29 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 MAYIS 2012 / SAYI 1366 5 Güneşin keyfini sağlıklı çıkarın DEVRİM EGE Güneş sonunda kendini gösteriyor ama güneşi sağlıklı bir şekilde karşılamak için neler yapmalıyız? Güneşin insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri, D vitamini sentezine katkıları gibi artıları olsa da, maalesef korunmasız ve aşırı güneş maruzatının özellikle cildimiz üzerinde ciddi hasarlara sebep olduğunu biliyoruz. Son yıllarda hızla artan oranlarda “güneş alerjisi” dediğimiz reaksiyonlar ortaya çıkıyor. Bu alerji, yılın ilk güneş maruzatından sonra ortaya çıktığı için, özellikle kol içi, dekolte gibi bölgelerin UVA koruma oranı yüksek bir güneş koruyucuyla korunması önem taşıyor. Bunun dışında, cildimizi güneşe yavaşça artan sürelerle maruz bırakmak, cildimize savunma mekanizmalarını devreye sokmak için zaman kazandıracak, ciltteki hücresel hasarı en aza indirecektir. Çok açık cilt tonuna sahip olan kişiler, henüz bu zamanlarda bile çok yüksek oranlı güneş koruyucuları kullanmaya başlamalı. Dışarı çıkarken yalnızca güneş kremi sürerek korunabilir miyiz? Güneşe çıkmadan ne kadar zaman önce korumak için güneş ürünü kullanmalıyız? Güneş koruyucular şu anda güneşten korunmak için elimizdeki en önemli araçlar. Tabii ki SPF koruma oranına sahip elbiseler, şapkalar da mevcut ama henüz çok yeni ve sınırlı olan bu teknolojiler güneş koruyucularına alternatif olacak düzeyde kullanılmıyor. Güneş koruyucular ise doğru seçildikleri ve temel kurallara dikkat edildiği sürece cildi oldukça yüksek oranda koruyabilirler. Doğru seçim derken kastettiğimiz, cilt tonuna ve cilt tipine uygun güneş ürünü kullanılmasıdır. Bununla beraber bazı temel kurallar her cilt tipi için, her yaştan kişi için geçerlidir. Güneşe çıkmadan yaklaşık yarım saat önce bolca ve eşit miktarda güneş koruyucu uygulanmalıdır. Sıklıkla, özellikle de yüzmeden, sürtünme veya terlemeden sonra ürün kullanımı tekrarlanmalıdır. Doğru güneş koruyucu kullanılsa bile güneşe çok uzun süre ve direkt olarak maruz kalınmamalıdır, çünkü hiçbir güneş koruyucu yüzde 100 koruma sağlayamaz. Kullanılan ürün miktarı azaldıkça, sağlanan koruma oranı da azalacağından, ürünler bolca ve eşit miktarda uygulanmalıdır. Bu miktar detayı önemli, örneğin kullanılması gereken miktarın yarısını kullanırsanız ürünün sağladığı koruma oranı üçte birine düşüyor. Bronzlaşmışsak ya da ten rengimiz koyuysa, güneş kremi kullanmayabiliriz gibi bir anlayış var. Nedir işin aslı? Güneş koruması üzerine Avrupa Birliği içindeki yetkili kurum COLIPA bu konuda oldukça net, “Güneş koruyucuların bolca uygulanması ve sıklıkla uygulama tekrarı çok önemlidir” diyor. Bu sıklık iki saat olarak da belirtilmiş. Başka önemli bir konu da güneş koruyucuların hem UVB hem de UVA ışınlarına karşı etkili olması. Bununla beraber UVA koruma oranı UVB koruma oranının 1/3’ünden az olmamalı. Örneğin SPF 60 koruma oranına sahip bir ürün en az UVA 20 koruma sağlamalı ki her 2 ışın tipine karşı da etkinlik sağlansın. Yetişkinler ve çocuklarda güneş koruma ürünleri arasında nasıl farklılıklar var? Bebeklerin ve çocukların güneşten korunması çok önemli bir konu. Çünkü ergenlik çağına kadar cildimizin doğal savunma sistemleri henüz olgunlaşmamış durumda. Bunun sonucu olarak da, hayatımız boyunca aldığımız UV radyasyonun yüzde 50’sini 18 yaşından önce alıyoruz. Bu çok kritik bir rakam. Maalesef yine COLIPA’nın bildirileri de açıkça belirtiyor ki çocukluk çağındaki güneş maruzatı cilt kanserlerini tetikleyen unsurlardan birisi. Bu bilgiler ışığında, bebekler ve çocukların güneşten güvenli ürünlerle korunması önem kazanıyor. Bu grupta SPF 50+ güneş koruyucuları ilk tercih olmalı. Açık tenliler için güneş koruması daha da önemli. Neler önerirsiniz? Bu tip tüketiciler mutlaka SPF 50+ bir güneş koruyucu kullanmalılar. Peki, ya ciltlere göre Bioderma ürünleri? Bioderma güneş koruyucu serisi olan Photoderm ürünlerinin hepsinde, cildin doğal savunma sistemlerini harekete geçiren Hücresel Bioprotection patenti yer alır. Bu sayede her Photoderm ürünü, kimyasal ve mineral filtrelerin sağladığı yüzey korumasının yanı sıra, cildin kendi savunma sistemlerini güçlendirerek, DNA yapısını koruyan hücresel korumayı da sağlar. Photoderm MAX serisi sağladığı SPF 50+ koruma oranıyla hem yüzeysel hem hücresel koruma da başarılıdır. Photoderm serisinde hâkim olan başka bir anlayış da, özel cilt ihtiyacı olan ciltlere cilt bakımı ve güneş korumasını sunan spesifik güneş koruyuculardır. Örneğin akne sorunu olan ciltler için hem akne sorununa karşı etkili içeriklere de sahip olan hem de güvenli şekilde güneşten koruyan tek bir ürün önerebiliyoruz: Photoderm AKN mat ve sprey. Ya da kızarıklık sorunu olan ciltler için hem kızarıklığa karşı etkili hem de güvenli koruyucu Photoderm AR, lekelenme riski olan ciltler için özellikle lekelere karşı etkin içeriklere sahip olan ve güneşten koruyan Photoderm SPOT bu anlayışın en önemli örneklerindendir. G Güneş altında hayat G üneş Altında Hayat Proje Koordinatörü Göknur Eser Türkmen (üstte), güneşten korunmanın son yıllarda oldukça ciddiye alınarak gündeme gelen bir konu olduğunu söylüyor: “Aslında bu konuda dünyada büyük sağlık kurumları ve devlet eliyle birtakım bilinçlendirme çalışmaları yaklaşık 20 yıldır yapılıyor. Özellikle Dünya Sağlık Örgütü içinde İnterSun programı ve başta Avustralya olmak üzere birçok ülkede SunSmart programı insanları bilinçlendirerek güneşten korumayı hedefliyor. Güneş Altında Hayat Projeleri, 2007 yılından bu yana Türkiye’de güneşten korunma bilincini yaymak için çalışmalarına devam ediyor. Güneş Altında Hayat projeleri; güneşin altında yaşamak zorunda olan ve aynı zamanda yaşarken keyif almak isteyen tüm insanlar için düşünüldü. İnsanlar güneşten, güneş koruyucu kullanarak korunacaklarını düşünebilirler ancak insanları güneşten koruyan güneşten korunma bilincidir. Doğru bir bilinç yok ise elinizdeki en iyi güneş koruyucu bile sizi sağlıklı korumayabilir. Kaldı ki halkımızın arasında hala bir kez bile güneş koruyucu kullanmamış kişiler bulunmaktadır. Ayrıca güneşten korunmak için koruyucu kremlerin dışında fiziksel düzeyde dikkat edilmesi gereken konular var. Projemiz, bu bilgileri bilimsel ve anlaşılabilir düzeyde halka anlatmak ve başta onların sağlığı olmak üzere gelecek nesillerin sağlığını korumayı hedeflemektedir. Bugün Avustralya’da yaşayan insanların birçoğunun çok iyi korunmasına karşın cilt kanserinden kaçamamalarının sebebi önceki nesillerin kendilerini iyi koruyamamış olmalarıdır. Bu bilinçten yola çıkarak herkesi bu harekete desteğe davet ediyoruz.” G Bu yıl Türkiye'de kış sert ve soğuk geçti. Yağmurlar hâlâ sürüyor. Herkes güneşe hasret ama bu güneş sevdası tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Çünkü önlem almadan, korunmadan güneşe çıkmak, güneşlenmek çok ciddi sağlık sorunları yaratabiliyor. Peki, güneşi nasıl karşılamalıyız? Nasıl sağlıklı bronzlaşıp, güneşin tadını çıkarmalıyız. Bu ve daha pek çok sorunun yanıtını Bioderma Pazarlama Müdürü Bayram Kaymak veriyor. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle