13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2012 ÇARŞAMBA A2 ANKARA Kültür Sanat Ankara yapımı olan ‘Melek Yoksa Şeytan mı?’ adlı film ‘49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ön elemeyi geçemedi... GÖRÜNÜM A. Celal B NZET [email protected] Umutlar‘ToprağınÇocukları’nda SELDA GÜNEYSU “Film Tayfası” ekibince çekimlerine geçen yıl başlanan ve bu yaz tamamlanan, oyuncularından mekânlara değin tamamiyle bir Ankara yapımı olan “Melek Yoksa Şeytan mı?” adlı film, “49. Antalya Altın Portakal Film Festivali”nde ön elemeyi geçemedi. Festival için 44 filmin ön elemeye katıldığını, bu filmlerden 11 tanesinin ön elemeyi geçtiğini kaydeden filmin yönetmeni Zaim Güvenç, “Biz filmimize çok güveniyorduk ama olmadı. Umutlarımızı galaya çevirdik” dedi. Ankara’nın “sanat sokağı” olarak da tanımlanan Konur Sokak’ta, tecrübeli oyuncularla sinemaya yeni başlayanların bir araya gelerek imece usulü çektiği “Melek Yoksa Şeytan mı?” adlı film, 100 kişiden oluşan ekibiyle, “49. Antalya Altın Portakal Film Festivali” için hayli iddialıydı. İki kız kardeşin başından geçen olayların üzerinden “masumiyet” duygusunun yaşama olan etkilerinin işlendiği filmin öyküsü toplumdaki gerçeklerle örtüşmesi açısından da festivalde avantaj sağlıyordu. ‘Vizyona giren filmler yarışmada, biz yokuz’ Ancak film, “49. Antalya Altın Portakal Film Festivali”nde ön elemeyi geçemedi. Konuya ilişkin olarak Cumhuriyet Ankara’ya açıklamalarda bulunan yönetmen Gümiştik. Hayli de iddialıydık. Hatta festivale gönderilen filmler arasında bütçesi en az olan film de bizim filmimizdi.” Konusuyla, mekânıyla, oyuncularıyla tamamen bir Ankara filmi çektiklerini dile getiren Güvenç, filmi festivale göndermeden önce gazetecilere, sinema eleştirmenlerine izlettiklerini ve filmi izleyen herkesin çok beğendiğini kaydetti. Güvenç, “Herkes filmi beğenmişti. Hatta bazı sinemacılar ‘Bu film kesin festivalde En İyi Kadın Oyuncu ya da En İyi Erkek Oyuncu ödüllerinden birini alır’ diyorlardı” dedi. Filmin 2013 yılı başında vizyona gireceğini dile getiren Güvenç, yapım sonrası destek alabilmek için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunduklarını da sözlerine ekledi. ‘İlla ünlü oyuncular mı olmalı?’ Yarı Ankara filmi olan ve ön elemeyi geçen “Toprağın Çocukları” adlı filmin Ankara’yı festivalde tanıttığını ve kendilerinin de bu filmi “kardeş film” ilan ettiklerini belirten Güvenç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne yazık ki bazen sinemacılar haksızlıklara uğruyor. Bu festivale başvuran filmlerden 9 tanesinin yönetmeninin ilk filmi. Ancak bizim filmimiz hariç diğerlerinin filmlerinde ünlü oyuncular oyunuyor. İlla bir filmde ünlü oyuncular mı oynamalı? Biz filmimizin en azından festivalde gösterilmesini istemiştik. Öyle bir talebimiz de vardı lakin bu da olmadı.” Savaşa Karşı Sanat ışarıda kargaşa davullarının çalındığı bir ortam. D Böyle bir tozduman arasında sanat ne yapar, peki? Savaşı konu edinen ve eleştiren sayısız yapıt var. (Başta Picasso’nun Guernica’sı) Onları sıralamak bile epeyce yer tutar. Bunlardan yalnızca birisi üzerine sözümüz. İspanyol sanatçı Goya’nın 1814 yılında tamamladığı resmi “3 Mayıs 1808 Kurşuna Dizilenler” adını taşır. Fener ışığının aydınlattığı akşam alacasında kent meydanı. Ortada korku dolu gözleriyle ölüme yaklaşan siviller, sağ yanda silahlarını ateşlemek üzere olan askerler. Napolyon’un İspanya’yı işgal eden askerleri bir grup İspanyol yoksulunu kurşuna dizmek üzeredir. Cumhuriyet düşüncesiyle başa geçip, imparatorluk düşünü gerçekleştiren Napolyon, başta kalmasını ancak savaşlar açarak sürdürebilecekti. 1804 yılında kendini Napolyon I adıyla imparator yaptırdı. Elinin altındaki cumhuriyet yönetimince seçilmiş bir yığın parlamentere bunu uygulatması zor olmadı. Bu arada bir başka olaya tanık olunur. Cumhuriyet yönetimi sırasında Beethoven, Napolyon için bir beste yapmaya başlamıştı. Onun cumhuriyet ideallerine bağlılığından yola çıkarak yaratılan 3. Senfoni’nin bitimi tam da mutlak egemen Napolyon’un imparatorluk günlerine denk gelir. Cumhuriyeti yıkıp imparator olan Napolyon karşısında Beethoven, ona adadığı bestesinin başlığını silip adını “Eroica”ya (kahramanlık) dönüştürür. Çünkü besteciye göre o, Fransız devriminin ideallerine ihanet etmiş bir imparatordur artık. venç, şöyle konuştu: “Bize filmimizin neden elendiğine dair bir açıklama yapmadılar ancak biz bir konuya çok üzüldük. Festivalin yönetmeliğinde, ‘Daha önce vizyona girmemiş, hiç gösterilmemiş filmler festivale başvurabilir’ ibaresi vardı. Hatta biz de bu nedenle filmimize gala yapmamış ve festivalin sonuçlanmasını beklemiştik. Filmimizle ilgili her yerde müthiş tanıtımlar yapılırken, biz kendimizi alıkoymuştuk galadan. An cak sonuçlar açıklanınca bir de baktık ki ön elemeyi geçen 11 filmden 2’si daha önce vizyona girmiş. Bunlardan biri Melisa Sözen’in rol aldığı ‘Pazarları Hiç Sevmem’ adlı film. ‘Hani daha önce vizyona girmemiş filmler yarışacaktı?’ diye sorduğumuzda yönetmelikteki ifadenin ‘bir filmin DVD olarak kopyalanmamış olması’ anlamına geldiği belirtildi. Bu durum bizi çok üzdü. Çünkü biz gerçekten çok büyük çabalar harcayarak bu filmi yaşama geçir İskender Paydaş Ankara’ya geliyor ek çok ünlü müzisyenin albümlerinde besteleri de bulunan İskender Paydaş, 19 Ekim’de başkente gelecek. “Zamansız Şarkılar” adlı çalışması ile Çayyolu’ndaki Crossroads Sahnesi’nde, 19 Ekim Cuma günü saat 23.00’te konser verecek olan Paydaş, bu çalışmasında, “Bu Aşk Fazla Sana”, “Batsın Bu Dünya”, “Kar Beyaz”, “Tavla” gibi sevilen şarkıları alışılan formlarının dışında aranjesini yaptı. Son yılların trendi olan aranjör albümleri arasında dikkat çeken çalışmada, ünlü müzisyenin dillerden düşmeyen şarkılarının yanı sıra; “Dr.”, “Yeni Aşk” ve “Nasıl Yani” gibi yepyeni hit şarkılar da yer alıyor. Paydaş’ın konseri MyBilet’te 20 TL’den satışa sunuluyor. ODTÜ ADT’nin konuğu Gülşah Balbay DTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu (ADT), OdaTV, O Ergenekon ve Balyoz davalarını masaya yatıracak. Davaların toplumsal hayatı nasıl etkisi altına aldığının tartışılacağı “Tutuklu Demokrasi” başlıklı etkinliğin konuğu ise CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay. ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde, 12 Ekim Cuma günü saat 14.00’te gerçekleştirilecek etkinliğe, Gülşah Balbay’ın yanı sıra OdaTV yazarı, gazeteci Müyesser Yıldız, ODTÜ Araştırma Görevlisi ve OdaTV yazarı Coşkun Musluk, Balyoz davasından tutuklu HAVELSAN Genel Müdürü Faruk Yarman’ın kardeşi, ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatoş Yarman Vural da katılacak. Yeniden Goya’nın resmine dönüyoruz. Komşu ülkesi İspanya’ya saldıran Napolyon, böylece ülke içindeki karmaşanın, aykırı seslerin önünü alabileceğini düşler. Çünkü içeride sıkışan her yönetici, toplumu oyalayacak bir dış düşman yaratma konusunu iyi bilir. Böylelikle cepheye sürülen yoksullar için cennet ütopyasına yaklaşmak daha kolay olacaktır. İlginçtir, Napolyon’un askerleri arasında Fransız olmayanlar da yer alır. Ortadoğu’nun Memlukluları her zaman olduğu gibi, kendilerinden olmayan bir yüce gücün buyruğuna girmekte duraksamamışlardır. Onlar, bir sözde kutsalın peşinde sürüklendiği savaşta, yamandıkları ülkenin sınırlarını aşarak bir başka yoksul halkı yok etmekte ikirciklenmezler. Ne de olsa ucuz askerdir onlar. Goya, resminde kirli savaş oyunlarının acı yüzünü gösteriyor. Bir imparatorun düşleri uğruna birbirine kırdırılan yoksul halklar var orada. Hep kendinden üstün gördüğü güçlere yaranmak için onun buyruğuna giren Ortadoğu’nun insanları da var, kullanılan ve ölen. Bir de onların sırtından geçinen yöneticiler. Sanatçı, tanıklığıyla bu evrensel oyunu anlatıyor anlayanlara. 19. yüzyılın sanatçısı Goya’nın (17461828) bir yapıtından yola çıkarak, onun çevresinde sanatsanatçı ve politika konusunun nasıl da evrensel ve güncel olduğu gerçeğini bilmekte yarar var. P İskender Paydaş Ç ankaya Belediyesi, Türk tiyatrosuna emek vermiş üç değerli isim için Çankaya’da 3 park açacak. Çankaya Belediyesi, yaklaşık on yıl önce yaşamını yitiren Yıldız Kenter’in hayat arkadaşı Şükran Güngör ve geçtiğimiz ağustos ayında hayata veda eden Müşfik Kenter ile Yıldız Kenter’in adının verildiği 3 parkın açılışını yapacak. Keklik Pınarı Mahallesi 901. Cadde, 907. ve 908. sokaklarda yapılan parklar, yurttaşlara dinlence ve spor, çocuklara ise oyun alanı olarak projelendirildi. Keklik Pınarı Mahallesi 27257 ve 27258 adalar üzerinde 3 parça olarak konumlanan yeşil alanlar, toplam 5105 metrekareden oluşuyor. Yürüme parkurlarının ve kondisyon alanlarının yer aldığı parklar, oyun alanları ve oyun aletleri ile donatılarak bölgedeki çocuklara, yaşadıkları yerden uzaklaşmadan oyun oynama olanağı sağlayacak. Çankaya Belediyesi, Türk tiyatrosunun oluşmasında ve yaşatılmasında önemli hizmetler veren Yıldız Kenter, Müşfik Kenter ve Şükran Güngör’ün adlarının ölümsüzleşeceği parkları, 20 Ekim’de açacak. Gülşah Balbay Türk tiyatrosunun 3 ismi parklarda yaşayacak SATILIK ARSA ÇORLU'da satılık, k.karşılığı 100, 200, 300, 400, 500 dairelik parseller www.hakangungor.com 0.312.318 44 88 DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 TOYOTA BAYAN’dan 1999 Terra Liftback temiz 78.500km 0533.426 42 66 Telefon Eposta 10 Ekim 2012 Çarşamba C M Y B C M Y B Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle