10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 ŞUBAT 2020 Yaşamak dediğimiz ne? Sahte dengeler, sahici sarsıntılar Evler ne zaman biraz sallansa dengeler altüst oluyor. Ha nı mutsuz, bıkkın ifade ile yoldan geçenleri izliyor. Bazen yanında eşi de oluyor ama yat bazen incecik bir sanki yaşadığı o evin, ipin ucunda. Bir ge o eşin esiri olmuş, ha ce vakti kapıyı ça pishanenin camından lacak bir sarsıntıdan dışarıdakileri izleyen sonra hayatta olmama ihtimali yüzlere SEDEF ERKEN mahkum ifadesi hiç değişmiyor. tokat gibi çarpıyor. @SedefErken Cennet nasıl bir yer İnsanın dengelerinin bo dir deseler dünyanın zulduğu, sarsıntıların ruhu ya içinde ev olmayan hali diyebili kıp kavurduğu zamanlar. riz. Çünkü ne zaman evleri yap İlk ateş mağaranın önünde maya başladık, işte o zaman bu yakılmış, ilk resimler o mağa evlerin sahibi kim olacak devri ranın duvarına çizilmiş. Yeryü başladı. Mülkiyet de dahil cen züne düşüş masalından sonraki netten gelirken yanımızda ge tüm hikâyeler hep o mağarada tirmediğimiz, kendi ellerimiz başlıyor. İnsan sanki cennetin le yaptığımız bütün putların esi den çıkmış ve hemen başını so riyiz. Kendimize bu kez yeryü kacak bir yer aramış. zünde sahte bir cennet yarat TAŞIN ÜSTÜNDE mak istiyoruz belki de. Bize çarpan gerçek hayatla Bazılarımız bir evin sorum baş edemediğimizi kendimize luluğundan özgürleşmiş ol itiraf etmemek için her acıdan sa da çoğumuz tutunmak zo köşe bucak kaçıyor, reçetemiz runda hissederiz kendimizi. Tama Taşın üstünde, de yazan küçücük bir drajeden tüm sorunları men gezgin gibi kaldırımda çözmesini bekliyoruz. yaşayabilen çok az kişi var.  Çünkü gerçek yatıyor. Hayatında Antidepresan kullanımı çığ gibi büyüyor. Düşmeyi kendimize bir yolcu olmak, güvende olma ihtiyacımızı aşmayı gerçek bir sarsıntı yediremiyoruz. Sahte cennetimizde, içimizdeki sahici sarsıntıları gerektiriyor. Böy yaşamamış olsa kendimizden bile giz le birinin en belirgin özelliği yarının bir yolla ken kafasını taşa yaslamazdı diye leyebilecek her şeye dört elle sarılıyoruz. disini doyuracağı düşünüyorum. ZAMAN GEÇIYOR na güvenmesi. Ge Barındığımız evi lecek korkusun miz, içine girip ken dan, başkalarının kendisi hak dimizi tanımladığımız toplum kında ne düşüneceğinden öz içindeki yerimiz bizi kurtarır gürleşmesi. Buna Tanrı’ya, ka sanıyoruz. Bunlardan ibaret ol dere ya da kendine tam anla madığımızı bilen asıl benliği mıyla güvenmek de diyebiliriz. mizin üstünü sahte dengelerle Sıklıkla rastladığım iki fark örtüyor, bu temeller üstüne kur lı adam var. Biri üst mahallede duğumuz hayatla ayakta dur yaşayan bir evsiz. Bazen gelip maya çalışıyoruz. geçerken görüyorum onu. Ta Sokağa düşen o adam olma şın üstünde, kaldırımda yatıyor. mak için gereken her şeyi gö Hayatında gerçek bir sarsın ze alıyoruz. Asıl yaşamak iste tı yaşamamış olsa kafasını taşa diklerimizden, kendimizden tü yaslamazdı diye düşünüyorum. müyle vazgeçmeyi bile. Uzaktan bakan büyük bir açlık Zaman geçiyor, aynadaki yaşadığını sanabilir ama sorul yüz yaşlanıyor. Yaşamak dedi duğunda “tokum” diyor. ğimiz şeyin sahte dengelere tu Eve gelirken geçtiğim yol tunmak olmadığını anlıyoruz üzerinde yaşayan aynı yaşlar belki de. Fakat artık çok geç, da başka bir adam var. Onun geriye dönüp yoldan geçen ha sokak adamından farkı dışarı yata baktığımızda, yalnızca da akan yaşama hep pencereden kendimizden kalan yıkıntılar bakıyor olması. Yüzünde ay oluyor elimizde. kaEfvaretuntetu!Stephen Hawking, sınırları zorladı GAMZE AKDEMİR Hakkında yazılmış biyografilere göre Hawking derin bir depresyona girdi. Cambridge’i seçmesinin asıl sebebi olan Fred Doyle’un araştırma danışmanı olmayacağının söylenmesi de onu iyice yıktı. “Stephen Hawking Evrenin Sınırlarını ve Kara Delikleri Daha İyi Anlamak için Çizgibilim”... J. P. McEvoy ve Oscar Zarate tarafından kaleme alınmış ilginç bir çalışma. 2018’de yaşama veda eden dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking’in öğrencilik günlerinden ALS hastalığıyla mücadelesine kadar herkes tarafından bilinen hikâyesinin yanı sıra, kara delikler ve evrenin başlangıcı üzerine yaptığı müthiş çalışmaları ortaya koyuyor. Yüzyılın en önemli ve en tanınmış dâhilerinden birinin hayatına eğlenceli bir yolculuk sunuyor. EINSTEIN’E KATKISI Kitapta, Hawking’in, ALS hastalığıyla nasıl tanıştığı, hastalıkla hayatının nasıl değiştiği, hastalığın akademik çalışmalarına yön verip vermediği gibi önemli soruların yanıtları da var. Kitap, 1960’ların başında 1990’ların ortalarına kadar yoğunlaştığı Einstein’ın Genel İzafiyet Teorisine ve yine kendisinin en ileri noktaya götürdüğü Einstein’ın “Çekim Teorisi”ne katkılarını ortaya koyuyor. Kitabın yazarlarından Oscar Zarate, 19 Ekim 1994’te, dünyanın Einstein’dan sonra en çok tanınan bilim adamı Hawking ile bir röportaj yaptı. Ve röportajına tuhaf sayılabilecek bir soruyla başladı: “Hawking kendini şanslı görüyor muydu?” Kitapla koşut ilerleyen çizimlerin ilkinde Zarate, sorusunu sorduktan sonra kendi resminin üzerine bir balon yerleştirerek soruyu sorduğu anda kafasından geçenleri ise okura şöyle aktarıyor: “Soruya bak sen! Yazı yazamıyorsun, konuşamıyor sun ve yirmi seneden fazladır tekerlekli sandalyeye mahkumsun... Şans ha? Kim katılır ki bu fikre? Muhtemelen Hawking’in bizzat kendisinden başka hiç kimse!” HER ŞEY O GÜN BAŞLADI Dâhi fizikçinin Zarate’ye yanıtı anlamlıydı: “Motor nöron hastalığına yakalanmanın dışında başka her şeyde çok şanslı olduğuma inanıyorum. Kaldı ki hastalık bile öyle büyük bir darbe olmadı. Birçok yardım alarak etkilerinin üstesinden gelmeyi başardım. Hastalığa rağmen başarı elde etmiş olmanın memnuniyetini yaşıyorum. Hastalık öncesine göre çok daha mutluyum. Bir yararı olduğunu söyleyemem ama potansiyel dezavantaj etkisi göstermediği için şanslıydım.” Hawking’in yaşadıkları hemen herkesin malumu. Her şey, 1962’nin baharında ayakkabılarını bağlamakta çok zorlanmasıyla başladı. O yıl Oxford Üniversitesi’nden birincilikle mezun olmuş ve yüksek lisans öğ 3 rencisi olarak Cambridge’e kabul edilmişti. Fakat ALS olarak bilinen Amliyotik Lateral Skleroza yani yarı motor nöron hastalığına yakalanmıştı. Doktorlara göre tedavisi olmayan bu ölümcül hastalık nedeniyle en fazla iki yıl ömrü kalmıştı. Hakkında yazılmış biyografilere göre Hawking derin bir depresyona girdi. Cambridge’i seçmesinin asıl sebebi olan Fred Doyle’un araştırma danışmanı olmayacağının söylenmesi de onu iyice yıktı. ELDEN AYAKTAN DÜŞTÜ 1962’nin yılbaşı arifesinde ise âşık olacağı Jane Wilde’la tanışınca ardından Cambridge Fizik Bölümü de araştırma danışmanı olarak izafi evrenbilimi konusunda önde gelen isimlerden biri olan Dennis Sciama’yı tahsis edince bir de üstüne kısa süre sonra da kara delikler üzerine çalışan parlak matematikçi Roger Penrose ile tanışınca işler olabildiğince yoluna girmeye başlamıştı. Hastalığı ilerliyor ve kendisini hızla elden ayaktan düşürüyordu ama seçtiği alan teorik fizik için ona gerekli olan beyniydi ve beyni tıkır tıkır çalışıyordu! Yanında ona yardım eden, destek olan, ufkunu açan üç harika insan vardı. Kedilerimiz, köpeklerimiz Sosyal medyada çokça paylaşım yapıldı, zor zamanımızda ihtiyaç duyduğumuz bu hayvanların, türüne karşı gösterilen vefasızlığa dikkat çekildi. ve deprem Elazığ’daki 6.8’lik depremin ardından bölgeye ulaşan ekiplerin içinde, onlar da vardı; arama kurtarma köpekleri. Yazımı yazdığım an itibarıyla Elazığ’da 18 arama kurtarma köpeği görev yapı yordu. Türkiye’nin dört bir yanından bölgeye sevk PATI GÜNLÜKLERI edildiler. Can la başla, enkaz arasında gezi yor, insanların yerini tespit et mek adına, gö revlilere yar dım ediyorlar. Ancak ne te DEN IZ zattır ki, dep Bu güzel golden evde bakılma şartıyla yuva arıyor.   bir parçası, eşyamız, süsümüz veya hobimiz değil. O aile, geceyi artçılara rağmen, köpeklerini bırakmamak adına hasarlı dairelerinde geçirdi. BELEDIYE UMURSAMADI Antalya Belediyesi, depremde ailesini kaybetmiş bir kediye sahip çıkarken, Kadiköy Belediyesi İstanbul’a yuvalandırılan bir köpeğin nakilini karşıladı. Elazığ Belediyesi’nin hayvan sahibi olan depremzedeleri çözümsüz bırakan umursamazlığı çok düşündürücüydü. Buna karşın ikinci gün yardıma koşan AHBAP’a duyarlılıkları için çok teşekkürler...  YAVAŞOĞULLARI remden kurtu [email protected] lan köpekli ailelerin, Elazığ Belediyesi’nin belirlediği güvenli alanlara alınmadı ğı haberini aldık. İki kedi, bir köpek le yaşayan ben de aynı kaygıları yaşı yorum. Olay gecesi, hayvanlı ailele rin çaresiz kalmaması adına temenni de bulunmuştum ki kaygılarımda hak lı çıktım. Cocker cinsi köpekleri yü zünden, hiçbir güvenli alana alınma yan, köpeklerini de bırakamayacakla rı için, her yeri çatlak içindeki dairele rinde, ölüm riskiyle burun buruna kal mış genç bir kadının yardım çığlığını Instagram’dan duyduk. Umarım olmaz, ama olası bir İs TOSUN’A VEDA Depreminin şiddetinin dtbrkdBnklaçnhnuaaezııaeeiiöeunkğrlktfcmpoşuynbimiheteaelfğnieuuiayanrkyiuabnklmnyziıvnoianndlszayiaırbilidiücezikduıaizimfydpaflırıişmdaenulro,arazc.elesnas.rydeilaBu.moslsaoSarınıtğOıkşörltaeoizıoaıaaan,yyngnlmllnhmkıadgalımilk,emmtbraıceeazaçresai,robkiııkoiosknzhdblidi,dikarr.eaeiedukraüzgnSfyğsaamyeieşebeviamkdüellrıvaa.nitaainlıemmlrialaLziiu0my,içiriklo.(oüdne5Pikaİİrülk4ys.eiuka zl1tir2bazmaeha5onb7nnruya8yibyiyuşh6çaotuevlivaştulsl8nruuaırıür,9ğrriytikçazameeıh0le)nürblra5e:uı,ai,rşMgöemrsümrpmhmzGGlsddiiainaleaaenaambıeekr,nğknşzzlsseaMBii,ıüiiiişbrnrğaan,NTşdieiıeynndTe.krleoe zoaettdaoşkssseeişdlellteulsöppmaepliitubniyhp’’drgattneki,ehaeıeendökpresnka,a,iırldisymzğdhoa’eüAkenvirılanlçniiımıikahyşindskçbny7.bivuaesiuiıTaçanhrşmylsnrladno.eiatkMğbieaöıdAsşsmörrzriulıiiınıesnlabmnlelrreı, Bilimin üç babası Fakat Hawking’in aynı sıralarda kaderle başka bir randevusu daha vardı. Genel izafiyete dayanan evrenbilimde artık altın bir araştırma çağı başlamak üzereydi ve kader adeta Stephen Hawking’i beklemişti. Ne kadar yaşardı bilmiyordu ama kesin olan doğru zamanda doğru yerde olduğuydu. Artık duramazdı, durmadı da! Kitapta; Newton, Einstein ve Hawking’in kesişen ve yer yer ayrışan yolları, teorilerinin can alıcı noktaları, ayrı ayrı ele alınıyor. Ardından Newton ve Einstein ile Hawking’in akademik ve bireysel yaşamları ilginç benzerlikler ve ayrımlarla kısa anekdotlar eşliğinde ortaya konuluyor. Hawking’in dehası, yirminci yüzyılın en önemli iki teorisini; Einstein’ın genel izafiyet teorisiyle kuantum teorisini birleştirmesinde yatar. Newton da Hawking de gözlemlenebilir fiziksel evreni yerçekimi teorilerini kullanarak açıklamaya çalışmıştı. Newton kendi teorisini kullanırken Hawking, Einstein’ın Genel İzafiyetini temel alıyordu. Evren ha babam büküldü Bu noktada Hawking’in ünlü teorisini, Newton ile Einstein sac ayaklarıy eğildi, büküldü ama Hawking pes etmedi, evreni hem çok sevdi hem de kafa tuttu. Ka la birlikte özetlemeden olmaz. Buna göre; zandı mı? Bizce kazandı. Alanında çığır açtı, Newton’ın yerçekimi yasası ancak yerçekimi sayısız insana azmiyle ve başarılarıyla ilham zayıf olduğunda çok doğrudur ve güçlü yer oldu. J.P. McEvoy ve Oscar Zarate, Stephen çekimi alanlarında onun yerine Einstein’ın Hawking Evrenin Sınırlarını ve Kara De Genel İzafiyetinin konulması gerekir. Ben likleri Daha İyi Anlamak için Çizgibilim ki zer şekilde Büyük Patlama tekilliği veya ka tabında, Hawking’i yaşamı koşutunda tüm ra deliğin kıyısında ve ortasındakiler gi bu bağlamlarda bir ders değil sohbet hava bi mikroskobik ölçekte etkileşimler incelen sında ama can alıcı noktalarını ıskalamaksı diğinde, izafiyet yerine kuantum mekani zın yalın dille anlatıyor. Okuma yaşı mı? 13 ği kullanılmalıdır. Sonuçta evren ha babam yaş ve üstü herkes!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle