sentez yaratan sanat olarak tanımlıyor. Sahnede oynanan eserde seyreden herkesin kendisinden bir şeyler bulmasının inandırıcılığı ve başarıyı artırdığını belirtiyor. Sahnede rejisör değil, sanatçı ve yorum olmalıdır diyor. Okan Demiriş’in bestesi ve Aytaç Manizade’nin yorumuyla 3 perdelik Karyağdı Hatun operası 15 Aralık 2012’den itibaren Ankara seyircisine sunulmaya hazır. Fotoğraf: Zeynep Halvası ‘Yasaklar’ yıllar sonra sahnede Oyun yazarı ve senarist Kandemir Konduk, yıllar önce Zeki Alasya Metin Akpınar ikilisinin, Devekuşu Kabere Tiyatrosu’yla sahneye taşıdığı ünlü “Yasaklar” oyununu yeniden kaleme aldı. “Yasaklar” yıllar sonra bu kez “Yeni Yasaklar” adıyla Ankara’da ilk kez, Sanatolia Sahnesi’nde tiyatroseverlerle buluşacak. Türk tiyatrosunda ayrı bir öneme sahip olan “Yasaklar” oyununu kaleme alan oyun yazarı ve senarist Kandemir Konduk; şimdi de “Yeni Yasaklar”ı yazdı. Roots Sanat tarafından sahneye konan “Yeni Yasaklar”da Konduk; günümüzdeki çeşit çeşit yasakların eleştirel komedisini tiyatro sahnesine taşıyor. Kimi yasaklardan iyice bunalan ama “yasak olduğu için” ağzını açamayanları güldüren “Yeni Yasaklar”; bir komedi oyunu. Kayra Şenocak’ın yönettiği “Yeni Yasaklar”da, İlhan Daner, Kayra Şenocak, Okan Sağlam, İdil Vural, Ferhat Uçar, İzzet Kültür sanat Şefik KAHRAMANKAPTAN se k@kahramankaptan.com YANSIMALAR Amirov, Badalbeyli, Kozhukhin ve Tolga azen aynı hafta iki iyi piyanisti, farklı B tarzlardaki yapıtlarda dinleme şansı çıkıveriyor! Geçen hafta, Azerbaycan Türkü Ferhat Badalbeyli (d.1947) ile Rus Denis Kozhukhin’i (d. 1986) iki gün arayla dinledik. Şef Burak Tüzün yönetimindeki Hacettepe Senfoni Orkestrası, “Türkiye Azerbaycan Dostluk Konseri”nde önce Köçekçe’yi, bu kez dinamik bir yorumla, Erkin’in yazısına sadık kalarak seslendirdi. Ardından Tuğrul Ganiyev, Erkin’in Keman Konçertosu’ndan iki bölüm çaldı. İyi bir solist olan Tuğrul’da son aylarda biraz form düşüklüğü gözlüyorum. Bakü Müzik Akademisi’nin rektörü olan Badalbeyli, Fikret Amirov’un (19221984) “Arap Badalbeyli Temaları Üzerine Piyano Konçertosu”nun Türkiye prömiyerini, Burak Tüzün’ün dikkatli yönetiminde HSO eşliğinde gerçekleştirdi. Amirov’un renkli bir orkestrasyonla, hem arabesk, hem de Azerbaycan halk müziğinden Kozhukhin esinlenerek 1957’de yazdığı bu konçertoyu dinleyici hiç kulak yabancılığı çekmeden dinledi. Badalbeyli’nin konçertoyu kaydettiğini ve Naxos etiketiyle yayımlandığını biliyoruz. Konser sonrası tanışıp sohbet ederken, “Simanız hiç yabancı değil” deyince, “30 yıl önce CSO ile SaintSaens konçerto çalmıştım!” Tolga karşılığını aldım. Badalbeyli, pek çok ödülün sahibi, yöneticilik ve eğitmenliğine karşın “piyanocu” olarak sürekli konser veren sıkı bir piyanist. Şef Erol Erdinç yönetimindeki CSO’nun konuğu Rus Denis Kozhukhin, ilk temasta Çaykovski konçerto bildirmişti ama sonra Brahms ikinci konçertoya döndü. Çok da isabetli oldu çünkü bu İsmet İnönü’yü anma konseriydi, İnönü eserin üçüncü bölümünün giriş ve sonundaki çello soloyu pek severdi. Tufan Tolga, bu soloları tertemiz seslendirerek büyük alkış aldı. 26 yaşındaki bol ödüllü piyanist Kozhukhin ise, konçertoyu gelişkin tekniğinin ötesinde çok duygulu biçimde seslendirdi. CSO tekrar davet etmeli... Konserin ikinci yarısında ise Beethoven’in 5. Senfonisi’nde orkestrayı fevkalade gayret içinde gördüm, özellikle yaylı grupları iyice asıldılar işe. Çello ve kontrabas grupları, 5. Senfoni’deki önemli partilerini bütünlük ve uyum içinde seslendirdiler. Şef Erdinç dinamik tempolarla götürdü seslendirmeyi. Ama korno, timpani ve trombonlardan zamanlama hataları, tonlama bozuklukları geldi. Orkestra yönetimi, çalgıcıların münavebelerini bu tür eserleri dikkate alarak düzenleyip daha iyi sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabilir. Başlak, Burcu Akyürek, Senem Gündüz, Duygu Kaya, Taner Karahancı, Cansu Demirci ve Rabia Tutal rol alıyor. Eserin müzikleri ise Seçil Akın’ın imzasını taşıyor. Konduk’un yazdığı “Yasaklar” adlı oyun, yıllar önce, Zeki AlasyaMe tin Akpınar ikilisi tarafından Devekuşu Kabere Tiyatrosu’ya sahneye taşınmıştı. Sahnelendiği dönem izleyiciden büyük ilgi gören oyun, yıllar sonra yeniden oynanıyor. Ankara’da ise ilk kez, Sanatolia Sahnesi’nde, 22 Aralık’ta, saat 20.00’de sahnelenecek. Nâzım’ın Bursa Cezaevi’ndeki öğrencisi Balaban’dan yeni sergi ‘Uzun sanat yolu...’ SELDA GÜNEYSU Dünyaca ünlü şairimiz Nâzım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nden arkadaşı ve öğrencisi İbrahim Balaban’ın Anadolu insanının yaşamını, kültürel zenginliğini konu edinen yeni resim sergisi ARETE Sanat Galerisi’nde Ankaralıların beğenisine sunuluyor. Balaban, Nâzım Hikmet için “O benim şair babamdı, candı” diyor. Türk resim sanatının yaşayan en büyük ustalarından biri kabul edilen İbrahim Balaban, bugün 91 yaşında. 1937 yılında, henüz 16 yaşındayken, “hint keneviri yetiştirmek suçuyla” Bursa Cezaevi’ne girdi. O dönem 6 ay hapis ve para cezasına çaprıtırıldı. Para cezasını ödeyemeyince de 3 yıl daha cezaevinde kaldı. Bu süre zarfında resim sanatıyla uğraşan Balaban, cezasının bitmesine çok az bir zaman kala dört mahkumun saldırısına uğradı. Daha sonra da “hısmını öldürdüğü için” yeniden cezaevine girdi. 19481950 yılları arasında da dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet ile tanıştı. Balaban, o günleri şöyle anlatıyor: “Bir gün cezaevine ‘Komünist bir şair geldi’ dediler. ‘O öyle bir isimmiş ki, insanın yüzüne bakmadan bile portre resimler yapıyor’ dediler. Ben de resim sanatına ilgiliydim. Gittim onunla tanıştım. O dönemlerde Nâzım Hikmet, yani benim şair babam, benden 20 yaş büyüktü. Bir şekilde tanıştık. Resimlerimi beğendi. Bana resim sanatında yeni metodlar da gösterdi. Cezaevinde ondan resmin yanı sıra felsefe ve sosyoloji gibi dersler de aldım. Muhteşem bir insandı. Kesinlikle cezaevinde bulunmayı kendine yediremiyordu. ‘Balaban suçsuzum ben. İnsan suçsuz yere cezaevinde yatar mı?’ diyordu.” Balaban yeni resim sergisiyle, Ankara’ya konuk oluyor. Balaban’ın eserleri, ARETE Sanat Galerisi’nde yurttaşların beğenisine sunuluyor. Sergi 10 Ocak’a dek görülebilir. Türkiye Mehmetçiğe Mehmetçik Türk Milletine Emanettir. Say’danODTÜ’ye‘özel’konser Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, bugün ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi Kemal Kurdaş Salonu’nda, ODTÜ’lü öğrencilere özel bir konser verecek. Saat 15.00’te başlayacak konserin davetiyeleri ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nin gişesinden alınabilecek. TSK MEHMETÇİK VAKFI Tel: 284 19 7071 Faks: 284 19 73 www.mehmetcik.org.tr DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM 18 Aralık 2012 Salı : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle