Katalog

14 Aralık 2012 Cuma Sayfa kent a3 Çetinkaya, plan içeriğinin saklanmasına tepkili Akpınar’a ilişkin jeolojik inceleme tamamlandı Risklibölgegenişledi SERTAÇ EŞ ‘Demirkafes’in takipçisiyiz’ MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, “Anakent Belediyesi’nin ucubelerinden ‘Demir kafes’te bozulan oyunların yeniden tezgâhlanmak istendiği” uyarısında bulundu. Çetinkaya, “Demir kafes ile ilgili olarak komisyona ve belediye meclisine haber verilmeden sınır genişletilmesi ve uygulamaya yönelik 30 alternatif plan notu teklifi sunulduğunu” dile getirdi. Çetinkaya, dün yaptığı yazılı açıklamada, Demir kafesin bulunuduğu bölgede yapılan yeni düzenlemeden belediye idaresinin dışında kimsenin haberdar olmadığını, “Adeta yangından mal kaçırılmaktadır” dedi. Çetinkaya, Demir kafesin planlarında yapılan son değişikliklerin “gizlenmesi” konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Yıllardır Ankara gündemini meşgul eden ve kamuoyunda ucube olarak adlandırılan, yerinde uyarılarımız üzerine yıkılarak hatadan dönülmesi tüm Ankaralılar gibi bizi de memnun etmişti. Fakat yerine konulacak yapının özellik ve şartlarının bilinmesi tüm Ankaralıların hakkıdır. İçeriği ile ilgili hiçbir bilgi verilmeden hazırlanan komisyon raporu, Büyükşehir Belediye Meclisi ile Ankaralıların iradesini yok saymaktadır.” ‘Planı reddedin’ Kapalı kapılar ardından yalnızca birkaç kişinin bilgisi dahilinde hazırlanan yeni planın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirten Çetinkaya, “Ankaralının haklarını sonuna kadar arayacağız” dedi. Çetinkaya, Anakent Belediye Meclis üyelerini sağduyuya çağırarak, “Üyelerin iradesi hiçe sayılmaktadır. İçeriğini bilmediğiniz komisyon kararını redederek görevinizi yapmaya çağırıyorum” değerlendirmesini yaptı. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Çankaya Belediyesi sorunu çözemedi” diyerek üstlendiği Akpınar heyelan bölgesindeki riskli alanın daha geniş olduğu ortaya çıktı. Bu tespiti yapan rapor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ankara Valiliği ve Anakent Belediyesi gibi kurumlarda bulunmasına karşın henüz bir işlem yapılmadı. Karışık süreç Akpınar’daki toprak kaymasının ardından uzun bir süre “görev ve sorumluluk” tartışması yaşandı. Anakent Belediye Başkanı Gökçek, “rezerv” olarak kullanmak koşuluyla Anakent Belediye Meclisi’nden Akpınar’ın “afet bölgesi” olması yönünde karar aldı. Karara ilişkin işlemlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda sürdüğü, heyelanzedelerin başvurusu sonucu Anakent Belediyesi’nden “eksik evrak beklendiği” yanıtı alındığı öğrenildi. Çankaya Belediyesi’ni suçlayarak sorunu bu kurumun çözmesi gerektiğini savundu. Akpınar’daki heyelanzedelerin Büyükesat’ta yapılacak konutlara taşınması için plan değişikliği yapıldı. Ardından heyelanzedelerin başvurusu üzerine devreye giren İçişleri Bakanlığı müfettişi, heyelan bölgesiyle ilgili görev ve sorumluluğun Anakent Belediyesinde olduğuna ilişkin rapor düzenledi. Bu aşamadan sonra Gökçek, “Çankaya Belediyesi’nin vatandaşın sorununu çözemediği” gerekçesiyle konuyu üstlendi. Çankaya Belediyesi’nin birçok arsasını Rapordaki çarpıcı tespit Yukarıda sıralanan tartışma ve işlemler sürerken diğer yandan Çankaya Belediyesi’nin başlattığı “jeolojik edüt” de yaz ve sonbahar ayları boyunca ilerledi. Akpınar’da açılan kuyularda sürekli ölçümler yapıldı. Kilci Mühendislik’in ODTÜ’lü uzmanlarla yaptığı araştırma 1.5 ay önce tamamlandı, üniversite rektörlüğünden onay aldı, ilgili bütün kurumlara gönderildi. Ekleriyle birlikte oldukça kapsamlı olan rapor, Akpınar’daki heyelan riski taşıyan bölgenin düşünülenden daha geniş olduğunu ortaya koydu. Daha önce, yıkılan Güneş Apartmanı’nın bulunduğu “ada”ya ek olarak iki adada daha toprak kayması riski bulunduğu tespiti raporda yer aldı. Ayrıca, bölgedeki iki adanın da toprak hareketliliği açısından “izlenmesi gerektiği” tespitleri yapıldı. Tespitleri yapan kapsamlı rapor ilgili kurumların, ilgili tüm yetkilileri tarafından bilinmesine karşın yeni bir çalışma başlatılmadı ve ek önlem alınmadı. Belediye bütçesine getirilen ‘ambargoyu’ protesto ettiler Tanık’a işçilerinden destek DİSK Genel İş Sendikası Anakent Belediye Meclisi’nin, Çankaya Belediyesi’nin bütçesine “ambargo” koymasını protesto etti. Protesto gösterisinde yapılan açıklamada, “Melih Gökçek’in oyunlarına gelmeyeceğiz ve bu zihniyeti belediyemize sokmayacağız” dendi. Protesto gösterisine, DİSK Genel İş Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Çetin Çalışkan, DİSK Genel Sekreteri Kani Beko ve Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Eser Atak, belediye bünyesinde çalışan onlarca işçinin yanı sıra Avrupa Federasyonu Kamu Hizmetleri Birliği Genel Sekreteri Jan Willem Guadriaan da katıldı. DİSK Genel İş Ankara 1 No’lu Şubesi ve işçiler, Anakent Belediye Meclisi’ndeki bütçe görüşmelirinde Çankaya Belediyesi’nin bütçesine, “Sendika borçları, memur ve sözleşmeli personelin maaş ve ikramiye borçları” gibi nedenlerle belediyenin harcamalarına ambargo konulması kararına tepki gösterdiler. SSK Emek Hizmet Binası önünde toplanan onlarca işçi, Ziya Gökalp Bulvarı’nı trafiğe kapatarak Anakent Belediyesi’nin uygulamasını protesto etti. Ellerinde “Çankaya tek yumruk”, “GökÇEK Çankaya’dan elini ÇEK!” pankartıyla alana gelen işçiler Çankaya Belediyesi’nin yanında olduklarını belirttiler. Gösteriler sonrasında açıklama yapan Genel İş Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Çetin Çalışkan, bütçe ambargosuyla birlikte Çankaya Belediyesi’nin vereceği hizmetlerin engelleneceğini söyledi. Çalışkan, ambargo gerekçesi olarak gösterilen borçlar ve memur maaşlarının ödenememesinin ise Anakent Belediyesi’nde daha çok olduğunu savundu. Çalışkan, “Sendika borçları, memur ve sözleşmeli personelin maaş ve ikramiye borçları gibi düzenlemelerin Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gündeme getirilmesi de ayrıca bir soru işaretidir. Çünkü Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan binlerce işçi sendikasız, güvencesiz ve taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılmaktadır” dedi. ‘Amaç cezalandırmak’ Belediye meclisinin aldığı ambargo kararının altında Çankaya halkını cezalandırma amacı olduğunu belirten Çalışkan, “Çankaya Belediyesi’ni siyasi iktidarın ve Melih Gökçek’in rant ve rekabete dayalı müdahalelerine açık bir yapıya ve arka bahçelerine dönüştürmek isteği yatmaktadır” açıklamasında bulundu. Anakent, bedel ödemek istemeyince taşlarını söktü götürdü Bu kaldırım özel mülkiyet İKLİM ÖNGEL Gama İş Merkezi 1065 ada, 18 parselde bulunuyor ve 1957 metrekare alana sahip. İş merkezinde dükkânları bulunan hak sahipleri, merkeze ait 550 metrekarelik alanın kamulaştırma yapılmadan kaldırım yapılması nedeniyle Anakent Belediyesi’ne dava açtı. Davaya bakan 14. Asliye Hukuk Mahkemesi davacıları haklı bularak, “Kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verdi. Mahkemenin bu kararı kesinleşti. Anakent Belediyesi, mahkeme kararıyla çıkarılan 2 milyon 470 bin 236 TL 59 kuruşluk kamulaştırmasız el atma bedelini ödemekten kurtulmak için iş merkezinin önündeki kaldırım taşlarını söktü. Ancak, belediye davayı kaybetmesi nedeniyle harcı ödemekten kurtulamadı. Mahkeme, yol alanına terk edilen bölümün hak sahiplerine tapularının çıkarılmasına da hükmetti. İş merkezi önündeki bölüm için dava açan 17 hak sahibinin benzeri davaları açmaları durumunda diğer 115 hak sahibinin de aynı sonucu alabileceğine dikkat çekiliyor. ‘Sökerim’ Mahkemenin bu kararının ardından Anakent Belediyesi kaldırım taşlarını sökeceğini hak sahilerine bildirdi. Emlak İstimlak Dairesi Başkanlığı Kamulaştırma Şube Müdürlüğü’nden hak sahiplerine gönderilen yazıda, “İdaremizin bu davadan dolayı maddi külfet altına girmemesi için el atıldığı iddia edilen ve üze rinde kaldırım taşları döşenmiş olan kısım ile kaldırım sınırından bina taban oturumuna kadar döşenen kaldırım taşlarının kaldırılarak, eski haline dönüştürülmesi hususunda başkanlık oluru alınmıştır” ifadeleri kullanıldı. Davanın hak sahipleri yararına sonuçlanmasının ardından belediye yetkilileri 10 Aralık gecesi kaldırım taşlarını söktü ve başkentin en merkezi yerini “tarla” durumuna getirdi. Belediyenin bu tutumu hem merkez çalışanlarını hem de kaldırımı kullanan binlarce yurttaşı mağdur etti. Mülkiyetin özüdokunulmazlık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) benzer bir davada “Mülkiyetin özüne dokunulamayacağı”na dair verdiği karar, 15 Aralık 2010 tarihinde Yargıtay Genel Kurulu tarafından kabul edildi. Yargıtay Genel Kurulu’nda 2010/5662 esas ve 2010/651 karar numaralarıyla, “Mülkiyetin özüne dokunulamayacağı ve zaman sınırlaması olmaksızın bedeli ödenmeden elinden alınamayacağı”na ilişkin kararı benzer davalar için emsal oluşturuyor. C MY B