Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 2012 SALI A2 ANKARA Kültür Sanat ADT şubat ayını ‘Kafes Arkasında’ ile karşılıyor ‘Küllerinden doğan’ Mavi Sahne’nin öyküsü... YANSIMALAR Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com İnönü, Biret, Erkin, Onay ve çağrıştırdıkları... smet İnönü’nün (18841973) gelmiş geçmiş en müziksever devlet adamımız olduğunu bilmeyen var mıdır? İsmet Paşa, yabancı bestecilerden en çok Beethoven’i, bizim bestecilerden Saygun ve Erkin’i, piyano konçertolarından da Brahms’ın ikinci konçertosunu severdi. Nedeni de, üçüncü bölümün girişindeki viyolonsel solosuydu. Bu enstrümana tutkun olan ve bir ara öğrenme girişiminde de bulunan İnönü’nün sevdiği konçertoyu geçen hafta “anıtsal piyanist” İdil Biret (d.1941) Işın Metin yönetimindeki BSO eşliğinde her zamanki duyarlılığıyla mükemmel seslendirdi. Hayrettin Hoca’nın karlı günde içimizi ısıtan viyolonsel solosuna da diyecek yoktu. Ağabeyi Feridun Cemal Erkin’in Dışişleri Bakanlığı’nı da yaptığı İnönü’nün sevdiği besteci, “Türk Beşleri”nden Ulvi Cemal Erkin’in (19061972) 40. ölüm yılı anısına CSO’da düzenlenen konser için, bestecinin üç döneminden isabetli bir izlence düzenlenmişti. 1942’de yazdığı piyano konçertosu, 1958’de tamamladığı 2. Senfoni ve 1969 tarihli Senfonik Bölüm’ün seslendirilmesinde CSO’yu yetenekli şef İbrahim Yazıcı (d.1971) yönetti. Uluslararası piyanistimiz Gülsin Onay’ın (d.1954) konçertonun solisti olması da yerinde bir rastlantıydı. Çünkü Onay’ın çocukken 6660 sayılı Üstün Yetenekli Çocuklar Yasası’ndan yararlanarak yurtdışına gönderilmesini sağlayan süreç, Erkin’in kendisini dinleyip sınamasıyla başlamıştı. Erkin’in lirizm, parlak virtüozite ve senfonik eşlik ögelerini ustaca uyguladığı konçerto, Türk halk müziği ve geleneksel makamsal yaklaşımların çağdaş anlayışla işlendiği bir yapıdadır. Özellikle Horon’dan hareketle yazılmış olan üçüncü bölüm, hem piyanistlerin, hem de dinleyicinin büyük ilgisini çeker. Nitekim, konserde “bis” olarak bu bölüm çalındı. Senfonik Bölüm’de caz esintileri dahil 20. yüzyıl yansımaları, 2. Senfoni’de ise geleneksel makam müziği ve halk müziğinin esintileri dinleyiciyi coşturur. CSO’nun yitik bestecilerimizi anma konusunda gösterdiği özeni, genç bestecilerin yapıtlarından da esirgememesini diliyorum. Bu arada, Erkin’le ilgili olumlu bir gelişme var. Fazıl Say bestelerinin yayım haklarını da elinde bulunduran ünlü Schott Music firması, Erkin yapıtlarının tüm yayım haklarını devraldı. Böylece, Erkin’e özellikle Avrupa’da artan ilginin hızlanması beklenebilir. Nitekim beş yabancı müzisyenin Erkin’in, başta piyanolu beşli olmak üzere oda müziklerinden yaptıkları kaydı, başkaları da izleyecek. Bu kaydı bizde A.K. Müzik “Erkin Oda Müzikleri” adlı albüm altında yayınladı. Dinlemenizi öneririm. İ Moloz yığınlarında oyun provası SELDA GÜNEYSU Kadına yönelik şiddet tiyatroda SELDA GÜNEYSU ANKARA Ankara’da 10 yıl kadar Tunalı Hilmi Caddesi’nde faaliyet gösteren ve geçen yıl kapanacağı söylentilerinin ardından Çayyolu’na taşınan Mavi Sahne’nin ekibi, inşaat halindeki soğuk binada, toz ve moloz içinde aylarca yeni sezon oyununun provalarını yaptı. Bu tiyatro “amatör” değil. Tiyatrodaki tüm oyuncular konservatuvar mezunu. Tiyatronun kurucularından Ziver Armağan Açıl, yurtiçinde ve yurtdışında birçok ödül alan Selim Güneş’in Sabahattin Ali’nin “Ayran” adlı eserinden senaryolaştırıp, sinemaya uyarladığı ve yönettiği “Kar Beyaz”da oynadı. Yeni sezona, sahne gerisinde yaşananların hicvedildiği “Oyunun Oyunu” ile “merhaba” diyen Mavi Sahne’nin oyuncuları, aylarca inşaat halindeki yeni tiyatrolarında prova yaptılar. Üstelik, “Oyunun Oyunu gerçek oldu” dercesine de bin bir türlü aksiliklerle karşılaştılar. Yaşadıkları süreci, “Gerçekten sahne tozu yuttuk” diyerek Cumhuriyet Ankara’ya anlattılar. Fotoğraşbar: NECATİ SAVAŞ Binanın üst katlarındaki inşaat devam ediyor. Bittiği yerde yeniden başladılar Açıl, uzun süredir Ankara’da, dansçı ve koreograf eşi Esin Kartaloğlu Açıl ve eşinin ablası dansçı, koreograf Kerime Kartaloğlu ile birlikte Mavi Sahne’yi yönetiyordu. Ancak Mavi Sahne, geçen yıl başta maddi olmak üzere birtakım sıkıntılar yaşadı. Tunalı Hilmi Caddesi üzerindeki binanın kapısına kilit vurulmak zorunda kalındı. Bunun üzerine de tiyatro için “Kapandı. Bu sahne bundan sonra hayatta belini doğrultumaz” yorumları yapıldı. Ziver ve Esin Açıl oğulları Çınar’la bazen çalışmaların sabahın 05.00’ine kadar sürdürdüğünü söyledi. Açıl, sahnedeki her bir ayrıntının bizzat kendileri tarafından tasarlandığını anlatarak “Sahne demirlerini biz kaynattık, sahne yükseltilerini de biz yaptık. Hayatımda ilk kez demir kaynağı yaptığımı bilirim. Bir ayda 10 kilo kadar verdim. Nasıl zayıflanacağına dair bir kitap yazabilirim” diye espri yaptı. Ankara Devlet Tiyatrosu (ADT) şubat ayını yeni bir oyunla karşılıyor. Müsahipzade Celal’in yazdığı “Kafes Arkasında” bugün ilk kez Altındağ Tiyatrosu’nda sanatseverlerle buluşuyor. Yönetmeni Münir Canar, oyunu şu sözlerle anlatıyor: “Kadına şiddet, kadına baskı, kadına ölüm... Günümüzün en önemli toplumsal sorunlarından biri bu dehşet tablosu. Musahipzade yıllar önce yazmış. Kadınlar, ‘Kafes Arkasında’da kendi sorunlarını görecekler. Yüzyıllar öncesinden; yüzyıllar sonrasına değişen bir şey yok. Sizlere aslında kara bir komedi sunuyoruz! Arif olan anlaya ve dahi bir şeyler yapıla...” Oyunda, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, siyasi ve ekonomik çöküşün getirdiği toplumsal çözülme ve değer yitiminin neden olduğu çelişkiler, kadınerkek ilişkileri üzerinden betimleniyor. Toplumsal değişim ve dönüşümlerin çok hızlı yaşandığı bu dönemde, erkek egemen bir toplumun yozlaşan değerlerinin, onu temsil eden erkekleri ve kadınları, nasıl bir çözümsüzlüğün içinde sıkıştırdığı, oyunda komik olaylar örgüsü ile canlandırılıyor. ‘Oyunun Oyunu gerçek oldu’ Sahne, binadaki inşaat devam ederken, oyunun prömiyerinin yapılacağı gün tamamlanabildi. Ancak bu kez de “koltuk krizi” yaşandı. Tiyatronun koltukları, prömiyer yapılacak günün sabahı, saat 05.00’te gelecekti. Ancak anlaştıkları firma, bir yığın gerekçeyle, koltukları yapmayacağını söyledi. Açıl, durumu şöyle anlatıyor: “Bu gerekçelerin her birini çürütmelerine karşın anlaşamadık. Canımız sıkıldı. Akşam oyun vardı ancak sahnenin koltuğu yoktu. Bir düğün organizasyon şirketini aradık ve apar topar 100 adet sandalye kiraladık. Neticede o gün oyunumuzu sahneye taşıdık. Şimdi kendi koltuklarımızı yerleştirdik.” Tiyatronun bu sezon izleyici ile buluşturduğu Michael Frayn’ın yazdığı ve Açıl’ın yönettiği “Oyunun Oyunu”, oyuncuların sahne gerisinde yaşadığı sorunları komedi diliyle hicvediyor. Sahne gerisindeki aksilikleri anlatıyor. Açıl, “Oyun bir tiyatro sahnesinin gerisinde yaşanan aksilikleri konu ediniyor ya, bizim yaşadıklarımızı anlatıyor sanki. Biz o yüzden kendi aramızda ‘Oyunun Oyunu gerçek oldu’ diyoruz” diyor. mıştı. İnşaat halindeydi. Elektrik, su, kanalizasyon tesisatı yoktu.” İnşaat içinde prova Cumhuriyet’in konuk olduğu Mavi Sahne’nin yeni sezon için provalarındaki manzara hayli şaşırtıcıydı. Prova yapılan yerde bir sahne vardı ancak buraya sahne demeye bin şahit isterdi. Yine de her şeye karşın ekip, oyuncular Anıl Sepetçi, Selver Kınık, Gürsan Piri Onurlu, Elif Öztürk, Alper Baytekin Yansı Deniz Özçelik, Mete Ayhan ve aynı zamanda Ankara Devlet Tiyatrosu Yavuz Sepetçi ile beraber, üzerlerinde yer yer kabanlarıyla inşaat içinde provaları sürdürdüler. Provadan sonra inşaat Prova gece saat 22.30’da sona erdi ancak oyuncuların işi bitmedi. Alper Baytekin, bir kenarda bulunan boya fırçasını aldı ve sahneyi boyamaya başladı. Anıl Sepetçi de duvarları boyamakla meşguldü. Kadın oyuncular da sahneyi derleyip, topluyorlardı. “Gördüğünüz gibi biz gerçekten sahne tozu yutanlardanız” diye gülümseyen Açıl, ‘Bizi şeytan dürttü’ Söylentilere karşın, Mavi Sahne bu senenin başında, bu kez Çayyolu Park Cadde’de, küllerinden, ya da daha doğrusu “tozlarından” doğdu. Nasıl mı? O süreci Ziver Armağan Açıl anlatıyor: “Tunalı’yı kapatınca başka şehirlere gitmeyi düşündük. Yeniden bir tiyatro kurma fikrinden vazgeçmiştik. Ancak bizi sonra şeytan dürttü. ‘Ankara için, kentin sanat ortamının varlığını sürdürebilmesi için bir şeyler yapalım’ dedik. O halde bize artık yeni bir sahne gerekiyordu. Bunun için Ankara’da pek çok yere baktık. Sonra burayı kiraladık. Bu bina tiyatro yapabilmemiz için hayli uygundu. Ancak tek sorunu; bina henüz tamamlanma Oyunda şu oyuncular rol alıyor: İsmet Numanoğlu, Caner Gezener, Cengiz Uzun, Özgür Öztürk, Ergin Özdemir, Teoman Gülen, Özgür Cengiz, Tunç Yıldırım, Ulaş Ersoy, Pervin Ünalp, Eda Yılmaz Yener, Selma Bayraktargil, Eda Aydınlı, Eylül Aktürk, Rıza Eliaçık, Savaş Tamer, Erdal Karakurt, Özgür Günay, İbrahim Korumaz, Burak Aksoy, Petek Ocakçı, Ayça Korumaz, Semra Morgil, Eda Hakoğlu, Figen Özdemir, Korhan Enis Yavuz, Mehmet Tolga Günay, Suzan Arslan. Oyun, 111 ile 2126 Şubat tarihleri arasında Altındağ Tiyatrosu’nda izlenebilir. (Altındağ Tiyatrosu Tel: 316 59 02) BUGÜN NEREDE, NE VAR? Tiyatro ¦ Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, Akün Sahnesi’nde “Gizler Çarşısı”, Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde “Barış”, Küçük Tiyatro’da “Figaro”, Oda Tiyatrosu’nda “Dönülmez Akşamın Ufkundayız”, Stüdyo Sahne’de “Üç Yönetmen Üç Oyun”, Şinasi Sahnesi’nde “Sırça Kümes” adlı oyunlar saat 20.00’de. (310 19 45) BESOM Ulusal Beste Yarışması’nda finalistler belli oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Besteciler, Orkestra Şefleri ve Müzikologlar Birliği Derneği’nin (BESOM) Ankara Kızılay Rotary Kulübü Derneği’nin desteğiyle düzenlediği, “Cumhuriyetimize Armağan” 2. Ulusal Beste Yarışması’nın finalistleri belli oldu. Suna Kan, Ersin Onay, Cihat Aşkın, Hasan Uçarsu, Sayram Akdil ve Yiğit Aydın’dan oluşan seçici kurul, yarışmaya gönderilen on kemanpiyano bestesini önce partisyon üzerinden inceledi, toplantıda ise Gülüm Sürmen’in piyanosu eşliğinde Cihat Aşkın’ın icrasıyla dinleyerek değerlendirme yaptı. Jüri çalışmalarını BESOM’un onursal başkanı Muammer Sun ile yönetim kurulu üyeleri Arda Erdem, Onur Türkmen, Orhun Orhon da izledi. Final konseri 13 Şubat 2012 Pazartesi günü saat 19.00’da Bilkent Konser Salonu’nda yapılacak. Final konserini dileyen tüm müzikçi ve müzikseverler ücretsiz olarak izleyebilecek. Sekiz yapıt, final konserinde de Gülüm Sürmen’in piyanosu eşliğinde kemancı Cihat Aşkın tarafından seslendirilecek. İlk üç sırayı paylaşan ve mansiyon alan yapıtlar jürinin konserin ardından yapacağı toplantı sonunda açıklanacak. Geçen yıl, piyano dalında yapılan beste yarışmasına yüz dolayında beste katılmıştı. Yarışma, özellikle müzik eğitimini sürdüren öğrencilerin de çalabileceği yeni Türk yapıtlarının kazanılması ve öğretmen, öğrenci ve müzikcilerin hizmetine sunulması amacıyla düzenleniyor. BESOM yönetim kurulu 2013 yılındaki yarışmanın üflemeli çalgılarpiyano ikilisi için düzenlenmesini kararlaştırdı. BESOM 3. Beste Yarışması’nın şartnamesi de önümüzdeki ilkbaharda açıklanacak. Opera ve Bale ¦ Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde, Opera Sahnesi’nde “Gecenin Rengi” modern dans gösterisi, Operet Sahnesi’nde “Özsoy Quartet” konseri saat 20.00’de. (324 68 01) Konser ¦ Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi M Salonu’nda, Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın şef Erol Erdinç yönetiminde vereceği, Alexsander Shutsin (keman) ve Khaniafi Tchinakaev’in (obua) solist olarak yer alacağı konser saat 19.00’da. (305 12 72) ¦ If Performance Hall’de, Radyo ODTÜ’nün kuruluşunun 17. yıldönümü nedeniyle “soul/funk” müzik dinletisi gerçekleştirilecek. (418 95 06) Türkiye Mehmetçiğe Mehmetçik Türk Milletine Emanettir. ANKARA BATIKENT’TE CAN EMLAK LTD. ŞTİ. Marka tescil belgelidir. Yılların verdiği tecrübe ile tüm gayrimenkul alım satımı kiralanması ve arsa alım satımı konularında siz değerli müşterilerinin hizmetindedir. TSK MEHMETÇİK VAKFI Tel: 0(312) 284 19 7071 Faks: 0(312) 284 19 73 www.mehmetcik.org.tr 385 63 64 0532 211 30 15 www.canemlakltd.com.tr 251 40 41 DERS VERENLER SAKSAFON öğrenmek isteyenlere eksersizlerin çalışılması için enstrümanı olmasa da yardımcı olunur. 0542 657 36 85 : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 31 Ocak 2012 Salı Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi Ankara Bürosu, Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr Yayımlayan Basıldığı Yer Dağıtım : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ : DPC Doğan Medya Tesisleri : YAYSAT Yerel ve süreli yayın C MY B C MY B