Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                26 ARALIK 2021
5
Uzman Psikolog Zeynep Selvili öz şefkat ile dönüşümü anlattı 
Kendimize 
“kendime nasıl 
destek olabilirim” 
diye sorup 
ihtiyaçlarımızı 
karşılama 
Ben değil 
sorumluluğu 
almak bir şefkat 
eylemidir.
davranışlarınız 
değişsin
nsan acılarıyla şekillenir derler. Belki li ve ağır bir süreç ama bana verilenlerle ne yapa-
doğru, belki yanlış, ama şurası gerçek; cağım benim sorumluluğum. İnsan olmanın bedeli 
acılar insanda en derin izleri bırakıyor. ağır... “Ben, bana dağıtılan bu elle ne yapacağım?” 
Her üzüntünün ardından yeni bir baş- Yeni yılda, bu soruyu, ağırlığının altında ezilme-
İlangıç geliyor. Yeni başlangıçlar, ilk den sorabilme cesareti diliyorum hepimize.
adımın heyecanı, ardından, “başaramayacağım ga-
u Az önce bahsettiğiniz öz şefkat kavramını 
liba” yılgınlığı, bir adım, bir adım daha... Yeni yıl, 
okuyucularımız için açıklamanız mümkün mü?
yeni başlangıçlar için bir sıçrama tahtasıdır. Ye-
Bütün dini geleneklerin bağlı olduğu erdemler-
ni yıl ve yeni bir ben... Yeni bir ben de yeni dav-
den olan şefkat, başkalarının acılarına duyarlı ol-
ranışlar demek. Okuyunca kolay geliyor ama alış-
mak ve acıyı dindirmek arzusu olarak kabul edilir. 
kanlıklardan kurtulmak belki de en zoru. 
Kendimize şefkat, diğerlerine gösterdiğimiz şef-
2021’i geride bırakmaya hazırlandığımız ve bir-
katle aynı özelliklere sahiptir ama içe dönüktür. 
çoklarının yılın kendilerinde bıraktığı manevi yük-
Öz şefkat kendi ıstırabımızı yok saymak yerine 
le hesaplaştığı bugünlerde, Uzman Psikolog Zeynep DENIZ 
açıkça görmek ve acı çekmenin müşterek bir in-
Selvili, sözü alabilecek isimlerden. Kendi hayatın-
ÜLKÜTEKIN
sanlık durumu olduğunu kendimize hatırlatmaktır. 
daki “an”ları çalışarak inşa ettiği mesleki kariyerin-
Öz şefkatin altında yatan temel soru, “Bunu dene-
de öz şefkat kavramı ile kitlelere ulaşan ve mesleki 
yimlerken, kendime nasıl destek olabilirim?” soru-
kimliğinin yanına yazarlığı da ekleyen Selvili; kay-
sudur. Çoğumuz kendimize kulak vermeye alışkın 
gılarla, kişisel yıkımlarla ve kayıplarla örülü bir ha-
olmadığımız için, bu sorunun cevabını bilemeye-
yatın, seçimimiz olmasa da sorumluluğun bi-
biliriz. Ancak kendimize “Kendime nasıl des-
ze ait olduğunu söylüyor...
tek olabilirim?” diye sorup ihtiyaçlarımı-
zı karşılama sorumluluğu almak bir 
u İnsanlar yenilenmek ve 
u Pembe Fili 
“defolarından” kurtulmak şefkat eylemidir.
Yeni yılda 
Düşünme büyük bir ilgi 
için kendilerini değerlendi-
gördü. Yeni kitap çalışmalarınız u Başarılı insanların biyog-
yeni biri 
rirken nasıl bir yaklaşım 
var mı? rafisinde onları takıntılı bir 
geliştirebilirler?
olmak 
baba, otoriter bir anne figürü 
Evet, ikinci kitabımın ilk taslağını 
Kurtulmak istediğimiz 
görüyoruz. Fakat söz konusu 
bitirdim. Bu kitabım da kendi istiyorsunuz, 
davranışlarımızın, belki de 
yöntem, öz şefkat ile çelişiyor 
deneyimlerimden yola çıkarak yazdığım 
yeni bir 
dediğiniz gibi “defolarımı-
sanırım.
bir kitap. Babamın hastalığından önce 
zın” ötesini görmekte zor-
hayat ve 
Bu aralar düşünen adam 
başlamıştım yazmaya. Şimdi revize 
lanabiliyoruz. Fakat kur-
Zor duygularla çalışmak
heykelinin heykeltıraşı olan 
ediyorum haliyle ve daha çok 
eskinin kötü 
tulmaya odaklandığımızda, 
Röden’in biyografisini okuyo-
babam geliyor kalemimin 
bir davranışı bırakmakta ne-
alışkanlıklarını 
rum. Bir seferinde bir el yapmak 
ucuna. Hayat, ölüm ve  Zor Duygularla Çalışmak başlıklı bir atölye çalışmanız var. Zor duy-
den zorlandığımızı anlamamı-
için kolları sıvıyor ve 12 bin el ya-
geride 
yas geliyor. gularla başa çıkmak için neler yapılabileceğinden bahseder misiniz?
za yardımcı olabilecek bir iç gö-
pıyor, kendine göre “mükemmel” olana 
u 
bırakmak 
rüyü göz ardı ediyoruz: Her davranı-
Zor bir duygu hissettiğimizde, hayatidir, çünkü bizi zorlayan duygular 
erişene kadar. Buraya kadar bir sorun yok gi-
şımız ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik bir 
örneğin utanç duygusunu, kendi be- daha temel, konuşma öncesi bir seviye-
hedefleriniz 
bi ama şurası çok önemli: Bu 12 bin elin 10 bini-
girişimdir. Öğrenme geçmişimize dönüp baktığı-
denimizde olmak katlanılmazdır. Baş- de yankı bulur. Bedenimize temas etmek 
ni parçalayarak yok ediyor! O kadar nefret ediyor. 
arasında. O 
mızda bütün davranışlarımız, tamamen saçma gö-
ka herhangi bir yer daha rahat gibi ge- düşüncelerimizin ağına takılmadan on-
Herhangi bir “efsanenin” biyografisini okuyun, 
rünen bile, anlam kazanır. kadar kolay 
lir. Kendimizi suçlamaya başlarız, nere- ları gözlemleyebilme kabiliyetimizi ge-
hepsinde şöyle bir alt metin var: Bu kişiler “iyi 
de yanlış yaptığımızı anlamaya veya ne liştirir, çünkü bedenimiz zihnimize gö-
iş”le yetinmeyenler... Haklısınız, insan düşünme-
mı? Tabii ki 
DÜNYAYA FIRLATILDIK
olacağını kestirmeye çalışırız. Tüm bu re daha yavaş hareket eder. Bedenimiz-
den edemiyor: İçimizde sürekli “Yeterince iyi de-
değil. Ancak 
davranışlar bizi o andan alıp geçmişe de kalarak düşüncelerimizden uzaklaşıp 
u Peki nasıl? ğil” diyen bir sese mi ihtiyacımız var başarılı ola-
veya geleceğe götürür. Burada bir pa- hissedilen duygulara yakınlaşırız. Bir Uzman 
Şöyle ki hepimiz milyonlarca yıl sürmüş bir ev-
bilmek için? Yoksa kendimizi şefkatle de moti-
radoks var, çünkü rahatlamak için bize duygunun bedensel bileşeniyle çalıştığı-
rimle acı duyguları deneyimlemeye muktedir, yönet- ve edebilir miyiz? Öte yandan şu da bir gerçek: 
Psikolog 
acı veren şimdiki zamandan kaçıp baş- mızda, bu duygu, şefkatle farkındalığı-
mesi güç bir beyinle, genetik yatkınlıklarla bu dün-
Evet, biz bu başarı hikâyelerini biliyoruz ama ya 
Zeynep 
ka bir çetin yere, geçmişe veya gelece- mızın içinde tutabileceğimiz somut bir 
yaya fırlatıldık. Çocukluk zamanlarında edindiğimiz zengin bir iç dünyaya sahipken başarısızlık kor-
ğe sığınırız. Bu kaçış anlamlıdır elbet- şeye dönüşür. Nihayetinde bizi zorlayan 
anılarla dokunmuş bir yaşam ve hiçbirini biz seçme-
kusundan paralize olup potansiyeline erişemeyen Selvili’ye 
te, zihnimizi meşgul eder. Halbuki sorun duyguyla kaçmadan bağlantı kurabildi-
dik... “Ben seçmedim.” Bunu kendime söylüyorum diğerleri? Onları düşünüyor muyuz? Ya da bu 
göre 
duygunun kendisi değil, duygudan ka- ğimiz sürece o duyguyla ilişkimiz dönü-
bu aralar. Ailemi ben seçmedim, doğacağım zamanı, 
yolda intihara sürüklenenleri? Sanıldığının aksi-
çınma davranışlarımızdır. Bilhassa zor- şür. Artık kaçınmamız gereken bir dene- hayatınızın 
yeri, çekip gidemeyecek yaştayken yaşadıklarımı... ne, öz şefkatte eleştiriye yer var. Hatta öz şefkati 
lu duygular yaşarken. Beden farkındalı- yim olmaktan çıkar, gözlemleyebildiği-
Bana sorulmadı. Görüyorum ki anne ve babam zor 
öğrenmek, utançtan kaynaklanan kişisel eleştiriy-
her 
ğı, zor duygular söz konusu olduğunda miz bir deneyim haline gelir.
duyguları nasıl karşıladılarsa ben de onları gözlem- le, şefkatle kendini düzeltmeyi birbirinden ayırt 
anının, her 
leyerek aynısını yapmayı öğrenmişim. Kendilerine 
etmeyi de kapsar.
nasıl davrandılarsa ben de kendime öyle davranmı- davranışınızın 
şım. Bu acı kavrayış, öz şefkatin ilk adımı.
danışan görmek zorundaydım. Danışan-
sorumluluğunu 
ları bir denetmen nezaretinde görüyor-
u Burada değiştirilmesi gereken bir davranış ‘Gerçek hikâyelere açım’
bir kez kabul 
dum. Ilk denetmenim Dorothy adında bir 
biçiminden söz eidyorsunuz sanırım.
u Psikoloji ile ilgili yaklaşımınızı oluştu-
ettiğinizde 
Bizim için önemli olan şeyleri davranış özel- klinik psikologtu. Toplantılarımız esna-
rurken kendi yaşamınızdan “an”ları ve 
liklerinden ziyade olmak istediğimiz şeyler ola- sında Dorothy’nin söylediği ve hâlâ ak-
kişisel 
“dönem”leri referans aldığınız dikkatimi 
rak ifade ediyoruz. “Güçlü olmak istiyorum,” lımdan çıkmayan bir şey de bir terapistin 
yıkımdan 
çekti. Bir psikolog olarak kendini çalışma-
“Şefkatli olmak istiyorum,” “Sabırlı, soğuk- kendi acısını kabul edip onunla yaşamak 
nın “bedeli” nedir? 
kanlı, cesur olmak istiyorum.” Davranışla- kurtularak, 
için gönüllü olmasının ne kadar önemli 
rımızdan çok kim olduğumuza dair bu ifa-
Sorunuzu duyar duymaz Genç Bir Şaire olduğuydu. “Gerektiğinde kendini ortaya 
yapıcı şekilde 
deler, belirli duyguları hissetmeye çalış-
koymaktan korkma” derdi Dorothy. “Te-
Mektuplar’dan bir alıntı takıldı aklıma: 
kendinizi 
makla ya da hissettiklerimiz için kendimi-
“Sizi rahat ettirmeye çalışan ve tavs-i rapi odasında korkuyorsan, utanıyorsan, 
zi suçlamakla sonuçlanıyor. Halbuki, sa-
yeler veren insanın, bazen size yar- çaresiz hissediyorsan, onları kabul et. Bu yeniden 
dece davranışlarımız üzerinde kontrol sa-
dımcı olan basit cümleleriyle iç içe cesaretin örnek teşkil edecek ve teda-
inşa etmeniz 
hibiyiz. Gündelik dilimiz, önem verdikle-
dertsiz ve tasasız bir şekilde yaşad-ı vi sürecine yardımcı olacaksın.” Sanırım 
mümkün.
rimizi tasvir ederken kendimizle ilgili de-
ğını düşünmeyin. Kendisinin hayatı 
terapi yapmasam da gerek kitabım Pem-
ğerlendirmeleri dile getirmeye daha yat-
sizinkinden zor ve üzüntülerle do- be Fili Düşünme ile olsun, gerek babamın 
kın. “Güçlü olmak istiyorum,” demek, 
lu. Eğer öyle olmasaydı, size bu söz-
hayatının son zamanlarında, günlükler-i
“Güçlü davranmak istiyorum” demekten 
leri de söyleyemezdi.” Aktif olarak 
mi sosyal medya üzerinden paylaşarak 
daha yaygın mesela. Kelime seçimlerimi-
psikoterapi yapmıyorum artık ama 
yapmaya çalıştığım da buydu. Önceleri 
zi değiştirmek bir başlangıç olabilir. Ro-
terapötik etkisi olan grup çalışmaları 
kendim için yazdım. Fakat sonra gördüm 
lüne hazırlanan yetenekli bir metot oyun-
yapıyorum. Başka insanların kırılgan-
ki benzer acıları yaşamış çok insan var. 
cusu gibi, diyelim daha sabırlı davranmak 
lığını sarmalamak, mecburen kendi k-ı
Paylaştıkça tek başınalığım yerini güçlü 
istiyoruz, sabırlı davranan biri nasıl ko-
rılganlığımızın farkında olmayı gerektiri-
bir birlik hissine bıraktı. Bana umut oldu. 
nuşur; yürür, ne düşünür ve nasıl davranır 
yor. Bu hayli zor bir iş. Uygulamalı Psiko-
Çünkü artık ezbere laafl ra değil, gerçek 
bunu pratik edeceğiz. Böylelikle beyni-
loji diplomamı almak için son senemde 
hikâyelere aç olduğumu fark ettim.
mizdeki bu kası güçlendireceğiz. Zahmet-
OTOBÜSTEKILER Kemal Urgenç
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr
26 ARALIK 2021 SAYI: 1659
İmtiyaz Sahibi: 
n Yayın Koordinatörü 
CUMHURİYET VAKFI 
(Vekâleten)
adına ALEV COŞKUN
DENİZ ÜLKÜTEKİN
Genel Yayın Yönetmeni 
n Sayfa Tasarım 
(Vekâleten)
EMİNE BİLGET
 ARİF KIZILYALIN
n Reklam Genel 
Sorumlu Müdür Koordinatörü 
ESRA BOZOK
ÖZGÜR SOYER
Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. 
Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 
(20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.tr 
Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. 
Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul 
Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
Fotoğraf: Dilek Karakaş
            
    
