01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2012 PAZARTESİ A4 ANKARA Yaşam Prada’ysa Prada... iç aklıma gelmezdi, öyle sarsak sarsak dolaşırken pat diye karşılaşacağım. Moda Sokağı’nda volta atarken, çıkıverdi karşıma işte... Ne eski bir sevgili, ne de unutulmuş bir dost. Tam karşımda yeşil yeşil bana bakan bilin bakalım kimdi? Mevzu “tamamen duygusal”, tam 2 bin 35 lira. Tabii ki Prada bir çanta! Klasik bir başkentli hafta sonu ne yaparsa, onu yaptım. Tek günlük tatilime kıyıp gittim Etlik sırtlarındaki Ovacık’ta “konuşlanmış” Forum Ankara Outlet’e... Geç kalmışlığımı kimse yüzüme vurmasın. Etlik ve Keçören’lileri muaf tutarsak, öyle oralara ulaşmak kolay değil.. Etlik’e gidip, Yozgat Bulvarı’nı bulursanız sorun yok. Ya da biraz benzine kıyıp, Kuzey Çevreyolu’ndan kolayca ulaşmak mümkün. Ben “bir bilen”le gitmeyi tercih ettim, iyi ki de öyle yapmışım. Bozkırın ortasında arazi bol. O yüzden “yatay” yerleşimli bir AVM ile karşılaşıyorsunuz ki derhal beni cezbetti. AVM kültürünün tek ideolojisi “satış yapmaktır” ya, işte Ankara Forum, H BÜTÇEME GÖRE Ayşe SAYIN [email protected] http://aysesayin06.blogspot.com Moda sokağında Forum’u diğer “outlet”lerde ayıran ne derseniz, hemen söyleyeyim, tabii ki “Moda Sokağı...” Ayaklarım artık iyice yorulmuşken, girişin tam karşısında “Moda Sokağı”nı işaret eden oku gördüm ve tabii ki “Ne menem bir şeydir orayı da göreyim” merakıyla, dışarı çıktım. İlk göze çarpanlar “marka” kafeler. “Açık hava” olduğu için sigara içmek serbest! Ve kafelerin etrafına dizilmiş birkaç mağaza. En büyüğü “Beymen Seri Sonu (BSS) Outlet...” İçeri girer girmez buraya niye “Moda Sokağı” adı verildiğini anlıyorsunuz. Duvarlara kazınmış markaları görünce sanırsınız ki Milano Moda Fuarı’ndasınız! Hani AVM içinde tüm “yerli” markalar var ya, BSS’de de dünya markaları var: YSL, D&G, Mochino...Ve de Prada! İndirim de süper, yüzde 70’den başlıyor, 90’a kadar gidiyor. İnsanın hemen bir “modayı da markayı da bende görsün elalem” havasına giresi geliyor. Şuradan bir Mochino alsan, “Bir kaç sezon öncesi” olduğunu kim bilecek zaten. Aslında “abiye” için girmiştim, ama fiyatlar da “abiye” olduğundan biraz hızlı geçtim. Allah için bu tezi birebir doğruluyor. AVM’nin kapısından girdiğinizde sizi “Cumhuriyet Meydanı” karşılıyor. Cam tavan, yapay çiçekler, ağaçlar ve banklar... Kızılay’ın Atatürk Bulvarı’nı ya da Tunalı’yı AVM halinde düşünün, öyle dizayn edilmeye çalışılmış. Biz Angora Sokağı’ndan girdik, daireyi tamamlayıp, ayaklar su toplamış halde yine Cumhuriyet Meydanı’na döndük. Bildiğiniz bütün markaların neredeyse “outlet”i orada. Çok büyük. Fiyatlara gelince... Diğer outletlerden çok farkı yok, bir sezon önceki ya da yaz sezonu ürünleri elbette oldukça uygun fiyata. Gelecek yıla yatırım yapmak isteyenler için birebir. Ama beni en çok cezbeden “elektronik” bölümü oldu. Medyamarkt oranın en büyük elektronik mağazası... Onun dışında, çok tanıdığımız markaların mağazaları ayrıca var. Samsung, Vatan bilgisayar, Beko, Vestel, Teknosa... Liste uzayıp gidiyor. Tabii hem son modeller hem de outletler mevcut. Eskilerin “züccaciye” dediği, ev dekorason mağazalarının da... Örneğin Esse’nin, Tefal’in de outleti var ama ben en çok fiyatlar yönünden Bernardo’yu beğendim. Bir kere eski sezon ürünlere gerçekten yüzde 50 indirim uygulamış, 20 liranın altına da gayet güzel ve kaliteli mutfak ürünleri alabiliyorsunuz. fiyatla gözlerim kocaman açıldı: 2 bin 35 lira!. İşte o yazının başındaki “tamamen duygusal” karşılaşma şokunu anlatabildim mi şimdi? Meryl Streep’in başrolünü oynadığı o filmi anımsayalım, ne de olsa “Şeytan Prada giyer!” 92 model araba fiyatına BSS’deki hiç de öyle “gerçek deri görünmeyen” çantaya burun kıvırdım Şeytan mıyım canım?! Kadınları ne cezbeder? Tabii ki ayakkabı ve çanta! Baktım reyondaki açık yeşil çanta “gel bana al beni” diye göz kırpıyor. Tabii ki önce “etiket.” Aman da ne göreyim, “Prada.” Hayır öyle albenili filan bir şey değil. Hatta reyonda oldukça yorulmuş, biraz kirlenmiş. “Madem yüzde 50 indirimde, canım hayatta bir de Pradam olsun” deyip, gözümü karartmak üzereydim ki, etiketteki hemen. “İlgim olmasa da bilgim olsun” kabilinden ruh haline bürünerek yandaki “Demstock”a geçtim. Baktım ki dünya markalarının resmi geçidi orada da sürüyor: Ferre, Cavalli, D&G, Ralph Lauren....Neyse ki orada fiyatlar biraz daha makul. Zara’dan bile 100 liraya alacağın keten bir etek 235 lira ama olsun, rakamlara alıştık ya...Ama BSS’ye haksızlık ettiğimi, o D&G marka güderi elbiseyi görünce anladım. Hangi sezondan kalma bilemem ama fiyatı 92 model orta sınıfı araba fiyatı:4 bin 500 lira! Moda Sokağı’nda gezerken, fiyatlara kafayı takmazsanız sorun yok. Bir kere 100 liranın altında asla bir şey yok. Ama 150500 liraya kıyarsanız, gayet de “dünya markası” giyinmek mümkün. Ama hemen söyleyeyim Moda Sokağı’ndan “ufkunuz açılmış” olarak ayrılıp tekrar AVM’ye girdiğinizde, Mudo’dan 15’er liraya aldığım tişörtlere “bedava” muamelesi yapıyorsunuz ki deneyimlerimle sabittir! Sonbahar tam zamanı “S onbahar tam zamanı” diyebileceğimiz birçok etkinliğin en başına bisiklete binmeyi koysak kimsenin itirazı olmaz herhalde. Tamam havalarda ciddi sıcaklık düşüşleri yaşanıyor ve günler de hayli kısaldı. Ama yaz sıcaklarındansa sonbaharın harekete çağıran serinliğinde pedal çevirmeyi hangi bisikletçi istemez ki? Tatil dönüşü iş yaşamının hızlanıp okul zillerinin çalmaya başlamasıyla artan trafik, bisiklet yolu fakiri Ankara’da kent içi ulaşımını hâlâ inat ve ısrarla bisikletle yapmaya çalışanları zorlasa da, dünyanın en pahalı yakıtını kullanmayı reddedip hava ve gürültü kirliliği yaratmadan kendi güçleriyle işlerine ya da okullarına gitmeye çalışanları yıldırmıyor. Belki şu anda çok fazla değiller ama sayıları arttığında daha yaşanılır bir kent ve dünya yaratma yolundaki mücadelenin temel bileşenlerinden birini oluşturacakları kesin. Öte yandan bisikleti spor ve hobi amaçlı kullananlar kış hazırlıklarına çoktan başladılar. Bisiklet bakımlarının yanı sıra, mevsime uygun giysi ve donanımın dolaplardan çıkarılması ya da edinilmesi işleri büyük bir keyifle sürüyor olmalı. Yaz boyunca serin tutan formaların yerini, bir yandan teri emip dışarı atarken, diğer yandan vücut ısısını koruyan içlikler, uzun taytlar, rüzgâr kesici, su geçirmez ve hava alabilen montlar almaya başladı. Bisiklet kullananlar iyi bilir, bir bisikletçinin en çok dikkat etmesi gereken noktalardan biri, özellikle tırmanışlarda terleyen bedeni düzlükler ya da inişlerde rüzgârdan korumak gerektiğidir. Yaşasın Bisiklet Özkan Çakırlar [email protected] serinletmemizi sağlarken, soğuk havalarda deliklerden giren rüzgar nezle, grip, sinüzit gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Kaskınızın üzerine, özel olarak üretilmiş, hemen hemen tüm bisiklet mağazalarında bulabileceğiniz uygun fiyatlı rüzgâr kesici kılıf geçirerek bunun önüne rahatlıkla geçebilirsiniz. 5N 1K Bisiklet A nkara’da bireysel olarak ya da çeşitli gruplar içinde bisiklete binenlere 5N 1K dedik. Gelen yanıtları yerimiz elverdiği ölçüde yayımlıyoruz. Katılmak isteyenler aşağıdaki soruları kısaca yanıtlayıp mümkünse bisikletli bir fotoğraflarıyla birlikte bize göndersinler. Kim; Ne zaman; Nerede; Nasıl; Ne Tür; Neden? ¦ Kim: Nurhan Turgut Ne zaman: Mümkünse güneş tepede değilken. Nerede: ODTÜBİLKENTHACETTEPE üçgeninde. Ne tür: Dağ bisikleti Neden: Canım istediği için. Nasıl: İne çıka, düşe kalka :) ¦ Kim: Gürkan Özkoç Ne zaman: Gece, gündüz. Nerede: Her yerde. Ne tür: Dağ bisikleti Neden: Spor olsun diye. Nasıl: Sınırsız. ¦ Kim: Hakan Bozkurt Ne zaman: Genelde hafta sonları. Nerede: Farketmez, HÜ Beytepe Kampüsü, ODTÜ, uygun olan her yerde. Ne tür: Dağ bisikleti. Neden: Squash oyun performansımı artırsın ve sosyal bir aktivite olsun diye. Nasıl: Haftada bir ya da iki kez, düzenli. Yaşasın ODTÜ, yaşasın Eymir! Bilindiği üzere Eymir Gölü tüm Ankaralılar, özellikle de doğa, spor ve bisiklet sevenler için oldukça önemli bir alan. Yazkış koşu ve yürüyüşçüleri, bisikletçileri, kent kalabalığı ve gürültüsünden kaçıp sakin ve güzel bir gün geçirmeyi düşleyen herkesi kendisine çeken bir Ankara vahası adeta. Ancak Eymir’de özellikle hafta sonları arabaların yarattığı trafik yükü, hava ve gürültü kirliliği göl çevresini bisikletçiler için kullanılmaz bir duruma getirmişti. İşte ODTÜ’nün eylül ayında alıp 13 Ekim tarihinden itibaren uygulamaya koyduğu kararıyla sürekli olarak verilecek otobüs ring seferlerinden mensuplarımız ve göl kartı olan/olmayan tüm misafirlerimiz yararlanabilecektir. Deneme uygulaması süresince otobüs hizmeti ücretsiz olacaktır. Otobüs seferlerinin saatleri aşağıda verilmektedir. Bu uygulamaya paralel olarak, hafta sonu araç kısıtlaması 13 Ekim 2012 Cumartesi günü başlayacaktır. Bu tarihten itibaren, mevsim boyunca, hafta sonlarında 11.0019.00 saatleri arasında göle araç girmeyecek; bu saatlerde tüm misafir ve mensuplarımız araçlarını Gölbaşı kapısındaki ve TRT kapısındaki otoparklara bırakarak ring otobüsleriyle göle ulaşacaklardır. Düzenleme sonuçları izlenerek, yoğun kullanıldığı mevsimlerde Eymir Gölü’ne hafta sonlarında araç girişlerinin tümüyle kaldırılması amacıyla uygulama genişletilecektir. Eymir Gölü, Gölbaşı ve TRT kapılarından kalkacak ring seferi saatleri (cumartesi ve pazar günleri): 09.00 12.00 saatleri arasında: Saat başlarında ve yarım saatlerde 12.00 20.00 saatleri arasında: Saat başlarında ve her çeyrek saatte Teknolojik bir yöntem: Gazete kağıdı İşte bu yüzden, modern üretim teknolojisinin sağladığı ve yukarıda sözünü ettiğimiz malzemenin önemi büyük. Ancak işin maddi boyutu düşünüldüğünde bir kaç pratik yöntemle daha ucuz ve kullanışlı seçenekler de oluşturmak mümkün. Bugün bir çok profesyonel bisikletçinin hâlâ yaptığı gibi, inişlerde forma içinden göğüs bölgesine konacak bir kaç katlı gazete kağıdı rüzgar kesmede hayli etkili olacaktır. Ayrıca delikli bisiklet kaskları sıcaklarda başımızı mükemmel bir şekilde Eymir için yepyeni bir sayfa açılıyor. Artık hafta sonları Eymir Gölü alanında araba trafiği kısıtlanıyor. Konuyla ilgili ODTÜ Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklama şöyle: ODTÜ Eymir Gölü’nde hafta sonları yaşanan trafik sorununu çözmek, doğal çevreyi korumak, mensup ve misafirlerimizin yoğun araç trafiğinden etkilenmeden göl ortamından yararlanmalarını sağlamak amacıyla yeni bir uygulama başlatılacaktır. Bu uygulama kapsamında, cumartesi ve pazar günleri, gölün Gölbaşı ve TRT kapılarındaki otoparklardan kalkacak ODTÜ otobüsleriyle göl çevresindeki duraklara ulaşım sağlanacaktır. Bu uygulamaya paralel olarak, Eymir Gölü’ne araç girişleri kademeli olarak kısıtlanacaktır. Otobüs seferleri 29 Eylül 2012 Cumartesi günü başlayacak ve 09.0020.00 saatleri arasında C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle