Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kolay değil insan olmak!
Maggie ve yurdundan edilmiş kar leoparı Rumpus’un dönüşümlü öyküsü; hayata, insana, bir bütün olarak doğaya bakışımızı
sorgularken kör ezberlerimize, yararcı tavırlarımıza da cepheden ağır darbeler indiriyor.
ği umutsuzluk; kimi zaman da başka bir Herkes istediğimiz gibi akıllı, uysal, düzgün olsun;
Y. BEKİR YURDAKUL
dil konuşan ağaçların, can dostların di- bütün çocuklar, değiştirmeye yanaşmadığımız koşul-
lini anlayan, onların “yanından” bir an
larımıza uyumlu davransınlar; “Bize ne canım kusur-
argodan çıkan ya da haberini alıp
olsun ayrılmayan, dolayısıyla o umut-
ludan, kekeleyenden, dikkati dağınıktan, kanadı kırık-
edindiğim her kitabın kapağı-
suzluğu yüreklice çöpe atma kararlılı-
tan…” tavrımızı kimseler sorgulamasın! İstediğimiz yeri
K nı hep kocaman bir merakla açı-
ğındaki insan(lar). Evet, yine “insan”.
kazalım, yıkalım; altın-bakır uğruna dilediğimiz kadar
yorum; nasıl bir yolculuk bekliyor beni,
Umutsuzluk doğuranlar, işine geldi-
ağacı keselim! Kuşmuş, salyangozmuş, kelebekmiş…
nasıl bir fotoğraf çıkacak karşıma, o si-
ği gibi davrananlar daha mı kalabalık?
Yer mi yok! Gitsin onlar da başka yerde yaşasın…
hirli / büyülü ayna ne söyleyecek bana?
Belki de sayıca az, çok az olsa da çok
Ve hangi sorunsal üzerine düşünmeye, Faresi Wellington, salyangozları Kasırga ve Yanar-
daha güçlü “doğadaki her şeyin konuş-
eyleme çağıracak? dağ, örümceği Charlotte, kanadı kırık kumrusu Flüt
tuğunu” bilenler! Maggie, doktor ve de-
Neden bilmem, o öbeğin içinden ve tespihböcekleriyle mutlu… Ah bir de kekeleme-
de Fred, anne Evelyn Stephens...
Saklı Orman’da karar kıldım. Daha ka-
se Maggie’nin öyküsü bütün bunlara direnirken insa-
pak, ilginç çağrışımlarla gülümsüyordu:
na ve hayata / yakın-uzak geleceğe ilişkin duygu ve
BAŞKA DÜNYA YOK!
“İnsan olmak kolay değil.” “Her şey ko-
Kim olursa olsun, hayvanlarla konu- düşüncelerimiz konusunda kafa yormaya çağırıyor;
nuşur… Yalnızca aynı dili konuşmazlar.”
şurken kesinlikle asla takılmayan ne ki
hem de içeriden / içtenlikli bir seslenişle…
Kapağı çeviriyorum: “Kekeleyen tüm çocuklara. Hay-
çocuk-yetişkin insanlar arasında ille de takılıp kalan
Ve şu gezegende ne varsa bizi çepeçevre kuşa-
vanlar ve ağaçlar adına konuşan herkese.”
Maggie ve yerinden yurdundan olmuş / edilmiş kar
tan, hepsinin konuştuğu üzerine bilgimizi tazeliyor.
n
“Anlamak, önemsemek, yardım etmek…” üzeri- leoparı Rumpus’un dönüşümlü öyküsü; hayata, in-
ne merak dolu, yer yer keyifli, yoğun hüzün ve ke- Saklı Orman / C. C. Harrinton / Resimleyen: Di-
sana, bir bütün olarak doğaya bakışımızı sorgular-
der yağmurlarıyla bezeli; arada insanın bindiği da- ken kör ezberlerimize, yararcı / çıkarcı tavırlarımıza ana Sudyka / Çeviren: Nurten Hatırnaz / Beyaz
lı kesen, döndürülmez inadının doğurduğu / besledi- da ağır darbeler indiriyor. Balina / 296 s. / 10+ / 2024.
Büyük bir aile
İnsanlığa bir şeyler oldu. Peki, ne oldu? Tıp, teknoloji ilerlerken,
medeniyetler kurulup hukuk sistemi geliştirilmeye çalışılırken bazı şeyler
sanki yanlış yöne saptı. Göçlerle, birlikte yaşamaya başlayan farklı
kültürden insanlar, birbirini yakından tanıyarak karşıdakinin de kendisi
gibi “insan”lığını görüp yakınlaşacağına ırkçılık, “yükseldi”. Ve bunun
gibi pek çok örnek… Birileri iyiye gideceğini öngörüp özellikle karıştırıyor
kazanları gibi gelmiyor mu size de? Biz de bu yemi hep yutuyoruz.
tiririz. Birileri bunu iyi saptamış gibi. Üst üste dizi- sanlık tarafından kabulü. Çözemediysen tek başı-
EMEK YURDAKUL
na öl o zaman… Çünkü artık herkes yoğun, her-
len kibrit kutularına, mahallenin yok edildiği, içe-
kes birey(!)
risinde sadece konutu olan sitelere, balkonsuz
‘KAZANIRKEN’ KAYBEDİLEN
mekânların içlerine hapsedilen insanlar, nasıl kork-
Kapitalist sisteme karşıyız. Karşıyız da davranış
BU İKİ KİTAP...
masın tanımadığı diğerinden?
kalıplarıyla bireye sızmayı ihmal etmeyen bu yapı-
İşte Görünmez İp ve ardılı Görünmez Ağ, sev-
Şimdi herkes yabancı; öyleyse “dernek”lerle yardım
yı kendi içimizde eleştiriye tabi tutmadan sistemin
ginin öfkeden çok daha güçlü oluşunu, bu sevgi-
edelim diğerlerine. İşlevsiz mi? Tabii ki değil. Belki de
ana raylarını bombalayarak nasıl olacak bu dönü-
nin görünmez iplerle bizi birbirimize bağladığını, bu
baştan beri üzerine lafladığım konunun en iyi örneği:
şüm? Ekonomik adaletsizlik, sınıf ayrımları, ırkçılık,
iplerin oluşturduğu ağın da tüm insanlar ve diğer
“STK”. Bu kadar kalabalık bir toplumda bir me-
toplumsal cinsiyet sorunları ve daha nicesi…
canlılar arasında var olduğunu anlatıyor:
seleyi dert edinen, çözüm arayan insanları aynı
Bu alanlarda verilen mücadele her zaman dili-
“- Bize kızdığınız zaman bu ip yok mu oluyor?
şemsiye altında toplayan… Kalabalık dünyada in-
minde önemini koruyor. Kazanımları da insanlık
- Asla! Sevgi öfkeden çok daha güçlüdür. Kalbinizde
sanların yalnız baş edemediği durumlarla baş et-
için muhteşem. Bu kazanımlarla elde edilecek so-
sevgi olduğu sürece aranızdaki bağ asla kopmaz.”
mede ihtiyacımız olan bir sığınak, destek.
nuçla, gerçekleşen pek birbirini tutmuyor sanki.
Ve “Görünmez Ağ yaşıyor! Biz nefes aldıkça ne-
Bu kadar iyi bir oluşum, örgütlenme çözümler
Her şey gelişiyor ama insanlar giderek daha kay-
fes alıyor, dünyamızın her yerinde nabız gibi atıyor.
üretirken birbirimize yardım etmeyi neden bıraktık?
gılı, daha yalnız, daha mutsuz. Mahalle baskısın-
İşte bu hepimizi ne yapar biliyor musun? Çok bü-
Bir şey bir şeye destek olarak gelmiyor, sürekli bir
dan kurtulmanın getireceği özgürlük hiç ferah in-
yük bir aile!”
n
şeylerin yerine geliyor. Neden?
sanlar toplumunu yaratmadı.
Şimdilerde “Bu sorunu kendin çözüp kurtulmalı-
Bugün ortada yalnızlar toplumları var. Varoluşu- Görünmez İp / Görünmez Ağ / Patrice Karst
nu özgürce ortaya koymanın hafifliğiyle kabulleniş- sın, kimse seni kurtaramaz” modası var! Bu, insanı
/ Resimleyen: Joanne Lew-Vriethoff / Çeviren:
ler geleceğine bireyselleşmenin yargılayıcılığı geldi. insan kılan önemli bir farkı yok etmiyor mu? Sevinç Sanem Erzurumlu / Mundi / 40-32 s. / 4+
Ne kadar az tanırsak birbirimizi o kadar çok eleş- Kapitalizmin çok sevdiği doğal seleksiyonun in- / 2022-2023.
16
21 Mart 2024