22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 7 Kasım 2012 Çarşamba a4 Yaşam B u hafta Kahve Molası’na 30 yıllık sinemacı İrfan Demirkol’u konuk ettik. Bize sinema sevdasının nasıl başladığını, sinemalar bir bir kapanırken ayakta kalma mücadelelerini anlattı. Demirkol’un rejisörlük ile başlayan sinema sevdası bugün Kızılay ve Bahçelievler Büyülü Fener sinemalarında, 17 salonla devam ediyor. İrfan Demirkol kimdir? 1954’te Bartın’da doğdu. Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu RadyoTV Bölümü’nde okudu. Amasra, İstanbul, Ankara ve Van’da toplam yedi fotoğraf sergisi açtı. Demirkol’a 1999 yılında Ankara Uluslararası Film Festivali tarafından, Kitle İletişim Ödülü verildi. 7 Mayıs 2002’de, Kültür Bakanı İstemihan Talay ve sinema sanatçıları tarafından temeli atılan Kızılay Büyülü Fener Sineması 11 salonla Ankara’nın en çok salonlu sineması unvanını alarak, 29 Ocak 2005’te sinema sanatçıları ve dönemin Kültür Bakanı Erkan Mumcu tarafından açıldı. Demirkol, geçen yıl kurulan Büyülü Fener Kültür Sanat Derneği başkanlığına seçildi. Tayfun Pirselimoğlu’nun yazıp yöneteceği, Türkiye,Yunanistan, Fransa, Almanya ortak yapımı “Ben O Değilim” filmine de yapımcı olarak katılıyor. ‘Yönetmenlikten işletmeciliğe geçtik’ Üniversitede fotoğraf üzerine eğitim aldım. AFSAD’ın (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) kuruluşunda çok emek verdim. Kısa filmler çektik. Bir taraftan fotoğraf sanatıyla uğraştık diğer taraftan da uzun metrajlı filmler yapmaya çalıştık. O zamanlar Fikret Otyam ile çok büyük dostluğumuz vardı. Halen devam ediyor bu dostluğumuz. Bizim gençliğimizde fotoğrafçılık konusunda Fikret Otyam çok önemli bir örnekti. Fotoğraf görüşlerinden çok yararlandık. Sonra fotoğrafı filme döndürdük. Belgesel filmler çekmeye başladık. Daha sonrasında Denk Ajans’ı kurduk. Kurduğumuz ajans ile Ankara’nın Gürs kültür sanat E Ç el GÖK ilanlarını yapmaya başladık. İlk kültür sanat ilanları 1978 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmaya başladı. Ankara’daki bütün özel tiyatroların, Devlet Tiyatroları’nın, opera ve balenin ve sinemaların ilanlarını yayımladık. Kültür sanat ilanı yaptığımız sinemalardan biri Kızılırmak Sineması’ydı. Onlardan ilan paralarını alamadık. Borçları karşılığında ortak olduk. Bizim hiç düşünmediğimiz bir olaydı. Sinemayı çok seviyorduk. Film yönetirken bir anda sinema işletmecisi olduk. Sonra sinema dergisi çıkardık. Şimdi de bir film ortaklığı projemiz var. Bundan sonra da filmlerde ortak yapımcı olarak birkaç projede olacağız. İşletmeciliğin yanı sıra yapımcı olarak sektöre Ankara’dan katkı sağlayacağız. Kah M ve o ‘2012 yılında seyirci sayımız yüzde 30 azaldı’ “ ‘Büyülü Fener Kültür Derneği’ni kurduk’ ‘Sektörün bir bölümü Ankara’ya taşınabilir’ Sinemanın üretim alanını klasik anlamda Yeşilçam oluşturuyor. Yeni kuşaklar, iletişim fakültelerinin sinema bölümlerinden mezun olanlar oluşturuyor. Sinema, dizi ve da DVD’den film reklam sektörünün Televizyonda ya . Filmi sinemada mem merkezi izlemeyi tercih et ı dijital ses sistemi ile al py ko iz İstanbul’da Bazen izlerim. Tem yük bir keyiftir. bü ek m et yr olduğu için yretmek filmi se se en ’d mleri DVD fil en rk pa ya Ankara’daki m i tekrar progra en izlediğim film ’d VD D r, yo ki re sinemacılar da ge nyalar kadar um. Arasında dü nıyor. İstanbul’a sinemada izliyor a bir anlam kaza şk ba m ba m fil ; yenlerin gidiyor. Sinema fark oluyor rsandan film izle gerçek ko da ya en ’d DVD min bölümü öğrencileri i sanmıyorum; fil ma film izlediklerin ne Si bize gelip staj . or liy ge tadı sinemadan la yapıyorlar. Ben madığın insanlar nı ta ç hi da ın m ta r or bi a şk ba onlara eğer imkânları ek bam bile film seyretm insana. varsa İstanbul’a or tıy ka va ha gitmelerini öneriyorum. Ankara’da da son zamanlarda filmler çevriliyor. Ankara’ya yönetmenler geliyor; filmlerin yem gibi geliyor. Sinemaya insanlar altyapıları içinde ışıkçısı, makyajcısı gelsin AVM kalabalık olsun, her çeşit İstanbul’dan geliyor. Ankara’daki insan gelsin, biz de onlardan film yapımları sektörün içinden bir kazancımızı sağlayalım diye bölümü belki buraya taşıyabilir. TRT düşünüyorlar. ABD, AVM’lerin en tek kanalken dizi sektörü Ankara yoğun olduğu yer, orada bile cadde ağırlıklıydı. sinemaları ve klasik sinemalar yaşıyor. Bakımları yapılıyor, ‘30’a yakın sinema yenileniyor. Sivil toplum örgütleri, hizmet veriyor’ yerel ve merkezi yönetimler Ankara’daki sinemaların sayısını sinemaların ayakta kalması için uğraş artık ben de takip edemiyorum. Çok veriyorlar. Newyork’ta Londra’da açılan ve kapanan sinema var. büyük galalar eski klasik büyük Ankara’da AVM’ler dahil yaklaşık sinemalarda yapılıyor. Bizler Akün 30 merkezde sinema var. Her bir Sineması gibi Emek Sineması gibi sinemada 510 ayrı salon var. büyük sinemalarımızı yaşatamadık. Yaklaşık 150 civarında sinema salonu var. En güzel sinemalarımız ‘Salonlar konforlu kapanıyor. Akün kapandı, biz ancak seyirci az’ Kavaklıdere’yi kapattık, Atakule Sektör ayakta ama istenildiği gibi kapandı. AVM’lerdeki gelişme gitmiyor. Öyle bir denklem ki bir sonucunda oralarda da sinemalar anda trend çok iyi, bazen çok kötü açıldı ama onlar da kapanıyor. gözüküyor. Bir taraftan her tarafta Armada’nın sineması iki yıldır yeni sinema salonları açılıyor. Bir kapalı, Bilkent zor durumda. merkezde 10 tane salon açılması çok Arcadium Sineması kapandı. önemli. Salonlar daha kaliteli daha AVM’lerdeki sinemalar, sinema konforlu. Her mahallede var. Film kültürünün dışında gelişme sayısı çoğaldı. Artık dünyadaki en iyi gösteriyor. AVM sinemalarında, ne filmler Türkiye’ye geliyor. kent kültürüyle ne de sinema Türkiye’de iyi filmler çevriliyor. Son kültürüyle direkt bir bağ iki yıldır dünyanın en önemli kuramıyorum. Bana göre oradaki festivallerinde ödüller alıyoruz. sinemalar AVM’ye gelecek insanlara ı las “ En güzel sinemalarımız kapanıyor. Akün kapandı, biz Kavaklıdere’yi kapattık, Atakule kapandı. AVM’lerdeki gelişme sonucunda oralarda da sinemalar açıldı ama onlar da kapanıyor. Armada’nın sineması iki yıldır kapalı, Bilkent zor durumda. Arcadium sineması kapandı. AVM’lerdeki sinemalar, sinema kültürünün dışında gelişme gösteriyor. AVM sinemalarında, ne kent kültürüyle ne de sinema kültürüyle direkt bir bağ kuramıyorum. Y ‘Filmi sinemada izlemeyi seviyorum’ Bunlar arasında Cannes, Venedik, Berlin film festivalleri var. En son Japonya’da “Araf” en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı. Film sayısı çoğaldı, salon sayısı çoğaldı. Nüfus çoğaldı. Eğitim düzeyimiz yükseldi. Bu gelişmelerin ışığında seyirci sayısının da yüzde yüz artması gerekir. Ancak seyirci sayısı yüzde 10 artıyor. ‘Vergiler çok yüksek’ 2011 yılına göre bu yıl sinema seyirci sayısında yüzde 30 oranında düşüş var. Yeni salon açıldıkça salon başına seyirci sayısı düşüyor. Her mahallede sinema açılması seyircileri dağıtıyor. Düşük seyirci sayısı da hiçbir sinemacıyı mutlu etmiyor. Biz, sinema işletmecileri, devletten destek almıyoruz, tam aksine satılan her biletten devlete yüzde 10 eğlence vergisi veriyoruz. Bizim ilk başladığımız yıllarda eğlence vergisi yüzde 30’lar civarındaydı. Bu futbol karşılaşmalarında, at yarışlarında, barlarda, pavyonlarda alınan bir vergiydi. Çok uğraş verdik ve bu vergiyi şimdi yüzde 10’lara düşürebildik. Yine de yüzde 10 çok büyük bir rakam. Hiçbir sektörde böyle bir vergi yok. Alınan bu yüzde 10’lar da sektöre maalesef dönmüyor. Kanun çıkarken amaç biletten kesilen yüzde 10’ların sinema sektörüne geri dönmesiydi, Maliye Bakanlığı maalesef bunu Kültür Bakanlığı’na vermiyor. Fonu başka kaynaklara aktarıyor; fonu yaratan sinema sektörünün kendisi. Bu fon sektöre geri dönse bununla yeni filmler yaratılır. İlk filmini yapan genç yönetmenlere verilebilir. Yeni yönetmenlere kaynak aktarılması lazım. Genç insanlara yapılan bu tür destekler çok güzel sonuçlar doğurur. ılların birikimiyle sektöre katkımız olması için 20 arkadaşla Büyülü Fener Kültür Sanat Derneği’ni kurduk. Geçen sene mayıs ayında Varşova’da Türk filmleri haftası düzenledik. Çok büyük ilgi gördü. Türklerden çok Polonyalı seyirci vardı. Yüzde 8090 doluluk oranında izleyiciyle buluştu. 29 Kasım’da Viyana’da bir etkinlik yapıyoruz. Viyana Türk Filmleri Haftası ve Film Marketi. Burada 10 tane film göstereceğiz. Yönetmenlerimiz, oyuncularımız, yapımcılarımız misafirimiz olacak. ‘Aydınlar sinemaya gelmiyor’ Eskiden tek eğlence aracı sinemaydı. Televizyon yokken herkes sinemaya gidiyordu. Çalışma şartları ağır olan orta ve yaşlı insanlar artık işinden evine gelip televizyon izlemeyi tercih ediyor. Sinema izleyicisi genç nesillerden oluşuyor. Bir nesil gidiyor, diğer yeni nesil geliyor. Kızılay’daki sinemamızın izleyici profili daha çok lise son ve üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Bizim dönemimizde de öğrenciler gruplar halinde sinemaya giderdik, şimdi de durum aynı. Aydın kişiler şimdilerde sinemaya çok fazla gelmiyor. Özellikle sinema izleyicileri yeni filmleri sinemada izlemeyi sürdürüyorlar. Ankara’da düzenlenen film festivallerine salonlarımızı sürekli tahsis ediyoruz. ilk başladığımız Bizim sinemaya zon a 1617 filmle se dönemlerde yıld i ya hiç yoktu ya da film kapatılırdı. Türk nlar da vizyona bir iki taneydi. O nardı. film 67 hafta oy yeni ir B i. rd le ez m 0 gire ra çıktı. Şimdi 25 90’lı yıllarda 60’la . Şimdi kopya sayıları or film vizyona giriy iz “Yağmur Adam”ı B . rin le çok film k kopya ar aldığı gece te Ankara’da, Osc a, ortalık yıkıldı. girdik vizyon ara’da girse, Şimdi o film Ank girecek. en az 30 kopya gösteremiyor Ama aynı etkiyi maalesef. ‘Yılda 250 yeni film vizyona giriyor’ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle