02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM VE ARAŞTIRMA DÜNYASINDAN Uzay yolu gerçekleşiyor mu? Bir "antimadde atomu", ilk kez başarılan deneyle, saniyenin 40 milyarda biri süresince oluşturulabildi. Böylece, Uzay Yolu'ndaki "Atılgan gemisinin "yakıtı"nın oluşturulması sürecinde önemli bir adım atıldı. •zıkçıler, bilimIkurgu hulyalaIrından birini teşkıl eden ve ancak Uzay Yolu dizısınde "kabul edilebilecek" bir konu olan "antimadde"yı (karşıtmadde) deneyle kanıtlama yolunda önemli bir aşama kaydettiler. Isviçre'nin Cenevre kentınde çalışan Avrupa Parçacık (Partikül) Fiziğı Araştırma Laboratuvarı'ndan (CERN) yapılan açıklamaya göre, yüksek enerji fiziği (parçacık fiziği) alanında önemli bir başarı olarak kaydedilen deney, CERN'de Eylül ayında gerçekleştirildi. İlk kez başarılan deneyde, 9 adet "antıhidrojen" atomunun, saniyenin 40 milyarda biri süresince laboratuvar koşullarında, enerjiye dönüşerek yok olmadan önce "varlığının sürdürülebildiği" belirtildi. Her bir antihidrojen atomunun saniyenin 40 milyarda biri kadar varlığını sürdürdükten sonra "normal madde" tarafından "yok edildiği" (enerjiye dönüştüğü" kaydedildi. Kütleleri ve yükleri normal maddeyi oluşturan elektron, proton ya da nötronlarınkine eşit, ama yüklerinin işareti (artıeksi) bunlarınkine zıt olan temel parçacıklardan oluşan maddeye, moAlmanya'nın Nürnbera Üniversitesi'nden Profesör VValter Olert ve Italya'nın Cenova Üniversitesi'nden bilim adamlarının öncülük ettiği CERN deneyınde, hıdrojen, en basit atom yapısındaki element olduğu içın seçildi. Bunun ıçin, bir proton ve tek elektrondan oluşan hidrojenden yola çıkan fizikçiler, antihidrojen elde etmek için bir antıproton ve antıelektron (ya da positron) yaratmayı amaçladılar. CERN karşıtmadde ekibi, deneyi şöyle gerçekleştırdı: Tehlikeli uçuşlar Deney nasıl yapıldı? U zun mesafe uçuşlarında pilotlar, hostesler ve yolcular ne kadar radyasyon alıyorlar? Son yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, Uzay Yolu dizisinde "kabul edilebilecek" bir konu olan "antimadde"yi (karşıtmadde) deneyle kanıtlama yolunda önemli bir aşama kaydediliyor. dern fizikte antimadde deniyor. CERN yetkilisl Neil Calder, ünlü Amerıkan televizyon dizisi "Uzay Yolu"na değinerek, "Uzay Yolu'nu seyretmişseniz, USS Enterprise'ın (Uzay Gemisi Atılgan) antimadde enerjisiyle yol aldığını hatırlarsınız. Henüz bu düzeye gelmedik, ama yaptığımız deney büyük bir aşamadır" dedi. Fizikçiler, antimaddenin varlığını, teorik ve pratik düzeyde 50 yıldır bilmekteler. "Antiparçacıklar" 1950'li yıllarda laboratuvarda elde edildikleri halde, bugüne kadar, antimadde partikülleri "gerçek bir atom" oluşturacak şekilde bir araya getirilememişti. "Uzay Yolu" Laboratuvarda daha önceden elde edilmiş antiprotonlar, yeraltına yerleştirılmış büyük daıresel atom çekirdek parçalayıcısında, ksenon elementinin "jet akımının" içinden saniyede 3 mtfyon kez geçirildi. Bu sırada ksenon atomu içinden geçen bir antipeoton. enerjisının bir kısmını elekiron ve positrona dönüştürdü. Yeraltına yerleştırılmiş "Atom bombardıman aygıtı" içinde üç hafta boyunca sürdürülen rşlem sırasında antiproton ve ksenon atomlarının çarpışmalarıyla "9 adet" antihidrojen atomu ortaya çfktı. Fakat bunların her bırınin ömrü, aygıt içinde ışık hızıyla dönme sırasında, "10 metre boyunca" saniyenin 40 milyarda biri kadar sürdü. (AA) alınan radyasyonun dozu, bugüne kadar sanıldığından daha yüksek ve daha tehlikeli. Finlandıya'da yapılan araştırmada, 1577 hosteste kan kanseri oranının, normal halk ortalamasının iki misli daha yüksek olduğu bulundu. Kemık kanserine ise 15 kez daha sık rastlanıyor. Almanya'da Bremen Üniversitesi'nde radyasyon uzmanları ise 9 Lufthansa çaluşanında normalden 7 kez daha yüksek kromozom bozukluğu saptadı. Alman Ulaştırma Bakanlığı 50 hostes üzerinde kromozom tahlilleri yapılması için bir proje başlattı. Hostesler üzerindeki araştırmalar Berlin Robert Koch Enstitüsü'nde araştırılacaklar. Heidelberg'teki kanser araştırmaları Enstitüsünde yapılan 20 bin Lufthansa çalışanını kapsayan genış bir mortalide araştırmasında ise kanser risikosu fazla bulundu. Avrupa Topluluğu bu yıl yeni bir radyasyon alt sınırı saptayacak. Uzun mesafe uçuşları için radyasyon sınır değerleri yılda 20 milıseverte düşürülecek. Havvking, Higgs'i kara deliklere attı H iggs bozonu* adı verilen ve maddeye ağırlığını verdiğı sanılan varsayımsal parçacıkları bulmaya çalışan fizık uzmanları oldukça zorlu bir av peşindeler. En azından, mikroskobik kara deliklerin Higgs bozonlarının bulunmasını olanaksız kıldi; ğına ınanan Stephen Hawking böyle düşünüyor. Higgs bozonu 2004 yılında devreye gırmesi tasarlanan manyetik titreşimli bir parçacık hızlandırıcısı olao Büyük Hadron (güçlü etkileşimlere elverişli olan parçacıklar) Çarpması (BHÇ)nın odak noktasıruoîuşturmaktadır. Ne var kı, dunyanın en ünlü fizik kur'amcısı. BHÇ'nin Higgs bozonlarını bulacagı konusunda kuşku duymaktadır. Hawkıng'in tartıştnasının belkemigini evrenın Planck ölçütündekı yapısı oluşturuyor. Birçok kuramcıya göre, bu ufacık dünya, parçacıkların ve minik kara deliklerin süreklı bir yok olup bir çıkmalarına yol açan garip kuvantum etkileşimleri içindedir. Bu görüş doğru ise, hava boşluğu denen şey geçici parçacıklar ve kara deliklerden oluşan "dört" boyutlu sürekli dizıdeki bir kopük"ten başka bir şey değildir. Kuramcılar Einstein'ın genel görecelik denklemleriyle kuvantum mekaniğini birleştirmek suretiyle bu dört boyutlu sürekli dizideki köpükle ilgili bir davranış örneği oluştururlar. Bu denklemler için farklı çözüm yolları izlenebilir. Bu çözüm yollarından bir tanesi, geçici karadeliklerin zamanla her biri dört boyutlu sürekli diziye bir çıft karadelikle bağlanan "solucan deliklerine" dönüştüğüne inanır. Bir zamanlar bu görüşü dizi için de yer alan minik kara deliklerin daha temel parçacıklar gibi işlev gördugune inanıyor. Parçacıklar katıksız enerjiden yaratıldıklarında çiftler halinde oluşuyor. Örneğın, bir elektron oluştuğunda bir pozitron da ortaya çıkıyor. Son raporunda Havvking, kara delik çiftlerinın oluşmasına olanak tanıyan dört boyutlu sürekli dizi köpüğünün yukarıda sozü edılen bıçımde ortaya çıktığını ve bunun solucan delıklerıyle hıçbır ılıntısı olmadığını savunuyor. Kısa yaşam sureleri içinde bu kara delıkler parçacıkları kendine çekecek ve sonradan onları dışarıya dogru gerisın gerıye savuracaktır. Kuvantum kuramı bir parçacıgın gerek konusu gerek ivmesının belirlenmesinin olası oldugunu, ncak asla her ıkisınin belirlenemeyeceğini savunur. Oysa ki, Havvking'in hesaplamalarına göre Higgs bozonları savrulduğunda kuvantum kuramına uygunluk göstermezler, yanı bunların ne konumu ne de ivme durumu ile ilgili hiçbir saptamada bulunulamaz. Havvking bu görüşünün fıziksel baglamda ne anlama geldığını kendı de açıklayamadığını kabul etmekle birlikte, bu görüşüyle Higgs bozonlarının gözlenmelerinin olanaksız olduğuna inanır. Bilim adamları Havvking'in bu son görüşünün nasıl yorumlanması gerektiği konusunda henüz kesın bir sonuca varrnarnakla birlikte savın son kerte "çılgın ve uyarıcı" olduğunu dıle getirmekle yetindiler. * bozon= BoseEinstein'ın istatistik yasasına uyan tanecik. Zaman ölçümü: Yıl sonundaki kazançlar 6 00 milyon yıl önce yeryüzünde yaşayan ilkel canlılar zamanında bir gün 21 saatti. Onlardan 400 milyon yıl sonra, dinozorlar zamanında ise, dünya daha yavaş döndüğü ıçın, bir gün 23 saat olmuştu. Sallantılı zaman: Gün uzunluğunda binde bir saniye olarak değişimler. Şimdi bugün yaşayan ınsanların zaman kazanımı ise 1995/96 yıldönümünde tam bir saniye oldu. Bu kazanılan bir saniye Orta Avrupa zamanına (MEZ) yeni yıl dönümünde, 0 saat 59 dakika ve 59 saniyede eklendı. Bu ekleme, otomatik olarak bütün dünyadaki 45 saat ayar enstıtüsüyle senkronize gerçekleştirildi. Koordinasyonu ise, Paris'teki büro yaptı. Bu büro, dünya dönüşünün astronomik olarak ölçülmüş sonuçlarını değerlendırmekte. Dünyanın dönüş hızı, Ay'ın çekım gücünden, kutuplardaki buzul güçlerden ve yer içindeki sıvı çekirdek ile yer kabuğu arasındakı karşılıklı etkileşimden etkileniyor. benimseyen Havvking artık buna katılmıyor. Havvking'e göre sorunkuramcıların solucan deliklerinin termodinamığine yeterli bir açıklama getirememelerinden kaynaklanıyor. 1974 yılında Havvking kara deliklerin tümüyle kara olma dığını, bu deliklerin enerji yaydıklarını ileri sürdü. Ancak hiç kimse bu kuramı solucan deliklerinin termodinamiğini açıklayacak ölçüde geliştiremedi. Bu da Havvkıng'ın solucan deliklerinin gerçekte var olmadığı sonucuna varmasına yol açtı. Havvking artık dört boyutlu sürekli 4609
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle