Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5
17 Temmuz 2021 Cumartesi
Alper
Bir kadın bir erkeğe ‘sen çok iyisin’ derse
Hasanoğlu
içimden ‘eyvah’ derim
de anima
‘Bunu da
Bilim neden
konuşalım’
kesinlik
rof. Dr. Erdal Atabek ile ikinci bu- tirdik: İnsanlar çok kötüleşti. Peki kötü
luşmamızda bu ara sohbetlerin baş ne, iyi ne? Kötüler neden sevilir, sonunda
Pcümlesinin şu olduğuna kanaat ge- kim kazanır? Bunu da konuşalım dedik...
içermez
?
hinde, “mikropların etkisini” bulan
İPEK ÖZBEY Madam Bovary
Pastör, suçlamalarla karşılaşmıştır.
Aşılar, başlangıçta “Tanrı’nın emrine
karşı gelmek” olarak kötülenmiştir.
u Önce kötülüğü tanımlayalım mı?
Teknolojik yeniliklere de pek çok
Elbette, kötülüğü tanımlayalım.
kez karşı çıkılmıştır. İlk makineler
Stanley Kubrick’in bir filmini izli -
ortaya çıktığında el işçileri makine-
yordum: Full Metal Jacket. Vietnam
leri kırmışlardır. Sonra da iş robot-
Savaşı’nda geçen bir film. Bir Ame -
lara kadar gelişmiştir. Bugün yapay
rikan savaş timini görüyoruz. Yet-
zekâyı konuşuyoruz. Sanat dünya-
kin çavuşları, genç Amerikalı as-
sı da alışılmışın dışında gelişmiş, her
kerler. Bir yere ilerlerken karşı bi-
dalda, resim, müzik, tiyatro yenilik-
nadan üzerlerine açılan keskin ni-
ler başlangıçta tepkiyle karşılanmış-
şancı ateşiyle karşılaşıyorlar. İki as-
tır. Ama değişim durmaz, biliyorsu-
ker yaralanıyor, çavuş aldığı bir
nuz.
isabetle ölüyor. Askerler büyük bir
u Peki kadın-erkek ilişkilerinde
öfkeyle binaya giriyorlar. Vietnam-
“kötü” nedir, “iyi” nedir?
lı keskin nişancıyı vuruyorlar. Kes-
Her zaman dikkatimi çeken bir şey
kin nişancı, genç bir Vietnamlı ka-
vardır: Bir kadın bir erkeğe “Sen çok
dın. Yere düşmüş, gözlerinde kor-
iyisin” derse, içimden “eyvah” de-
ku, bir şeyler mırıldanıyor. Bu dili
rim, “Bu kadın o erkekten uzaklaşı-
ÇİZEN: Özge Ekmekçioğlu
bilen arkadaşlarına soruyorlar, dua
yor”. Öyle de olur. “Sen çok iyisin”
ettiğini söylüyor. Genç kadını öldü-
demek, belki de “Ah, benim uzak-
ilimlerin genel geçer, dönüşmüştür.” Bir düşüncenin
rüp binadan çıkıyorlar. Bu sahne-
laştığımı fark etmiyorsun” demenin açık seçik bilgiyi sundu- ideolojiye dönüşmesi düşün-
yi hiç unutmadım. Kim iyi idi, kim
bir yolu. Aksine, bir kadın bir erke- Bğu ve bunun tartışmaya meye devam etmenin önünde-
kötü?
kapalı apriori bir gerçeklik ol- ki en önemli engellerden biri-
ğe “Ah, sen çok kötüsün” derse an-
Film izleyicileri Amerikan asker-
duğu varsayımı gerçekten ür- dir. Bu da doğa bilimi olma-
lamak gerekir ki kadın o erkeğe tut-
lerinin “iyiler” olduğuna ikna et-
kütücü bir varsayım. Çünkü bu yan bilimlerin farklı metodo-
kundur.
meye çalışırken bir yandan da “kö-
Spartacus
durumda oğlumun hiçbir şe- lojilere ihtiyaç duyduğunu ka-
Görünüşte “her şeyin yolunda git-
tü” Vietnamlı keskin nişancı için
kilde üzülmediği bir yaşantıya bul edebilmemizi ve tek bilim-
tiği, kuralların uygulandığı, çevre-
düşündürüyordu. Amerika’dan ge-
benim acı çekerek yaklaşıyor sel metot olduğuna neredeyse
nin onayladığı” birçok kadın-erkek
lip oraları almaya çalışan Amerika-
olmam konusunda hiçbir bi- “inanılmaya” başlanan yön-
ilişkisi, birçok evlilik, aslında her şe-
lılar mı “iyi”? Yurdunu savunan Vi-
limsel açıklamamız olmazdı ve temler dışında kalan her şeyin
yin birbirinin aynı olduğu sıkıcı, bık-
etnamlı keskin nişancı genç kadın
ben kendimi bir baba olarak bilimdışı, safsata olarak gö-
kınlık yaratıcı bir tekrarlar zinci-
mı “iyi”?
pek de iyi hissetmezdim. rülmeye başlanması tehlike-
ri olmuştur. İlişkide, evlilikte, aşk-
Burada, “kötü” olanın savaş ol-
Herhangi bir şey hakkın- si içerir.
ta yaratıcılık, birbirinin keşfi, yeni -
duğunu anlıyorsunuz. Elbette iş-
da sinirleniyor, üzülüyor ya da Psikiyatr doğa bilimleri ile
likler, sürprizler bu ilişkileri canlı tu-
galcilere karşı yurdunu savunan-
hayal kırıklığına uğruyor ol- tin bilimleri arasında gidip
tan, yaşamı hoş bir serüvene çeviren
lar “iyi” sayılmalı. İyinin ve kötü-
mak konusunda hiçbir bilim gelmek zorunda olan bir bi-
güzelliklerdir. Çocukların “Macera
nün duruma göre, tarafa göre, ko-
dalının kesinlik içeren bir bil- lim pratisyenidir. Hiçbir psiki-
Adası” kitabını sevmeleri boşuna de-
şullara göre değişebileceğini görü-
gi vermesi veya yorum yap- yatrik vakaya yalnızca doğa
ğildir. Hepimiz hayatımızı bir serü-
yorsunuz.
ması mümkün değilse bilimsel bilimleri yöntemleriyle yaklaş-
ven tadında yaşamayı isteriz.
açıklamaların gündelik haya- mamamız gerekir. Çünkü her-
Neden bütün armağanlar belirli
tımızı nasıl düzenleyeceğimiz hangi bir ölçekle bir kesinliğe
u Mutlak kötülük
günlerde verilir, alınır? Doğum gün-
konusunda herhangi bir yoru- sahip olmayan çok sayıda be-
yok mu?
leri, evlilik yıldönümleri vb. Neden
mu olabilir mi? Yanıt çok açık: lirsiz etkenin yarattığı muğlak-
Hiç olmaz mı, elbet-
bir gün içimizden gelip de sevdiği- Tabii ki hayır! O zaman do- lığın neden olduğu sisten önü-
te mutlak kötülük var.
miz insana bir gül, bir kitap, bir def- ğa bilimleri ne işe yarar ve on- müzü görmemizin çok zor ol-
Bunlar insanlık suçları- ların kesinliği konusunda öne duğu bir yoldur bir psikiyatri
ter armağan etmeyiz? Neden sev-
sürülen iddialar ne kadar cid- hastasının tedavisinde/psiko-
diğimiz insana bir tiyatro bileti ar-
dır. İnsanın can güvenliği-
diye alınabilir? terapisinde bizi bekleyen.
mağan etmeyiz? Geçmiş yılların bir
ne karşı işlenen suç mut-
Elbette yukarıdaki satırlar- O zaman yöntemimiz ne
gösteri afişi ne güzel bir armağan -
lak kötülüktür. İnsan öl-
da örnek olarak verdiğim duy- olmalıdır? Bu belirsizlikler-
dır. Alışkanlıklar heyecanları öldü-
dürme, savaşlar, para-
gular ortaya çıktığında beyin- le dolu durumun bize sundu-
rür. Ama insan heyecan arar, serüven
lı askerler, kiralık katil-
de ne olduğunu, duyguların ğu avantaj belirsizliğin yol aç-
ister.
oluşumunda beyindeki işlev- tığı o muğlaklığın açıklamaya
ler mutlak kötülerdir. Tek
u Mesela “Madam Bovary”...
sel değişikliklerin nasıl olduğu- değil, anlamaya çalışmak için
haklı savaş, vatanınıza,
Aynen... Tam da anlattığım nedenle
Full Metal Jacket
nu açıklayabiliyoruz sinirbili- düşünmeye devam etmemi-
ailenize, size yapılan kö- “Madam Bovary”, istasyon şefi koca -
min gerçekten çok önemli bul- zi sağlaması ve hayatı zengin-
sının rutin hayatından bıkıp bir baş-
tülüğe karşı açtığınız sa-
guları sayesinde. Ama oğlu- leştirmesidir. Bu da birçok do-
kasının kollarında serüven arar.
vaştır. Düşünce özgürlü-
mun bir yaşantıya hiç önem ğa bilimcinin safsata ve laf ka-
“Kötü kim?”, “Kötülük ne?’ diye
ğünü ortadan kaldırmak vermezken benim aynı yaşan- labalığı olarak gördüğü felse-
başladık değil mi?
tı nedeniyle neden acı çekti- fenin psikiyatriyi neden tekrar
mutlak kötülüktür.İşken-
u Machiavelli, Prens adlı eserin-
ğimi sinirbilim açıklayamıyor antropolojik bir konuma çeke-
ce, eziyet, insan hakla-
de kötü insanların iyi insanlara göre
ve bir sinirbilimci olarak ra- cek tek yol olduğunu gösteri-
rı ihlalleri mutlak kötülük-
bazı avantajları olduğunu vurgular.
hatlıkla söyleyebilirim ki sanı- yor bana göre. “Bir değerlen-
lerdir. İnsanlık bin yıllar-
Bunlardan biri de kurnazlık. Ahlak
rım hiçbir zaman da açıklaya- dirmenin belirsiz olması, epis-
dır bu kötülüklerden za- ilkelerine bağlı kalmazlar örneğin,
mayacak. Sinirbilim çalışma- temolojik değerden yoksun ol-
cesurdurlar… Bunlar ne kadar etkili
larından duyulan bu illüzyo- ması anlamına gelmez ve on-
rar görüyor. Elbette bun-
kötülerin sevilmesinde? ner coşkuyu Karl Jaspers daha dan, olduğu haliyle yararlan-
larla mücadele ediyoruz
Neden Spartaküs’ü severiz? Kölele- 1913 yılında yazdığı yazıla- mamız gerekir” der Moles.
ve edeceğiz.
rında “beyin mitolojisi” olarak Açıklamanın imkânsız olduğu
rin başına geçip de onları isyana sü-
adlandırmıştı. durumlarda bize kalan tek şey
rükleyen bu kahraman köleyi neden
u Platon insanın kötülük yap-
Açıklayan değil anlayan bir anlamaya çalışmaktır. Elbette
severiz? Çünkü haksızlıklara, insan-
maya meyli olduğunu söylüyor.
psikiyatrinin, insana indirge- Jaspers’ın dediği gibi hiç kim-
ların köleliğine, onların ezilmesine
Zen Budizm eğitiminde usta, öğ-
mecilik tuzağına düşmeden seyi tam olarak anlamamızın
karşı çıkmıştır. Sömürü düzenine kar-
rencisine diyor ki: “Sen de herkes
yaklaşabilmesi için bilimin ke- mümkün olmadığını aklımız-
şı çıkan isyancıları severiz. İşgalcilere
gibi içinde bir iyilik yuvası, bir kö-
sinlik takıntısından vazgeçmesi da tutarak.
karşı başkaldıranları severiz.
tülük yuvası ile doğdun. Sende bu gerekir. Genelde tıp ve özelde Yoksa bir zamanlar faşiz-
Atatürk’ü neden severiz? Çünkü
ikisi de var olacak.” Öğrenci soruyor: “Peki ustam, ben han- psikiyatri “bilindiği sanılan fa- min çok daha sert bir şekilde
“O”, Osmanlı sarayının teslimiyetçi tavrına karşı çıkmıştır, is-
kat bilinmeyen” şeylerle dolu- yapmaya çalıştığı tektipleştir-
gisi olacağım?” Ustanın yanıtı şöyle: “Sen hangisini beslersen
yan etmiştir ve halkını işgalcilere karşı savaşmaya çağırmıştır.
dur çünkü. me çabalarını şimdi bilimsel-
o büyüyecek.” Her insanda bu ikisi de var. İyilikteki kötülük
Padişaha göre Mustafa Kemal, “katli vacip” yani öldürülmesi
Kendisi de bir fizikçi olan lik kisvesi altında çok daha in-
yuvası, onları kötülüğe karşı uyanık tutar. Kötülükteki iyilik
gereken bir isyancı idi. Biz, haksızlıklara karşı çıkanları severiz,
Andreas Moles ölçme ve ke- celikle ve mutluluk vaadiyle in-
yuvası da onun vicdanını sızlatır. Aslında her şey kendi zıd-
onları destekleriz. Bizler de onlardanız, haksızlıklara karşı çı-
sinlik konusunda önemli bir sanların zihinlerine ince ince
dıyla var olur. Aydınlık-karanlık, beyaz-siyah, Tanrı-şeytan gi-
kanlar, zalimin karşısına dikilenler, insan onurunu savunanlar.
tespitte bulunur ve herhangi kazıyan kapitalizm kazanacak
bi.
bir konuda kesinliğe ulaşma- ve dünya üzerinde herkesin
u Kötülük kimlere daha çekici gelir?
mızın tek yolunun ölçmek ve aynı giysilerle dolaştığı, bütün
u Sonunda ‘iyiler mi kazanır’?
Bu konu da ilgi çekicidir. Bakın, insanlar bir hırsızlık filmi
böylece kesin doğruya ulaş- kadınların seramik yaptığı, bü-
Kötülerin kazandığı da olur. Kötüler, yağ-
izledikleri zaman hırsıza daha çok ilgi duyarlar. Filmi izleyen-
mak olduğu düşüncesini ak- tün erkeklerin yelken yapma-
lerin hırsızlık yapma isteklerinden değil, macera yaşama gü- macılar, talancılar, soyguncular, zalimler za-
lımıza fizikçilerin soktuğunu ya çalıştığı bir küçük azınlık ve
düsünden kaynaklanır.
man zaman kazanır. Ama, “Sonunda iyiler
söylüyor. Ölçmenin iyi, kesin- açlıktan ölmemek için çöp ka-
Kendi yaşamak isteyip yapamadıklarını görürler. Alıştıkla-
kazanır”, evet. Çok acılar yaşanır, çok çile-
liğin en iyi olduğu “inancının” rıştıran milyarların başka baş-
rı sıkıcı yaşamdan kurtuluş yolu olan serüvenler onlar için bir
ler çekilir ama “Sonunda iyiler kazanır”. Ba- onların iddiası olduğunu belir- ka nedenlerle ölümü beklediği
özlemdir. Toplumun “iyi” dediği, onayladığı pek çok şey, in-
tiyor “Belirsizin Bilimleri” kita- mutsuz bir nondum homo sapi-
kın, Spartaküs öldürülmüştür ama kölelik
sanların yaşadıklarında sorguladıkları şeyler olur. Onun için
bının başlarında: “Fizikçilerin ens potest sapere (1) ırkı yarat-
kalkmıştır. Bugün, hurafeye karşı bilim ka-
de “sıra dışı olanlar”, “toplumsal kurallara meydan okuyan-
yöntemlerini pragmatik ola- mış olacağız kendi ellerimizle.
zanmaktadır. Her şeye karşı insanlık kazan-
lar”, “yenilikçiler” başlangıçta yadırgansalar da sonra ilgi çe-
rak meşrulaştıran başarıları o
maktadır. Yaşam çabamız da bu amaca yö-
kici bulunur. Toplumların moda akımları böyle oluşur.
denli büyük olmuştur ki sonuç- 1. Lat. Artık bilge adam dü-
Bilim dünyası hep yeni buluşların peşinde koşar. Bilim tari- neliktir, öyle de olmalıdır...
ta bu düşünceler bir ideolojiye şünemiyor.