22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 2 Kasım 2012 Cuma a4 Yaşam SCADA geç devreye girdi patlamalar can aldı MERT TAŞÇILAR 5 sene gecikmeyle devreye girdiği ortaya çıkan, 17 milyon liralık “Uzaktan Kontrol ve Gözleme Sistemi”nin (SCADA) bir cana mal olduğu anlaşıldı. Başkentgaz’ın sözleşme imzaladığı KaleSYSTelvent Konsorsiyumu arasındaki yazışmaları ve raporları inceleyen Sayıştay, sistemin devreye girmesi için belirtilen tarih olan 2007 yılında kurulsaydı, 2011 yılında Bilkent’te yaşanan ölümlü patlamanın gerçekleşmeyeceğini raporlaştırdı. Sistemin kurulumu sırasında yaşanan aksaklıklar, anlaşmazlıklar ve teknik eksiklikler sonucu geç devreye girdiğini Cumhuriyet ortaya çıkarmıştı. Başkentgaz’ın yaptığı sözleşmeye göre 2006 yılında devreye girmesi gereken sistemin, 2012 yılında çalışmaya başladığı, Başkentgaz’ın kendi raporlarına yansımıştı. Doğalgaz hatları üzerindeki sızıntı ve patlama ihtimali yaratacak durumları merkeze bildiren SCADA güvenlik sisteminin ise geç devreye girmesinin bir cana mal olduğu anlaşıldı. Yaşanan olay, Sayıştay’ın, Başkentgaz’ın dönemsel faaliyetlerine ilişkin yaptığı incelemede ortaya çıktı. Başkentin iki farklı noktasında aynı zamanlarda çıkan doğalgaz patlamasına ilişkin raporda, 15 Şubat 2011 tarihindeki 1 kişinin yaşamını kaybettiği patlamalarda SCADA sistemi çalışsaydı gerekli müdahalenin çok daha hızlı yapılabileceği belirtildi. Ancak 2007 yılında girmesi gereken sistemin çalışmaması ise Sayıştay raporuna şöyle yansıdı: “Yapılan denetimler esnasında, mevcut SCADA sisteminin sadece basınç farklarını ölçebildiği tespit edilmiştir. Herhangi bir tehlike anında otomatik kontrol sisteminin devreye girerek gerekli önlemlerin alınması gerekirken, böyle bir sistemin çalışmadığı anlaşılmıştır. Nitekim, 15 Şubat 2011 tarihinde Sincan bölgesindeki gaz kaçağının vermiş olduğu hasar giderme işlemleri devam ederken, aynı gün Bilkent Üniversitesi doğu kampus kapısından gelen gaz kaçağı ihbarına, mevcut gaz kaçağı arama ekipleri, Sincan’da görev yaptığı için zamanında müdahil olamamış ve gerekli önlemler alınamadığı için Bilkent Ünversitesi Doğu Kampus girişinde patlama ve can kaybı meydana gelmiştir.” Bilkent’te ne olmuştu? Abdullah Değer Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Aydoğan, 15 Ekim’de yaşanan patlamayla ilgili olarak, şu yazılı açıklamayı yapmıştı: “Patlamayla ilgili yapılan ilk değerlendirmede, İhsan Doğramacı Bulvarı’nın altından geçen doğalgaz boru hattının doğu kampus 2. nizamiye karşısındaki bölümünde bulunan vananın çatlaması sonucu gaz kaçağı oluştuğu anlaşılmaktadır. Oluşan yüksek basınç nedeniyle gazın toprak altından kabloların geçtiği kanaldan ilerleyerek güvenlik kulübesine ulaşıp orada biriktiği tespit edilmiştir. İçinde doğalgaz tesisatı bulunmamasına rağmen, kulübeye kablo kanalları yoluyla biriken gazın bilahare bir kıvılcımla infilak ettiği tahmin edilmektedir. Patlama öncesi yolun karşı ta rafında bulunan vanadaki gaz sızıntısı Başkent Doğalgaz’a saat 15.30, 20.59 ve 21.03’te olmak üzere üç kez haber verilmiş, kendileri de 21.15’te arayarak kaçağın tespit edildiğini ve giderilmek üzere programa alındığını bildirmişlerdir. Ancak müdahale yapılamadan sa at 23.00 civarında patlama meydana gelmiştir. Bu müessif kazada ağır yaralanan ve ameliyata alınan Osman Altan’a acil şifalar diliyoruz.” Numune Hastanesi’ne kaldırılan ve vücudunda ağır yanıklar bulunan güvenlik görevlisi Osman Altın iki gün sonra yaşamını yitirdi. Antalya’nın Dingin Tatil Yörelerinden Kaş Kekova ve Kaleköy’e altı cam teknelerle günübirlik olarak da gidebilirsiniz. Limandan ayrıldıktan kısa bir süre sonra ulaşacağınız Akvaryum ve Tersane koylarında deniz altının güzelliklerini gördükten sonra Kekova’ya yaklaşırken batık limanda amforalarla tanışırsınız. Simena Antik Kenti’nin kalıntıları üzerindeki Kaleköy’de köye adını veren kaleye tırmanıp çevreyi seyredebilirisiniz. Kekova’dan sonra tarihi Likya mezarlarıyla iç içe yaşayan Üçağız’a (Teimioussa) kayıkla da gidilebilir. Kaş deyince akla deniz gelir ama Kaş’ın yaylaları da az çekici değildir. Yazın sıcak günlerinde serin bir seçenek arayanlar için Gömbe, Bezirgân, Gökçeören vb. yaylalarda doğa yürüyüşü veya kamp yapmak yanında ev pansiyonlarda konaklamak da mümkündür. Kaş’a 70 kilometre uzaklıktaki Gömbe, bir zamanlar Hıristiyanların piskoposluk merkezi iken bugün Yörük kültürünün yaşandığı bir yöredir. Kazıçalışması yapılamayacak Anakent’te altyapı tesis kazı çalışmaları sezonu kapandı. Altyapı Koordinasyon Merkezi (AYKOME) Genel Kurulu’nun, 31 Ekim 2012 tarihinden itibaren uygulamaya koyduğu kararla, altyapı tesis kazı çalışmaları sezonu, 2013 yılında genel kurul tarafından belirlenecek tarihe kadar kapalı olacak. Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte bulvar, cadde ve sokaklarda kazı çalışmaları yapılamayacak. 2 Nisan 2012 tarihinden bu yana açık olan altyapı tesis kazı çalışmaları sezonunun sona ermesiyle, asfalt kaplaması ve tretuvar çalışmaları tamamlandı. AYKOME Şube Müdürlüğü yetkilileri bulvar, cadde ve sokaklarda altyapı tesisi için açık kazı bırakılmaması uyarısında bulunurken, “2013 Mart veya Nisan ayında açılması planlanan kazı sezonuna kadar sadece arıza halleri ve acil çalışmalarına ruhsat verilecek” dediler. Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Türk Telekom, Başkent Gaz ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. gibi ilgili altyapı hizmeti veren birçok kurum ve kuruluşun yanında 16 metropol ilçe temsilcisinin de katıldığı genel kurul toplantısında kazı sezonunun başlangıç ile bitiş tarihlerinin belirlendiği kaydedildi. Ankara’daki yollar ve kaldırımların, altyapı tesisleri için farklı kurumlar tarafından defalarca kazılıp sonra tekrar kapatılmasının önüne geçilmesi için kurulan AYKOME’nin yetkilileri,“Başkent yollarını ve kaldırımlarını kaçak kazılara karşı koruyor. 31 Ekim tarihinde kazı sezonunun kapanmasıyla birlikte çalışmalarımızı da artırdık. Gezici ekiplerle denetimi sağlamak ve vatandaşlardan gelen şikâyetleri değerlendirmek için görev başındayız” diye konuştular. AYKOME’ye kazı ve tranşeler (hatlar için açılan kanal) için müracaatların altyapı kurum ve kuruluşlarından geldiğini, merkezin de müracaatları inceleyip, genel kurul toplantısında karar verdiğini belirten yetkililer, herhangi bir kazı sırasında vatandaşların, gördükleri uygunsuzlukları ve yanlışlıkları, “Alo 153 Mavi Masa” numaralı ihbar hatlarına, belediyenin www.ankara.bel.tr internet adresinde yer alan kaçak kazılar linkine, aykome@ankara.bel.tr adresine mail ile ihbar etmelerinin yeterli olduğunu söylediler. ntalya’nın en batıdaki ilçesi Kaş, Muğla ve Antalya gibi iki büyük turistik merkezin ortalarında ama her ikisine de uzak konumundan olsa gerek turizmle biraz geç tanışır. Böyle olmasında, denizle dağ arasındaki ulaşım açısından zahmetli konumunun da etkisi az değildir. Bütün bu olumsuzluklara karşın, Kaş’ın doğa harikası koylarının uzun süre saklı kalması düşünülemezdi, nitekim 80’li yıllarda keşfedilmeye başlayan Kaş, önce turizmle sonra kentleşme olgusuyla tanışır… Antik dönemde Habesos adını taşıyan Kaş, daha sonra Yunanca “kayalık yer” anlamında bir sözcük olan Phellos’un karşında yer aldığı için Antiphellos olarak adlandırılmış. Bu ad, Selçuklular zamanında Andifli’ye dönüşmüş. Merkezdeki Kandyba, ilçeye 12 kilometre uzaklıktaki Phellos, Gömbe’deki Komba ve buraya 13 kilometre uzaklıktaki Nisa Antik Kentleri, yöredeki eski yerleşimler arasında sayılabilir. Çevresinde bilinen, bilinmeyen birçok antik kentin kalıntılarına ev sahipliği yapan Kaş, binlerce yıllık tarihini izlerinin yansıra olağanüstü doğasıyla ve nispeten bozulmamış kentsel dokusuyla bir tatil yöresi olarak giderek artan bir ilgi görmektedir. A Akçagerme plajlarına veya Hidayet Koyu, İnceboğaz veya Limanağzı’na giderler ama Kalkan yolunda, Kaş’a 20 km uzaklıktaki Kaputaş Plajı bambaşkadır. Küçük bir koyda yer alan ve yoldan 100 kadar basmakla inilen plaj, Türkiye’nin sayılı kumsallarından biridir. Dalgıçların da adresi Kaş, dalış tutkunlarının da favori yerlerinden biri olarak her yıl amatör veya profesyonel dalgıçları da ağırlar. Kaş’taki dalış okullarında alacağınız kısa bir eğitimin ardından; müren, barakuda, caretta caretta veya ahtapotlarla yüzebilir, denizaltının muhteşem kayalıklarını veya Osmanlı donanmasına ait bir gemi atığını fotoğraflayabilirisiniz. Bunlar yetmez diyorsanız, Meis Adası açıklarında, 2. Dünya Savaşı esnasında düşen pervaneli bir İtalyan savaş uçağının kalıntıları da sualtı tutkunlarını beklemektedir. Türkiye’nin en iyi dalış yerlerinden biri kabul edilen Kaş, yamaç paraşütçüleri için de cazip bir yerdir. Akdağ’dan havalanan paraşütçülerin deniz üzerinde uçarken verdikleri görüntüler gün boy eksik olmaz… Mağaralara ilgi duyanların Kaş’taki ilk adresi Bayındır Limanı olmalıdır. Tekneyle gidilebilen limanın ağzındaki çok sayıdaki Likya kaya mezarları arasında yer alan ve içinde bir de akarsuyun bulunduğu Bayındır Mağarası’nda, Hıristiyanlığın ilk yıllarına ait küçük kilise de görülebilir. Gezgin Gözüyle TİMURÖZKAN ozkantimur@yahoo.com Meis’e gidebilirsiniz Kaş’tan ayrıca; ilçenin 2 kilometre kadar açığında bulunan ve antik dönemdeki adı Megiste olan Yunanistan’ın Meis Adası’na, limandan kalkan gemilerle günübirlik gidip gelinebilir. Antalya’ya 190, Muğla’ya yaklaşık 225 kilometre uzaklıktaki Kaş’a Antalya veya Dalaman üzerinden havayoluyla ya da Ankara’dan kalkan otobüslerle Antalya üzerinden 12 saatlik bir karayolu yolculuğuyla gelinebilir. Özel araçla gelişlerde bu yol, Bucak’tan sonra Korkuteli ayrımı, ElmalıGömbe üzerinden 100 kilometre daha kısaltılabilir. Kaş sahip olduğu tarihi zenginlikleri ve doğal güzelliklerinin yanı sıra olağanüstü dingin atmosferiyle, Antalya’nın kalabalık tatil yörelerinden farklı bir seçenek olarak tarihe, doğaya ve doğa sporlarına meraklı tatilcileri bekliyor. Demre ve Noel Baba Mavi Tur olarak bilinen deniz rotalarının en güzellerinden biri de Kaş Demre rotasıdır. Kaş’tan hareket eden teknelerle gerçekleştirilen iki üç günlük turlarda; Kekova Adası, Batık Kent, Kaleköy (Simena), Noel Baba Evi ve Myra Antik Kenti kalıntıları görülebilir. Kaş’tan Kaputaş plajı bambaşkadır Çok sayıda kaya veya lahit mezarların da bulunduğu Kaş’taki tarihi eserlerin en önemlisi Helenistik devre ait amfi tiyatrodur. Kaş’tan denize uzanan ve uzun süre yapılaşmaya kapalı olduktan sonra imara açılan Çukurbağ Yarımadası’ndaki bu görkemli yapı, Anadolu’da, cephesi denize bakan tek tiyatro olarak biliniyor. Kaş’taki bir diğer önemli tarihi eser ise MÖ 4. yüzyıla tarihlenen ve Kral Lahdi olarak adlandırılan dev anıt mezardır. Tarih boyunca gemi yapımında kullanılan sedir ağaçlarıyla ve süngercilikle geçinen yöre, bugün iç kesimlerinde tarımla, kıyılarında turizmle geçinmektedir. Uzun bir deniz sezonu yaşanan Kaş’ın belki de tek kusuru kumsala sahip olmayışıdır. Kaş’ın tatilcileri denize girmek için Küçük Çakıl, Büyük Çakıl ve C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle