18 Ocak 2025 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 ARALIK 2012 / SAYI 1393 3 Şöhret patolojik bir durum ALİ DENİZ USLU S ongül Öden, “Umutsuz Ev Kadınları” dizisiyle birlikte şimdi de “Küçük Adam Ne Oldu Sana?” isimli tiyatro oyununda iki farklı karakterle sahneye çıkıyor. Uzun zamandır emek harcadığı Birleşmiş Milletler iyi niyet elçiliğini de sürdürüyor. Şiddet gören kadınlar için çalışıyor, ülkenin sahipsiz çocukları için bilinirliğini kullanıyor. Bir yandan da kahramanı küçük bir kız olan öyküler kaleme alıyor. Yakında onu da saklandığı yerden çıkaracak. Diziler, filmler ve tiyatro... Ama bunun dışında şiirleriniz ve kısa öyküleriniz var. Yazmanın karşılığı nedir sizde? Yazıyorum demek, hele de şiir ve öyküden bahsetmek benim için elbette zor. Yalnızca kahramanı küçük bir kız olan öykülerim var, onları uzun yıllar kimseyle paylaşamadım. Şimdi bu cesareti kazandım ve onu küçük sığınağından çıkartmak istiyorum. Siz misiniz o küçük kız? Herkes kendini yazmaz, yazamaz. Tabii bir parçamla benim o kız, benimle çarpışıyor, benimle büyüyor, hayatı tanıyor ama büyük kısmı kurgu. Yazmak oynamaktan farklı, daha içsel. Sait Faik, “Yazmasam deli olacaktım!” diyordu, ben de öyle. Paylaşıp, Songül Öden, bildiği paylaşmamak da dert değil gibi yaşamaktan aslında. Oyunculukla, sakınmıyor. “Şöhret” yazdıklarınızı besleyen aynı olduğunu sıkça hissiyat mı? Beni görüntüler besliyor, unutuyor. “Görünür” yazdıklarım da görüntülü olmanın hastalıklı bir hikâyeler. Oyunculuğumda da görüntülerden yola durum olduğunun çıkarım. farkında. Kendini Asude, abartılmamış bir korumuyor, çünkü oyunculuğunuz var... Karakterlerimde renkli koruyacak şeyler çevremin payı büyük. yaratmıyor. Şöhretini Onlardan alıntılar yapıyorum, onlardan sosyal sorumluluk Şöhretin zemini kaygan çalıyorum belki de. Sonra projeleri için ama siz tutunmayı da yeni bir insan başardınız. oluşturuyorum. kullanıyor. Her şeyin Kalabalık bir aileden Başta reyting ne onu bile bir fiyatının olduğu geliyorsunuz. Beş kız, bir bilmiyordum! Medya nedir, yeni dünyada kredi magazin nedir? O kadar erkek... Bu kalabalık size nasıl yansıdı? tuhaf geliyordu ki. Şimdi de kartı ile taksitle saçma geliyor ama alıştım. Kavgası gürültüsü çoktur. alınamayan tek şeyin Mesela hiç hak etmediğiniz İtalyan aileleri gibiyiz. yerde zirveye çıkarabilir, yine Kahvaltı masası güzel aşk ve umut hiç hak etmediğiniz yerde, başlar sonunda biri olduğunu söylüyor. yerin dibine inebilirsiniz. bıçaklanabilir! Şaka bir Benim marazım tanınır yana çok bağlıyız olduğumu unutmam. Şimdi birbirimize. Mesafeli bir ifadeniz var. Duvarların sıklıkla bu kazanda kaynadığımı hatırlıyorum. Görünürlük ve şöhret, hastalıklı hatta patolojik bir arkasından mı bakarsınız? durum. Yok öyle değil aslında. Monoton bir Peki, ya aşk? samimiyeti sevmem, işim dışında çok konuşmam. Aşk olmadan yaşayamayız ama olanın aşk İşim varsa görünür olurum yoksa kimse beni olup olmadığını bilemiyorum. Aşk konusunda bulamaz. Bu bir tercih, hayatımının akışını hep amatör oldum, pek anlamam ve iyi de yaşıyorum. Rutin bir hayatım var. Zaten konuşamam. Bildiğim şey kredi kartı ile dört sakınmam yaşamaktan, korumam da kendimi. taksitle alınamayan tek şeyin aşk ve umut olduğu! Çünkü koruyacak şeyler yaratmam. Hayatın Birleşmiş Milletler “iyi niyet elçisisiniz” ve refleksi bizi yönetiyor, kurgu da yalnızca kadına şiddet üzerine çalışıyorsunuz. sinemada, tiyatroda olmalı. Azra Akın’la birlikte bu amacın yüzü ve Diyarbakırlısınız, hiç gidiyor musunuz? sözcüsüyüm. Çocuklar ve kadınlarla ilgili bir Ailem Diyarbakırlı, hayatım orada geçmedi. şeyler yapmayı hep istedim. Şiddet dolu Kader bana kuradan Diyarbakır Devlet topraklarda yaşıyoruz, şiddetin değmediği çocuk Tiyatrosu’nu getirdi ama istifa ettim kısa sürede. ve kadın yok. İşte ben de elde ettiğim bu Çünkü hayallerimi gerçekleştiremeyeceğimi görünürlükle bu anlamda işe yaradığımı anladım. Bizden evvel Erkan Petekkaya’nın düşünüyorum. “Beni aldattı!” diye vuruyor Ahmet Mümtaz Taylan’ın ve ismini kadınını, öldürüyor bu coğrafyanın erkeği. En sayamayacağım pek çok iyi sanatçının olduğu bir zayıf halkası bu toplumun ve yine bu söz her şeyi dönem vardı. Benim çalışmaya başladığımda ise meşru kılıyor. Kadın ve erkek arasındaki hak halktan kopuktu tiyatro. Ben de yapamadım. O uçurumu büyüyor. Ben kadın ve çocuk hakları yüzden seslendirme yaparak geçinebileceğimi için bu mücadeleyi vermekten gurur duyuyorum. düşündüm ve İstanbul’a geldim. Sonra “Gümüş” Dünya gittikçe acımasızlaşıyor. İnsanlar daha dizisi geldi ve hayatım değişti. Risk almaktan korkmuyorsunuz o zaman? fazla kazanmak için her şeyi mubah görüyor. Irak bombalanırken canlı yayında, akşam yemeği İçimde hissettiğimde riski alırım, dış etkenler yerken izliyorduk. Şimdi de Gazze... İnsanlar beni bağlamaz. Planlı bir risk almıyorum, “mış”, sorulara cevap vermiyor, ölü balık gibi “miş”leri seviyorum, “meli”, “malı”yı da bakıyorlar. G hayatımdan uzak tutuyorum. Küçük Adam Ne Oldu Sana? “Küçük Adam Ne Oldu Sana?” oyununun hikayesi nedir? Evet! Oyunda iki farklı karakteri oynuyorum. Biri işçi bir ailenin kızı; sevdiği adamla evlenip minnetsiz yaşamak istiyor. Sevdiği adam ise küçük burjuva. Kız anarşist ama farkında değil, muhalif refleksi ailesinden miras. İkinci Dünya Savaşı’nın buhranlı döneminde geçiyor hikâye. Açlık, şiddet ve korkuyla terbiye ediliyor insanlar. Şimdi de çok farklı değil aslında. Oyunda bir de kabare kızı var; anlatıcı. Jartiyeri, şortu, yeleği şapkası ile izleyiciyi her anlamda oyuna tahrik ediyor. Neticede günümüzde “bana dokunmayan yılan herkesi zehirliyor.” Herkes akvaryumunda yaşıyor. Bu oyun da tüm dönemlerin yoksunluklarına gönderme yapıyor. Bu ülke de çok acı gördü, bunda tüm hükümetler suçlu. Bizim de elimizden bu geliyor. G Fotoğraflar: VEDAT ARIK İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Beste Paydaş Ertan Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir / Yerel süreli yayın cumdergi@cumhuriyet.com.tr / twitter.com/cumdergi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle