28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 235/2 Ocak 2009 Matruşka’daaşkınherhalivar ? Selda GÜNEYSU “Geleneksel kalıplar içinde başlayan kadın erkek ilişkisinin zamanla ironik bir aşka dönüştüğünü” anlatıyor Tuncer Cücenoğlu’nun 1990’lı yıllarda yazdığı “Matruşka” adlı oyunu. Oyun başta Ankara Devlet Tiyatrosu (ADT) olmak üzere, Romanya, Gürcistan, ABD, Fransa gibi ülkelerde de sahnelendi. Ritüel Sanat Merkezi oyunu şimdi, Tunalı Hilmi Caddesi, numara 111/8, Kavaklıdere’deki adresinde, cafe tiyatro anlayışı ile yeniden başkentlilerin beğenisine sunuyor. Başkentliler Ritüel Sanat Merkezi’nde içkilerini yudumlarken, oyun izlemenin keyfini yaşıyor. Oyunda, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunu Begüm Topçu ve Cantuğ Turay’ın rol alıyor. Oyunun yazarı Tuncer Cücenoğlu ve oyunda rol alan Begüm Topçu ile başta İstanbul olmak üzere giderek yaygınlaşan cafe tiyatro anlayışını, “Matruşka”yı ve tiyatro sanatının sorunlarını konuştuk: Bize biraz oyun hakkında bilgi verir misiniz? I Tuncer Cücenoğlu: 1990’lı yıllarda yazdığım bir oyun “Matruşka.” Başta ADT olmak üzere ülkede pek çok yerde sahnelendi, izleyiciler tarafından çok beğenildi. Oyun yurtdışında da izleyici ile buluştu. Romanya, Fransa, ABD, Gürcistan gibi ülkeler, kendi dillerine çevirdi oyunu ve sahnelerine taşıdı. Oyun, aşkın her koşulda çok güzel olduğunu esprili bir dille anlatıyor izleyiciye. Geleceğe dair de umutlar taşıyor. Oyun izleyiciler tarafından çok beğenildi çünkü izleyiciyi içine alan bir oyun “Matruşka.” Bu oyunda oyuncular kadar izleyiciler de aktif. Oyuncular oyun sırasında izleyiciye sürekli fikirlerini soruyor. Bu izleyiciyi oyuna bağlaması açısından hayli önemli. Oyunun cafe tiyatro anlayışı ile sahneye uyarlanmış halini nasıl buldunuz? Başta İstanbul olmak üzere giderek yaygınlaşan cafe tiyatro anlayışı, klasik tiyatro anlayışını yerle bir eden bir oluşum sonuçta... I T.C: Ben çok pozitif bakıyorum bu türlü oluşumlara. Çünkü klasik anlayış devam ederken bu türlü oluşumlara da açık olmalı tiyatro. Bu türlü oluşumlar ayrıca tiyatro sanatı için de çok önemlidir diye düşünüyorum. Farklı izleyicileri tiyatro sanatı ile buluşturur çünkü. Begüm ve Cantuğ da bu oyunda gerçekten çok başarılı bir performans ortaya koyuyor. Yalnız oyunu sahneledikleri alanın biraz daha geniş olması gerekli. Siz çok farklı ülkelerde pek çok oyunu sahnelenmiş bir oyun yazarısınız. Ülkemizde yeterince oyun yazarı yok bugün, siz nasıl değerlendiriyorsunuz? I T.C: Bu durum sadece bizim ülkemize has değil. Dünyada da çok sayıda oyun yazarı yok. Bugün ülkemizdeki konservatuvarlarda, yeni yeni oyun yazarlığı bölümleri açılıyor. Bu bölümlerin gelecekte iyi oyun yazarlarının yetişmesi bakımından çok yararlı olacağını düşünüyorum. 1950’li yıllara baktığımız zaman politik tiyatronun ön planda olduğunu görüyoruz. Bugün politik tiyatro önemini yitirdi gibi. Daha çok ikili ilişkileri konu edinen oyunlar sahneye taşınıyor... I T.C: Ben bu durumu 12 Eylül sürecine bağlıyorum. Çünkü sanat, özellikle de oyun yazarları, 12 Eylül sonrası ikili ilişkileri konu edinen oyunları yazmaları bakımından özendirildi diye düşünüyorum. 12 Eylül, sizler de çok iyi bilirsiniz ki, toplumu bilinçli olarak apolitikleştirdi. Tabii benim ikili ilişkileri konu edinen oyunlarım olduğu gibi toplumsal sorunları anlatan oyunlarım da var. Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü konu edinen bir oyun yazdım. “Mustafa Kemal.” Oyun, İstanbul’da Müjdat Gezen tarafından sahneleniyor. DT de repertuara almış bu oyunu. Sanıyorum gelecek yıl DT’de sahnelenecek. Bunun yanında, Sabahattin Ali’yi ve Che’yi anlatan iki oyun da gelecek yıl izleyici ile buluşacak. Tiyatro sanatının bugün içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? i I T.C: Ben, DT’nin Anadolu’dak Bum. yoru msi öne rolünü bugün çok a gün tiyatro sanatı bu nedenle ban nin DT’ göre daha iyiye gidiyor. Bakın “60. Yılda 60 Yeni Oyun” projesi var e ve bu projeyi başarıyla götüreceğin rde enle geç , nuz orsu Biliy inanıyorum. de Malatya’ya yeni bir tiyatro sahnesi açıldı. Şimdi, siz bugün Van DT’yi, ya da Erzurum DT’yi küçümserseniz, çok büyük bir yanılgı içine düşer ve Doğu illerindeki kültür sanat yaşamının bittiğini kabul etmek zorunda kalırsınız. Bu yanılgı eski sosyalist ülkelerde yaşandı. Sistemleri değişir değişmez bu ülkeler, özel tiyatroları özendirmeye, ödenekli tiyatroları ise kapatmaya başladı. Ancak baktılar ki iş istedikleri gibi gitmiyor, kültür sanat yaşamları sekteye uğruyor, ’ li m e n ö k ço lü o ir k a d ’ lu o d a n A ‘DT’nin yeniden ödenekli tiyatrolara ağırlık vermeye başladı bu ülkeler. Çünkü tin yatro pahalı bir sanattır. Düşünü tro tiya bir usta gibi l Erka co bugün Gen oyuncusu, bir sezonda yalnızca bir a oyunu sahneye taşıyabiliyor. Oys ştubulu ile ici izley nu DT onlarca oyu ruyor her yerde. DT’ye gözümüz gibi bakmalıyız bu nedenle. “Matruşka” gibi bir oyunun Ri tüel Sanat Merkezi’nde sahnen mı? var eni ned bir l öze mesinin I Begüm Topçu: Elbette, çünkü a “Matruşka” cafe tiyatro anlayışın or dek a fazl Çok n. çok uygun bir oyu gerektirmeyen ve izleyiciyi içine alan bir oyun. Biz cafe tiyatromuzda, çok pahalı dekorlu oyunları sahneye taşı kü. yamıyoruz çün Bugün yeni mezun oyuncular genellikle dizi setlerinde çalışmayı tercih ediyorlar. Siz ise bir şekilde tiyatro sanatı adına bir şeyler yapma gayreti içindesiniz... I B.T: Ben dizi setlerinde görev alan arkadaşlarımın yanlış yaptığını düşünmüyorum. Çünkü onlar ellerine geçen fırsatı değerlendirmeye çalışıyorlar bugün. Biliyorsunuz, bugün her alanda işsizlik hayli fazla. Bu nedenle anlayışla karşılıyorum. Biz ise tiyatro sanatı için olanakları değerlendirdik. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle