Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                26 MAYIS 2024
2
Tuşların arasında bir yaşam: Nazlı Hacıalioğlu ile müzik üzerine her şeyi konuştuk
Editörd En
on zamanlarda farklı mecralarda 
ilginç bir kavrama yönelik farklı 
notaların sınırları 
argümanlarla karşılaştım. Bu 
kavram: Dedikodu.
S
Dedikodunun 
alametifarikasını bilirsiniz. Herkesin nefret 
ettiği, kimsenin yapmadığı ama çevresinde 
çok sık karşılaştığı bir etkinliktir. Genelde 
olumlu bir anlamı yoktur.
aşan yolculuğu
Kimileri dedikoduyu zeki insanların 
yaptığını söylerken kimileri için ise 
dedikodu kamusal alanın kurulmasında 
üzik, evrensel bir dil ve 
oluşan tarihsel eksiklerin bir sonucudur.
duyguların en saf haliyle 
Bunu söyleyenler aynı zamanda 
ifadesidir. Sanatın gücü de 
dedikoduya bir cinsiyet ataması yaparlar 
yalnızca sahne ışıkları altında 
ve kadın-erkek arasında kamusal alanda 
M
parlamakla kalmaz, aynı 
örülen görünmez duvarların iki cinsiyet 
zamanda gelecek nesillere aktarılan bilgi ve 
arasındaki bilinmezliği artırdığını ve 
deneyimlerle de yaşar. Nazlı Hacıalioğlu da 
ortaya dedikodunun çıktığını söylerler.
yaptıklarıyla müziğin sadece bir performans 
HHH
sanatı değil aynı zamanda bir yaşam biçimi 
İki önerme de kendi içinde mantıklı ve 
olduğunu gösteriyor. Bu 
tutarlı, en azından üzerine tartışılabilir 
röportajda, piyanonun 
gibi göründü bana. Öte yandan asıl ilgimi 
sihirli tuşları aracılığıyla 
çeken dedikodunun kitlesel boyuttaki 
duygularını dünyaya aktaran 
algılanış biçimi. Bunu en iyi magazin 
Nazlı Hacıalioğlu’nun, 
basınına yaklaşımla ölçebiliriz.
müzikle dolu yolculuğuna 
Kimileri için magazin ancak “seviyeli 
tanık olacağız. Anavatanı 
olursa” takip edilecek bir mecradır. Burada 
Türkiye’den, Avusturya’nın 
seviyeden kasıt tam olarak nedir kestirmek 
tarihi salonlarına uzanan 
zor ama ben bir öngörüyle sürdüreyim.
GÜVeN 
bu serüven onun hem bir 
Seviyesiz magazin (!) izleyenleriniz, 
BayKaN
insan hem de bir müzisyen 
denk gelmiştir. Özel yaşamıyla gündeme 
olarak evrimini anlatıyor. 
gelen ve magazin muhabirlerinin amansız 
Müzikal başarılar, eğitim 
sorularıyla uğraşmak zorunda kalan 
süreci, uluslararası esin 
sanatçılar, bir an gelir, “Özel yaşamımla 
kaynakları üzerine samimi 
değil işimle gündeme gelmek istiyorum” 
bir sohbetle, sanatın 
derler.
derinliklerine doğru bir 
Sanırım seviyeli magazin de tam 
yolculuğa çıkıyoruz.
olarak burada devreye giriyor. İşiyle 
gündeme gelen sanat icracılarının yer u Piyano çalmaya 
aldığı yazılı, görsel ve işitsel içerik olarak başladığınız ilk günlerden 
bugüne kadar olan müzikal 
tanımlayabiliriz bence.
yolculuğunuzda sizi en çok 
HHH
etkileyen anlar nelerdi?
Oysa bana kalırsa insanların magazin 
Bratislava’daki Zichy 
ve dedikodu ile en çok ilişki kurdukları 
Sarayı’nda Avrupa Birliği 
an “diğerlerinin” yaşamları, karakter 
Başkanlığı ve Bratislava 
özellikleriyle ilgili konuştukları o an.
Belediyesi’nin düzenlediği 
Bu da çok anlamlı çünkü genelde 
konserde ünlü kontrabas 
insanlar yaşamda konumunu, kendilerini 
sanatçısı Roman Patkolo 
çevrelerinden birileri ile kıyaslayarak 
ile sahne almak sanatımın 
ölçüyor ve bir ölçüde kendilerine 
fl
evrenselliğini ve müziğin 
rahatlama alanı buluyor.
birleştirici gücünü derinden 
Elbette yaşamda mutluluk bulmak 
hissettiğim bir andı. Tarihi 
için en ideal yol değil ama bu yüzden 
sarayın dokusu, oradaki 
dedikodu veya daha akademik bir tavırla 
rehberliğinde, Bu başarılar, Stiftung Mozarteum 
piyano ve seyircilerin sıcaklığı, 
insanların birbiri hakkında veri paylaşımı 
her ay Salzburg’un Türkiye direktörü olmama ve 
performansımı daha da anlamlı 
yapması (iyi veya kötü mü bilinmez ama) 
Avusturya’nın Salzburg Mozarteum binasında adımın yer 
kıldı. Ancak Trabzonspor’un 
kaçınılmaz.
farklı almasına vesile oldu. Bu hem kişisel bir 
şampiyonluğu kutlamalarında 
Yoksa herkes başka insanlar hakkında 
kentlerinde onur hem de uluslararası bir sanatçı olarak 
stadyumun ortasında piyano 
konuşmanın getirdiği sessizlik içinde 
konser salonlarında sahne almanın kariyerimin bir dönüm noktasıydı.
çalmak, benim için tarif edilemez 
yalnızlaşarak içsel kaygılarıyla baş başa 
zorunlu olduğu bir eğitim süreci geçirdim. 
bir heyecan ve gurur kaynağıydı. Bu deneyimler, 
yitip gidebilirdi. u Müziğinizde sizin esin kaynağınız olan ve 
Bu, sahne tecrübemi artırarak repertuvarımı 
sanatımı icra ederken duygusal derinliğimi ve 
motive eden etkenler nelerdir?
HHH
genişletmemi ve performans becerilerimi 
sahne üzerindeki varlığımı şekillendirdi.
Müziğimdeki ilham kaynaklarım, çaldığım 
Çünkü siz de bilirsiniz ki insanın kendisi 
geliştirmemi sağladı. Küçük yaşta sahne 
eserlerin bestecilerinin yaşadığı dönemler 
hakkında konuşması, başkaları hakkında 
Eğiti Min Sanattaki ön EMi deneyimi kazanmak sanatımı daha özgüvenli 
ve bu eserlerin yazıldığı bağlamlar oluyor. 
konuşmasından bile daha büyük bir ayıp 
ve etkili bir şekilde sunmama yardımcı oldu.
Her performans öncesinde eserin tarihini ve 
kabul edilir. Hepinize iyi pazarlar.
u Bilkent Üniversitesi’ndeki eğitiminiz ve 
bestecinin niyetini araştırarak eseri daha iyi 
sonrasında Avusturya’da aldığınız öğretim, u Avusturya ve Türkiye’de verdiğiniz konserler 
ve aldığınız ödüller, uluslararası arenada bir anlamaya ve yorumlamaya çalışıyorum. Bu 
sanatınızı icra etme biçiminizi nasıl etkiledi?
dEniz Ülk Üt Ekin
sanatçı olarak sizi nasıl konumlandırdı? Bu süreç sanatımı icra ederken kendimi ifade 
İkisi de sanatımı icra etme biçimimi köklü 
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
başarıların kariyerinize etkisi ne oldu?
etme biçimimde önemli bir rol oynuyor.
bir şekilde etkiledi. Değerli hocalarımın 
uğrayacak. 
Mutluluk, 
MElankoli v E 
Camille Claudel ve daimon
gÜnah
Eudaimon, daimon’u 
ransız heykeltıraş Camille 
ile uyumlu, dehası 
Sanatsal 
Claudel’in hüzünlü öyküsü 
ile uyumlu... Bir kişi 
ayşe acar
duyan herkesi derinden 
yaratıcılık, 
diyelim ki deha sahibi 
etkiler. Henüz çocuk 
deha, ikisinin ama bir gün dehasıyla 
F
yaşta heykel yapmaya 
uyumunu yitirdi, ne olur? Antik Yunan’a 
uyumundan başlayan Claudel, Paris Güzel Sanatlar 
göre melankoli açığa çıkar. Daimon’un 
Akademisi’ne kadınların alınmadığı bir 
doğan mutluluk, 
sizi terk ettiğini, yalnız bıraktığını 
tarih diliminde, 1800’lerde yaşamıştır. 
düşündüğünüzde melankoliye girersiniz. 
uyumsuzluğundan 
Gençlik yıllarında kadınlardan oluşan 
Melankoli pek çok filozof ve 
bir atölyede çalışırken kendisi gibi 
camille 
yansıyan 
sanatçıda görülen bir durum. Bu kavram 
claudel
heykeltıraş olan Auguste Rodin’le 
Ortaçağda karşımıza “akedia” olarak 
melankoli... Tüm 
tanışmış ve Rodin’e âşık olmuştur. 
çıkar. Akedia, Hıristiyanlıkta yedi 
Yaşadığı aşk, aralarında geçen gerilimli 
bunlar ortaçağ 
büyük, yedi ölümcül günahtan biridir. 
ilişki Camille’i hem büyük bir sanatçı 
Daimon’un Hıristiyanlıkta zamanla 
ile birlikte
yapmış hem de derin bir yalnızlığa 
“demon”a, yani “şeytan” kelimesine 
günahla 
itmiştir. 
dönüştürüldüğünü de unutmamak 
Anlaşılamamamın verdiği acıyla 
gerekir. 
eşleşmiş,
yaşadığı sinir krizleri yüzünden ki demir yataklardan nefret ederim). sıra dışı bir insandır, sıradan insanların 
Camile Claudel, deha oluş ve dehaya 
kadının 
ailesi tarafından akıl sağlığı yerinde Evimde olup kapımı sıkı sıkı kapamak dışarıdan seyrettiğinde rahatlıkla deli 
özgü belirtilerin delilik hatta günah 
olmadığı gerekçesiyle akıl hastanesine diyebileceği biridir. Manik halleri, 
isterdim. Bu düşü gerçekleştirebilecek 
yaratıcılığına kabul edildiği bir tarih diliminde 
kapatılmış ve orada tam 30 yıl tek başına miyim, bilmiyorum, evimde olmak… bazen kendi içine kapanması, zaman 
yaşamıştır. Melankoli, onu ele geçiren 
gem 
bırakılmıştır. Annesi ve kız kardeşi zaman kibirli davranışları, insanlara 
Sürgündeki kız kardeşin, C.”
sanat dehasının bir yansımasıdır. 
Camille’i hiç ziyaret etmezken şair ve huzursuzluk vermesi… Tüm bunlar 
vurulmasıyla 
Yaşadığı çağda kadın kavramının 
Sokrat ES’in hall Eri
diplomat erkek kardeşi Paul, birkaç yılda antik Yunan’da büyük rahatsızlık 
son derece sığ anlaşıldığının da altını 
sonlanmış 
Claudel’i daha iyi anlayabilmek 
bir onu ziyaret etmiş ve doktorunun yaratmış ve Sokrates’in öldürülmesine 
çizmeliyiz. Hem bir dehasınız hem de 
sayısız için Sokrates’in “daimon” dediği 
isterlerse Camille’i akıl hastanesinden neden olmuştur.
kadın. Derin bir yalnızlık olsa gerek. 
şeyden biraz söz edebiliriz. “İçimde bir 
çıkarabileceklerini söylemelerine karşın Camille Claudel de daimon sahibidir, 
Baştan aşağı yalnızlık, başka bir şey 
yaşamöyküsüne 
daimon var” diyor Sokrates. Daimon 
bunu yapmamıştır. sanat dehası tarafından ele geçirilmiş bir 
değil. 
konu olmuş. 
ona ne yapması gerektiğini söyleyen 
Camille, Paul’a yazdığı mektuplarda insandır. Konuyu daha iyi anlayabilmek 
“Duygusuz yavan insanlar./Bu 
şöyle diyor: “Odada hiçbir şey yok, ne doğaüstü bir güç. Doğaüstü dediğimizde için belki “eudaimon” kelimesine de 
benim ruhum en kutsal varlığım.../
Camille 
zorunluluğa tabi olmayan, otonom, 
bir pufla yorgan ne bir temizlik tası, bakmalı. Eudaimon, “daimon’u ile Bunlar çalışma saatleri. /Ruhumun 
Claudel’inki de 
hiçbir şey, çirkin bir oturak, çoğunlukla özgür bir güçten söz ediliyor. Bu uyumlu” demek. Aristoteles daha yandığı saatler./Siz yiyip içerken, 
bunlardan biri. çentik içinde, çirkin bir demir yatak, kavrama rahatlıkla “deha” diyebiliriz. sonra bu kavrama “mutluluk” diyecek dalga geçerken, oburca tıkınırken, ben 
heykelimle yalnızdım…” C.
insan gece boyunca tir tir titriyor (ben Deha sahibi bir filozof olan Sokrates ve kavram büyük bir anlam kaybına 
Türkiye’de 
okul açacak
u Kariyerinizdeki gelecek 
adımlar nelerdir? Öğretmenlik ve 
sahne performanslarınızın yanı 
sıra, müzik dünyasına katkıda 
bulunmak için başka hangi 
projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
Mozarteum Türkiye 
temsilcisi olarak önümüzdeki 
dönemde Türkiye genelinde 
düzenleyeceğim masterclass’lar 
ve konserlerle müzik eğitimine 
katkıda bulunmayı hedeiyorum. 
ayrıca Mozarteum Türkiye 
Okulu’nu açarak öğrencilere 
kaliteli bir eğitim sunmayı ve 
onları her yıl Salzburg’un büyülü 
salonunda konser vermeye 
hazırlamayı amaçlıyorum.
            
    
