02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 Bahar aylarında mide hastalıklarına dikkat Baharda havaların ısınması ve yemek yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler mide sorunlarını da artırabilir. Hazımsızlık, yanma, şişkinlik, gaz, geğirme, bulantı, karın bölgesinde rahatsızlıklar gençleri bile etkilemekte emorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serdar Akça, bahar aylarında mide sağlığının korunması için önerilerde bulundu. Özellikle bahar ve yaz aylarında en sık rastlanan ya da var olan sorunların daha da arttığı hastalıkların; ülser, reflü ve gastrit olarak sıralandığını söyleyen Doç. Dr. Akça; “Mide ağrısı genellikle üst karın bölgesinde ortaya çıkmaktadır. Bu şikayetler, yanma ve kazınma şeklinde de kendini gösterebilmektedir. Onikiparmak bağırsağı ülseri, yanma ve kazınma hissi şeklinde ağrılarla ortaya çıkar. Özellikle açlık sırasında bu his artar, yemek yendiğinde ise azalır.” sözleriyle hastalıkların belirtilerini anlattı. Mide ve onikiparmak bağırsağı ülserleri mevsimsel dalgalanma gösterdiğini ve bahar aylarında daha çok görüldüğünü dile getiren Doç. Dr. Akça bu durumun nedenini şu sözlerle açıkladı “Nem ve güneş ışığı faktörleri, ülser şikayetlerini artırmaktadır. Hazımsızlık sorunu yaşayan bazı hastalarda ise bahar aylarında daha fazla tüketilen çiğ sebze ve meyvenin bu soruna neden olduğu düşünülmektedir.” Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkan Yardımcısı Konuk Yazar: Prof. Dr. Koray ACARLI M Karaciğer kanserinin erken tanısı için düzenli kontrol önemli araciğerin kendi hücresinden kaynaklanan kötü huylu (habis) tümörlere “primer (birincil) karaciğer kanseri” adı verilir. Karaciğerin kendi hücrelerinden çıkanlarına ise “hepatosellüler (karaciğer hücreli) karsinom” denir. Karaciğer kanseri dünyadaki tüm kanserlerin yüzde 45‘ini oluşturmaktadır ve en ölümcül kanser türleri arasında yer almaktadır. Her yıl 1 milyondan fazla kişi karaciğer kanserine yakalanmaktadır. Karaciğer kanseri gelişimi açısından risk faktörleri nelerdir? *Hepatit B,C ve D virüsü enfeksiyonları *Besinlerle alınabilen aflatoksin maddesi *Sirozlar *Genetik, doğumsal ve metabolik hastalıklar *Hemakromatozis (demir iyonu birikmesi ile görülen bir hastalık), Wilson (bakır iyonu birikmesi ile görülür), Glikojen depo hastalığı *Kimyasallara maruz kalmak (nitrit, hidrokarbonlar ve solvent gibi) faktörlerden birkaçının da bir araya gelmesi ile karaciğer kanseri gelişebilir. Hepatit kanser riskini artırır Hepatit B ve C hastaları karaciğer kanserine eğilimlidir. Karaciğer kanseri yüzde 85 90 oranında sirozla birlikte görülmektedir. Hepatit BC veya kronik karaciğer hastaları, karaciğerlerinde kanseri gelişim riski nedeni ile düzenli takip edilmelidir. Bu hastalıkları taşıyan kişilerin uzun vadede siroza yakalanma riskleri vardır ve bu dönemde kanser görülme olasılığı fazladır. Hastalar genellikle doktorları tarafından fonksiyonları açısından takip edilir ve sadece karaciğerin iyi çalışıp çalışmamasına bakılır. 10 senedir takip edilen 1 hastanın karaciğerinde 10 cm’lik bir tümör görülebilir. Oysaki daha hastada tümör görülmeden ya da oluşumun en ufak hali ile tedavi gerçekleştirilmelidir. Bu konuda hastalarımızın da bilinçli olmaları gerekmektedir. Erken dönemde belirti vermeyebilir Karaciğer kanserinin erken çok özgün bir bulgusu yoktur. O nedenle de tanı konduğunda kanser genellikle büyük boyutlara erişmiş olarak bulunur. Sıklıkla, kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, sarılık, karında sıvı toplanması gibi bulgular görülür. Bazen karın sağ üst tarafında ağrı dolgunluk hissi olabilir. Kanserin zemininde genellikle kronik bir karaciğer rahatsızlığı bulunduğundan ve bu hastalıklar da genellikle benzer bulgular verdiğinden durum karışabilir. Bu hastaların en büyük sorunu, genellikle kontrolleri sırasında karaciğerlerinin iyi çalışıp çalışmadığına bakılması ama karaciğerde kanser gelişim riskinin akla gelmemesidir. Riskli hastalarda karaciğer takibi önemli Kişinin karaciğerinde hastalık varsa; belirli aralıklarla kanda, bir tümör belirteci olan “alfa feto protein” tayini yapılabilir. Ancak kanser olduğu bilinenlerde bile normal çıkabildiği unutulmamalıdır. Özellikle risk altındaki hastalar için en uygun yöntem olan ultrasonografi ile takibe alınmalıdır. Bilgisayarlı tomografi (BT), Magnetik Rezonans görüntüleme (MR), anjiografi başvurulacak diğer yöntemlerdir. Bazen tanıyı kuvvetlendirmek için bu görüntüleme yöntemlerinden birkaçı bir arada kullanılabilir. Tanıda ortada kalınan nadir vakalarda karaciğerden iğne biyopsisi yapılabilir. Biyopsi yapılıp yapılmamasına bu konularda deneyimli bir karaciğer cerrahı karar vermelidir. En etkin tedavi karaciğer nakli Karaciğer tümörünün tek tedavisi, erken dönemde tümörü etrafındaki sağlıklı doku ile çıkarılması şeklindedir. Ancak bu hastaların zaten karaciğeri iyi çalışmadığından karaciğerin bir kısmı tümörle çıkarıldığında kalan karaciğer hasta için yeterli olmayacaktır. Bu uygulama ancak hastalık erken dönemde yakalandığı takdirde yapılabilir. Ayrıca Hepatit B C ya da siroz ile sonlanan karaciğer hastalıkları karaciğerin belirli bir bölümünü değil, tamamını ilgilendirir. Hastalık ile karaciğer ilişkisi nedeni ile karaciğerde tümör oluşuyorsa bir yerlerde farklı bir tümör görülme ihtimali de vardır. Bu nedenle eğer bir kişi kronik karaciğer hastası ise ve karaciğerinde kanser çıktıysa nakil işlemi öne alınmaktadır. Tümörün çıkarılıp kişinin sağlıksız bir karaciğer ile baş başa bırakılması yerine; hastanın karaciğerleri tümör geliştirmeyecek bir karaciğer ile değiştirilmektedir. Yeni karaciğer beyin ölümü gerçekleşen kişilerden ya da hastanın 1. derecede akrabalarından, yakınlarından temin edilebilir. Hastalar bu şekilde sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam etmektedirler. Karaciğer naklinin temel amacı, kişiyi sağlıkla normal, aktif ve üretken hayatına geri döndürmektir. Nakil olan hastalar kısa sürede işlerine, okullarına dönebilirler. Karaciğer nakli sonrası hamilelik ve doğum mümkündür. Altı ay bir sene gibi kısa bir süre içinde çok ağır olmamak kaydı ile sportif faaliyetlerde bulunulabilir. K Zararlı yiyecekler Doç. Dr. Akça bazı yiyeceklerin tüketilmesinden sonra mide yanması, ekşime, gaz ve şişkinlik şikâyetlerinin daha çok gastritte ortaya çıktığını söyleyerek bahar aylarında kızartmaların fazla tüketimi, asitli ve gazlı içecekler, dondurma, buzlu meyve suları, soğuk su gibi yiyecek ve içecekler nedeniyle gastrit şikayetlerinin arttığını; bu nedenle midede hazmı zorlaştıran yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini vurguladı. Geç yenen yemekler R eflünün mevsimlerle ilişkisi olmasa da, yazın çay ve gazlı içecekler gibi sıvıların fazla miktarda tüketilmesinin reflüyü artırabileceğine dikkat çeken Akça; “Yaz döneminde geç saatlere kadar fazla miktarda yemek yenilmesi mide asidinin geri kaçışına neden olur. Yine yaz aylarında soğuk ve buzlu içeceklerin içilmesi, bağırsak hareketlerini azaltır. Bu da bağırsaklarda gaz ve şişkinliğe neden olur. Bu durumda reflüsü olan hastaların şikayetleri artar. Reflü çok yaygın ve masum bir hastalık olarak görülse de, yemek borusunun mideyle birleştiği yerde, kanser riskinde artış söz olabilir. Bu nedenle doğru tanı konularak tedavi edilmesi önemlidir. Yeni doğan bebeklerde, kilolularda ve 40 yaşını aşmışlarda daha çok görülür” dedi. Checkup hastalıklardan korunmaya yardımcı olur C heckup yani genel sağlık kontrolü, belirti vermeyen önemli hastalıkların erken teşhisine olanak sağlayarak tedavi sürecini kolaylaştırmakta, kişiye özel risk faktörlerini belirleyerek bunların kontrol altına alınmasına yardımcı olmaktadır. Memorial Antalya Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Mehmet Demircioğlu, checkup yaptırmanın önemi ve checkup’ın yaşam kalitesine etkisi hakkında bilgi verdi. Check up programlarında hastaların detaylı sağlık öyküleri alınır. Daha öncesine ait sağlık problemleri, ilaç kullanımı, alerji durumu, geçirilmiş operasyonlar, ailede bulunan hastalıklar, kötü alışkan Kimler risk altında? I Ailesinde mide kanseri öyküsü bulunanlar I Aşırı kilolu kişiler I Midesinde bakteri (Helicobacter pylori) bulunanlar I Stres altında olanlar I Sigara içenler I Başka hastalıkları nedeniyle ağrı kesici ve romatizma ilaçları kullananlar I Fazla tuz ve et tüketenler I Sebze ve meyveden fakir beslenenler İleri yaştakiler kım tetkik sonuçlarından ibaret değildir. Checkup’ta; risk faktörleri ve yaşam şekli değişiklikleri belirlenmekte, diyet, egzersiz programları ve ilaç kullanımları düzenlenmekte, kişinin sağlıklı kalması için gerekli tüm koşullar sorgulanarak değerlendirilmektedir. Kişiye ve cinsiyete özel Check up programları yaş gruplarına ve cinsiyete özel olarak yapılır. Yaşa ve cinsiyete göre riskler belirlenerek, uygulanacak checkup programı seçilir. Gerektiğinde uzman muayene ve görüşlerine başvurulur. Genel bir sağlık kontrolü olan checkup, aynı zamanda kanser önleme programlarını da kapsar. Kadınlarda jinekolojik muayene, smear testleri, mamografi ve meme ultrasonlarının belli aralıklarla yapılması gerekir. Erkeklerde prostat tekikleri ve 50 yaş üzeri her iki cinste kolonoskopi gibi kanser önleme programları kapsamında yapılan testler, checkup kapsamında değerlendirilir Mide sağlığınız için beslenme alışkanlıklarına özen gösterin I Az ve sık yemek yiyin, yemeklerinizi iyi çiğneyin. I Tahıl tüketiminizin (ekmek, makarna, pirinç, patates, vb.) yeterli olmasına dikkat edin. I Tereyağı ve kuyruk yağı yerine zeytinyağı tercih edin. I Aşırı miktarda kırmızı et tüketmeyin. Protein ihtiyacınız için tavuk, balık ve kurubaklagil yiyin. I Yeterli miktarda süt ve süt ürünü tüketin. I Şekerden, şekerli içeceklerden ve şerbetli tatlılardan uzak durun. I Tuzu azaltın. I Kızartma ve mangaldan kaçının, haşlama yiyeceklere ağırlık verin. Koruyucudur Checkup sırasında herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaşmaktan endişe edilerek bununla yüzleşmek istenmemesi, toplum genelinde düzenli sağlık kontrolünden geçme alışkanlığının yerleşmesine engel olmaktadır. Oysa ki pek çok önemli hastalık erken teşhis edildiğinde tamamen tedavi edilebilmektedir. Checkup, önemli bir sağlık sorununun henüz bir hastalığa dönüşmeden tespit edilerek, erken tanı ve tedavi olanakları ile ortadan kaldırılmasına olanak sağlamaktadır. Bu sayede hastaların yaşam kaliteleri de yükselmektedir. im, deney an ip h a s a ıl me yap lt yapıy ım ve a n değerlendir önemlidir. n a n o d da mak İleri r tarafın p yaptır li ekiplelerde check u merkez lıklar, yaşam tarzı, spor yapma sıklığı gibi detaylar sorgulanır. Tüm bunlar tetkik sonuçlarıyla sentezlenip risk faktörleri saptanarak kişinin bundan sonraki yaşamı için gerekli yönlendirmeler yapılır. Check up programı sadece kan testlerinden ve kağıt üzerinde bir ta C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle