26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 ARALIK 2021 5 Uzman Psikolog Zeynep Selvili öz şefkat ile dönüşümü anlattı Kendimize “kendime nasıl destek olabilirim” diye sorup ihtiyaçlarımızı karşılama Ben değil sorumluluğu almak bir şefkat eylemidir. davranışlarınız değişsin nsan acılarıyla şekillenir derler. Belki li ve ağır bir süreç ama bana verilenlerle ne yapa- doğru, belki yanlış, ama şurası gerçek; cağım benim sorumluluğum. İnsan olmanın bedeli acılar insanda en derin izleri bırakıyor. ağır... “Ben, bana dağıtılan bu elle ne yapacağım?” Her üzüntünün ardından yeni bir baş- Yeni yılda, bu soruyu, ağırlığının altında ezilme- İlangıç geliyor. Yeni başlangıçlar, ilk den sorabilme cesareti diliyorum hepimize. adımın heyecanı, ardından, “başaramayacağım ga- u Az önce bahsettiğiniz öz şefkat kavramını liba” yılgınlığı, bir adım, bir adım daha... Yeni yıl, okuyucularımız için açıklamanız mümkün mü? yeni başlangıçlar için bir sıçrama tahtasıdır. Ye- Bütün dini geleneklerin bağlı olduğu erdemler- ni yıl ve yeni bir ben... Yeni bir ben de yeni dav- den olan şefkat, başkalarının acılarına duyarlı ol- ranışlar demek. Okuyunca kolay geliyor ama alış- mak ve acıyı dindirmek arzusu olarak kabul edilir. kanlıklardan kurtulmak belki de en zoru. Kendimize şefkat, diğerlerine gösterdiğimiz şef- 2021’i geride bırakmaya hazırlandığımız ve bir- katle aynı özelliklere sahiptir ama içe dönüktür. çoklarının yılın kendilerinde bıraktığı manevi yük- Öz şefkat kendi ıstırabımızı yok saymak yerine le hesaplaştığı bugünlerde, Uzman Psikolog Zeynep DENIZ açıkça görmek ve acı çekmenin müşterek bir in- Selvili, sözü alabilecek isimlerden. Kendi hayatın- ÜLKÜTEKIN sanlık durumu olduğunu kendimize hatırlatmaktır. daki “an”ları çalışarak inşa ettiği mesleki kariyerin- Öz şefkatin altında yatan temel soru, “Bunu dene- de öz şefkat kavramı ile kitlelere ulaşan ve mesleki yimlerken, kendime nasıl destek olabilirim?” soru- kimliğinin yanına yazarlığı da ekleyen Selvili; kay- sudur. Çoğumuz kendimize kulak vermeye alışkın gılarla, kişisel yıkımlarla ve kayıplarla örülü bir ha- olmadığımız için, bu sorunun cevabını bilemeye- yatın, seçimimiz olmasa da sorumluluğun bi- biliriz. Ancak kendimize “Kendime nasıl des- ze ait olduğunu söylüyor... tek olabilirim?” diye sorup ihtiyaçlarımı- zı karşılama sorumluluğu almak bir u İnsanlar yenilenmek ve u Pembe Fili “defolarından” kurtulmak şefkat eylemidir. Yeni yılda Düşünme büyük bir ilgi için kendilerini değerlendi- gördü. Yeni kitap çalışmalarınız u Başarılı insanların biyog- yeni biri rirken nasıl bir yaklaşım var mı? rafisinde onları takıntılı bir geliştirebilirler? olmak baba, otoriter bir anne figürü Evet, ikinci kitabımın ilk taslağını Kurtulmak istediğimiz görüyoruz. Fakat söz konusu bitirdim. Bu kitabım da kendi istiyorsunuz, davranışlarımızın, belki de yöntem, öz şefkat ile çelişiyor deneyimlerimden yola çıkarak yazdığım yeni bir dediğiniz gibi “defolarımı- sanırım. bir kitap. Babamın hastalığından önce zın” ötesini görmekte zor- hayat ve Bu aralar düşünen adam başlamıştım yazmaya. Şimdi revize lanabiliyoruz. Fakat kur- Zor duygularla çalışmak heykelinin heykeltıraşı olan ediyorum haliyle ve daha çok eskinin kötü tulmaya odaklandığımızda, Röden’in biyografisini okuyo- babam geliyor kalemimin bir davranışı bırakmakta ne- alışkanlıklarını rum. Bir seferinde bir el yapmak ucuna. Hayat, ölüm ve Zor Duygularla Çalışmak başlıklı bir atölye çalışmanız var. Zor duy- den zorlandığımızı anlamamı- için kolları sıvıyor ve 12 bin el ya- geride yas geliyor. gularla başa çıkmak için neler yapılabileceğinden bahseder misiniz? za yardımcı olabilecek bir iç gö- pıyor, kendine göre “mükemmel” olana u bırakmak rüyü göz ardı ediyoruz: Her davranı- Zor bir duygu hissettiğimizde, hayatidir, çünkü bizi zorlayan duygular erişene kadar. Buraya kadar bir sorun yok gi- şımız ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik bir örneğin utanç duygusunu, kendi be- daha temel, konuşma öncesi bir seviye- hedefleriniz bi ama şurası çok önemli: Bu 12 bin elin 10 bini- girişimdir. Öğrenme geçmişimize dönüp baktığı- denimizde olmak katlanılmazdır. Baş- de yankı bulur. Bedenimize temas etmek ni parçalayarak yok ediyor! O kadar nefret ediyor. arasında. O mızda bütün davranışlarımız, tamamen saçma gö- ka herhangi bir yer daha rahat gibi ge- düşüncelerimizin ağına takılmadan on- Herhangi bir “efsanenin” biyografisini okuyun, rünen bile, anlam kazanır. kadar kolay lir. Kendimizi suçlamaya başlarız, nere- ları gözlemleyebilme kabiliyetimizi ge- hepsinde şöyle bir alt metin var: Bu kişiler “iyi de yanlış yaptığımızı anlamaya veya ne liştirir, çünkü bedenimiz zihnimize gö- iş”le yetinmeyenler... Haklısınız, insan düşünme- mı? Tabii ki DÜNYAYA FIRLATILDIK olacağını kestirmeye çalışırız. Tüm bu re daha yavaş hareket eder. Bedenimiz- den edemiyor: İçimizde sürekli “Yeterince iyi de- değil. Ancak davranışlar bizi o andan alıp geçmişe de kalarak düşüncelerimizden uzaklaşıp u Peki nasıl? ğil” diyen bir sese mi ihtiyacımız var başarılı ola- veya geleceğe götürür. Burada bir pa- hissedilen duygulara yakınlaşırız. Bir Uzman Şöyle ki hepimiz milyonlarca yıl sürmüş bir ev- bilmek için? Yoksa kendimizi şefkatle de moti- radoks var, çünkü rahatlamak için bize duygunun bedensel bileşeniyle çalıştığı- rimle acı duyguları deneyimlemeye muktedir, yönet- ve edebilir miyiz? Öte yandan şu da bir gerçek: Psikolog acı veren şimdiki zamandan kaçıp baş- mızda, bu duygu, şefkatle farkındalığı- mesi güç bir beyinle, genetik yatkınlıklarla bu dün- Evet, biz bu başarı hikâyelerini biliyoruz ama ya Zeynep ka bir çetin yere, geçmişe veya gelece- mızın içinde tutabileceğimiz somut bir yaya fırlatıldık. Çocukluk zamanlarında edindiğimiz zengin bir iç dünyaya sahipken başarısızlık kor- ğe sığınırız. Bu kaçış anlamlıdır elbet- şeye dönüşür. Nihayetinde bizi zorlayan anılarla dokunmuş bir yaşam ve hiçbirini biz seçme- kusundan paralize olup potansiyeline erişemeyen Selvili’ye te, zihnimizi meşgul eder. Halbuki sorun duyguyla kaçmadan bağlantı kurabildi- dik... “Ben seçmedim.” Bunu kendime söylüyorum diğerleri? Onları düşünüyor muyuz? Ya da bu göre duygunun kendisi değil, duygudan ka- ğimiz sürece o duyguyla ilişkimiz dönü- bu aralar. Ailemi ben seçmedim, doğacağım zamanı, yolda intihara sürüklenenleri? Sanıldığının aksi- çınma davranışlarımızdır. Bilhassa zor- şür. Artık kaçınmamız gereken bir dene- hayatınızın yeri, çekip gidemeyecek yaştayken yaşadıklarımı... ne, öz şefkatte eleştiriye yer var. Hatta öz şefkati lu duygular yaşarken. Beden farkındalı- yim olmaktan çıkar, gözlemleyebildiği- Bana sorulmadı. Görüyorum ki anne ve babam zor öğrenmek, utançtan kaynaklanan kişisel eleştiriy- her ğı, zor duygular söz konusu olduğunda miz bir deneyim haline gelir. duyguları nasıl karşıladılarsa ben de onları gözlem- le, şefkatle kendini düzeltmeyi birbirinden ayırt anının, her leyerek aynısını yapmayı öğrenmişim. Kendilerine etmeyi de kapsar. nasıl davrandılarsa ben de kendime öyle davranmı- davranışınızın şım. Bu acı kavrayış, öz şefkatin ilk adımı. danışan görmek zorundaydım. Danışan- sorumluluğunu ları bir denetmen nezaretinde görüyor- u Burada değiştirilmesi gereken bir davranış ‘Gerçek hikâyelere açım’ bir kez kabul dum. Ilk denetmenim Dorothy adında bir biçiminden söz eidyorsunuz sanırım. u Psikoloji ile ilgili yaklaşımınızı oluştu- ettiğinizde Bizim için önemli olan şeyleri davranış özel- klinik psikologtu. Toplantılarımız esna- rurken kendi yaşamınızdan “an”ları ve liklerinden ziyade olmak istediğimiz şeyler ola- sında Dorothy’nin söylediği ve hâlâ ak- kişisel “dönem”leri referans aldığınız dikkatimi rak ifade ediyoruz. “Güçlü olmak istiyorum,” lımdan çıkmayan bir şey de bir terapistin yıkımdan çekti. Bir psikolog olarak kendini çalışma- “Şefkatli olmak istiyorum,” “Sabırlı, soğuk- kendi acısını kabul edip onunla yaşamak nın “bedeli” nedir? kanlı, cesur olmak istiyorum.” Davranışla- kurtularak, için gönüllü olmasının ne kadar önemli rımızdan çok kim olduğumuza dair bu ifa- Sorunuzu duyar duymaz Genç Bir Şaire olduğuydu. “Gerektiğinde kendini ortaya yapıcı şekilde deler, belirli duyguları hissetmeye çalış- koymaktan korkma” derdi Dorothy. “Te- Mektuplar’dan bir alıntı takıldı aklıma: kendinizi makla ya da hissettiklerimiz için kendimi- “Sizi rahat ettirmeye çalışan ve tavs-i rapi odasında korkuyorsan, utanıyorsan, zi suçlamakla sonuçlanıyor. Halbuki, sa- yeler veren insanın, bazen size yar- çaresiz hissediyorsan, onları kabul et. Bu yeniden dece davranışlarımız üzerinde kontrol sa- dımcı olan basit cümleleriyle iç içe cesaretin örnek teşkil edecek ve teda- inşa etmeniz hibiyiz. Gündelik dilimiz, önem verdikle- dertsiz ve tasasız bir şekilde yaşad-ı vi sürecine yardımcı olacaksın.” Sanırım mümkün. rimizi tasvir ederken kendimizle ilgili de- ğını düşünmeyin. Kendisinin hayatı terapi yapmasam da gerek kitabım Pem- ğerlendirmeleri dile getirmeye daha yat- sizinkinden zor ve üzüntülerle do- be Fili Düşünme ile olsun, gerek babamın kın. “Güçlü olmak istiyorum,” demek, lu. Eğer öyle olmasaydı, size bu söz- hayatının son zamanlarında, günlükler-i “Güçlü davranmak istiyorum” demekten leri de söyleyemezdi.” Aktif olarak mi sosyal medya üzerinden paylaşarak daha yaygın mesela. Kelime seçimlerimi- psikoterapi yapmıyorum artık ama yapmaya çalıştığım da buydu. Önceleri zi değiştirmek bir başlangıç olabilir. Ro- terapötik etkisi olan grup çalışmaları kendim için yazdım. Fakat sonra gördüm lüne hazırlanan yetenekli bir metot oyun- yapıyorum. Başka insanların kırılgan- ki benzer acıları yaşamış çok insan var. cusu gibi, diyelim daha sabırlı davranmak lığını sarmalamak, mecburen kendi k-ı Paylaştıkça tek başınalığım yerini güçlü istiyoruz, sabırlı davranan biri nasıl ko- rılganlığımızın farkında olmayı gerektiri- bir birlik hissine bıraktı. Bana umut oldu. nuşur; yürür, ne düşünür ve nasıl davranır yor. Bu hayli zor bir iş. Uygulamalı Psiko- Çünkü artık ezbere laafl ra değil, gerçek bunu pratik edeceğiz. Böylelikle beyni- loji diplomamı almak için son senemde hikâyelere aç olduğumu fark ettim. mizdeki bu kası güçlendireceğiz. Zahmet- OTOBÜSTEKILER Kemal Urgenç [email protected] 26 ARALIK 2021 SAYI: 1659 İmtiyaz Sahibi: n Yayın Koordinatörü CUMHURİYET VAKFI (Vekâleten) adına ALEV COŞKUN DENİZ ÜLKÜTEKİN Genel Yayın Yönetmeni n Sayfa Tasarım (Vekâleten) EMİNE BİLGET ARİF KIZILYALIN n Reklam Genel Sorumlu Müdür Koordinatörü ESRA BOZOK ÖZGÜR SOYER Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: [email protected] Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın Fotoğraf: Dilek Karakaş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle